bugün

bugün vizyona girmiş olan yüksel aksunun ikinci uzun metrajlı filmi.

--spoiler--
Metropolde yaşamanın yarattığı keşmekeşten kurtulup, hep hayalini kurdukları doğayla baş başa bir yaşam sürmek isteyen bir grup ekolojist, Ege’de bir komün köyü inşa ederler. Kentli ekolojistlerin köylerine yerleşmelerinden dolayı çok memnun olan köy halkı, artık hiçbir işe yaramayan kıraç tarlalarını ve eski evlerini değerinden fazla fiyata aldıkları için aktivistleri büyük bir sevgiyle karşılar.

Her şey yolundadır, ta ki bölgeye kurulması gündemde olan termik santral kararı onaylanana kadar… Termik santral ile birlikte eski köylüler ile köyün yeni sakinleri aktivistler arasında ilginç bir süreç başlar ve olaylar karşılıklı protestoyla tam bir komediye dönüşür.
--spoiler--

dondurmam gaymaktan sonra nasıl bir tat bırakacağını merak etmekteyim.

http://www.entelkoy.com/
ulalı yönetmen yüksel aksu 'nun dondurmam gaymak 'tan sonra çektiği dün itibariyle * vizyona girmiş 2. filmi. henüz izlemedim, ama yüksel aksu'yu ve sinemaya nasıl baktığını iyi bilmekteyim. bu filmin tarzı, komedi. dram çekmeyi düşünüyormuş lakin dondurmam gaymak'tan sonra bir kere daha sıcak bir gülme seansına sokmak istemiş izleyiciyi. dram bir başka bahara diyor röportajlarında. * * ilk filmin amatör kadroyla umulmadık başarısının sırrı samimiyetiydi bence. sıcaklığı, egenin muğlanın havasıyla fazlaca soludu seyirci. dezavantajı, mesajları biraz seyircinin gözüne zorla sokmak istemesi olabilir. dondurmam gaymak'ta küreselleşme- kapitalizm gibi genel konuların ışığında geçmişti film. bu sefer de durum farklı görülmüyor. gene evrensel dertler mevcut. bunu yüksel aksu gençlik hayaliyle açımlıyor. metropolden çıkıp 3-5 arkadaşın köyde kapital düzenden az biraz bağımsız yaşam idame ettirmeye kalkması komün bir hayat sürmek istemesi yüksel aksu'nun yapmak isteyipte yapamadığı bir olguymuş. filmde eski bakan yüksel yalova , bulutsuzluk özlemi 'nden tanıdığımız nejat yavaşoğulları da var.
geleneksel hiciv sanatından etkilendiğini karagöz ve hacivat'a değinerek anlatıyor. bunu köylü ve kentli olma olgularıyla teşbihle yansıtmış. köylünün çıkarı babında ekolojistlerle yaşadığı çekişme resmedilmiş. yüksel aksu burada köylüyü genel olarak eğitimsiz bir kitle olarak göstermediğini de vurguluyor. derdi biraz türkiye'nin birçok tarihi dokusunun korumasız olup talan edilmeye başlaması.
leziz-güncel-evrensel ve dikkat çekici konusuyla eğlenceliliği su götürmez bir film olduğu için mutlak tarafından izlenilesi görünüyor. * bence eleştiriye açık mühim nokta, mesaj kaygısını ortaya kaba saba çıkarması denilebilir. ki ilk filmi böyleydi.
katıksız samimi bir eğlence rüzgarı saracak ortamı, anlaşılmıştır. filmi izledikten sonra bir yorum daha yaparız buraya.
çok sıcak, komik ve eğitici bir film. öyle ki okullarda boş derslerde çocuklara izletilebilir bence. müzikler de harikaydı. bir tek filmin sonunda gişe yaparsa ikincisini de çekeriz gibi laflar edildi. o kısmından ölesiye tiksindim diyebilirim. hali hazırda bilet alıp gelmiş insanlarla gişe kaygını paylaşman yersiz olmuş. napalım yani çıkışta bir de boş bilet mi alalım?
ilk bölümü çok iyi olmasa da daha sonra beğenilme ihtimali çok yüksek bir film. çok samimi. aslında bize çok iyi de öğüt veriyor ben beğendim tavsiye ederim.
köy havası o kadar çok hoşuma gitti ve beni içine aldı ki anlatamam. izledim eglendim güldüm. dogal köylü konuşmaları ve dogal oyunculukları ile aldı götürdü beni içine dogru. çok büyük bekletili olacak film olmasada gereksiz bir yapımda olmamış. küfürler mi güldürdü yoksa diye akıla gelecek bir önerme varsa; degil küfür, sadece dogalık.
uzun zaman sonra cem yılmaz dışında cem yılmaz gibi güldürürken düşündüren şaheser bir komedi filmi girdi vizyona.Yer yer kibar feyzo esintileri var aynı zamanda kara komedi taşlama yapılmaya çalışılmış müzikler gerçekten çok hoş.Espriler gerçekten yerinde öyle eyvah eyvah gibi bir tek bea yeaaa mea yeaa muhabbetlerinden geçinmiyor.Filmde Bulutsuzluk Özlemi'nin olması ayrı bir hava katmış.
--- spoiler ---

-önce sınıf bilinci edinmelisiniz. köylü müsün, burjuva mısın işçi misin nesin..
-köylüyüz, köylüyüz evet..
-..rrak köylüsün! sütünü yoğurdunu şehirde marketten alıyorsun, üretmiyorsun, bütün gün kahvede okey oynuyorsun...

--- spoiler ---
bu film eyvah eyvah'tan az gişe yaparsa türk sineması gerçekten kötü durumda demektir bence.izlenmeli,izletilmeli,devamı çekilmeli kesinlikle.
17. Gezici Film Festivali açılış filmi.
dondurmam kaymakla kıyaslayamayacagım. destek olunması acısından gidilmelidir. filmdeki basrol oyuncularından adını acıklamayacagım .oyunculugu cok kotuydu basroldeki bayan arkadas . film boyunca hal ve tavırlarından darlanmamak icin kendimi zorladim. yabancı hayranlıgı ve gereksiz bir basrol oyuncusu ( izleyen anlar birlikte izledigim tum arkadaslar mi aynı yorumu yapar yonetmenin bu gereksiz oyuncuyu bulması eklemesi ) . ikincisi metin olarak daha guzel esprileri beklerdim. ucuncusu filmin sonundaki o konusma nedir. yakısık almadı bence . gelin gelin ikincisini de cekelim bu filmin anafikri nedir soruları seyirciyle boyle bir iletisim baslangıcta iyi ama sonunda olmamıs. ayrıca a.b.heyetin gelisi off off yabancı hayranlıgı dedirtiyor ne yazıkki ama gercekler de var tabi. buarada kultur bakanlıgı destegi var bir a.b. fonu yardımı filmde de mi var nedir ??? ve oyunculuk bu kadar mi farkederr filmdeki en guzel sey ASIRI dir. filme en buyuk hazzı veren ASIRI VE muziklerdir. yeni oyuncuların yaygara halleri ve hep aynı halleri daha dogrusu kendilerini oynamaları yordu. nasıl bilirdiniz sorusunu rahatlıkla cevaplarım .
bugün sabah ilk seansında, sinemada tek başıma izlediğim komedi filmi. açıkçası eğlenceli buldum, küfürler havada uçusmasına rağmen o doğallık içerisinde sıradan geliyor, lakin bugün hemen hemen her köyde ağız böyledir. şahin ırmak sonunda bkm ekibinden ayrılarak bir film çekti ve oldukça başarılıydı da, filmin en sağlam oyuncusu aşırı'dır. almanyadan ithal ayşe bosse ise, bence sırf yüzü güzel olduğundan o filmdeydi.
evet, vizyona girer girmez sinemada izledik yazalım yorumumuzu.
bir kere son derece eğlenceli bir film. film içinde bolca kullanılmış küfürler iyi yedirilmiş ve eğreti durmuyor.sırıtmıyorlar.

--spoiler--
sinema salonunun koptuğu gülme krizine tutulduğu birçok sahne mevcut. hele zirvelerden biri, entellerin eylemlerine karşılık muhtar ve köylünün dualar okuduğu ve karşı misilleme yaparak yardıkları sahne...enteller de elleri kaldırıyor biz de müslümanız der gibi. bu dondurmam gaymak'taki rakı içerken ezan okunma sahnesine benzer nitelik taşıyor.
--spoiler--

--spoiler--
şiddet gören eşşeklerin satın alınması yaşanılan sosyo kültürel çevreden bağımsız ahkam kesen entellerin vurdumduymaz davranışı olarak değerlenebilir. vardır yaa böyle toplumdan kopuk saptamalar falan. hoş ve minimal bir örnek olmuş.
--spoiler--

aşırı tiplemesinin ilk filmdeki komünist mustafa karakteriyle benzeştiğini yüksel aksu başlığında ifadelemiştim. aşırı vasıtasıyla iletilen mesaj film içi satır aralarındaki mesajların bir bütünü olarak keskin bir tavır sunmuş. yani ana mesaj esprilerle yeterince desteklendiği halde tekrar vurgulanmış. zaten belli noktalar ortalama bir izleyici tarafından anlaşılacak minik karelerle o kadar fazla dolu ki bu son mesajın az biraz ağır kaçtığı düşünülebilir.
köylünün hepimiz aşırıyız sloganıyla yürümesi ve son sahnedeki bu tutarsa 2. sini çekerim gibi klişe kokan sahneler dahi filmin güncel ve orjinal konusunun önüne geçemiyor. çünkü film güncelliği su götürmez ilgi çekici bir konu ekseninde ilerlerken sonsuz eğlenceyi de sunuyor.
piyasada lambur lumbur bir yığın komedi filmi gişekolik olurken, entelköy efeköy'e karşı orjinal duruşuyla ve güncel/ ilgi çekici konusuyla ilgiyi hak ediyor.
edit: şahin ırmak 'ın rolüne iyi çalışmış olduğunu söylemeden geçmeyelim.
10 üzerinden 7!
çoğu kişinin filmin özellikle belli sahnelerindeki aşırı küfürden rahatsız olduğu ve eleştirdiği film.

bence haticeye değil neticeye bakılmalı, anadolu da taşrada yaşayan insanlar böyle konuşurlar, yani küfürlü, ama bu anadolu insanının kötü niyetli olmasından değil iyi niyetli olmasından kaynaklanmaktadır. küfür hayatımızda olan birşey, tabi ki filmlerde de olacak.

uzun lafın kısası ben beğendim, güzel ve farklı bir eser ortaya çıkmış...
filmin mühim artılarından birisi, sözde milliyetçiliği topa tutarken sağlam dayanaklar vermesi de aynı zamanda. hani milliyetçiyim dersin satmadık bir donun kalır, tembelliği içselleştirmişsindir bunlara sağlam vuruyor yüksel aksu. dışarıdan gelen (yurtdışından) bir dost senin memleketini senden daha çok yaşanacak hale getirebilir. burda etnik köken, kimlik vs. aranmamalı. kafa yapısı, bakış açısı aranmalı. dünyayı daha yaşanabilir bir yere getirme isteği/ mantığı sınıf,etnik ayrım vs. tanımaz efendim.
üretime bakmak lazım. buna karşı şu sav da ortaya atılabilir entellerde genel de laf vardır icraat yoktur. fakat film de dikkat edilirse entellerin laf salatasının yanında bir üretim aşaması da göze sokulmakta. diğer sözde milliyetçilerimiz okeye 4. adam aramakta tembelliklerine tembellik katmakta.
şahın ırmak'ın oyunculuğunun ne kadar kaliteli olduğunu bu filmde bize tekrar gösterdiği filmdir. çalışılmış uğraşılmış ve şivelerini mizaha çok iyi uyarlanmış. filmde verilen mesaj ise çok anlamlı, filmde çok küfür olmasına rağmen yinede beğendim.
harika bir filmdi, yanlız yabancı aksanıyla konuşan kadınlardan nedense buraya da eklemişler hiç gereği yokmuş.. bir de yılların kuşçusunu * sosyalist yapmışlar o şaşırttı... * olmuş mu bence çok güzel olmuş.. seyir edilir.. bittiğindeyse tatlı bir tebessüm bırakır.
şahin ırmak iyi oynamış, ayşe bosse'de güzel hatunmuş.. bunları gördüm. fena bir film olmamış, izlenebilir.
yüksel aksunun seneryosunu yazdığı ve yönettiği Aralık 2011 yapımı türk filmi.
yaa rock konseri repliğindeki vurguyla yaran film. sinemada izlemeyip internete düşmesini beklemekle hata edenlerdenim malesef ki. bizim milleti anlamak zor küfür duyunca entellikleri tutuyor efendim durduramıyoruz sanırsın hiç duymamışlar ömürlerinde. bir yörenin ağzı öyleyken sen kalkıp adama nasıl diceksin kardeşim böyle konuşcaksın diye? merak ediyorum bu küfürleri eleştirenlerin gerçek yaşamda nasıl konuştuklarını.
ilk etapda büyük bir ön yargı ile yaklaşıp buna para verilirmi dediğim, almamak istediğim ancak dvdci cumhurun büyük baskıları neticesinde para verip aldığım filmdir.

ilk etapda siktitiboktan küfür dolu bir ege köyü komedisi gibi düşündüm yalan değil, ancak içerik ve anlatmak istedikleri açısından çok başarılı bir film...

--spoiler--
köylünün malını şehirliye satıp termik santrala evet diyerek kolay para kazanma arzusuna karşı istanbuldan gelen milli değerlere, toprağa, doğaya sahip çıkarak hep maddi olanaksızlıkları aşan hemde doğaya koruyan şehirlilerin arasında geçen çekişmeyi konu alıyor.
--spoiler--
memleket havasını nasıl özlediğimi hatırlatan film. o koyları, makileri, zeytinlikleri, gökyüzünü, insanlarını gördükçe gözüm doldu. bünyede dordurmam gaymak etkisi yarattı ki; ben bu etkilere kurban olayım.
emeği geçen, güzel yürekli herkese teşekkürler.
http://inciswf.com/748incia9853209.swf
düşman götüne, şiddet gören eşek, kibele ile yanyana duran bereket tanrısı nın karı koca ilan edilmesi, bulutsuzluk özlemi ile birlikte kulaklarımızın pasının silindiği harmandalı, ege,milas,egeli,milaslı ve tabikide ayşe bosse. yedini bitirdin ömrümü kız. gözlerine çarpık dişlerine kurban.

mutlu ve sevimli bir film. bir kaç yerinde sağlan anırtıyor. canı sıkıldıkça izlenesi.
eski kız arkadasımın oynadıgı film.*
tanım: bkm oyuncularının oynadıgı film. *
bu sahnesiyle yarmıştır. yükselen sesleri duyar gibiyim evet lan entel olamadım küfüre gülüyorum ben.

http://www.youtube.com/watch?v=0O4qacdSn_Q&feature=related
Filmde, doğallık adına aşırı küfür var. Tamam bizde kabul ediyoruz, köylülerin konuşmasında doğallık ve küfür önemli bir yer tutar. Doğallığı yansıtmanın da bir ölçüsü ve miktarı olmalı. Küfür, yemekteki tuz kadar olmalı, normali aşarsa rahatsızlık verir.
verdiği birçok mesaj ile birçok konuda durup tekrar düşünmemizi sağlayan film. oldukça başarılı olmuş. ayrıca güldürürken düşündüren bir film izlemeyeli çok olmuş.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar