bugün

modern zamanların başlamasıyla ingiliz edebiyatında üremeye başlayan kadın yazarlarındandır!3 kızkardeşin içinde en iyi sayılabilecek olanıdır hatta.
ortaokulda illaki okutulan ingiliz edebiyatı örneğidir.*
(bkz: CHARLOTTE BRONTE)
1818 - 1848 yılları arasında yaşamış, henüz 30 yaşındayken verem olmuş ve hayata veda etmiş ingiliz edebiyatçı. ilk ve tek romanı olan wuthering heightsdaki baş karakter heatcliff'in kullandığı dil o döneme göre çok sert ve kaba olduğu için romanı erkek kardeşi patrick branwellin yazdığı rivayet edilir.
(bkz: jane eyre-charlotte bronte)den sonra hayal kırıklığı yaratan yazar.
ellis bell takma adını kullanan wuthering heights gibi muhteşem bir kitap yazmış, erken yaşta hayata gözlerini yummuş yazar. keşke daha çok yazabilseydi.
wuthering heights'da cathy ve heatcliff arasındaki nefret dolu aşkı çok güzel anlatmış yazar.
viktorya dönemi edebiyatı nın en önemli bayan yazarlarındandır.
30 temmuz 1818 de thorntor da doğmuştur. babası rahipti. altı kardeşin beşincisiydi. 6 yaşında cowen bridge okuluna gitti; fakat 2 ablası-maria ve elizabeth- orada hastalanıp ölünce babası eve geri götürmüştür. zaten çok utangaç ve sessiz biri olduğu için bir daha okula gitmek istememiştir. bunun yerine evde teyzesi tarafından eğitim verilmiştir.
8 yaşında abisi patrick branwell ve ablası charlotte bronte ile beraber oyuncak askerlerle ilgili hikayeler yazmaya başlıyor.
bir süre mürebbiye olarak çalışmıştır.
tek romanı nefret dolu bir aşkın anlatıldığı wuthering heights dır. bu roman ellis bell takma adıyla basılmıştır. ancak ölümünden sonra charlotte, emily bronte olarak bastırmıştır kitabı.
abisi patrick in cenazesinde soğuk algınlığı kapıyor. önerilen bütün tedavileri reddediyor. ancak ölüm döşeğinde doktorun gelmesine izin veriyor. ancak artık çok geçtir. 19 aralık 1848 de veremden dolayı ölmüştür. annesi ve kardeşlerinin yanına, babasının rahip olarak çalıştığı kilisenin mezarlığına gömülüyor.
emily bronte'nin ''the night is darkening round me'' isimli şiiri quin tarafından türkçe'ye kazandırılmıştır.
çevirmen şiire yeniden hayat vermiş. çok beğendim.

The night is darkening round me,
The wild winds coldly blow;
But a tyrant spell has bound me,
And I cannot, cannot go.

The giant trees are bending
Their bare boughs weighed with snow;
The storm is fast descending,
And yet I cannot go.

Clouds beyond clouds above me,
Wastes beyond wastes below;
But nothing drear can move me;
I will not, cannot go.

ölüm çepeçevre sarıyor benliğimi
vahşice fısıldayarak
fakat zalim bir büyü bağlıyor beni
gidemiyorum.

bütün çıplaklığıyla ölüm,
sonsuzlukla gölgeleniyor.
hızlıca gelen bir sükunet
ve ben hala gidemiyorum.

ötesindeyim belirsizliğin
harcanmışlığın ötesinde
fakat hiçbir keder alıkoyamaz beni
gitmeyeceğim, gidemem.
Sen de eğer yediği tokatlar yüzünden, tokadı atana değil de tüm dünyaya küsenlerden olursan, gün gelir sana kötülük yapanlar kadar zalim olursun!
genç yaşta dünyadan göçmüş, ilk ve tek romanı olan wuthering heights (uğultulu tepeler) ile gönlümde yer etmiş insan.
bi an emily dickinson sandım dı. boşuna heyecanlanmışım.