bugün

vardır böyle sinir eşyalar. odanın orta yerinde pat diye elinizden düşer ve anında gözden kaybolur. ilk önce hemen bulma umuduyla eğilinir. ancak olması gereken çapta yoktur kendileri. daha sonra yakından uzağa ve soldan sağa tarama sistemleri kullanılır. ancak gene bulunamaz meret. sen ne ara düştün, ne ara dibe köşeye gittin, ne ara kayboldun yahu!... kesin bir yerlerde oturmuş kıs kıs gülmektedir sahibine. yaklaşık yarım saatlik aramanın ardından ya en ortada bir yerde yada cepte falan, yani en alakasız yerde çıkıverir. sinsidir efendim sinsi.

vesselam...
"kaybolayım da sinirden kendini siksin eşşoğul eşek" değildir herhalde.
sahibini begenmedigi icin kaybolma istegi.
eğer bu bir hafıza kartıysa saç baş yoldurur.
mesela toplu iğne.
insan o anda küfür mucidi olup çıkar..
aklın ucuna gelmeyen, ortamın en ücra köşesindeki toz zerrecikleri ile ortam yapmak. *
götünüze sokacağınızı sanmış, madde kimyası bozuk eşyadır.
Murphy'nin ''Yere düşen her şey en zor ulaşılabilecek noktaya değin yuvarlanır.'' yasasını kanıtlamaktır. insanı bulana kadar yerlerde süründürür bu eşyalar. Yüzük, hafıza kartı, küpe ve para başlıcalarındandır.