bugün

masallardaki kötü yaratıklar mı daha kötüdür, faşistler mi sorusunun yanıtını ofelia'nın gözlerinden izleriz bu filmde. izlediğim en iyi filmler arasında ilk üçtedir.
görüntülerinden rahatsızlık duyup yarısında kapattığım film.

epey çarpıcıdır, şahsen dayanamadım.
fantastik sinemanın en iyi örneklerinden olmasının yanında mükemmel mesajları ve dokundurmalarıyla izlediğine kesinlikle pişman etmeyen film.
son zamanlarda çekilmiş en iyi filmlerdendir.
kesinlikle etkileyici ve izlenmeye değer olan film. guillermo del toro harika bir iş çıkarmış!

gerçek yaşamla masalsı anlatım arasındaki geçişler çok başarılı. senaryo ve çekimler ise gerçekten çok güzel.
insanı aptal edip kendini sevdiren filmdir.
çok iyi bir kurguya ve mesaja sahip filmdir. insanı çocukluğuyla büyümüş hali arasında getirir götürür.
Süper ötesi bi kurgusu olmasına rağmen finali kafalarda soru işareti bırakmış filmdir.

(bkz: PAN ın labirenti)

--spoiler--
Zira Ofelya yeraltı krallığına girmeyi masum biri * yerine kendi kanını dökerek hakediyor. Yüzbaşı tarafından vuruluyor ve ölüp krallığa gittiği zaman karşısında babasını ve ölen annesini buluyor. Oda ne kanını dökmediği küçük kardeşi de krallıkta annesinin kucağında. Ama küçük kardeşi ölmüyorki. Küçük kardeşi Mercedes tarafından alınıyor ve babasına adının öğretilmeyeceği söyleniyor. Yani küçük, sevimli, torpilli bebiş hem normal hayatta yaşıyor hem de yeraltı krallığında ölen anesinin kollarında.
--spoiler--
birkaç eksiğini görmezden gelirsek modern zamanın en önemli fantastik filmlerinden biridir, belki de en iyisidir. peter pan'in yolundan giderken sinemacılara yeni kulvarlar açmıştır; tabi hayalperestlere de yeni dünyalar. ayrıca sofistike bir film olması ile de kalbimi fethetmiştir.
masalsı öğelerinde hayao miyazaki ustadan esinlenilmiş olan, "franco" ve "faşizm" eleştirisi içeren masal.
yağmur yağan sahneleri, ısrarla güneşli havada çekilmiş olan film. yok yani bir de ödül vermişler bu filme.
tek kelimeyle mükemmel bir film. hele o ninni yok mu... günlerdir kulaklarımdan gitmiyor.

--spoiler--
filmin sonundaki ölüm sahnesinde ofelia gerçekten mi öldü yoksa prenses olup krallığına mı döndü hala karar vermiş değilim. filmde her iki tarafı da destekleyen olaylar var. yaşananların ofelia' nın hayal gücü olduğuna inandıran bir çok detay var;

- mercedes' in de ofelia' nın da anahtar ve bıçakla olan bağı,

- mercedes' in mektupları, ilaçları sakladığı küçük bölmenin ofelia' nın çizdiği kapılara benzerliği,

- annesinin, adamotunu ateşe attığı gün ilacını almak istemeyişi,

- babası kral olabilir ama annesinin kraliçe olduğuyla ilgili hiçbir bilgi yoktu ayrıca kardeşi hala hayattayken nasıl annesinin kucağında oluyor?

- ofelia' nın 2. görevinde duvara çizdiği kapı yok oluyor fakat sonlara doğru mercedes odaya girdiğinde duvarda tebeşirle çizilmiş kapıyı görüyoruz,

- filmin başındaki çekirgemsi yaratık kitaptaki periye dönüşüyor

ama tersini de düşündürüyor;

- annesinin birdenbire, doktoru bile şaşırtarak iyileşmesi,

- labirentin duvarlarının ofelia için açılması, vidal' in geri dönmek zorunda kalması,

- pan geldiğinde, ofelia yüzbaşının emriyle odada kilitliydi. çıkması söz konusu olamazdı. gerçekten de sihirli bir kapıyla mı çıktı fikrini sokuyor insanın aklına,

- annesinin kanaması olmadan önce kitabın kana bulanması

--spoiler--

sonuç olarak; ister hayal gücü ister gerçek olsun, o ikilemi bile yaşatması büyük bir başarı.
imdb puanı 8.5 olan filmdir. büyükler için masaldır. izlenmesi gerekir.
fena bir film olmamakla beraber kesinlikle aşırı abartıldığı kanısındayım. özellikle sürekli karamsar ve kasvetli sahnelerden kurtulmak isteyen izleyici pan ve peri dolu labirentine dört elle sığınıp fantastik dünyada yolculuğa ne zaman çıkmak istese tam tersi oluyor. fantastik kurgu kısmı toplasanız koskoca filmin yalnıza 15-20 dakikasını kapsıyor muhtemelen. o büyülü ve çekici atmosfer yerine sürekli yüzbaşıyı ve beceriksiz adamlarının maceralarını izlemek zorunda kalıyorsunuz. imdb'de bu filmin 8.5 puan ile 47. sıraya kadar yükselmesi ise tam bir fecaat diye düşünüyorum. kesinlikle bu kadar abartılacak ve sükse yapabilecek bir film değildi. çok daha güzel ve fantastik bi çok yapım varken (stardust gibi - ki o na bile 8.0 vermişler !) panın labirenti oldukça sönük bir performans sergiliyor ve bu puanı haketmiyor kesinlikle. özellikle yüzbaşının aşağılanarak öldürülmesi ve kızın kendini kurban edip huşu içinde ruhani boyuta ermesi tamamen tribünlere oynanan ucuz bir son.
Oz büyücüsünden sonra yapılmış en güzel fantastik filmdir.

ispanyol sinemasında artık boku çıakrılmış franco dönemi dramlarının, kesinlikle dışında tutulması gereken bir film.

Afiyetle izlenee...

(bkz: yeni başlayanlar için ispanyol sineması)
müziği bile insanı ağlatmaya yeter. küçük bir kızın hayal dünyasından gerçek yaşamdaki açımazlığa geçtikçe, ağlamak ağlamak ve tekrar ağlamaktan başka yapabileceğiniz hiçbirşey yoktur.
son sınavı gerçek bir sınavdı.. kardeşini incitmemesi ve ölmesi. annesi ve babasının yanına gidişi.
izlenmesi ve izletilmesi gereken, çoçukların düşünülmeden yaşanıldığı bu dünyaya büyük bir ders veren bir filmdir.
izleyin.. ofelialar için ağlayın.
*
müthiş bir filmdir.tür olarak fantastik olsa da büyüklere hitap eder.bence sonu izleyiciye bırakılmıştır ya herşey ofelia nın hayal ürünüdür,ya da tüm yaşanılanlar gerçektir ofelia prensestir ve ülkesine geri dönmüştür. bence herşey kızın uydurması.
eski bir makalemden alıntı;

" uzun zamandır sinema ile olan ilişkime bir ara vermiştim. ne izleyemediğim filmleri izleyip birkaç şey karalamak ne de gündemdeki haberleri yorumlamak heyacanı kalmıştı. eğer duyargaçlarınız sonuna kadar açıksa, memlekette tek bir yaprak bile yerinden kıpırdasa reaksiyon vermemeniz için ellerinizden ve kollarınızdan zincirlenmiş olmanız gerekiyor, malum. lakin, türkiye'de bırakın tek bir yaprağın yerinden kıpırdamasını, koca ormanlar birkaç günde küle döndü ama biz halen ayaktayız, nefes alıyoruz, tabi oksijenimizin giderek azaldığını ve ısındığımızı hesaba katmazsak eğer.

ama bir film tüm dengelerimi değiştirdi.

nerede kalmıştık ?

hah, evet.

françois truffaut'nun 'author teorisi'; yani film yönetmenine bir roman yazarı olarak bakılmasını ve ürününün roman eleştirisi tekniğiyle eleştirilmesi gerektiğini ortaya koyan bir film ekolü.
fransa'da ortaya çıkıp daha sonra amerika'daki çağdaşlarını da etkileyen bu akım, amerika'da hollywood'un gelenekselleşmiş dilinden sıkılıp yeni bir dil yaratıp, yaratıcılığı ön plana çıkarmak isteyen birkaç isimde karşılık bulmuştu. bunlardan en bilineni de sanırım francis ford coppola -idi.

şimdi sinema tarihine çok bulaşmadan, amerika'daki 'new wave' ustaları ile de birçok projeye imza atan ve -james whale, mario bava, george a. romero, alfred hitchcock- gibi korku ustalarından da fazlasıyla etkilenen ve time dergisi tarafından milenyumun genç ustaları arasında gösterilmiş, meksikalı yönetmen guillermo del toro'ya gelmek lazım. borges'ten de fazlasıyla etkilenmiş bu yönetmenin 2006 yapımı, "pan'ın labirenti" (el laberinto del fauno - pan's labyrinth ) filmi sanırım uzun bir süre zihnimi meşgul edecek cinsten. film zaten 2007'de türkiye'de gösterime girmişti.
film ile ilgili en önemli ayrıntılardan biri de, hollywood bütçesini yönetmenin reddetmiş olmasıdır. filmin dili ispanyolca'dır. bu noktada luis bunuel ustamızı selamlamadan edemiyoruz ama kültürel-sosyoloji ve ekonomi-politik başka şeyler yani ayrı bir yazının konusu.

ikinci dünya savaşı sonları, 1944 yılı ispanya'sındaki bitmemiş sivil savaş kargaşası, navarra bölgesinde devam ediyor. yönetmenin özellikle konuyu bu tarihten cımbızlayıp hem sosyo-politik hem de politik-psikoloji çizgisinde yorumlamış olması da ödül avcısı bu filmin esas omurgası sanırım. ama kahramanımız ofelia'nın (alice ya da) etrafında her "-şey".

___

2003 yılında sourbon üniversitesi'ndeki sosyoloji profesörlerinden biri ile röportaj yapıyor amerikalı bir gazeteci ve soruyor;

+ "fransız devriminden bu yana 200 küsür yıl geçti, ne söylemek istersiniz ?"

profesör cevap veriyor,

- fransız devrimi ve demokrasi ilgili herhangi bir şey söylemek için henüz çok erken.

!

___

ama öyle görünüyor ki, 'del toro' herkesi mutlu etmiş !
- kısaca asker, liberal, sosyalist... herkes payını almış.

izlemeyenler için,
şimdiden iyi seyirler !
yüzüklerin efendisi ile aynı kategoride olduğu için ve bu kategoride herkesin gözdesi yüzüklerin efendisi olduğu için yeterince hakkının verilmediğini düşündüğüm çok güzel bir film.

pazartesi günü cnbc e de saat 22:00 da verilecek film ayrıca. izleyin izlettirin.
umarım vanilla sky gibi bi holivud istilasına kurban gitmez..gerçi filmin oscarlı vs. olduğu düşünülürse büyük ihtimalle film herhangi bi holivud filmi kadar ünlenmiştir ama ben bu filmin bile twilight tarzı bi populist masala dönüşmesini kaldıramam..my sassy girli kaldırdım , vanilla sky'I kaldırdım ama bu fazla gelir bünyeye..
sonunda ağlanası bir filmdir. ayrıca çok serttir, çocuklara izletilmemesi yerinde olur.
--spoiler--
filmin başlarında ki bir masalda dikenlerle dolu bir dağın en tepesindeki ölümsüzlüğü vaad eden bir gülden bahsedilir. bu gülü herkes ister ancak uğruna canını verenler azdır. halk bu gülün mükemmelliğinden ve kurtuluş vaadinden bahsetmekten korkar ve sadece o güle ulaşmak için geçilmesi gereken dikenleri, zorlukları anlatır.

hikayedeki o gül apaçık komünizmdir.
--spoiler--

içinde bir sürü mesaj bulunan, masalın aslında ne kadar gerçek olabileceğini yüzümüze vuran film. masal denilenin, ütopik denilenin aslında tek kurtuluş olduğunu anlatan film.

edit: Bilime (komünizme) giden rahat ve pürüzsüz bir yol yoktur ve ancak onun sarp patikaların yorucu dikliğinden korkmayanlar onun ışıltılı doruklarına varma şansına sahip olabilirler. - karl marx
izlemeden önce periler, büyü vb. gibi konuları içerdiğinden çocuk filmi heralde dye düşündüren, ama izlendikten sonra hayran olunan mükemmel film. zira ikinci dünya savaşı ve labirent, peri vb. ilişkisi mükemmel ötesi ilişkilendirilmiş.
1944 yılı ispanya'sında geçen enfes film.
uluslararası eskişehir film festivali kapsamında izlemiştim heyecanla. beklentisiz. ve çarpıldım etkisi hala üzerimde. fantazya denen şey bu işte.
an itibari ile cnbc-e de yayında olan ve izlemeyenlerin kaçırmaması gereken harika bir filmdir.isim pan in labirenti