bugün

entry'ler (568)

yükseleni yengeç olan akrep kadını

Toprak elementli bir erkekte huzuru bulacak kadındır ama diğer bütün erkekler bu kadında huzuru bulabilir. En sofistike karışım. Hastasıyız.

alice mantarlar diyarinda

Nicki durup dururken Jefferson airplane dinleme isteği yaratmış yazar.

ergen

cümle dağarcığı alttaki bkz.lardan oluşan şahıs. (hepimiz geçtik bu dönemlerden o ayrı..)
- (bkz: Annemden / babamdan nefret edyorum)
- (bkz: Kimse beni anlamıyor).
- (bkz: Fuck the system)
- (bkz: 666)
- (bkz: I hate) (fill in the blanks)
- (bkz: Doktorum bana xanax veriyor).

sınav esnasında göt diye bağırmak

hoca tarafından ters köşeye yatırılmış öğrenci eylemi.

lost ta türk olması durumunda olabilecekler

Dharma logolu rakılar da çıkardı ortaya. Dharma her şeye deva..
Bir de açıklara göz dalar istanbul yad edilirdi... 'biz heybelide her geceeee....'

rock barlarda takılan kelli felli amcalar

Sahi böyle amcalar var, beni hep korkuturlar, bi de konserlere gelenleri var yalnız kurt gibi bi yerde durur ne yaptıkları belirsiz.

çıkma teklifi

Çıkma teklifi, biz yetişkinlerin fena yıllar önce, hayatından çıkmış ve orta okul anıları içinde kalmış bir durumdur.
Erkek kişi, dişi kişiye sorar 'benimle çıkar mısın?' diye. Sonra bunlar okulun arka bahçesinde yürürler, eve beraber giderler efendime söyliyim, apartman kapısında kikirderler filan.
Büyüyünce bu 'yarın akşam bi yerlerde bir şeyler içmeye gidelim?' yada 'film festivalinde süper bi filme ikimize bilet aldım..' vs. oluyor. Hem konsept de değişiyor, okulun arka bahçesinde apartmanın kapısından daha geniş bir çevreye yayılıyor.

romantizm

1830'lu yillarda neo-klasisizm'e tepki olarak dogmustur.
Romantik resimde zengin renkler ve enerjik firca vuruslari kullanilmis, dramatik konular betimlenmistir. Romantik resimde onemli olan kesinlikle olay degil, olayin yarattigi duygudur.
Bu akimin resimdeki en onemli temsilcileri
Ingiltere'de
William Turner
http://wahooart.com/a55a0...a/brue-6e3tlh/$file/g.jpg
görsel
William Blake
http://escribiramachetazo...2008/11/william-blake.jpg
Fransa'da
eugene delacroix

http://www.ricci-art.net/img005/145.jpg
Almanya'da
Caspar David Friedrich
http://www.juglares.org/g...r_david_friedrich_032.jpg
http://www.yoibaparaalgoe...ncontemplatingthemoon.jpg

Ispanya'da
Takintili sevdigim Francisco Goya
http://upload.wikimedia.o..._goya_-_casa_de_locos.jpg
http://www.rbvhs.org/teac...apeuro/images/may_3rd.jpg
http://garbo.ilcannocchia...o_devorando_a_su_hijo.jpg

Muzikte ise en unlu temsilcileri
Brahms, Beethoven, Schuman olmustur.

acik kompozisyon

kompozisyon'un, tuval boyutlarinin disina tastigi izlenimi yaratacak sekilde duzenlenmesidir. Figurler kuralsiz, serbest bicimde duzenlenmis izlenimini verirler.
Asimetri, acik kompozisyonda merkezi oneme sahiptir, duygu ile simetrinin uyusmazligini vurgular.
Gunumuz sanatinda en fazla basvurulan kompozisyon turu, barok ve maniyerist resimde de cok sık kullanilmistir.

açık form

Bir heykelin, belirli bir mekanda, dikkati çekecek kadar çevreye yayilmasi, daginik bir form olusturmasini tanimlamak icin kullanilan terim.

action painting

(bkz: gestural abstraction)
Eylem resmi, en ünlü örneği;
Jackson Pollock` 1947 yılında yere serdiği dev tuvallerin üzerine boyayı akıtarak, sıçratarak damlatarak resimler yapmıştır. Resim sanatçının tuval üzerindeki hareketlerinin göstergesidir. Action Painting'de resim daha önceden tasarlanmaz, sanatçının eyleminin ürünü olarak ortaya çıkar yani sanatçının anlık dışa vurumu söz konusudur.

emre aydın

"d" harflarini yanlış telafuz eden, şarkıcı. Diksiyonunu düzeltmedikçe şarkıları rahatsız edici olmaya devam edecektir.

francisco goya

Goya diyince akla bi gelen çıplak maya ile giyinik maya. Oysa Goya bi kadın tasvircisinin çok çok üzerinde bir ressamdır.
Üzerine çalışırken, güzelliğini farkettiğim ressamdır. Türkiyede pek az tanınmakta, ingilizce ve türkçe kaynakların azlığından popüleritesinin düşük olduğu anlaşılabilecek ressam, kendisini tanımak için ispanyadan cilt cilt kitaplar getirttiğimdir.

Goya, aragones'li fakir bi ailenin çocuğudur, dönemdaşları gibi sanatla tanışıklığı din aracılığıyla olmuştur.
Daha sonra Madrid'e doğru yönelmiş, ün geç yaşlarda gelmiş, bildiğin Velazquez gibi saray ressamı oluvermiştir.

Aristokrasiye karşı sürekli hicivli bir tavrının olmasına rağmen, nihayetinde saray ressamlığı yapmıştır.
50'li yaşlarında geçirdiği sinirsel bir hastalık yüzünden duyma yetisini kaybetmeye başlamıştır. Rahatsızlık dönemlerinde Aydınlanmacılara ilgi duymuş, Fransız Devrimini çok yakından takip etmiş, Jean-Jacques Rousseaudan etkilenmiştir. Rahatsızlığının ilk evresini atlattıktan sonra Caprichos isimli 80 gravürden oluşan dizinini çıkartmıştır. Aydınlanma döneminin etkileri ile çıkarttığı bu seride toplumun ve bireylerin cehaletlerini ortaya sererek toplumun aydınlanmasını sağlamaya çalıştığını belirtmiştir.
El sueño de la razón produce monstruos ( Aklın uykusu canavarları doğurur) adlı gravürü bu serinin kapak resmi olarak seçmiştir.
http://upload.wikimedia.o...B3n_produce_monstruos.jpg
Resimi, kimi tarihçiler (Jose Ortega y Gasset) tarafından uyuyan / düş gören sanatçının beyninin yarattıkları yani doğrudan sanatçının bilinç altındaki vahşeti olarak yorumlarken, kimi tarihçiler (Javier Potus, Valeriano Bozal) tarafından akıl eğer uyursa, cehalet, şiddet ve vurdumduymazlık iktidara geçecektir şeklinde yorumlanmıştır.

Daha sonra ispanyada Yarımada savaşalrı başlar, ispanyol halkı Napoleon Bonaparteın açtığı savaşta, gaddar savaş suçlarına maruz kalır, git gide fakirleşir savaştan fazlasıyla etkilenen Goya 'Los desastres de la guerra' (savaşın felaketleri) adında ikinci bir gravür serisi çıkartır.
Bu gravür serisi, kopuk kafalar, kurşuna dizilen kadınlar, çocuklar, ölü hayvanlar vs. den oluşan savaşın anlatıldığı son derece dramatik bir seridir.

Hastalığının tekrarlamasıyla Goya, Beethoven gibi duyma yetisini tamamen kaybeder, içine kapanır. Segovia yakınlarında iki katlı bir evde inzivaya çekilir ve aklındaki canavarlar birer birer duvarlarına dökülür. Quinta del sordo (sağırın evi) adlı evinin duvalarlarına yaptığı resimler, kullanılan koyu tonlar ve temalarındaki delilik, karamsarlık, halüsinasyonlar, yalnızlık, güzelliğe duyulan tiksinti sebebiyle Siyah resimler (pinturas negras) olarak adlandırılmıştır.
Bunların arasında en sevdiğim Saturno devorando a un hijo (çocuğunu yiyen Satürn):
görsel
duvara yapılan 14 resim ev yıkılmadan önce tuvale aktarılmış ve Prado müzesine verilmiştir.

yaran wireless isimleri

girmeh_yasah_gardeşim.

ilk ayeti sevişin olan din

Hippi'lerin mottosu olan Don't war, make love (savaşma seviş) sözünün sahibinin peygamber ilan edileceği dindir.

masis kürkçügil

NTV tarih'deki yazılarını keyifle takip ettiğim yazar.

kuru kahveci mehmet efendi

Türk kahvesini sevenininde sevmeyeninde, eminönü'ne saçtığı kokuyla aklını başından alan şubenin sahibi marka. Türkiyede, türk kahvesi kültürünün mirasçısı, taşıyıcısı.

ünlülerin cep telefonu açılış notları

kadir topbaş:

Bu gün istanbul için ne rezillik planladın?

öğrenci kolektifleri

Bu gün, metrobüste sevimli eylemlerine denk geldiğim grup.

--spoiler--
Altlayıver turnikeden, zıplayıver turnikeden...
--spoiler--

marc chagall

Geçen günlerde Pera'da ziyaretine gittiğim ressam,
Vitebsk'de (beyaz Rusya) dünyaya gelen Yahudi sanatçı, Fovizm, kübizm ve sembolizmi harmanlamış, esin kaynağı olarak doğduğu küçük kenti, aşklarını, çocukluğunu kullanmıştır.
Bence Fovistliği, kübizm ve sembolizminin önüne geçer, renk zevki beni benden alır ki, Picasso kendisi için "Matisse öldükten sonra, ressamlar arasında renkten anlayan bi Chagall kaldı." diye buyurmuştur.
Sembolizmi ise basit öğelerden oluşur. Örneğin Ringa balığı, ringa balığı ticareti yapan babasına göndermedir, aşıklarla beraber resmettiği inekler ve horoz verimliliği, vitebsk evleri çocukluğuna duyduğu özlemi sembolize eder. Santçı Vitebsk'e öyle özlem duyarki Birleşik devletlerde yaşarken vitebsk'e yazdığı açık mektupda "I did not live with you, but I did not have one single painting that didn't breathe with your spirit and reflection." (seninle yaşamadım ama senin ruhunu ve yansımanı solumamış tek resmim yok.) demiştir.
Gülümseten romantiktir.
Havalarda soğurken renkleriyle, romantizmiyle içimizi ısıtmıştır.