klasik ve komik olan fotoğraflardır. gelinin kabarık eteğini tutan damat, gelinin beline sarılan damat, siyah-beyaz gelinle damat... böyle gider bu fotoğraflar. iç sıkarlar. evlenenler de bayılır bu fotoğrafları göstermeye. aşka hürmetten bakılır bunlara. "aaa en güzeli şuymuş" ya da "duvağın çok güzelmiş" falan gibi bir yorum da gereklidir bakarken. bünye zaten aşık ya alıngan da olur bunlar. **
evlenmeden önce erkeğin katlandığı son eziyettir. evinize gelen her misafir sorar o resimleri. çok meraklıdırlar sizin rötuş ile düzeltilmiş parlak suratınıza bakmaya.
"bu kadar önemli bir günün belgeleri bu kadar salakça olmamalı" serzenişlerine neden olan fotoğraf sanatının yüz karası fotoğraf çeşididir.

en anlamlıları yanak yanağa (geleceği simgeleyen) ufka bakan çift resimleridir.
"her ne kadar bu da yaratıcı olmasa da; bir fotoğrafçının bile aklına gelmez mi ilginç olsun diye gelin damatın ayağına basarken ayaklarının resmini çekmek? gidip yüzlerine bir makara film harcanacağına.." gibi hayıflanmalara sebebiyet veren bir iş dalı. *
gelin ve damadın yan yana durup gülümseyerek uzak ufuklara baktıkları tipik bir fotoğraf vardır. anlatılmak istenen herhalde," bak ileride bizi bekleyen mutlu ve parlak bir gelecek var"... fakat çektirilen fotoğrafların çoğu sanki uzaktan dağ başından biri bunlara sesleniyormuş da oraya bakıyorlarmış gibi çıkmaktadır. diğer bir klişe fotoda ise arkada şelale , havai fişek fonları eşliğinde damadımız maymunluk görevini üstlenerek eğilip; ayakta duran gelinimizin elini avuçları arasına almaktadır. yani bir çeşit şövalye prenses ilişkisi izlenimi yaratılmak istenmektedir. böylece damadımız müstakbel eşine ilan ı aşk yapmaya çalışmaktadır. başka bir türünde ise oturan damadımızın boynuna gelinimiz arkadan iki kolu ile çepeçevre sarılmaktadır. tabi ki şen gülümsemeler... zaten formalite olan bu çekimleri neden hep üç beş klişe sahne ile yaparlar. çünkü fotoğrafçıların yaratıcılıkları bu kadardır. ama onlara sorarsan bunlar yaratıcılık eseridir. genellikle; gelen çiftleri kafaya alıp," şöyle durun, sen onun elini tut. sen de sarıl şuraya bakın" gibi yönlendirmeler eşiliğinde fotoğraflarını oluştururlar. nerede o eskinin sade ama her şeyi anlatan siyah beyaz fotoğrafları. onlar da klişeydi belki ama hiç değilse yapmacık değildi yahu. cepheden gelin ve damat ve sonra aile ileri gelenlerinin oluşturduğu kombinasyon sayısına göre çekilen doğal fotoğrafları özledik.
gelin ve damadın akrabaları tarafından, nasıl olsa beleş diye bütün kombinasyonları denenerek (sadece gelinle, sadece damatla,erkek akraba sadece damatla,gelinle,herikisiyle, kadın akraba sadece gelinle-herikisiyle...) çektirililen (t)onlarca fotoğraf...
sünnet düğünü fotoğrafları da bu gruba dahildir. mesela, şık sünnet anne babaları var. pırıl pırıl böyle. kimisi at gibi bakmış objektife. allahallah...ölürem kızlar naz eylemee.
gelin hanımı ve damat beyi sirkte çalışan profesyonel akrobasi sanatçıları olarak gören fotoğrafçının çektiği fotoğraflardır. misal; gelin o kıyafetin içinde yere doğru arka üstü eğilmelidir -90 derece-, o halde bir de sırıtmayı, mutlu görünmeyi başarmalıdır. damatsa gelin o pozisyondayken dudağına uzanır gibi yapmalıdır, ama gelinin üzerine kapaklanmadan. he bir de çok karizmatik ve çok aşık görünmelidir o vaziyette. ama bilinmez ki, gelinle damadın o anda popolarından terler akmaktadır.
kilo vermek ve vücudu esnekleştirmek adına tercih edilebilir bir eylemdir.
stüdyoda çekilenleri dünyanın en samimiyetsiz fotoğraflarıdır.

gelin ve damat çok mutlu olduklarını cümle aleme belli etmek maksadı ile şekilde şekle girerler. luzumsuz bir şirinlik takınırlar ablak suratlarına.

en klişesi gelinin önünde diz çökmüş damat ve geline arkadan sarılıp iki puan almaya çalışırken uzaklara dalmış gelin damat pozisyonlarıdır. zaten bunlardan başka öyle fazla bir poziyon zenginliğide yoktur.

çoğu çift bunları çerçevelettirir sonrada. yeni aşk yuvalarının duvarına da gider asar bok varmış gibi.

en geç 3 yıl içerisinde zaten ikiside yedikleri bok yüzünden gayet pişman olacaklardır. o günden sonra o fotoğaflara her baktıklarında içlerinden kendileri, bak bide nasıl mal gibi gülmüşüm tirplere filan girmişim diyeceklerdir.
herkesin gülümsediği ender fotoğraflardan. ayrıca gelin kişiye yapılan makyaj, kendisini makyajdan tiksindirecek, bir daha hayatı boyunca makyaj yapmayacaktır.
ülkemizde yaratıcılığın sınırlarını zorlayan bir etkinliktir.

fıstık benim olacak, binicem üstüne, vuyucam kıybacı vuyucam kıybacı.

görsel
ÇOK GICIK Bi DURUMDUR.ŞEKiLDEN ŞEKLE GiRiLiR.HiÇ DOĞAL OLUNMAZ.
görsel
studyo ortaminda çekilen fotograflar o kadar kusursuzlardirki o benim lan dedirtir insana. Güzel, degisik arka planlari vardir ama hiçbiri samimi pozlar degildirler.
eiffel kulesi'nin altında olanı makbul olan fotoğraftır.
büyük halini de salonun baş köşesine asmak gereklidir.
stüdyo ortamında arkada çakma olduğu çok belli fon olan fotoğraflardır.
şimdilerde de (bkz: belgesel düğün fotoğrafçılığı) bir de (bkz: dış mekan düğün fotoğrafları) talep ediliyormuş.*

iyi örneklerinden biri http://www.dugunumunfotografcisi.com
tiplerin "bitse de gitsek" şeklinde baktığı fotoğraflar.
görsel
görsel
saçma fotoğraflardır. * hiç de hoş olmazlar.
görsel
görsel
görsel
görsel havada sülfür olduğundan yapılmış; tombul teyzeler ve sarhoş amcaların oynamasından yeğdir.
hayatta bakılması en istenmeyen fotoğraflardır çünkü hepsi klişe pozlardan oluşur.
hayatta daima kalbinizde en büyük yeri tutacak fotoğraftır.