bugün

sevmek sevmemek ayrı bişeydir ama tartışmasız insanlık tarihinin en iyi grubudur.New york kökenlidir.Grubun her elemanı enstrümanlarından maksimum hakimiyete ulaşmış ve sürekli üreten yaratıcı ötesi kişilerdir.Eserleri çok fazla beyin aktivitesi sonunda oluşur.Dinlemesi de beyin aktivitesi gerektirir.

(bkz: progressive metal)
eski-yeni grup elemanlarına kayıtsız domalacağım tek grup.
(bkz: al abi senden kıymetli mi)
http://www.dreamtheater.net adresinde resmi web siteleri konuslanmistir. Grup 3 temmuz 2005'te Istanbul Park Orman'da bizi costurmustur ayrica. Grup üyelerinin hepsi gercekten virtüözdür kanimca, hepsi kendi entstrümanlarini kendi teknikleriyle calarlar.

Grup elemanlari :
James LaBrie - vokal
John Myung - bas gitar
John Petrucci - gitar
Mike Portnoy - davul
Jordan Rudess - klavye

Üyelerin hepsi grup disinda kendi projeleriyle de ilgilenirler. Bu grubun birlikteligine hicbir ters etki yaratmamistir bugüne dek. Ayrica John Petrucci Steve Vai ve Joe Satriani'nin G3 turuna 2001,2002 ve 2005 yillarinda eslik etmistir.
sevdiğim bir müzik türünün sevdiğim bir temsilcisi.bence mükemmel değiller ama kaliteli müzik icra ediyorlar takdir ediyoruz.
eski topraklardandir. grupta calan neredeyse herkes bir virtuozdur. ozellikle 3 temmuz 2005'te sahit oldugum uzere neredeyse herkes uzun bir solo atar konserlerde.
Çok kaliteli işler yapsalar da, bazen mekanikliğin önüne gecemiyorlar. Ama sucları yok. Benim de o kadar tekniğim olsa bende göstermek isterim. *
Vokal:Kevin James LaBrie, 5 Mayıs 1963'te, Kanada-Ontario'da bir kasaba olan Penetanguishene'de doğdu. Ailesi, James'in 3 yaşındayken radyoda hangi şarkı çalarsa onu söyleyerek evin içinde dolandığını söylüyor. Sözleri doğru söyleyememesine rağmen, melodiyi tutturabiliyordu. Babasından esinlenerek, 5 yaşında şarkı söylemeye ve bateri çalmaya başladı. "Ailem herşeye ritm tutacak şekilde vurduğumu ve eğer bana bir bateri seti almasalardı evi yıkacagımı(!) söylüyor." 10 yaşındayken, babası, amcası ve erkek kardeşinden oluşan bir "berber dükkanı dörtlüsüyle çalıyordu.

James'in asıl aşkı, ilk gençlik yıllarında peşine düştüğü rock müzikti. 14 yaşındayken, birkaç grupta şarkı söylüyor ve bateri çalıyordu. Bununla birlikte, James gerçek tutkusu olan şarkı söylemenin yanında baterinin ikinci planda kaldığını biliyordu. 18 yaşındayken, Toronto'ya taşındı.

21 yaşindayken, ünlü vokal antrenörü Rosemary Patricia Burns gözetiminde vokal egitimine başladi. Birçok Kanadali grupla çaliştiktan sonra, James, Atlantic Records'la anlaşmali olan Winter Rose'un vokalisti oldu. Daha sonra, Voi Vod grubunun menejerligini yapmiş olan Pierre Paradis James'e Aquarius Records ile bir solo proje yapmasi için yanaşti. Ayni zamanda James'e New york'lu Dream Theater ismindeki, vokalist arayan bir gruptan bahsetti. Gerisi, bilindigi üzere: "Tarih"

James'in müzikal zevkleri biraz çeşitli. Favori isimlerini şöyle siraliyor: Metallica, Aerosmith, Van Halen, Journey ve Judas Priest'in yaninda klasik müzik bestecilerinden Mozart, Vivaldi ve Beethoven. Etkilendigi vokalistler ise: Steve Perry (eski Journey elemani), Freddie Mercury, Sting, Paul Rodgers ve Nat King Cole. James, Bayan Burns ile çalişmalarina devam ediyor ve diger vokalistleri düzenli egitimin peşine düşmeye teşvik ediyor.

James turnede olmadığı zamanlarda, kamp yapmaktan, yamaç kayağı yapmaktan ve okumaktan zevk alıyor. En sevdiği yazarlar Anne Rice, Dee Brown, Robert Utley ve Forest Carter. Şu anda Toronto-Kanada'da, eşi Karen, kızı Chloe ve oğlu Chance Abraham ile birlikte yaşıyor.

Gitarlar:John Petrucci, 12 Temmuz 1967'de doğdu ve Long Island-New York'ta, müzikle ilgilenen bir aile ortamında büyüdü. Anne ve babası bir enstrüman çalmamalarına rağmen, büyük kız kardeşi piyano ve org, erkek kardeşi bas ve küçük kız kardeşi klarnet çalmaktaydı. Müziğe olan ilgisinin bir kısmını kız kardeşinden esinlense de, John, gitarı eline almasının asıl nedeninin mahallesindeki bütün çocukların gitar çalması ve bunun ona eğlenceli gözükmesi olduğunu söylüyor.John gitar dersleri almaya 12 yaşinda başladi ve sonunda dünyanin en çok taninan yeni gitaristlerinden biri oldu. Şu anda Guitar World dergisinde düzenli olarak köşe yazarligi yapiyor ve ayni zamanda "Images and Words" ve "Awake" albümlerinin nota kitaplari için nota dökümleri ve düzenlemeleriyle ugraşiyor. Dükkanlarda bulabileceginiz bir gitar egitim video kaseti var. John'u etkileyen diger isimler ise: (rastlantisal olarak bütün isimler ya Steve ya da Al) Steve Vai, Al DiMeola, Alex Lifeson, Steve Howe, Alan Holdsworth ve son zamanlarda Stevie Ray Vaughan.

John yedi telli gitarla deneysel girişimlerine, bu girişimlerin albümü biraz daha sert yaptigina inandigi "Awake" albümünde başladi. Evindeki 4 kanalli stüdyoda birçok çalişma yapiyor ve turneye çıktığı zamanlarda yanına bir "sequencer" alıyor. Müzikten arta kalan zamanlarında, spor egzersizleri yapmaktan, kayıkla gezmekten, bisiklete binmekten ve yemekten zevk alıyor.

John, eşi Rena ve 3 çocugu SamiJo, Reny ve Kiara ile birlikte New York'ta yaşiyor. Gitar çalmadigi zamanlarda, zamaninin çogunu eşi ve çocuklariyla paten kayarak ve bisiklete binerek geçiriyor.

Davul:Mike Portnoy, müziğe olan ilgisinin genç yaşta başladığı yer olan Long Beach-New York'ta 20 Nisan 1967'de doğdu ve orada büyüdü. "Babam bir rock n' roll disk jokeyiydi. Bu yüzden sürekli olarak etrafımı müzik çevreliyordu. Geniş plak koleksiyonuma çok gençken sahip oldum ve önceleri Beatles'a aşıktım, daha sonraları Kiss üzerinde yoğunlaştım. Müzisyen olmam kaçınılmazdı." diyor Mike. Mike bateri çalmayı kendi kendine öğrenmiş ise de, lisede müzik teorisi dersleri almıştı. Bu süre esnasında yerel gruplar olan Intruder, Rising Power ve ve InneSanctum'da -ki sonuncusuyla kendi albümlerini yayınlamışlardı- çalmaya başladı. Boston'daki "Berklee Music College"a katılmak için bursla ödüllendirildikten sonra grubu terketti.

Birçok şey üzerine hirsli bir koleksiyoner olan Mike, Dream Theater'a ait bootlegler, posterler, gazete küpürleri ve yeryüzünde, üzerinde grubun ismi bulunan diger herşeyden oluşan geniş bir koleksiyona sahip. Ayrica grubun yaptigi herşeyi video kasetlere ve DATlara kaydetmekten sorumlu. Geniş video kaset koleksiyonu, "2001", "Otomatik Portakal", "Jacob's Ladder", ve "The Wall (Pink Floyd)" gibi ünlü filmlerin yanisira "The Simpsons" çizgi film dizilerinden ve unutulmaz boks maçlarindan oluşuyor.

Mike en çok etkilendiği isimlerin, Rush bateristi Neil Peart ve son zamanlarda frank Zappa olduğunu söylüyor. Diğer favorilerini de şöyle sıralıyor: bateristlerden, Terry Bozzio, Vinnie Colaiuta, Simon Philips, John Bonham ve Keith Moon; gruplardan, The Beatles, Queen, Yes, Metallica, Jellyfish, Iron Maiden, U2 ve Jane's Addiction. Mike, aynı zamanda bir rap müzik fanı.

Mike ve eşi Marlene, kizlari Melody Ruthandrea, ogullari Max John, köpekleri Bongo ve kedileri E.T. ve Cypress ile birlikte Rockland-New York'ta yaşıyorlar.

Bas:John Myung, 24 Ocak 1967'de Chicago-Illinois'te doğdu ve küçük bir çocukken ailesiyle beraber Long Island-New York'a taşındı. John, annesinin her zaman klasik müzik dinlediğini ve bunun etkisiyle 5 yaşındayken keman dersleri almaya başladığını söylüyor.

John 15 yaşina geldiginde komşusu ona, keman gibi 4 teli oldugu sürece kolaylikla ögrenebilecegini söyleyerek, kendi grubunda bas çalması için teklif götürdü. Tamamen farklı bir enstrüman çıkmasına rağmen, John basa çabucak alıştı ve bir daha asla eline keman almadı.

John'un temel olarak etkilendiği isimler: Chris Squire, Steve Harris ve Geddy Lee ve bu isimlerin bulunduğu gruplar olan Yes, Iron Maiden ve Rush. Klasik müzik ve blues'un yanında, Jane's Addiction, King's X ve The Red Hot Chili Peppers gibi grupları da dinliyor.

John, grup elemanları arasından Long Island'da kalan tek üyedir. Hala eşi Lisa ile orada yaşıyor. Turnede olmadığı zamanlarda, balık avlamaktan, spor egzersizleri yapmaktan ve okumaktan zevk alıyor.

Klavye:Jordan Rudess 9 yaşında klasik piyano eğitimi için prestiji yüksek bir müzik okulu olan Juilliard School of Music'e başladı. 19 yaşında, dünyada hızla gelişmekte olan synthesizer akımını kayıtlarında ve performanslarında kullanmaya başladı. Jordan günümüzde aktif bir besteci, prodüktör ve sanatçıdır.

Yayınladığı solo albümü "Listen" 1994 yılında Keyboard Magazine dergisinin düzenlediği anketin klavyeciler bölümü ödülünü alan Jordan, Dream Theater grubunun en yeni üyesidir. Geçmişte Steve Morse, ve efsanevi Dixie Dregs ile beraber çalmış, Vinnie Moore ile bir albüm kaydetmiş ve turneye çıkmış, Annie Haslam ( Renaissance ) için beste yapmış ve bir albüm kaydetmiş, David Bowie ile de yine aynı şekilde albüm kayıtlarında beraber çalışmıştır. Aynı zamanda meslektaşı olan ünlü klavyeci Jan Hammer, ve efsane davulcu Tony Williams ile büyük bir turneye çıkmış, Grammy ödülü sahibi Paul Winter Consort ile de ortak projelere mza atmıştır. Partisyonları International Magician of the Year ödülü sahibi Jeff McBride'ın eserinde dinlenebilir.

Jordan Dixie Dregs'e katılmasının ardından bu grubun davulcusu olan Rod Morgenstein ile "The Rudess Morgenstein Project" isminde bir projeye imza attı. High powered progressive rock tarzında müzik yapan ikilinin albümleri Domo Records tarafından yayınlanmıştır. Jordan'ın üçüncü solo albümü de piyasaya sürülmüştür, ve ismi "Resonance"dir.

Bunlardan ayrı olarak Jordan, bir Magna Carta ürünü olan, ve klavye virtüözlerinin piyano klasiklerini yorumladıkları "Steinway To Heaven" isimli çalışmada da Keith Emerson, Rick Wakeman ve Patrick Moraz gibi ünlülerle çalışmıştır. Jordan'ın yakın zaman içinde emek verdiği projeler içinde ise, Dream Theater üyeleri davulcu Mike Portnoy ve gitarist John Petrucci ile, King Crimson ve Peter Gabriel gibi isimlerle çalışmış basçı Tony Levin ile beraber yayınladığı Liquid Tension Experiment albümleri, ve "Encores, Legends and Paradox" albümündeki iki parçası sayılabilir. Bu iki parçada davulcu Simon Philips, violonsel ustası Jerry Goodman ve prodüktör Robert Berry ile çalışmıştır. Bu albümler de yine Magna Carta etiketi taşımaktadır. 1999 sonbaharında ise Dream Theater ile "Scenes From A Memory" albümünü piyasaya süren Jordan, albümün tüm dünyada büyük beğeni kazanmasının ardından ise grup ile dünya çapında bir turneye çıktı.

Albümün piyasaya sürülmesinin hemen ardından çıktıkları, ve dünya çapında yüzbinlerce hayranlarıyla buluşma fırsatını yakaladıkları bu turnedeki performansları herkes tarafından çok beğenilen grup elemanları, bunun üzerine 30 Ağustos 2000 tarihinde New York'ta verdikleri konserin kayıtlarını DVD olarak piyasaya sürdü, ve böylece Dream Theater imzasını taşıyan ilk DVD kaydı yayınlanmış oldu.

Turne biter bitmez bir sonraki solo projesi için elinde bulunan materyali kaydetmek üzere stüdyoya giren Jordan,"Feeding the Wheel" isimli solo albümünü piyasaya sürdü.

Jordan son olarak, Dream Theater'in en son stüdyo albümü olan "Six Degrees Of Inner Turbulence" isimli albümü kaydetti.
sınırlı müzik bilgisi ve repertuvara sahip iseniz hayranı olmanızın kaçınılmaz olduğu tırışkadan müzik grubu.
(bkz: dream theatre)
insanlık tarihini gelmis gecmis en kaliteli,en kapasiteli muzik gruplarından.Grup diyorum dikkatini çekerim.
okuz otesi 1 davulcuya* ve gitariste* sahip olan progressive rock grubu.ayrica,
(bkz: wait for sleep)
Bassçısı John Myung'ı dinerken 6 parmağa sahip olduğunu düşündüğüm şahsiyetin pek çok sevdiğim ve ailecek izlediğimiz, tadından yenmez bi grup
mekanik yetilerinin asla ruhsuz muzik yapmalarina engel olmadiği aksine teknik becerilerini,normal şekilde muzik üreten insanlardan cok daha duygulu muzik yapmak için kullandiklari ve becerdikleri grup.ayrica bok atanlar için;

(bkz: kedinin erişemediği ciğere pis demesi)
(bkz: anlayamamak)

daha da kotusu

(bkz: anlamadiği şeyler hakkinda yorum yapmak)

yıllar sonra gelen edit:bunlar da bozdu amına koyayım.
(bkz: scenes from a memory)

(bkz: james labrie)
(bkz: john myung)
(bkz: john petrucci)
(bkz: mike portnoy)
(bkz: jordan rudess)
http://www.dt-home.com türkiye resmi fan sitesidir.
scenes from a memory gibi super bir album yapmis grup.fakat bundan sonra ortaya karisik takilalim abi,ben bir 10 dakka solo atayim gibi davranislar icine girmeleri nedeniyle sevemedigim grup.enstruman kullanimlari her uyenin superdir ama is sarki yapmaya gelince biraz bastan savma davraniyorlarmis gibime geliyor.
en azindan son iki albumlerinde oyle.
odtü bahar şenliklerinde odtü ye gelecekleri söylentisi çıkan ama sadece söylenti olan grup.
en son octavarium isimli bir albüm çıkaran progressive metal grubu. hollow years, another day, pull me under şarkıları, images and words albümleri mutlaka dinlenmelidir.
theatre kelimesinin ingiliz ingilizcesi olması, amerikan ingilizcesinde ise theater olarak geçmesi ve kastedilen yüce müzisyenlerin de amerika'lı olması sebebiyle doku uyuşmazlığı yaratan, "dream theater'a yanlış yok!" dedirten başlık.
Yeteneğin tekniğin güzel bir müziğe yetmediğini ispatlayan grup. Aynı zamanda gay kılıklı ve sesli bir vokalistleri vardır.

Müzikten gerçekten de anlayan arkadaşlarım da bu grubu çok sever, sırf neyi sevdiklerini anlamak için bile uzun süre dinledim, ama sonunda dinlemeyi tamamen bıraktım. Olmuyor.

Tamam müzikalite olarak gayet iyi, şarkılarınızı çalmak çok zor, ama müzikte olması gereken en önemli özellik olan duyguyu ya siz veremiyorsunuz ya da ben alamıyorum.
a change of seasons 10 dakika boyunca bir şarkı dinlenir ve bıkılmaz mı demekki bıkılmıyormuş
unkapanındaki esnafın sevimliliği sonucu (hediye etmek için aldığım) octavarium posterinden elimde fazla bi tane bulunan grup..
tekrar gelmeleri icin yapmayacagım seyin olmadıgı gruptur!!!bir grupta mı toplanır virtuozler dedirten asmıs yarmıs adamlar...
Scenes from a memory gelmiş geçmiş en iyi konsept albümlerdendir**.Bunun yanında Fatal Tragedy,A change of seasons,Metropolis P1 ve The dance of eternity bir daha eşi benzeri yapılması olanaksız parçalardandır
theatre denmesinden hoşlanmayan grup. vokalleri metallica şarkılarını katletmiştir. herkes kendi dalında derim.
ayrıca kusursuz=dream theater.