bugün

insanlara zorla sabirli,temiz olmayi ogreten karsisindakini dinleme erdemi kazandiran fakulte...
dünyanın belki de en özverili mesleğinin kazandırıldığı yer. bu fakülteyi bir şeyler öğrenerek bitiren öğrencilerin %90' ı bel veya boyun fıtığı tehlikesiyle karşı karşıyadır. çoğunun ayak bilekleri iptaldir,sızım sızım sızlar. büyük bir kısmı da manyaktır. * hocadan, asistandan, hemşireden, sekreterden, pek tabi hastalardan azar işiten öğrenciler okulu bitirince kazanacakları paranın hayaliyle sabır gösterirler her gün başlarına gelen bu maceralara. ama tuhaf bir şey yine de deli gibi sevilir bu meslek.
şans faktörünün çok önemli olduğu fakülte. okurken insan dişçi değil gayet işçi olur. bir diş için saatlerce oturup çalışabilirsiniz fakat en ufak bir dikkatsizliğiniz o saatleri yok eder.
32 SAYISINI TEMEL ALAN BiR FAKÜLTE.
mumlarla diş oymaların , bir kıvrımın bile hocanın o saatler vererek yaptığınız dişi çöpe atmasının size peygamber sabrı kazandırdığı , meslek hastalıklarının tavan yaptığı fakülte.phantom derslerinde üstünde çalıştığınız modellerin , gerçek hastalardan en büyük farkının mütemadiyen şikayet etmemek olduğunu anladığınızda , keşke hala öğrenci olsam dedirten fakülte.
her seyin bir sabunla basladigi fakultedir. yetenekliyseniz sorun yoktur. sabirliysaniz sorun yoktur. sabun daha sonralari yerini muma birakir. mum amalgama, amalgam kanal egelerine, egeler ise hastalara yerini verir.
zordur okumak. oyle bir fakultedir ki mutlaka her hafta yetistirmek zorunda oldugunuz ya odeviniz ya da stajiniz vardir. bir yandan temel bilimler derslerini alirken bir yandan dis hekimligi derslerini alirsiniz. oyle ki 3. sinifta sadece 13 teorik ders alirsiniz. buna bir de stajlari ekleyin. baska okuldan arkadaslariniz size "ya kahretsin bu donem 8 dersim var ne yapacam ben?" diye aglarken, siz "yasasin bu sene 9 dersim var" diye sevinirsiniz ama kimseye soyleyemezsiniz.
fakultenizin yaninda iletisim falkutesi varsa daha da ilginclesen bir durum olur. siz yemek yiyecek zaman bulamazken, iletisim ogrencileri batak oynarlar.
tip fakultesi ogrencilerinin yasadigi soruna benzer olarak okula basladiginiz ilk gunden itibaren butun tanidiklarin dis problemlerini cozmek zorunda kalabilirsiniz ama insanlara anlatamazsiniz ki ilk birkac seneniz temel bilimler diye curuyup gitmektedir.
bazi stajlarinizda kot giymeniz yasaklanabilir.
asistaniniz veya hocaniza karsı hakli olsanız bile susup haksizmis gibi davranmak zorunda kalabilirsiniz.
zaman zaman asaglanabilir ama ses cikarmamaniz gerektiginiz bilirsiniz.
sabretmeyi ogrenmeniz gerekir.
kisa surede pratik cozumler uretmeyi ogrenirsin. odev teslimin vardir ama bir saat kala sorun cikmistir. panige kapilmadan en uygun cozumleri kafanda tasarlarsin ve uygularsin. o odevden gecme ihtimalin hala vardir.
eger ki bu bolumu okumak isteyen varsa kesinlikle dis hekimlerine sormalisiniz, yoksa sasirip kalabilirsiniz.
son bir sey daha; maddi olarak sizi zorlar bu yuzden ailenizin ve sizin buna hazirlikli olmasi lazim.
okumak gerçekten sabır gerektirir.
(bkz: iltihaplı dişin çekilememesi)
isteyen istediğini söylesin türkiyenin okuması en zor okulu marmara diş hekimliği fakültesidir.buraya gelen askeriyeden bile daha beter bir disipline razı olmuş demektir.diş hekimliği hem teorik hem pratik eğitimi aynı anda gerektirmesiyle zannedilenin aksine tıp fakültesinden bile daha zorlu bir eğitimi gerektirir.tıp fakültesinde insanlar 6 yılda tüm vücudu öğrenirken diş hekimliği öğrencileri 5 yıllarını sadece ve sadece küçücük bir dişin anatomisini,tedavisini,son zamanlarını yaşayan bir dişin ömrünü nasıl uzatacağını,gecikmiş bir dişi nasıl sürdüreceğini çaprasıklığı nasıl gidereceğini(bu uzmanlık gerektiriyor (bkz: ortodonti)),kıl kadar kanalları nasıl bulacağını,kocaman bir azı dişini nasıl kolayca çekeceğini öğrenmekle geçirir.mezun olduğunda zaten uzman doktor sayılır pretisyen diş hekimi bile olsa.ancak sağlam ve dayanıklı ruh sağlığı olanların kaldırabileceği bir eğitimdir.ağlatır,ağlatır,ağlatır..
diş hekimi aynı zamanda bi sanatçıdır bir heykeltarştır diş hekimliği fakültesi en azından bana bunları öğretiyor .
sabun heykeltraşçısı. evet.
(bkz: dişçi fabrikası)
sağlık alanının diğer birimlerinden ayrılan, kendine has fakültedir.

düşün, millet 6 senede tüm organları görürken sen 5 sene sadece dişlere odaklanıyorsun. diş dediğin nedir ki kemik işte deyip geçemiyorsun. mühim iş. bir ağrısın ananı avradını ağlatıyor imansız.

bir okulun tamamen vücudun tek bir uzvuna odaklanması insana garip gelse de var böyle bir fakülte. sayıları artıyor üstelik.
Sınıf atladıkça zorlaşan, her sene ömründen ömür alan fakültedir. Çok istemiyorsanız gidilesi bir yer değildir. Okurken yaşlandırır, çöktürür, bitirir.
yarın muhtemelen yerleştiğimi öğreneceğim ve şimdiden mezun olmak için can attığım fakülte.
kimisinin hayallerini süsleyen kimisinin kabusu olan fakülte. davul ve kulak meselesi..
vücuttaki tüm organlar içinde ayrı bir fakültesi olan organın temel alındığı fakülte.
anti depresan kullanmadan okulu bitirenlerin parmakla gösterildiği fakülte.
ders sayısının fazlalığına bağlı olarak ve uzayan sınav takvimi nedeniyle öğrencilerin kendi deyimleriyle sınav haftası yerine sınav mevsimine tabi tutuldukları yer.
mimarlığın yanında sikko değeri yoktur.
henüz birinci sınıfta çaktığım cehennemden farksız işkence okulu.
okuması ızdırap gibi gelen okul. bu kadar sorunlu asistanı barındıran başka bi fakülte olduğunu sanmıyorum.
girmenin de çıkmanın da zor olduğu fakülte. hele bir de multi kliniği alıyorsanız.
odtü tıptan sonra diş hekimliğini istemiştim, olmadı kısmet.
o kadar okuyorsun bir insanların ağız kokusunu mu çekeceksin eheheh diye esprilere maruz kalabilmektedir.
Cogu ogrencinin hayali olan ama sadece zeki, caliskan ve gelegini uc kurus eglenceye satmayan ogrencilerin okuyabilecegi fakultedir. inonu universitesi' nde okuyor iseniz cok sanslisiniz demektir.