bugün

misal kavak yelleri adlı dizide tıp isteyen kızımız ile sinema televizyon isteyen oğlumuzun lisede aynı sınıfta okumaları.

edit;en beğenilen entryim olmuş allah belanızı vermesin.
arka sokaklar dizisinin bugün yayınlanan bölümünde dikkat ettiğim olaylardan biridir. komiserimiz hüsnü çoban yol kenarında kadına çocuğunu doğurtmaktadır. buraya kadar herşey normal * . komiserimiz bebeği doğurtuyor. bebeği direkt olarak kucağına alıyor. ilk kez dikkat etmedim bu olaya. hemen hemen bu sahnelerde hep beklerim bir ayrıntıyı. ulan çocuk göbek kordonu olmadan doğuyor.
arka sokaklar dizisinde merkezden anons geçilen bir olaya ekibin sürekli yakında olmasıdır.

merkez: kanlıca da bir cinayet olmuş. yakındaysanız bakabilir misiniz?
a.s.e: tamam merkez yakınındayız hemen olay yerine intikal ediyoruz.
merkez: yok yok kadıköydeymiş maç çıkışı adam bıçaklama.
a.s.e: anlaşıldı merkez biz zaten kadıköy deydik hemen olay yerine intikal ediyoruz.
merkez: lan olum s.kecem belanızı. olay avcılar da imiş.oraya da mı yakınsınız mına koyum?
a.s.e: yakınız merkez canını sıkma sen.
merkez: tuzla ?
a.s.e: ayağımızın dibi.
merkez: g.tünüzü s.keyim sizin. dönüşte iki ekmek bir kilo domates alın menemen yapacaz.
a.s.e: anlaşıldı merkez marketin yakınındayız zaten.

2. önemli mantık hatası

merkez bunlara anons geçer. kadıköy de olay varmış beyler gidin sikertin alayını falan diye.tamam bunlar zaten yakındalar da 10 bölümün 8 tanesinde adresi almadan olay yerine intikal ediyorlar mına koyum! ben istanbul da kaybolacam diye yusuf yusuf atarken popom bunlar kadıköy gibi bir yerde adres bulmadan olay yerine intikal edebiliyorlar. herhalde kalabalığı görünce mi duruyolar nasıl oluyor hala anlamış değilim.
kavak yellerinde efe'nin mezar taşının üzerinde 1989 yazıyordu. yani 21 yaşında. lan bunlar aslıyla aynı yaşta olduklarına göre aslı 21 yaşında tıpı mı bitirdi şimdi.**
avrupa yakasının 1. volkan döneminde volkanın bir repliğini tam olarak hatırlamasamda unutmuş değilim. ' ulan askerde bile çavuş bana kıyak yapardı az şınav çektirirdi.' tarzı bişeydi. peki daha sonra ne oldu? volkan tekrar askere gitti.

bir diğeri ise arka sokakların gerçek dünyadan çok fantastik bir dünyada geçtiğini düşündüren bir ayrıntı. dizinin her bölümünde değişen yan karakterleri sürekli aynı 2-3 adam ve kadın seslendiriyor. geçen bir bölümde murat komserin kardeşi olan doktor beyin sesi doktorun sahnesinden hemen sonra tv spikerinin sesi oalrak karşımıza çıktı. nasıl bir dünyadır ki sadece 5-10 kişinin kendine has sesi var? böyle bir dünya olsaydı ses taklitçiliği dünyanın en vasıfsız işi olurdu heralde.
türk malı!!

anlatabiliyor muyum?
fringe dizisinde bir türlü bulunamayandır. tam 'hadi len oradan, bu sefer yakaladım' moduna giriyorsunuz, oradan walter bishop çıkıp iki kelam ediyor. köşenize çekilip sessizce izlemeye devam ediyorsunuz...

(bkz: walter bishop)
ulan bir günde hastanın pozitif kana ihtiyacı olsun be arkadaş.

ne zaman biri ölecek olsa. hemen 0 rh negatif. nedir bu sizin bu kan grubu ile alıp veremediğiniz. zar-zor bulunuyorya artık. aksiyonu seviyoruz milletcek. cazip geliyor böyle şeyler.
telefonla birini ararken karşı taraf telefonu saniyesinde açar. ulan hiç mi gecikme payı yok? hiç mi duymama ihtimali yok?
akasya durağında operasyonlara 2-3 polis 8 taksiciyle gidilmesi.
Yılan hikayesi,
memolinin yüzerek deniz helikopterini yakalaması.
memolnin ters yola girmesi(genelde her bölümde olur) çogunlukla araba gelmemesi hele ki istanbul da.
memolinin çatışmaya girmesi ve nedense arabasında bir kurşun izi olmaması.
Diyaloglar arasında birbirlerine beş dakika boyunca sırf bakarlar.
öyle bir geçer zaman ki dizisinde mete'nin saklandığı çöp konteynırında nescafe paketi bulunması.
ramazan aylarının bir hafta sürmesi.
izleyen bilir kurtlar vadisi adlı güzide dizimizde, 'denizin üstünde infilak edip, denize düşen transit araç' sahnesi vardır hatta bu muro'nun eleman öldü orda... hah işte o sahne başlı başına akıl, mantık, fizik komple hatadır, rezalet çekimdir, newton görse ağlardır.

olm 5 saniye havada asılı kaldı lan araç.