bugün
- türklerin çok kolay devlet kurması18
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı13
- insan olmaya ceyrek kala12
- anın görüntüsü14
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz8
- nervio9
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor8
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur30
- arda güler12
- etine dolgun kız8
- fatih terim9
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek17
- taktik verin16
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz22
- gecenin şarkısı11
- maca sekiz10
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi10
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri32
- her türk vatandaşına türkiye gezisi12
- mühendis erkeklerin genel özellikleri16
- en obez özelliğiniz19
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması15
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük10
- akp chp yakınlaşması15
- risale i nur21
- burda senin paran gecmez diyen delikanli kiz11
- en çok yaşamak istenilen şehir10
- beni özlediniz mi10
- selahattin demirtaş13
- temiz oje sürmek8
- icardi190518
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak10
- allaha küfür etmek10
- türklerden adam çıkmaması17
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil36
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi14
- ruh varsa neden görünmüyor13
- sevdiğiniz sözlük yazarları11
- uludağsözlük'ün ölmesi ve gömmeyi unutmaları10
- selahattin demirtaş'ın 42 yıl hapis cezası alması12
- okula bikiniyle gelen kız9
- sözlükteki erkek nüfusu9
- filistin'in türklere ihanetleri sıralı tam liste24
- üstteki yazarla nereye gitmek isterdin8
- mesajın altlarda kalmış kusura bakma diyen kadın10
- arkadaşlar bu alınır mı8
- buluşunca sürekli derslerden konuşan erkek8
- bu başlıkta konya'yı övüyoruz16
- yemek yemeyi sevmeyen insan8
Katillerin kulelerde yaşadığı şehir. Ölülerin minarelerde yaşadığı şehir. Ve bahçeler, gülleri solmuş, özgürlükleri ellerinden alınmış karanfillerle bezeli yüksek düzlük. Doğayla insanı ayıran, medeniyet kurmak için insanı yok sayan, isim koyan, sahiplenen ve sahip olduklarıyla övünen kalabalıklar. Onların yolundan gidiyorum. Bu şehri terk ediyorum. Yanımda bir yabancı var sanki. Sesini duyuyorum. Berrak suyu bulandıran, şüphe tohumları eken, eleştiren, kibiri kibirle söndüren, beni aciz bırakan tanıdık bu sesle çıkıyorum yola. Ben ve şehrin basamakları alçalıyoruz. Daralıyor sokaklar ve gözler gerçekleri görüyor ardından. Orada kayıplar, orada leşler, fazlalıklar, farklılıklar. istenmeyen her şey bu alçaklıkta anlaşılıyor. Orada görüyorum ya her şeyi: bu basamaklar kanla ve ölü insan bedenleriyle inşa edilmişler. Ve ben korkuyla sağır kefi tutuyorum içimde. Görmemek için gözlere mil çekmiş bir şekilde. Gidiyorum bu katil şehirden. Kendi yolumu bulmak için.
içinde boğulduğum denizin bir diğer tanımlaması. bir nefese bu kadar ihtiyacım olduğunu hiçbir zaman anlamamıştım. acilen benim benden çıkmam gerekiyor fakat yapamıyorum.
Herşeyin gerçek olduğu dünyada düşünceler ne kadar derin olabilir. Hadi oldu diyelim, bunu gerçek hayata nasıl uydurabilelim. Derin Düşünmek bazen uyku öncesi zaman doldurma eylemi.
kafamda deli sorular.
egerki normal hayatınızda sorgulamıyor, her duyduğuna inanan biri iseniz içinde kaybolabileceğiniz düşüncelerdir.
Arkadaslar eğleniyor muyuz?
ezan sesiyle çekilir perdeler, çekilir sesler, çekilir el ayak ama biz 'bir' değiliz. siz ve biz, aynı koridorda zıt yöne giden atlılar gibiyiz. farklı kulvarlara giden tramvayların esiriyiz. kavgalara tepeden bakıp, yanından usulca geçen kentlileriz. dilimizde goethe'den yarım yamalak birkaç söz biriktiririz. statümüz yahut maaşımız yahut bağlı olduğumuz kurum yahut kredi çekmek için masasına oturduğumuz bankacı bellidir. biz ezan sesiyle annemizin kucağına düşeriz, biz istanbul'da hala kömürle ısınan semtleriz, biz vezneciler'den unkapanı'na yan yana yürüyen; ama kavgalı ama hürriyet arzusunda ama şehri yutmak hevesinde biçareleriz. mağlubiyetimiz, sesi gür insanların şemsiyesine sığınmaktan gelir biliriz. yün halıya oturan bir çocuk gibidir kalbimiz, gülen, gülen ve daima maşallah ettiğimiz o çocuklar gibidir ellerimiz ve titreyen sesimiz. göğsümüzde beyhude bir sevgi yüzünden itinayla yere serildiğimiz savaşlardan kaçıyor gibiyiz. bazen bir şehir bazen bir ülkeyiz. saatimizi ayarlayan bir enstitü olmadığı için hayata geriyiz. babamız kapitalizmden nefret ettiği zaman sosyalistiz. annemiz sosyalistlere kızdığı zaman kapitalistiz. bir öyle bir böyleyiz. ama görsen biz de sersefiliz, uzun yollar yürümekten ve hafta sonunu beklemekten bitkiniz. peki ya siz, siz kimdiniz?
bir şeyin algısı hep aynıdır ama o algı ruh haline göre şekillenir.
örnek vereyim; " hoşlanmıyor " algı olsun.
Birisinin sizden hoşlanmadığını algılarsınız ama sonra ruh halinize göre size umut olacak bir arayış içerisinde olursunuz. hoşlanmıyor gibi gözükmeye çalışıyor duvarları var çünkü gibi.
Ya da temel karakterize özelliklerinizi beğenmiyorsunuz " şöyle olsaydım böyle olsaydım " diyerek. olmak istediğiniz kişi oluyorsunuz, ama ruh halinizle erteleyip o olmadığınız yanılgısına düşüyorsunuz.
ben de düşüyorum çoğu zaman.
örnek vereyim; " hoşlanmıyor " algı olsun.
Birisinin sizden hoşlanmadığını algılarsınız ama sonra ruh halinize göre size umut olacak bir arayış içerisinde olursunuz. hoşlanmıyor gibi gözükmeye çalışıyor duvarları var çünkü gibi.
Ya da temel karakterize özelliklerinizi beğenmiyorsunuz " şöyle olsaydım böyle olsaydım " diyerek. olmak istediğiniz kişi oluyorsunuz, ama ruh halinizle erteleyip o olmadığınız yanılgısına düşüyorsunuz.
ben de düşüyorum çoğu zaman.
Sürekli daldığımdır genelde içinden çıkamam.
Şayet sebepsizlik hakimse karanlıkta o zaman aydınlık hiç de gereksiz ve gerekçesiz değildir.
Migrene, şiddetli baş ağrısına ve görmede bozukluğa yok açıyor ama bu durumdan şikayetçi olduğumu söyleyemem.
Ne garip?
Ülkende olan bir hadise, diyelim büyük bir patlama duyuyorsun. Haliyle mevzu hakkında senin de bir fikrin var. Dur bir dakika!
Tam dillendirecekken, içinden geçenleri soyleyecekken, belki de farkında bile değilsin, dillendireceğin şeyler mensubu olduğun partiye, oluşuma, topluluğa vs ters oldugunu farkediyorsun. Susuyorsun. Hatta bazen inanmadağin halde tersini savunuyorsun...
ve sen özgür olduğunu sanıyorsun...
Ülkende olan bir hadise, diyelim büyük bir patlama duyuyorsun. Haliyle mevzu hakkında senin de bir fikrin var. Dur bir dakika!
Tam dillendirecekken, içinden geçenleri soyleyecekken, belki de farkında bile değilsin, dillendireceğin şeyler mensubu olduğun partiye, oluşuma, topluluğa vs ters oldugunu farkediyorsun. Susuyorsun. Hatta bazen inanmadağin halde tersini savunuyorsun...
ve sen özgür olduğunu sanıyorsun...
acsba ben kürt müyüm. evet.
Bir zaman çokluğunda ya da zamansızlık halinde insanın çerçevesini terk ederek ürettiği düşüncelerdir. Kimi zaman faydalı, kimi zaman zararlı.
derin düşünen insanların buluşlarıyla, bu günlerimizde böyle kolayca iletişim kurabiliyoruz.
anlamsız düsüncelerdir. bu dünyayı sen mi kurtaracaksın be adam?
git teletabi izle.
git teletabi izle.
güncel Önemli Başlıklar