bugün

genelde aklıma su gelir.
bir deprem olduğunda koşarak kapının önlerindeki suları kucaklarım.
kısa bir özgeçmiş yorumu.
yani ben öyle yapmıştım.
bir kapıya bir pencereye bakılır, şimdi asansör kalabalık olur diye derse devam edilir.
(#10842665) yine farklı birşey olmadı, ilk olarak aynı şeyi bikez daha düşündüm, lakin bu seferki çok şiddettli olmasından sanırım direk olarak kelime-i şahadet getirtti.
herkese geçmiş olsun.
banyoya atsam kendimi, bi gusül yetişirmi acaba?
bütün aile bireylerinin oturduğu apartmanların o anki depreme dayanma gücü düşünülüp, hangisi daha kritikse önce onu aramak akla gelir.
oha 5 dakika oldu lan. * *
aha da siki tuttuk!
borçlarından bunalmış bir tanıdığımın tam deprem anında ''yaşasın borçlar bitti,çek yok senet yok'' diye nara attığını bilirim.
-hassiktiiir ya ölürsem?
23 yıldır istanbul'da yaşanılmasına rağmen hiç hissedilmediği için akıla gelmeyen düşüncelerdir. * *
ilk kez yaşıyorsanız deprem olduğunu farkedene kadar deprem bitmiştir zaten.
-göçük altında sigara içebilir miyim acaba lan.
kendin, düşünücek vakit bulamadan uzakta olan ailesini düşünüyor insan.
(bkz: deprem anında yapılması gerekenler)
tek düşünce ne zaman biteceğidir. fakat düşünceden ziyade korku vardır daha çok. çok saf, çok katıksız bir korku.