angelina jolie' nin oğlu kaçırılan anne christine collins rolünde gözüktüğü, kargaşa ve seri katiller üzerine kurulu, gerçeklerden yola çıkılarak çekilmiş clint eastwood filmi. ' 2009 yılında oscar heykelciğini kaptırmaz ' yorumlarına sebep olan yapım.
2008 kasım ayında gösterime girecek film. ayrıca castda john malkovich gibi bir oyuncu da vardır. filmin adı L'échange ya da the exchance olarak da geçer.

http://www.cannes2008.com/bandes-annonces=85392.html
white wolf'un çıkardığı eski bir frp oyunudur aynı zamanda.
i want my son back repligiyle acilarin kadini, sacini supurge etmis anne izlenimi veren cirkin bir angelina jolie yi izleyebileceginiz film.

bu karinin elindeki damarlar oto tamircisinde yok ya. bu nasil film yildizi anlamis degilim.
efsane kişilik, yüce insan, hepimizin kovboyu, hepimizin harry'si clint eastwood'un son çektiği filmdir. bekliyoruz mütemadiyen.

(bkz: based on a true story)

ayrıca aynı isimde pek bilinmeyen bir the doors şarkısı da vardır, yanılmıyorsam eğer.
angelina jolie'nin, meslegi yalnizca guzel olmak olan kadinlardan olmadigini, cok iyi ve cok yetenekli bir aktris oldugunu gozler onune seren filmdir. konu itibariyle cok basite kacabilecek duygu gecisleri, kendisi tarafindan inanilmaz gercekci canlandirilmistir. imdb'de 8.1 alan filmin 2008 yilinda pek cok odul alacagini tahmin etmek zor olmasa gerektir.
lapd'nin başında celalettin cerrah'ın olduğu zamanları konu alıyor gibi duran filmdir.
--spoiler--
collins cocugunu aramaktan hic vazgecmedi.
--spoiler--
herşeyi ile dörtdörtlük olan lakin ucube kate winslet'in çevresi nedeniyle angelina jolie'nin en iyi kadın oyuncu oscar'ını alamayacağı film.
bir türlü bitmek bilmeyen, filmin sonu gelmesine rağmen hala angelina gibi bir insan evladının böyle bir filmde rol aldığına inanmak istemediğim, 15 yaş sınırı koymalarına anlam veremediğim kısaca hiç beğenmediğim film.
angelina julia bacımızın oynamakta olduğu 2008 yapımı dramfilmi. (bkz: changeling)
sıradan bir film. hatta sıradanın bile altında. bir numarası olmayan angelina ablamızı oynatmaktan başka bir hede edememmiş bir film.
eğer duygusal bir insansanız, izlerken kesinlikle yanınızda peçetenizi bulundurun. çünkü ağlayacaksınız.
bir annenin oğluna olan sevgisi, onu kaybetse bile yaşadıkları... umut. hiç kaybolmayan bir umut. ve bir annenin oğluna olan bağı. ruhsal bağı.

angelina jolie'nin gerçekten inanılmaz bir performans gösterdiği filmdir. bir an için film değil de gerçekten oğlunu kaybetti diye düşündürecek kadar muhteşem oynamış rolünü. anneliği gerçekten iyi öğrenmiş ve rolünde çok iyi kullanmış.
zaten filmin galasında verdiği röportajda, "filmde kaybolan oğlum yerine, kendi öz oğullarımı koyarak oynadım. o anı yaşadım" demiştir ve bunu kanıtlıyor. o yaşayarak oynarken bizlerede yaşattı.

film gerçek bir olaydan senaryolaştırılmış. 1928'in los angeles'inde lapd*'nin yozlaşmışlığı, bir seri katil ve aslında bir değil, tam 20 acılı anne. 20 çocuğu sebepsiz yere öldüren bir adamın, bunlardan 3 ü teşhis edilebilmiş, idama giden sonu.

ayrıca clint eastwood'da ne kadar kaliteli bir yönetmen olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. bazı anlarda oyuncularda oluşan mimikleri yarattırması... hayranlık uyandırıyor. o kadar gerçekçiydi ki...

kesinlikle ve kesinlikle izlenmesi gereken film. ama tekrar söylüyorum, film izlerken ağlama gibi bir durumunuz varsa, duygusal biriyseniz peçetenizi alın.

--spoiler--
-o çocuk bana daha önce elimde olmayan birşey verdi
+nedir o?
-umut!
--spoiler--

bir de filmde 1935 yılındaki oscar'ı alan filmi öğreniyorsunuz.
(bkz: it happened one night)
clint eastwood'un sanıyorum kameraarkasında çıkardığı en taşaklı iş.
ara ara sıksa da* güzel film. gerek based on a true story olması gerekse angelina jolie nin oynaması daha bi ilgili izlememe neden oldu. tabi angelina nın en çirkin halini gördüm o ayrı. saçları kısa olunca ve saçma sapan bi göz makyajı yapınca aslında hiç te çekici olmayan sıradan bi kadın oluyomuş.
hiç sıkmayan bir film. ancak sonunda "eee noldu şimdi ?bitti lan" demenize sebep oluyor.
Angelina Jolie kadar taş bir hatunun da kusuru vardır. "eller"i.. Evet o eller ne öyle.. damarlı damarlı, kocaman erkek eli gibi.. neyse ellere takılmassanız keyifle izleyebileceğiniz bir film. özellikle walter collin yerine getirilen çocuk çok başarılı angelina da öyle..
clint eastwood angelina jolie ve john malkovich üçlüsünden ve konudan çok daha sarsıcı bir film beklemiştim, ama beklenti içinde izlenen tüm filmler gibi bekleneni karşılamadı.

cesur bir film los angeles polis teşkilatının o zamanki hali bu zamanda birçok acılı gerçek hikayede ülkemizde 3.sayfada küçük haber niteliğinde görülebilir ancak sinemada dillendirilemez.

angelina jolieyi daha önce deli rolünü başarıyla yaparken izlemiştik ancak etkileyici olan anne rolündeki performansı, keşke film bu kadar karanlık olmasaydı diye iç geçirdim film boyunca. herkesten farklı olarak ben angelina'yı çirkin bulmadım farklı bir güzellikte seyrettim, gerçek bir hikaye olunca insan mutlu bir son'a daha çok ihtiyaç duyuyor... çocuk oyuncular başarılı bir oyun sergilemiş filmde ne eksik tanımlayamasam da bir tat eksik kalmış gibi yine de seyirlik bir film.
angelina ablamızın bir fırtınalar yarattığı filmdir kendileri. her zamankinden öte bir oyunculuk sergilenmiş. çocuk katliamı konusuna gelince, gerçekleri anlatan şu sıpa acayip iyi rolünü yerine getirmiş ve o anlattıkça beni de ağlatmıştır. gerçekten izleyici için salyayı sümüğe bulayan bir filmdir.
çok şahane replkler lan bir filmdir kendileri. birde john malkovich hala feci karizma izlnmesi şiddetle tavsiye edilir.
angelina jolie'nin, cok saglam bir oyunculuk performansı gösterdiği filimdir.özellikle i want my son back repliği içleri cız ettiren turdendir.
filmi once normal izleyin. sonra basa alin, * * * * bir kez de gozleriniz kapali izleyin. ayni zevki alacaksiniz. cunku filmin vurucu noktalarindan biri angelina jolie nin dudaklari, digeri muzikleri. *
dancer in the dark havasında film. şahsen izlerken acı çektiğim tür olsa da ardı ardına angelina jolie filmleri izleyesi geliyor insanın.
(bkz: dudakları sıkılasıca)
angelina jolie nin aşmış oyunculugu, clint eastwood un oluşturduğu müthiş 1930lar los angeles atmosferi, john malkovic in atarlı karizmatik tavırları ve insanın içine işleyen müzikleriyle ölmeden önce izlenmesi gereken filmlerden.
Ayrıca senaryonun gerçek hikayeye dayalı olması insan hayatındaki normalliğin bir günde ne kadar korkunç bir hale gelebileceğini bütün bir çıplakla gösteriyor.
60. dakikadan itibaren saman tadı vermeye başlayan, fazla sıradan ve hiçbir numarası olmayan film.

edit büdüt: her boka anlam çıkaran değerli film yorumcularımız rahatsız, ben gerizekalıyım tamam, bunu izleyen nirvana ya ulaşıyor, izleyin, izlettirin.
aptal hollywood filmi, filmin sonunda herkes mutlu. clint eastwood'un canı sıkılmış belli.