bugün

tarsustadır.

görsel
görsel
Cennet ile cehennem yaratılmış olup, mevcutturlar.
Adem ile havva aleyhisselamın kıssası ve cenneti mesken tutmaları bir cennetin var olduğuna delirdir. Cennet mevcut olunca, cehennem de mevcuttur, çünkü bunların ayrı olduğu söyleyen yoktur.
Ayrıca, cennet ile cehennemin hazırlandığı hakkında açık ayetler ve hadisler vardır.
Cennet hakkında; ( اعدت المتقين ) "müttakiler için hazırlanmıştır. "
Cehennem hakkında; ( اعدت الكافرين ) "kafirler için hazırlanmıştır" buyurulduğu gibi,. (Ali imran 133'den -bakara 24'den)
Efendimiz sav allahu tealadan hikaye ettiği hadisi kutsi'de ise;
" salih kullarım için , hiç bir gözün görmediği, hiç bir kulağın işitmediği ve hiç bir beşer kalbinin hatırlamadığı şeyler hazırlanmıştır." Buyurulduğu gibi.
"Her seyin bir yolu vardir, cennet'in yolu da ilimdir."
ilk cennet cehhennem inancı islamdan hristiyanlıktan musevilikten önce
yazılı kaynak sümerler de görülmüştür.

lkel Dinlerde Cennet: ilkel kabilelerde umumiyetle ölümden sonra mutlu veya mutsuz bir hayat yaşama inancı vardır ve maddi unsurlarla tasvir edilir. Mesela Andaman adalarındaki ilkel kabilelerin inancına göre iyilerin ruhları yer ile gök arasındaki bir köprüden geçerek cennete çıkar. Kötülerin ruhları ise soğuk bir yere ayrılır.

Bazı Afrika mitlerinde, insanoğlu yaratılmadan önce bir cennetin var olduğu inancının bulunması dikkat çekicidir. Brezilya' daki Guarani Kızılderilileri dünyada olduğuna inandıkları "kötülük bulunmayan ülke" yi dört yüzyıl boyunca göçlerle aradılar. Tanınmış dinler tarihi araştırmacısı Mircea Eliade şamanların rüya ve vecdlerini anlatmada kullandıları cennet tasvirlerinin asırlar boyu devam eden telakkilerini canlı tuttuğunu düşünmüştür.

Cennet inancıyla ilgili ilk yazılı kaynak milattan önce 2000'lere ait Sümer literatürüdür. Çivi yazılı bu kaynaklarda cennet, Dilmun denilen ve güneşin doğduğu yere doğru uzandığına inanılan bir adadır ki "mutlu insanlar ülkesi, ölümsüzler ülkesi, hayat ülkesi" diye nitelendirmiştir. Ölülerin dirileceğine, muhakeme sonunda kötülerin Çinvat Köprüsü'nden geçerken erimiş madenlerin arasına düşeceğine inanan eski iranlılar iyiler için Seyhun ve Ceyhun ırmaklarının kaynaklarının bulunduğu doğuda bir yerden söz ederler.

ilk tek tanrılı din museviliğin ilk peygamberi hz ibrahim bir sümerlidir.

milattan önce 2000-1500 yıllarında, sumer*’in başkenti ur şehrinde (şimdiki lübnan) ticaretle uğraşan zengin bir adam iken ailesi ve ticaret kolonisiyle israil-filistin taraflarina (kenan ülkesi de derler) göçen ve sumer’den gelen temelle yahudiliği burada başlatan kişi.
çok yönlü bir sumer kültürü ve inancıyla yola çıkan ibrahim çoğu (ya da her) sumerli gibi çok tanrıya inanmakta iken gittiği diyarlarda inançlarında ortaya çıkan değişiklikle (ki nasıl çıktığı konusunda değişik yorumlar mevcut) tek tanrılı inanışa geçmiş, zenginliği ve gücü yardımıyla çevresindeki herkesin bu dine -yahudilik- inancını sağlamıştır. yahudilerin ve daha sonra ortaya çıkan hristiyanların da atası kabul edilen, kuran'da da hz muhammed'in vahiy gelmeden önce iman ettiği söylenen ibrahim belki de üç kutsal kitapta*** görülen sumer etkisinin en temel sebeplerindendir.

ayrıca bir çok peygamberde hz ibrahimin soyundan gelmiştir.

şöyle bir ültimatom olabilir mi çivi yazılarında okuduğu cennet cehennem inancı ile birçok tanrı ve putpereslik yerine tek tanrılı bir inancı üretmiş olan ibrahim ve onun soyundan gelenlerin (peygamberlerin )sürdürdüğü ve geliştirdiği bu gelenek dine dönüştürülmüş olabilir mi ?

bunu bulundukları topluma refah ve adalet sağlamak için yapmış olmaları doğrudur.

ama insanoğlunun gelişimi göz önüne alındığında bir daha peygaber yani dini geliştirip bir sonraki evreye taşıyacak bir bireyin çıkmamasının sebebi insanoğlunun iletişimi kanıtsal gelişimi ve böyle girişimlerin başarısızlıkla sonuçlandığı ve sonuçlanacağı gerçeğinden olabilir mi ?
Kadinlarin yuregin de cehennemi yasatmayin, onlar ayaklarinin altin da bir cennet tasiyor.
49093095 adet merdiven basamağı bulunan, inerken güle oynaya, fotoğraf çeke çeke inilen, çıkarken ebeye küfür ettiren yer.
cahil ve aptal kitleleri uyuşturmak için zamanında bir arap ın ortaya attığı fantastik öğelerdir.
varlığından şüphe duyulmayanlardır. çoğu peygamberin fakirlik ve çeşitli zorluklar içinde yaşadığını bilmeyenleri göstermiştir. açın okuyun biraz.
her insanın karşılaşacağı iki net hakikat.
--spoiler--
Cennet ve cehennem, vakti zamanında zengin varlıklı kişilerin yani dünyada zaten varsaydıkları cenneti yaşayanların, fakir ve yaşadığını sanan kişileri uyutma hikayesinden başka bişey değildir ve bütün dinlere bu yüzden girmiştir. Bu dünyada yaşayamayacaksınız bu güzellikleri ama öte tarafta yaşarsınız. iyi bir çocuk olursanız sizde şirinleri görebilirsiniz Cehennemde tam tersi, eğer uslu olmazsanız ve bizim zenginliğimize zarar verirseniz isyan falan çıkarırsanız yanarsınız bak. Şükredin bol bol halinize. Olay bu!
--spoiler--
mersinde bulunan yaklaşık 450 küsur merdivenle inilip çıkılan karstik mekan. mağara desen değil orman desen değil acayip bir şey.
cem yılmaz'ın güzel bir stand up bölümüdür.

http://www.dailymotion.co...ylmaz-cennet-cehennem_fun
obrukları vardır mersinde. oldukça güzel ve sevimli bir yerdir.
yarrak gibi bir yerdir. hayır böyle dağ ta$ bataklıktan ne anlar insanlar bilmem.
birinde namaz kılan fadimelerin , fatmaların ,diğer yanda ise başka dine mensup avril lavignelerin jynx mazelerin kol gezdiği oluşum. ikisi de zıt gibi görünse de çekilen acı miktarı bakımdan farkları yoktur.
cennette yanmazsınız ama sonsuza kadar fadimelerin ve akrabaların arasında yaşarsınız.
cehennemde yanarsınız ama akraba dırdırı olmadan avril lavigne ile muhabbet edersiniz.
tanrılara, dinlere inandırmak için insanlar tarafından uydurulmuş şehir efsanesi. insanlar farkındalık sahibi olup, cennet ve cehennemin olmadığının bilincine varırsa inanmaktan o an vazgeçecektir. yoksa cennet cehennem inancı olmazsa, dini imanı kim takar?
ölümden sonra hayatın olduğu, cehenneme gideceklerin cayır cayır yanacakları, cennete gidenlerin ise zevk-i sefa yapacakları yer.
dinlerde ödül olarak vaadedilen ve ceza olarak tehdit edilen iki varsayımsal mekan.

"kim görmüş o cenneti, cehennemi?
kim gitmiş de getirmiş haberini?
kimselerin görmediği bir dünya
özlenmeye, korkulmaya değer mi?"

ömer hayyam
dusundukce aklima neler neler geliyor bakin,

nerdeyse butun iyi rock muzisyenleri cehenneme gidecek,
butun porno yildizlari, mankenler, adriana limalar, ne bileyim hadise'ler falanlar filanlar cehennemde olacak,
en iyi poker oyunculari, en keyifli poker masalari cehennemde olacak

iste bunlar gibi butun falanlar filanlar cehennemde olacak. biraz dusununce cehennem daha eglenceli gibi gozukmuyor mu size de? eglenmek istiyorum abi.
kişi cenneti de cehennemi de dünyada yaşar,ama farkında değildir derdi...kendi cennetini kendi tercihleri ile cehenneme çevirmis olsa da,bu sözünü her zaman küpe yaptım 'değerlim'in.insan kendi tercihleri ile hayatini ya cennete çevirir ya cehenneme de farkına bile varmaz...içimdeki umudu hiç kırmadım yaşama dair bunun için...kendi doğrularımin hesabını verirken hep anlim açık onun için, başkalarına göre yanlış olsa da...cennetimi de seviyorum,cehennemimi de...zaten günahlarımız hep severek yaptığımız şeyler değilmidir...onun için,tercihlerinizi yapın ve yaşamınızın 'adını koyun'.cennet mi? cehennem mi?
kaza yapan turizm firmaları için kullanılan isim.

(bkz: cennet cehennem turizm)
bir kolum hep ağrıyor, sol kolum. bir yanım gurbette üşümüş vatanı çekiyor.sol yanım.
bir elim sevgiliyi ararken hiçliğe dolanıyor; sol elim.

yaşama yarım öldüm, hayatta yarımım. hep sağ salimlik konuşuluyor. hapşırdığınızda dahi çok yaşa denir. halbuki bir yanım o denli eksik ki, boşluğu kapatacak servileri büyütüyor.

hayata geç kaldım, sabahlara erken uyanmak gibi. gecenin gölgeli tortuları üzerimde hala. ansızınlığın tuzu dudaklarımdayken, sol yerimi arıyor sevgili kalbim; sığınmak için belki.

beşeriyete sağdı ebedilik. ilelebet göğün mavisinde şimdi. elimi uzatıyorum yetişmek için, dokunamazsın diyor kaderi. alın yazgısını canlandırıyor, beden över yahut söverken.

her tepki bir karşılığa bürünüyor Cennet ve cehenneminden...
o erler'in kaygılarını duymadıkları mekanlardır, zira onlar allah'ın rızasındalar.

O erler ki, gönül fezasındalar,
Toprakta sürünme ezasındalar.

Yıldızları tesbih tesbih çeker de,
Namazda arka saf hizasındalar.

içine nefs sızan ibadetlerin,
Birbiri ardınca kazasındalar.

Günü her dem dolup her dem başlayan,
Ezel senedinin imzasındalar.

Bir ân yabancıya kaysa gözleri,
Bir ömür gözyaşı cezasındalar.

Her rengi silici aşk ötesi renk;
O rengin kavuran beyzasındalar.

Ne cennet tasası ve ne cehennem;
Sadece Allah'ın rızasındalar. *
(bkz: güzel ve çirkin)