biraz da boğaz düğümlenmesidir. doğrudur olur.

--spoiler--
bir keresinde kuzenim çok küçükken de aynı sahneyle karşılaşırdık. onun oyuncağıyla ben oynadığımda çok kıskanır, benden geri almak isterdi, ben de vermezdim, sonra teyzeme şikayet ederdi teyzem de iplemezdi pek ilgilenir gözükürdü, sonra sonra kuzenim yeni bir yöntem buldu, ben ne zaman o oyuncağı alırsam alayım ağlamayı çare olarak gördü. çok komik olarak ağlıyordu, yaş gelmiyordu fakat çok iğrenç bir ses çıkardığından teyzem dayanamayıp "chemsuk olm hadi ağlatma kuzenini" derdi. şakına dönmüştüm, nasıl yahu demiştim. evet bu diplomasi harikası bu hareketle o zaman ilk defa karşılaşmıştım. bugün televizyona bakarken yine aklımdaydı o ağlamayan ağlamanın yarattığı popülizm.
--spoiler--

eee, ne diyelim, bence kendisinin* hocasından* biraz daha ders alması lazım, o* ne de olsa bu işin duayeni.*
bugün yine yapmıştır efendim. kabak tadı verdi artık.
(bkz: ağlama arınç)
(bkz: bugün özel günümdeyim)
yılmaz morgül ile yarışıyordur.
Ülkenin belirli gün ve haftalarında ağlayan siyasetçi. Çok ağlar. Çocuk gibi ağlar. Bugün anneler günü vesilesiyle yine ağlamıştır kendileri. Hakkında roman yazılsa tutar ama içi boş olur muhtemelen. Roman Adı: Ağlayan siyasetçi.