bugün

eğer ailenin desteği alınmadan yapılan bir evliliğe aitse, genelde insana bir çok alternatif ve kesin *sonuç aratan dönüşü zor olan bir yoldur.
ertesi gün kuşlar gibi hafiflemiş olarak uyanmayı sağlayan hadise.
Kadının biri kazada kulaklarını kaybetmiş... Araştırmalar sonucu iyi bir plastik cerrah bulmuş ve ameliyat olmuş. Operasyon bitip, bandajlar açıldıktan sonra, "Aman Tanrım mahvoldum bana erkek kulakları takmışsınız" diye bağırmaya başlamış. "Kulak kulaktır hanımefendi demiş doktor, kadını erkeği olmaz.... -yanılıyorsunuz diye cevap vermiş hasta "herşeyi duyuyorum ama hiç bir şey anlamıyorum" .... boşanmak, sevgiliden ayrılmak, duyulan ama anlaşılmayan sorunsalların ortadan kalkması eylemidir..
düşünmeden, yalnız duyguları ve tutkuları ile birbirlerine bağlanmış kişilerin aradan geçen süreç içinde uyumsuzluklarını görerek kopmaları. olan arada kalan çocuklarına olur.
genelde şiddetli geçimsizlik sonrası ortaya çıkan üzücü durum.
bu ülkede aklınızın alamayacağı kadar boşanma yaşanmaktadır. bu boşanmaların çoğu yetim maaşı almak için yapılır..

kadınlar kaç yaşında olursa olsun evli değillerse babalarından kalan maaşı alabilirler. erkeklerin de böyle bir hakkı olsaydı piyasada bi tane evlilik kalmazdı..
bıçak kemiğe dayandığında, bir çocuğun nispeten sağlıklı büyüyebilmesinin tek yolu.
aslolan bir kurumun "ismen" varlığını devam ettirmesi değildir* *, hatırlatayım, iyi günler.
(bkz: casual)*
eşlerin artık birbirlerine tahamül edemediklerinde oluşan kaçınılmaz son.
çocuk yoksa ve evlilik çekilmez hale gelmişse verilecek en doğru karar. *
evli çiftlerin birbirinden yasal olarak ayrılması. evlilik aktinin sona erdirilmesi.
ben bu işin sadece türkiye'de mi çocukların üstüne bu kadar yük bindirdiğini, yoksa başka ülkelerde de anne-baba'nın eşşek kadar olmuş çocuklarını manevi baskıyla bunalttıklarını bilmiyorum. ama yine de anlaşamıyorsanız boşanın, emin olun azıcık adam gibi davranabilirseniz çocuklarınız çok daha mutlu olacaktır.

bahsettiğim dengesizlik ise çiftlerin tartışmaları ve tabi ki çocuklara karşı olan tavır değişikliği. annemle babam boşanırken şehir dışındaydım, geldiğimde beni 7 ay kadar önce evden "s*ktirleyen" baba(cığım) kollarını açmış (annemi de ikna edip, bu manyaklığa devam etmemizi) bekliyordu. aradan yıllar geçti, artık karta kaçmaya başlayacağım ancak adam hala ısrarla arayıp ağzımı yokluyor, sanki annemi ikna edip geri dönecekmişim gibi davranıyor, sık sık çıktığım seyahatlerde "aman kendine dikkat et oğlum, bıdıdı" tarzı mesajlar atıyor, gülüp geçiyorum. lan beraber yaşarken nefret ediyordun, ne oldu?

not: şimdi okudum da, sorunlu ergen tadında olmuş, bilgi olsun diye söylüyorum, öyle sorunlu takıntılı bir insan evladı değilim, durduk yere sözlüğün manyağı gözüyle bakmayın. hehe
son derece gerekli bir kavramdır. cehennem azabını bitirecek iki formül vardır: ya cinayet işleyerek tüm hayattan kopacaksınız ya da sırtınızdaki kamburu atarak yeni ufuklara yelken açacaksınız. ötesi yok bu işin...

(bkz: katolik doğmuş olmamaya şükretme sebepleri)
yeniden doğmak demektir.
yeni bir hayata yelken açmak demektir.
(bkz: boşolmak)
(bkz: boşalmak)
eskiden olmayan ülkemizde sonradan sayısı artan olaydır.toplumun kötüye gidişiyle doğru oranda artmaktadır.
insanın kendini sarıp sarmalayan aynı zamanda boğan gereksiz neden yapıldığı belli olmayan bağdan kurtulmasıdır.genellikle aşığım seviyorum cümleleriyle başlayıp allah belanı versin cümlesiyle biten sürecin tam karşılığıdır.
laf olsun diye evlenenlerin en nihayetinde yaşadığı durumdur. olacağı bu. ağlamaya sızlamaya gerek yok.
insana ilk başta itici gelen bir kavram.. sonuçta kimse boşanmak için evlenmez.. ama bazen iki tarafın birbirine anlayış göstermemesi sonucu bitmesi gereken, devam etsede artık eskisi gibi olmayacağını bildiğiniz için yapılması gereken bir davranış..belki de çocuk olmadan olması en güzeli..
kesinlikle hoş olmayan bir durumdur, yıllarca ayn yastığa baş koyduğunuz, evlatlarınızın anası yada babasıyla yolları ayırmaktır, annenin yanında kalan evlatların baba sevgisine, babanın yanında kalan evlatların anne sevgisine muhtaç kalmasıdır. işte bu sebepten evlilik kararı, evlenilecek insanın tercihi bir ergenin hayatında vereceği en önemli karardır. ayrıca sadece görselliğe aldanarak verilen evlenme kararlarının hemen hepsi boşanmayla sonuçlanır, o yüzden kişi duygusallık kadar mantığa da önem vermelidir. unutmadan evlilik yaşlılığa yapılan yatırımdır, benden söylemesi.
kangren olmuş bır kolu kesmektir. beyındekı tumoru aldırmaktır. safra kesesındekı taşı kırdırmaktır. Düşünün ki o kolla o tumorle o taşla daha ne kadar yaşayabilirsiniz? dolayısıyla kararlılıkla cesaretle hakime kes bu kolu al şu tumoru kır şu taşı demek lazımdır. Ameliyat sonrası yaşanacak olan ağrılara sızılara kanamalara ınsan kendını hazırlamalıdır cunku bu da bır süreçtir ama nıhayatınde gececek bır süreç. Hıcbır ağrı sonsuza dek sürmez. Sürerse de bıra, votka, tekıla ve badem in kalpsiz şarkısı eşliğinde ağrının derecesi düşmektedir. ben bugün bunu gördüm

(bkz: Köprüden önceki son çıkış)
evlilik akdinin sona ermesidir.
ülkemiz bir boşanma cenneti durumuna gelmek üzeredir. aslında vahim olan çekirdek aileyi oluşturan bu temel ögenin neden bu kadar çabuk sarsıldığı sorusudur. standart boşanma sebebi olarak hep "şiddetli geçimsizlik" gösterilmektedir fakat bu sadece işin hukuksal açıdan tamamlanabilmesi içindir. altında yatan diğer nedenler ise şunlardır;
-ekonomik açıdan dar boğaza sürüklenen çiftlerin icra korkusu ile boşanmaları
-kadına yönelik şiddet eylemlerinin gün geçtikçe artması
-bazı devlet kurumlarından alınan ayni ya da nakdi yardımların devamının sağlanması
-boşanmanın çok basit bir olgu gibi algılanması ve işime gelmezse boşarım zihniyetinin yaygınlaşması
-açık seçik söylenmese de bazı evliliklerde çıkan cinsel sorunlar (iktidarsızlık ya da vajinismus gibi)
-evlilik sözleşmelerinin boşanma olayının hukuki sürecini etkilemesi ve kolaylaştırması
bu ve buna benzer sebeplerin hepsinin ortak adı şiddetli geçimsizlik olarak mahkeme kayıtlarına dava nedeni olarak yazdırılmakta ve boşanma tarihleri nerdeyse evliliğin iki ya da üçüncü ayına kadar inebilmektedir. kaldı ki tv lerden pompalanan ve aileyi yıpratan söylem ve eylemlerde buna çanak tutmaktadır. toplumda halen var olan ve yaşça reşit olmayan kız ya da erkeklerin evlendirilmeside ayrı bir sorundur. hayata hazır olmayan insanlar kısa zamanda çoluk çocuk sahibi olmakta fakat geçim sıkıntısı baş gösterdiğinde boşanma kaçınılmaz olmaktadır.
evliliğin hukuki anlamı kabaca, biz bundan sonra sevişcez yasaların haberi olsun demekse, boşanmak da yeter amk. sevişmek istemiyoruz artık devlet baba, demek oluyor.
mektuplar bende çocuklar sende kalsın deyip yolları ayrılıyor o bir zamanlar beraber yaşlanıp, ölme ümidinde olan kişiler. hayat ne garip.
(bkz: sepeti koluna herkes kendi yoluna)
Benim açtığım, bir yıldır süren boşanma davası sonuçlanırsa başıma gelecek olan şeydir. Çok kötü bir durumdur. Çok acı verir..