bugün

entry'ler (122)

taşınmak

her aşaması baş belası olan eylem. ev bulması ayrı dert, toplanması ayrı dert, doğru düzgün taşıma şirketi bulmak apayrı bir dert... ev arkadaşını saymıyorum bile. yine yeni ve de yeniden yapacağım eylem. oy anam oy...

tanım: taşınırken eşya kaybetmek istemiyorsanız envanter tutmak en etkili yoldur efem, tavsiye olunur. yeni evden görüşmek dileğiyle, selam ederim!

gereksiz hırslar

happy hour'da pizza hut vesair restorana dadanıp mama stoğunu eritmeye çalışmak. ama zevklidir. afiyet olsun

müdahil

kendisine you're welcome deyip, djarum karalığında günler dilerim. bana kalbi kadar temiz olan bu bembeyaz nick altı başlığına yazmamı sağladığı için teşekkür ediyorum. gülücük bıraktım buraya alırsın.

hasta bezi

serilen ve bağlanan modelleri vardır. serilenler her ne hikmetse daha pahalıdır.
altına bağladığınız 90 yaşındaki dedeniz, gururundan ölene kadar kullanmayıp (5 gün) her adını duyduğunuzda içinizi burkan bir şeydir hasta bezi... senin deden öldü mü lan sözlük?

not: ühü*

amortisman

(bkz: depreciation)

ekonomik kriz

türkiye'nin kronik hastalığıdır. ya kendisi vardır ya da bizzat kendisi. hiç eksik olmaz sağolsun.

özel sektör

sermaye sahibi girişimciler tarafından kurulan işletmelerin genel adı. insan kaynakları departmanları vardır, bu departmanlarda en çok duyabileceğiniz cümle "bizde böyle"dir.(meali: beğenmiyorsan ikile bebeem)
maaş olarak kamu sektöründen iyi olduğu düşünülse de, eğer üst düzeylerde değilseniz çok da farklı değildir.

do you love me

kiss'e ait olanının harika bir akustik performansı da vardır. mtv unplugged şeklinde aratırsanız bulabilirsiniz. oh, evet bulabilirsiniz...

domino s

(bkz: domino s pizza)

lipton doğu karadeniz çayı

adı üstünde, lipton'un doğu karadeniz çayı ağırlıklı poşet/sallama çayı. sallama çay sevmeyen bir tiryaki olarak, en beğendiğim sallama çaydır. tavsiye ederim.***

turkcell

ne zaman hakkında konuşulsa, "pahalı ama kaliteli hizmet sunuyor" tezi öne sürülen mobil iletişim sağlayıcı. 10 dakika konuşmanın bedeli 20 liraysa yemişim ben o kaliteyi?

şu ana kadar etrafımızı çok dinledik, aman çekmez, aman etmez, alma başka hat diye ama artık canıma yetti ferman gibi faturalar...
aç kollarını vodafone ya da avea ben geliyorum!

not: turkcell'de denemediğim paket kalmadı, işin garip yanı o paketler nedense işleme girmek bilmez, o paketlerdeki bedava dakikalar "yanlışlıkla" faturalandırılır... eeh eytere bea! göbek bağımız bir mi kesildi*

kurt westergaard

danimarka'nın yaptığı açıklamaya göre bir polis memuruna elindeki baltayı attığı için kolundan vurularak yakalanmış olan zanlının al-shabaab ve al kaide'yle yakın bağlantısı varmış.
kaynak: the guardian

televizyon

kitle hipnoz silahı. özellikle 2001 sonrası eski sevgilisi ekonomik kriz ile sevgi-nefret ilişkisinin suyunu çıkartan türkiye'de, ard arda gelen siyasi ve ekonomik değişimlerle, biz, üreticilerin gözündeki "pazar", bizi yönetenlerin/yönetmek isteyenlerin gözündeki "oylar" çok daha kolay kandırılabilir ve yüzeysel bir hale getirilmeye başlandık. bugün youtube'da birol güven'in röportajını izlerken onun söyledikleri şeyler aklıma getirdi, son bir kaç yıldır, dizi ve bbg tarzı programlar televizyonları kuşatmış vaziyette. hatta en nefret ettiğim şeylerden biri olan "gülme efektli" diziler dışında başka hiç bir şeye gülmüyor insanlar. yani gülmeyi bile başkasının dikte etmesi, öğretmesi gerekiyor.

artık kesinlikle eminim, benim gibi bir çok insanın da hayatında son derece travmatik bir etki bırakan şubat 2001 krizinden sonra, herkes eve kapanıp bir dönem hayal görmek, gerçek hayatın ağırlığından kaçmak istedi. bu manada en basit ve en kolay ulaşılabilen televizyon imdada yetişti. o dönemin haberlerini gazetelerine online arşivlerinden bakabilirsiniz, o dönemler bu sit-com'un patlamasıyla ilgili yazıp çizenler, bunun ekonomik krizle bağlantılı olduğunu düşünenler olduğunu görebilirsiniz, yani evreka demiyorum burada.*
insanlar, söz konusu televizyon olunca daha çok teknolojik değişimler ve yeni formatlara daha meraklı, haliyle... ancak son yıllarda iyiden iyiye artan "basın grubu", "karteller" ve "holdinglerin basın yayın departmanı" haline gelmiş olan televizyonlar beni çok rahatsız ediyor. bu manada da devreye internet giriyor. blogspot, wordpress başta olmak üzere bir çok internet nimeti bilgi kanallarımızı çeşitlendiriyor. sizi güdüleyen kanalların sayısı arttıkça da farklılaşıp, daha objektif olmaya başlıyorsunuz.

netice itibariyle çok dağıtmış olsak da türkiye'de televizyon, kitle güdüleme silahı olarak çok etkin bir kullanıma sahip bir bilgi kaynağıdır. araştırmadan, kaynağını doğrulamadan bilgi sahibi olmayınız, size dikte edilenleri biraz da olsa sorgulayınız, yoksa birilerinin güttüğü sürülerden farklı olamayacağız.

es ist nicht alles gold was glanzt

herkes için doğru olmayan önerme:
there's a lady who's sure all that glitters is gold*

ergenlik dönemi sanrıları

iyi okursam, iyi işim olur.
(bkz: nah)
o işlerin hepsi rezerve canım, hade naşşş!

ltd

esp'ye el süremesek de, ltd explorer'ı çalmanın nasıl bir gaz verdiğini anlatabilemem. hepimiz bir james'tik, hetfield'dık, battery'i çalarken çocuklar gibi şendik!

moğolistan

dillerini* kiril alfabesiyle yazan insanların memleketi. nüfusu 2,5 milyondur. parayı vurunca arsa alıp gecekondu dikeceğim ülke.

boşanmak

evli çiftlerin birbirinden yasal olarak ayrılması. evlilik aktinin sona erdirilmesi.
ben bu işin sadece türkiye'de mi çocukların üstüne bu kadar yük bindirdiğini, yoksa başka ülkelerde de anne-baba'nın eşşek kadar olmuş çocuklarını manevi baskıyla bunalttıklarını bilmiyorum. ama yine de anlaşamıyorsanız boşanın, emin olun azıcık adam gibi davranabilirseniz çocuklarınız çok daha mutlu olacaktır.

bahsettiğim dengesizlik ise çiftlerin tartışmaları ve tabi ki çocuklara karşı olan tavır değişikliği. annemle babam boşanırken şehir dışındaydım, geldiğimde beni 7 ay kadar önce evden "s*ktirleyen" baba(cığım) kollarını açmış (annemi de ikna edip, bu manyaklığa devam etmemizi) bekliyordu. aradan yıllar geçti, artık karta kaçmaya başlayacağım ancak adam hala ısrarla arayıp ağzımı yokluyor, sanki annemi ikna edip geri dönecekmişim gibi davranıyor, sık sık çıktığım seyahatlerde "aman kendine dikkat et oğlum, bıdıdı" tarzı mesajlar atıyor, gülüp geçiyorum. lan beraber yaşarken nefret ediyordun, ne oldu?

not: şimdi okudum da, sorunlu ergen tadında olmuş, bilgi olsun diye söylüyorum, öyle sorunlu takıntılı bir insan evladı değilim, durduk yere sözlüğün manyağı gözüyle bakmayın. hehe

who the fuck is alice

smokie'nin yine kendisine ait olan, living next door to alice şarkısının modifiyeli modeli. nakaratını tekrarlamak pek keyiflidir.

sally called when she got the word
and she said i suppose you've heard, about alice
well i rushed to the window, and i looked outside
but i could hardly believe my eyes
as a big limousine rode up into alice's drive

i don't know why she's leaving, or where she's gonna go
i guess she's got her reasons but i just don't wanna know
'cos for 24 years i've been living next door to alice
-alice who the fuck is alice-
24 years just waitin' for a chance
to tell her how i feel and maybe get a second glance
now i gotta get used to not living next door to alice

alice! who the fuck is alice?

we grew up together, two kids in the park
carved out initials deep in the bark, me and alice
now she walks through the door, with her head held high
just for a moment i caught her eye
as the big limousine pulled slowly out of alice's drive

then sally called back, and asked how i felt
and she said, i know how to help, to get over alice
she said, now alice is gone, but i'm still here
you know, i've been waiting for 24 years
and the big limousine disappeared

i don't know why she's leaving, or where she's gonna go
i guess she's got her reasons but i just don't wanna know
'cos for 24 years i've been living next door to alice

alice! who the fuck is alice?

24 years just waitin' for a chance
to tell her how i feel and maybe get a second glance
but i'll never get used to not living next door to alice
no, i'll never get used to not living next door to alice

hollanda

avrupa'nın en küçük kolonici ülkesi. günney amerika'da surinam, fransız guyanası, venezuela'da bir kaç nokta, karayip denizinde muhtelif adalar, endonezya, sri lanka, güney hindistan'ın bir kısmı, güney afrika'nın bir kısmı ve daha pek çok irili ufaklı yeri, boyuna posuna bakmadan sömürmüştür. vay anam vay.
(bkz: hollanda doğu hindistan şirketi)
(bkz: afrikaans)