bir otomobilin içinde seks yapmak

gayet zor ve dikkat edilmesi gereken bir eylem.

çünkü siz her ne kadar dışarı ile görsel teması engellediğinizden emin olsanız bile en küçük bir açıklık bile sizi ve partnerinizi topluma açık canlı bir porno tiyatro haline getirebilir.

ayrıca seks yaparken kazara el frenini falan indirebilirsiniz araba kayar gider allah korusun.

iki otomobilin içinde seks yapmaktan daha kolaydır.

üç otomobilin içinde seks yapmaktan çok çok daha kolaydır.

otomobilimin içinde filler s.kişiyor kamil.

otomobilin büyüklüğüne göre daha da kolay olabilir.

otoparkın içinde seks yapmaktan çok daha kolaydır.

fiat bis'in içinde sex yapmaktan daha kolaydır.

en güzeli bir tırın içinde sevişmek.

pozisyon bilgileri icin asadaki adresten faydalanmayi zorunlu kılan eylem.
http://www.car-sex-positions.com/

not: amerikada en cok yapilan olaydir bu efenim. simdilerde aklima geliyor da neden amerikan arabalarinda vites direksiyondadir diye.

otomobilde beş evde on beş.

gayet hoş ve duruma göre ateşli bir deneyimdir. ıssız bir yerdeyseniz ve gece karanlığındaysanız hiç kaçırılmayacak durumdur.

mustafa hakkında herşey filminde de nejat işler'in başarılı performansıdır.

lumuzin tercihen uygun olandır.

OF. anlatılamaz bir duygu. anlatmak isterdim ama.

vites koluna dikkat etmeniz halinde bir sakıncası yoktur.

motor frenini kullanarak erken boşalma derdinden kurtulunabilir.

ortada delil bırakılmaması gereken bir olaydır. geçen sene arkadaşımın çalıştığı yerin patronu ve sekreteriyle ilgili bir olay anlatayım size. bu durum hakkında bir örnek vermiş olayım.

patron kişisinin adı, atıyorum büno olsun. sekreter de nazo. işyerindeki yetkililerden birisi de hedo olsun. benim arkadaş da efo.

büno bir gün şehirdışına gidecekmiş. kendi arabası işle ilgili bir olaydan ötürü başkasındaymış. bu yüzden hedo'dan arabasını ödünç istemiş. hedo da daha önceki gün arabasının içini-dışını bi güzel temizletmiş. neyse patron tabi, reddedememiş vermiş. aynı gün nazo izinliymiş. işyerine gelmemiş. büno arabayı aldığı gibi ortalıktan kaybolmuş. akşam olmuş, hedo'nun da işi çıkmış caddeye gitmiş. bir ahbabıyla konuşurken arabası gözüne çarpmış. evet evet kendi arabasıymış bu. içine doğru bakmış, dikkat etmiş. büno, yanına nazoyu atmış, güle oynaya yanlarından geçmişler. tabi hedo'yu görmemişler. neyse hedo işyerine geri dönmüş. biraz zaman sonra büno gelmiş. araba için teşekkür etmiş. iş çıkışı hedo her zamanki gibi arabasına atlamış gitmiş. sabah işe gitmek için tekrar arabasına binmiş. kafasını öylesine bir tavana kaldırmış, bi de ne görsün?! ayakkabı izi..?? evet evet, bildiğin topuklu ayakkabı iziymiş. "bu da neyin nes.." demeden aklına dün gelmiş. her şeyi şöyle bir düşünmüş. "arabayı yıkattım, temizlettim. aldığımda her şey normaldi. sonra eve gittim. parkettim, kitledim, bıraktım. sabah işe gittim, yine parkedip kitledim. sonra... sonra.. ulen patrona verdik arabayıııı..!!"

edit: efo'ya ise, işyerine gider gitmez anlatmış bu olayı. bi güzel malzeme yapmışlar. "arabamı cünup ettiler" diye dolanmış birkaç gün işyerinde.