bugün

bir işsize sorulacak en saçma soru, ''kaç saat çalışıyorsun ? '' olurdu herhalde.
en saçması; işsizmisin?
sizin sektörde bu aralar işler durgunmuş, doğru mu ?
eee nasıl gidiyo işler?
boş zamanın varmı?
bizim sektörde bile sizin kadar eleman yok, buna ne dersin? *
kahvede batak atalım mı bilader?
- baba naber.
- iyi saol.
- napıyosun çalışıyomusun.?
- evet.
- aa sevindim ne iş yapıyorsun.?
- iş bulmaya çalışıyorum.
- hönnkkkk...
ne oldu da işden çıktın?
büfede yedi gün verir misin? *
ne kadar maaş alıyordun?
bankaların sık sık sorduğu "isterseniz size kredi kartı çıkarabiliriz" temalı salak sorulardır.
geleceğe umutla bakmak nasıl bir duygu?
ne zaman lazere başlıyoruz?
birgün yolda yürüyorsun ve işsizsin. canın o kadar sıkkın ki dokunsalar ağlayacaksın çünkü tutunmaya çalıştığın hayat dalının yarısı kırık durumda. bir gün daha kalsan kopacak ve düşeceksin umutlarını kaybederek...
derken, karşıdan pişkin muhabir geliyor ve kariyeri boyunca sorabileceği en saçma soruyu soruyor.soru şöyle;
- geçim sıkıntısı çekiyor musunuz?
kendisine verilecek cevap çok önemli değildir aslında.o da işini yapıyor.eeee ne de olsa o da bir işçi.vesselam cevap verilir soruya:
+ sen hiç işsiz kaldın mı?**
adam smith'di galiba yada keynes'de olabilir;
bi işiniz yoksa, bi çukur kazın ve sonra onu doldurun, yapabilirsiniz değil mi?
sen bağlı bulunduğun sendikadan memnun musun?
- akşama kadar sokaklarda geziyorsun.. bazen gece, bazen gündüz. kimseler olmuyor, belli saatlerde. o zaman, içinde bulunduğun şehrin kokusunu duyup, birkaç mısra yazmaya yeltenmiyomusun??
x ne işle meşgulsünüz?
y lan işsizim dedik ya
baba işin yoksa gelsene akşam takılak
yenersem alırım bir aylığını.
aylık ne kadar alıyorsun?
-abi bir tatile çıkalım. boş bir zaman ayarlayabilirsin, yıllık iznin ne zamandı?
evlenmeyi düşünüyor musun ?
balık mı vereyim balık tutmayı mı öğreteyim?