bugün

tarafımca çok yanlış davranışlar arasında ilk sıralarda gelir bu. Ortalıkta gezinen de bir sürü ideoloji var. sosyalizm, nasyonal sosyalizm, anarşist komünizm, faşizm, kemalizm, komünizm alt dalları olarak marksizm, leninizm, maoculuk vs. vs. vs. Bunlara ilaveten şöyle de bir şey var ki "Herkesin kendine ait bir beyni var." Bu beyin aksesuar olsun diye durmuyor orda sanırsam. insanlar onun sayesinde düşünüyor, yorumluyor bazı şeyleri. Ve bu öyle ilginç bir mekanizmadır ki her insanda farklılık gösteriyor. Hiçbir insanın kafa yapısı, hobiler, düşünceleri birbiriyle tamı tamına uyuşmuyor. Uyuşması da imkansız olurdu herhalde. bakın bugün "klon" diye nitelendirilen "uludağsözlük", "itüsözlük", "privatesözlük", "limonsözlük" vb. sözlükler bile gerçekten bir ek$i klonu olsalar da sol frame e şöyle bir göz attığınızda ne kadar farklı, ne kadar yaratıcı başlıklar oluyor diğerlerinde olmayan... Yani şunu demek istiyorum: Bir ideoloji bize, bizim düşüncelerimizin tıpatıp aynısı gibi görünse de mutlaka arada size uymayan bir şeyler çıkacaktır. fakat bazı bünyeler kendilerine bu ideolojiye o kadar çok kaptırır ki artıkbeyni düşünsel fonksiyonlarını yerine getiremez hale gelir. Başklarının kafasıyla düşünmeye başlar kişi. Ne kadar korkunç değil mi? O zaman insanlıktan nasibini almamış olmaz mıyız biz? Bir rotobu da ne şekilde progralarsan onları söyler, onları yapar. işte insanın bir robot olmaması için bir ideolojiye bağlı kalmaması, o ideolojiyi benimsemesi gerekir. ideolojiye bağlı kalmak ile o ideolojiyi benimsemek arasındaki farkı idrak edebilmesi gerekir...
ideolojilerin kendine özgü paradigmaları ile çelişmedikten sonra ve oksimoron kavramlar yaratmadıktan sonra değişik fikir akımlarından beslenebilen insanların tercih etmediği durumdur . Lakin karşımıza şöyle bir tehlike çıkar ; kapitalizmin dili tüm sosyalist ve demokratik ilkeleri kendi menfaati doğrultusunda tekrar yorumlamıştır ve insan , George Bush özgürlükten konuşurken şöyle bir elini kaşına götürüp ters köşe olmamak için çalışmalıdır . Aynı şekilde Tayyeap Bey'in demokrasi hakkında atıp tuttuklarını dinlerken de... Ya da Stalin ve Mao'nun eşitlik üzerine bürokratik palavlarını yorumlarken ya da kemalizmden bahseden darbecilerin milliyetçiliğinden korunmalıdır ideoloji kuşları. Aksi takdirde her çiçekten bal toplayacağım derken bir bakarsın liboş olup çıkmışsındır.
yaratıcılığın dünyayı yorumlayış biçimleriyle doğrudan alakalı olduğundan, kıyaslanan şeylerin ideolojiler ve dünyayı yorumlayış tarzları arasında olması öğrenilen bilgilerin yanlışlığı ile birebir orantılıdır. hatta daha da ileri götürecek olursak post modernizmin etkisi altında kalan yeni dünyanın beyaz yakalı kölelerinin, düşünsel taraflarının kendine özgü bir tepeden inmecilikle geliştiğini görebiliyoruz. post modernizmin akıl tutulmasında, bilginin karanlık evrenine doğru ilerliyor tarafsızlık aldatmacıları.
En kötüsü ise bir ideoloji hakkında bilgi sahibi olmadan körü körüne ona bağlı kalmaktır . Ulusalcılar ya da Kemalistlerin Atatürk'ten anladıkları tek şeyin milliyetçilik olması gibi ya da sosyalistlerin devrim isterken portekiz'deki karanfil devrimindeki gibi olayı çiçeklerle , böceklerle halledebilecekleri yanılgısı gibi ya da dincilerin Kuran-ı Kerimi bir kere dahi okumadan sırf malı götürmek için savundukları din dışı olgular gibi.*
bir kişinin ortaya attığı fikre delicesine bağlanmak, yeniliklere açık olmamak, fikir üretmek yerine hazır üretilmiş fikri savunma durumudur.
diğer ideolojilere bok atmaktır.
inandığın ideolojiyle idolojileri incelemek
anahtar yapıp kapı açtıktan sonra, o anahtarı elinden bırakmayıp açmak için kapı yapmaya başlamaktır.
Hayatını sınırlamak, gelişmeyi engellemektir.