bugün

-onu bunu kim ekliyorsa msnden kabul etmek. sonra o ekleyenlerin sapık olduğunu çözümlemek.
-netin çevir sesini duyunca heyecanlanmak.
-donatılar kısmındaki oyunlara saatlerce vakit harcamak.
-virüsün açık saçık kadınlardan bulaştığını ama abinden kaynaklandığını anlayamamak.
küçüktüm hatırlamıyorum.
(bkz: ildeki tek bilgisayara sahip olmak)
reset tuşunu bulamayıp, bilgisayarcıyı arayıp "bizim bilgisayarın reset tuşunu koymamışınız" demiştim. *
windows klasörünü 'bu neymiş lan amma yer kaplıyormuş bilgisayarda' diyerek silmek.
bulunamayan .dll dosyasının heyecanına kapılıp tanıdığı en iyi bilgisayar bilen kişiyi aramaktır.
bilgisayarda gizli dosya aramak. daha sonra "eneee burda gizli dosya varmış, .dll yazıyo, ne ki acaba? açılmıyo da, s.ktir et sileyim de boşuna yer kaplamasın." diyerekten kb değeri kadar yer tutan dosyayı silmek. *
herkes yapmıştır diye düşünüyorum.
(bkz: mayın tarlası oynamak)
oyunların kısayollarını tek bi diskete atıp kuzene götürmüştüm sana oyun getirdim diye.
elde ne kadar oyun varsa kurup nasıl çalışıyo diye denemek. ardından gerekli gereksiz programları doldurmak. sonra yavaşlamasından şikayet etmek.
pinball'da rekor kırmaya çalışmak.
(bkz: görmemişlik)
bilgisayara sarılmak asdfghjklşi, çocuktum sözlük.
arkadaşın bilgisayarındaki oyunun kısayolunu diskete atıp evde oynamayı denemek.

ama o günlerde bile kabullenmiştim yenilgiyi. hemen pes ettim. benim pc adidir ucuzdur dedim.

ah fakir geçen çocukluğum.

not: şu an dolar içinde yüzüyorum ahhahhaa.
hemen cd çantasından çıkarılan ilk oyunu yükleyip oynamak istemek. Fakat oyunun nasıl crack'lendiği oyuncu tarafından bilinmediği için hevesi kursağında kalmak. (bkz: en masum çocukluk anıları)
annenin gelip, kasaya dokunup 'çok ısınmış bu kapat artık' diyip kapattırması.
Surekli kagit acmak, ki o zamanlar internet bu kadar kolay ulasilan bir sey degildi,gucciri falan oynardik ama ben aldigi gun bilgisayari cokerten aptallardanim, ama ikinci gun format atmayi ogrenebilen nadir insanlarinda arasinda bu aptal. Bi de komsunun kucuk oglu gelirdi, kedinin cigere baktigi gibi bakardi, oynasana olum ne mal mal bakiyon derdim, tik yok, bi gun senin bilgisayarin yok fakirsiniz diye aglatmistim.
bilgisayardan çok klavye ile ilgilenmek.

hani küçükken ingilizce bilmediğimiz halde * saçma sapan kelimeler uydurup ingilizce konuşuyor havasına girerdik ya, he işte öyle.
o zamanlar k touch bilmediğin halde, parmaklarını sanki yazabiliyormusun gibi klavyede ezbere dolaştırıp havalara girerdik.

Ne günlerdi ya. bilgisayar donupta kapandığı zaman, açılırken çıkan o sesi duyacağız diye coşardık. şimdi bilgisayar kapandığı zaman küfrediyoruz.
daha ilk günden bilgisayara virüs bulaştırıp 2.gün yeniden format attırmak.
google arama çubuğuna (link çubuğuna değil) linki yazıp aramak. örn=http://www.msn.com.tr'yi gugıl amcada aratırdım hep.
"kompüter zıt nedir?" diye sormak, evet sözün bittiği yerdeyiz.
bilgisayarın kızlığının bozulmasıyla başlanan durumlar silsilesidir. öğrenmek maksadıyla girmedik delik bırakılmaz, ''win32 ne amk.'' diyerek kurcalandıktan sonra, ertesi gün mavi ekran hatasıyla, ''rüzgarda sigarasını yakamayan adam sinirine'' bürünülen durumdur.
örnek resimler dosyasından masaüstü resmi seçip koymak.
windows 95'e mario yükleyememek ne kadar sinir bozucu birşeydi. disketler ne harika bir icattı. masaüstündeki imleci kovalayan kediden kaçmak ne kadar zevkliydi *
ısındı diye hemen fişini çekmek.
ablaaaa ekranıı ısındı bunun ya ekran kartı yanarsa? diyerek bağırmaktı. ablanın ise mal mısın kızım ekran kartı ekranda değil.. demesiyle son buldu.