bugün

ince zekalı ve analitik düsünce yetenegine sahip olan beyinlerin algılayabilecegi delikanlılık anlıyısıdır.
oğlan tayfasının anlayamayacağı düzeyde olan bir delikanlılıktır. yargılayabilmek için delikanlı olmak gerekir.
rakibe haksız kırmızı kart gösterildiği zaman hakemi protesto edebilecek delikanlılıktır. nobre gibi kendini yerlere atan futbolcuyu adam etmektir

elle gol attıktan sonra deliler gibi sevinmek değildir.
kendini yere atıp penaltı kazanarak sevinmek değildir.
rakip taraftara tribünde su satmamak değildir.

yeni sadece onurlu insanların anlayabileceği delikanlılıktır.
fener sana bi koysam
al bunu alamazmısın
sen ne biçim delikanlısın

son cümlenin kendisinden iki önceki sözle alakası olmadığını, kendi ba$lı ba$ına bir anlam ta$ıdığını anlamayan " aha buldum buldum bi açık buldum dur sözlüğe yazayım, göt olucaklar kendileri ile çeli$ti bunlar !" diyerek gaza gelip asıl kendi kendini göt eden anlamsız, bok atma heveslisi olanların yazacağı ve anlayacı $eydir sadece. gülüyoruz. he hadi diyelim ki içine almayandan delikanlı mı olur gibisinden bir anlam var yani üstteki dizeyle alakalı diyelim, gene o anlam çıkmaz. yani anca yediremeyen bu anlamı çıkarır. sen anladın onu . sen ne biçim delikanlısın derken heralde yazan salak değil ya o anlamda yazsın? evet biz alıyoruz sen alamıyosun senden delikanlı fln olmaz gibisinden yazdı di mi? bak gene gülüyorum.
italik duruş ile ifade edilebilecek delikanlılıktır.
önce ya 2003'ün hesabını ver ya da huzur ver deyip sonra Sinan Engin'i bağrına basmaktır. önce babaların değil baba hakkıların beşiktaş'ı deyip sonra Sinan Engin'i tekrar bağrına basmaktır.
şöyle de anlatılabilecek bir anlayıştır. inönü' de ibrahim toraman münakaşa edilebilecek bir müdahalesi ile oyundan atılır. bir müddet sonra ilk yarıdaki maçta rüştü' yü haksız yere oyundan ihraç etmiş olan hakem her iki kararının altında ezildiğinden olacak trabzonlu barış ermiş' i yok yere oyundan atar. bu eyyamcılık karşısında beşiktaş seyircisi sözgelimi baki mercimek gibi bu kararı alkışlamak yerine hakemi protestoya başlar ve daha 18-19 yaşlarında olan barış' ı destekleyerek soyunma odasına gönderir. halbuki bu haksız karar trabzon karşısında bir eksikle oynayan ve çözülmeye başlamış beşiktaş'ın imdadına yetişmiştir. bu ülkede biz buna delikanlılık diyoruz.
diğer tüm klüplerin delikanlılık anlayı$ına - muhtemelen - sokup çıkaracak anlayı$tır.
(bkz: siyah ulan)
(bkz: delikanlı adam kanatlı takım tutmaz)
pascal elini şortuna sokup tombala yapınca delikanlılığa laf edenler abii zenci çükü diye ortalığı velveleye verip kate kulle ile pascal'ı gönderenlerin tartışamayacağı düzeydedir.
(bkz: beyaz ulan)
(bkz: çarşı delikanlılığa da karşı)
türkiye'de en çok dikkat çeken , en fazla imrenilen , taraftar grubunun delikanlı anlayı$ını tartı$maya gerek bile yok .

fenerbahçe taraftarı'nın delikanlı anlayı$ına bok atsam veya gsli taraftarların anlayı$ına bok atsam ,bir genellemeye kurban etsem ho$ olur mu? ki birçok örneği var.. veya bir sözü alakasız yerlere çekip kendime göre yorumlasam ? ne kadar çocuk olurum? en ba$ta delikanlı kelimesi $ahsidir bireyseldir, bir taraftar grubunun tamamına delikanlıdır veya delikanlı değildir diyemeyiz. çar$ı grubunun içindeyim içlerinde delikanlı olanlarda var, sırf arkam olsun diye takılan küçük insanlarda var. onu geç bir bestenin yanlı$ yorumlanmı$,kendine göre yorumlanmı$ haliyle de bu delikanlılığı genele ölçütlersek iyice bok etmi$ oluruz olayı. o yüzden sözlük gibi kaliteli bilinçli insanların yazdığı yerlerde bu tarz ilkokul 3 de futbol tartı$an çocuklar gibi birbirimize bok atarak hiçbir yere varamayız. o yüzden delikanlılık olayını tartı$mıyorum bile, sadece tartı$ılması olağan konularda tartı$alım ki, delikanlılığı görelim.

edit: ayrıca ba$lık hedefine ula$tı. aferin bize.
sözlükte tanımı yoktur, olamaz. yüz yüze yaşamak gerekir.
edebiyat derslerinde okutulacak degerdeki, beyitler halinde yazilmis bu eseri sacmasapan yorumlayan arkadaslara gelsin:

elbette türkiye de de en uzun koşuysa delikanlilik
besiktas onun en güzel yüz metresini kostu
ilk o fırladı lüverden en sekmez mermisiynen
en hızlısıydı hepimizin,
ilk o göğüsledi ipi...
*
acıyorsam sana anam avradım olsun,
ama cüş olsun sana çocuk, cüş olsun!
*
aşağıdaki çarşaf çarşaf icraat listesini görünce sonuna kadar hak verdiğim delikanlılık anlayışıdır.

kronolojik sıralamaya göre beşiktaş çarşının delikanlılık listesi,

- kızıltoprak polis karakolunu sığınma evi olarak kullanmak.(80'li yıllar)
- kendi futbolcusunu tribüne çağırıp "hepiniz ne iyi çocuklarsınız !" diye böğürmek.
- efsane başkanını "sittir ol git seba sittir ol git" bestesiyle yolcu etmek..
- bir sonraki başkanını da güzel güzel küfürlerle uğurlamak.
- trabzon'da maç dönüşü kahveyi basarak maçla alakası olmayan insanlara saldırarak aklı sıra gider yapmak.
- kadıköy'de "boş" iskeleyi basarak münferit gezen ve hiçbir şeyden haberi olmayan taraftarlara saldırmak, ekmek teknesinin peşinde koşan taksicilere zarar vermek...
- bir sonraki sene 300 kişinin düzenlediği truva harekatı sonucu mabedini baskına uğratmak.
- bir sonraki sene çarşısı "yeni" ezeli rakiplerinin ortak operasyonu sonucu basılırken ortalarda görünmemek.
(bkz: bu böyle uzar gider)

bunların dışında,
- pankartları çoğu zaman birbiriyle çelişse bile, bir sonraki haftada açılan pankart bir öncekini tekzip etme pahasına, medyatik geçinmek adına oturma organını yırtan grup.
- ordan burdan beste çalıp yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, zeytinyağı gibi üste çıkan ve "biz çok yaratıcıyız, çok hede hodoyuz" naraları atan grup.
- rant kavgaları yüzünden tribünlerinde bir çok sefer kanlı, bıçaklı va hatta silahlı kavgalara şahit olunan tribün grubu.
(bkz: kim acaba)
işsiz, güçsüz, eğitimsiz insanların eğlence anlayışıdır.
dur hazır beşiktaş maçı da yaklaşıyo, onlara bi bok atayım nasıl olsa gelirler tartışırız diyen bünyeden çıkan saçma bir başlıktır. ama aynı kişinin bunlar gelip bana ayarı verir demesi de gerekir.
(bkz: ayar verilmez alınır)
beşiktaş'ın delikanlılık anlayışı, zeka ve adamlık seviyesi belli bir düzeyin altında olanlarca anlaşılamayan bir fenomendir.

o nedenle beşiktaşlı kardeşlerimden ricam, bu arkadaşların fazla üzerine gitmemeleridir. herkes neyin ne olduğunu iyi biliyor.

geçtiğimiz sezon kadıköy'de otoparkta bir kaç kişi desteğiyle meslektaşına arkadan saldıranları yine de çiçekle karşılamaktır beşiktaşlılık. en kritik bjk-fb maçında tribünlerde açılan can bartulu, ziya şengüllü, aykut kocamanlı "saygımız 100 yıllık rekabeti yaratanlara" pankartıdır beşiktaşlılık. oysa bu takımın oyuncuları maçı kazandıktan sonra tribünlere el hareketi çekecek kadar ilgniç bir kişiliğe sahiptirler. beşiktaşlılık, rakip takım başkanına küfür edildiğinde taraftarlarını susturmak için gidip kapalı tribünün ortasına oturmaktır. (bkz: süleyman seba)

beşiktaşlılık, ay yıldızı taşımanın şerefine ulaşmaktır.

beşiktaşlılık, çanakkale savaşı'nda şehit düşen askerin cebinden çıkan siyah beyaz aşkını anlatan şiiri okurken ağlamaktır.

beşiktaşlılık "tek adam mustafa kemal" pankartını açabilmektir.

beşiktaşlılık, adını "8taş" olarak yazanlara şu cevabı verebilecek şanlı maziye sahip olmaktır;

http://img258.imageshack.us/img258/5963/5iktaxx8.jpg

(bkz: 6 ocak 1990 fenerbahçe beşiktaş maçı)

ve başkalarının anlayamayacağı bir aşktır beşiktaş.. bırakın da doyasıya yaşayalım..

görsel
aziz başkan'da olmayan delikanlılık anlayışıdır.

"gidiyorum" dediğinde, gider. üstelik, alayına!
asılsız önerme. bunların başkanıda böyle, şampiyon olur bir takım gidiyorum der şampiyonluğa gölge düşürür, derbide yenilirler top yamuktu der, kırmızı kart görür futbolcu ligden çekiliriz der maçı unutturur. işleri götten uydurmak olan güruh hareketidir. delikanlılık nedir öğrenmek isteyenler için;

(bkz: çarşı)
harbicidir, esaslıdır. öyle sağa sola yalaklanmayı kaldırmaz, adam gibi adam recep tayyip erdoğan diye pankart açıp yalakalık yapmaya calısanlara, "bir pankart da verheugen'e aç, avrupa şampiyonu ol fener" der.

ek olarak, gençliği, beşiktaş yenilgileri ile heba olup gitmis, psikolojisi bozulmuş rakip takım taraftarlarınca bok atılamayacak olandır. zaten söz konusu dizelerde sorgulanan rakip takımın delikanlılığıdır. buradaki mecazı anlayamayan adamla zaten oturulup konusulmaz. asıl dikkat edilmesi gereken bunu kendi kafasındaki delikanlılık anlayışına (hani olmayan) göre yorumlayıp rakip takım taraftarına ibne yaftasına yapıştırmaya çalışan ibnelerdir.

ek 2 olarak da sözde carsiyi basmaya gelip, canını güc bela kurtarıp polise sığınan ne sarı lacivert dimağlar gördü bok attığınız delikanlılar. o iskelenin dili olsa da anlatsa size dayak yiyen yandaşınız polise yalvaran gözlerle "abi elini kaldırıyo bak" diye ağlayışlarını...
kendi futbolcusunu döven zihniyetin* sorgulayamayacağı anlayıştır.
kadikoy iskelede esnafin camlarini indirmektir carsinin delikanlilik anlayisi.

16 yasindaki bir genci bicaklamaktir carsinin delikanlilik anlayisi.

edit: ermeni alen baskaniniz mi saldi lan sizi saniyesinde eksilediniz.
bazı düdüklerin anayasa'nın 66'ncı maddesi'nden bihaber şekilde salladıkları anlayıştır.

akılları sıra "ermeni" diyerek şoven bir şekilde küçük gördükleri çarşı grubu lideri alen'in bulunduğu tribünde "şehitler ölmez, vatan bölünmez" ve "türkiye cumhuriyeti" yazan dev pankartlaroın açıldığını bilmez. ama lafa geldi mi "biz cumhuriyetiz olm ehi ehi" diye konuşmaya çalışır. alen'in türklüğünden emin olduğum kadar bazılarınızın türklüğünden emin değilim.

sizi gidi şemsi paşa pasajında faşizmi büzüşesiceler.
al bunu alır mısından ibaret olan anlayış. sen ver alex seve seve alır be güzelim.
edit: beni eksileyebilirsiniz doya doya ama fenerbahçe' yi asla. o işler öyle chealse bayrağı açmakla olmuyor. bilek hakkı lazım.