bugün

kasların kasılma durumlarını ve hassas hareketlerin koordinasyonunu düzenleyen, beyinsapının ortasına bitişik bulunan loblu yapı.
Kafatasının art bölümünde ve beynin altında,
hareket dengesi merkezi olan organ.*
(bkz: cerebellum).
her nedense herkes de bulunmayan organ(!).
yürümek, bisiklete binmek gibi olayları gerçekleştirebilmemizi sağlayan merkezi sinir sistemi organlarımızdandır. yeni doğmuş bebeklerin bir süre kadar yürüyememesinin sebebi beyinciğinin yeterince gelişmemiş olmasındandır.
zarar gördüğünde denge bozuklukları,yürüme bozuklukları görülen bir organımız.
nefes almak gibi istem dışı olarak gerçekleşen fakat kontrol de edilebilen özelliklerin istem dışı kısmının yükünü üstüne almış ufak ve şirin görüntüsü ile sonuna küçümseme eki olan - cik ekini almış görevi ile insanı büyüleyen soğan cücüğünü andıran organ.
kafatasının içinde beynin arka alt tarafında bulunan sinir kütlesi. Beyin gibi iki parça biçimindedir ve beyincik saplarıyla beyne bağlıdır. Kabuk bölümü çok girintili çıkıntılı, içi bozmadde yönün­den zengindir. Beyincik istemli hareketlerin eşgüdümünü ve vücudun dengesini sağlayan merkezlerin bulunduğu bölümdür. Beyincik zede­lendiği zaman kas hareketlerinde ve duyularda bir sakatlık olmaması­na karşın, denge bozukluğu ve hareketlerde uyumsuzluk görülür.

Kaynak: http://www.yeniansikloped...m/beyincik/#ixzz2ORrHguxL
istemdışı ya da düşünmeden yapılabilecek rutinimsi hareketleri beyne varmadan halletmek üzere omur ilik ilen beyin arasında bulunan yer. olmasa olurduk, ama yolda yürürken başka birşey düşünemezdik.
Kasların kasılma derecesini,
Ne kadar kasılacaklarını
Ve aktif hareketin dengesini ayarlayan yapıdır. Yine koordinasyon konusunda etkin rol oynar.
birkaç yıldır piyasada çocukları elinden düşmeyen oyuncak.

görsel
yazarlarda yoktur.
beyin ve omurilik soğanı kadar önemli yaşamsal işleve sahip olmayan bir organ. annemin iş arkadaşının eşi ağız içi kanserinin beyinciğe atlaması nedeniyle birkaç ayda yaşamını yitirmişti.
bir de çocuklarda ortaya çıkan ve nadir görülen bir hastalık olan beyincik erimesi vardır, allah hiçbir anne babayı böyle bir acıyla sınamasın.
beynin arka alt bölümde yer alan, omirilik soğanının hemen üstündeki küçük beyin olarak da bilinen yapı.

işlevi ise kişinin kendi özgür iradesi ile karar verdiği motor fonksiyonlarının uygulanmasını sağlamaktır. yürümek, koşmak, göz kırpmak, nefes almak gibi. buna karşın hiç olmasaydı nasıl olurdu diye düşünürsek de yürürken sürekli nasıl adım atacağımızı, konuşurken hangi kas hareketini yapacağımızı, bir nesneyi tutarken elimizin ve parmaklarımızın alacağı şekli düşünmek zorunda kalırdık. buna karşın nefes alma, göz kırpma gibi sürekli kendiliğindem olan, olmazsa olmaz dediğimiz ve istediğimiz anda müdahale edebildiğimiz işlevsel hareketler de ayrıyetten sıkıntı olacaktır.

bütün bunları bir kenara bırakırsak, beyincik kendi başına bir işi öğrenemez, olaya mantık katamaz, özgür iradeye sahip değildir. sadece ezberlediği hareketler kombinasyonunu yapmaya programlıdır. bir bilgisayarın komut dizilimine işlenen komutları yapması gibi sadece öğretilenleri yapar dersek yerinde olur. hatta uzmanı olduğu işte esas patron olan beyinden daha yetenekli hale de gelir. bunun sosyolojik deneylerini herkes yaşamıştır. birilerinin size baktığını düşündüğünüz zamanlarda düzgün yürüyemez, düzgün konuşamaz, düzgün el ve kol hareket kombinasyonlarını yapamazsınız. böyle durumlarda beyin, beyinciği devre dışı bırakır olayın rehavetini kendisinin kaldıracağına inanır ve sonuç fiyasko. çünkü beyinciğin işi budur. yürümek, koşmak, bisiklete binmek, taklalar atmak, konuşmak vs. sizin beyniniz bu işi kendi kontroş etmek ister ama esasen beyincik bunu yüzlerce, binlerce kez tekrar etmiş ve bu işlerde uzman olmuştur. bu da heyecan yaptığınız anlarda oluşan beceriksizliğin ana sebebidir.

bu hallerde heyecanınızı ve rehavetinizi bastırmak için farklı şeyler düşünmeye çalışın. konudan bağımsız şeylerle kafanızı meşgul edin. bırakın beyincik kendi işini yapsın, siz de uzmanı olmadığınız işlerden uzak durun.