bugün

beyin naklinin gerçekleşmesinden sonra, nakledilen beyinin database * i bana mı geçecek diye çok merak ettiğim. basit ve çok kolay bir şey olsa yarın gidip yaptıracağım eylem.
gerçekleştirilmesi durumunda nakledilen hastanın; farklı bir yüz, farklı bir vücut görmesiyle kafayı yiyeceğinden eminim.
yani nakledilen açısından düşünürsek bunun çok sağlıklı olduğunu söyleyemeyiz.
hem ne olabilir ki beyin naklindeki amaç?
beyin ölümü gerçekleşen birine, vücut fonksiyonları durmuş ama beyni çalışan bir hastanın beyninin yerleştirildiğini düşündüğüm zaman, beyin nakliyle yeni bir beyne sahip olarak yaşayan hasta kendisine geldiğinde daha önce hissettiklerinin, düşündüklerinin hiç birini hissedemeyecek düşünemeyecek.
ya da öbür hastaya ait olan beyin her zaman alıştığı her zaman gördüğü vücudunu yüzünü göremeyecek.
bu insan kendisini imha eder zaten.
filmlerde görüldüğü kadar basit değildir bu.
hem şöyle de düşündüğüm zaman; ufacık bir beyin tümörünü alırken zorlanan, 20,25 saatlik operasyonlar yapan doktorlar, hatta bazen beyindeki o tümörü bulunduğu bölgeye göre almak ya da almamak konusunda endişelere kapılıp cesaret edemeyen doktorlar bunu nasıl yapsınlar.
beyin bu boru mu öyle basit basit taksın çıkarsın.
(bkz: hafıza nakli)
ilkokul arkadaşımın gerçekleştirmeyi düşündüğü hadise.
5. sınıf yıllığımızın geleceğe dair umut veren sayfası.
Çok garip şeylere yol açabilecek hadise. Zira ki erkek birinin beyni kadına nakil olduğunda ortaya nasıl bir sonuç çıkar merak uyandırıyor. O erkek kişinin aşık olduğu deli olduğu kadına beyin nakili yapılan kadın aşık olur. Yetmezmiş gibi adamın yaşadığı cinsel deneyimleri kadın hatırlar. Hafıza kadına geçer. Eee doğabilecek komedi ortada hemen bunla ilgili bir film yapılmalı.
türkiyenin %60ının ihtiyaç duyduğu olaydır. geri kalan %40la, %60ın %66.66sı iyileştirilebilir. bu sefer, %40ı kaybetmiş oluruz. kısır döngü ennihayetinde. demekki tıp herşeyi çözmüyormuş.
"beyin nakli ile kurtarılan hasta" gibi haber başlıklarına yol açacak hadisedir.

ancak kimin kurtarıldığı belli değildir. beyin nakledilen vücut mu? yoksa nakledilen beynin sahibi şahıs mı? yani bağışlanan beyin organı mı? yoksa vücudun tamamı mı? * *
Bu artık kendi sınırını bile alt üst etmiş biliminin pek fazla zorlanmadan yapmaya başladığı bir şeydir.Dışarıdan bakıldığında imkansız, olanaksız gibi görünen ama günümüz şartlarında uygulanmaya başlanan bir işlemdir. Ameliyattan önce yatalak olan bir hastanın beyninin belirli bölgelerinin domuz beyniyle değiştirilmesiyle akşam maç izlemek için kahveye koşan birine dönüşmesi(domuzun kendisi haram bir de beynini mi taşıyacağız tövbe tövbe!diyoarsanız o ayrı tabii) oldukça mucizevi.Mucizeye şaşırmamak gerek. Çünkü bilim artık emekleme değil koşma aşamasında!. Beyin değiş tokuşu sadece canlılarla sınırlı da değil.Hayvan beyninden alınan nöronların elektriksel sinyallerini kaydetmeyi ve bunları robotlara aktararak robotların daha mantıklı hareketleri sağlanıyor.Böylece hayvanların davranışları daha gerçekçi bir şekilde incelenebiliyor. Yakın gelecekte insan beyninden alınan nöron sinyallerinin robotlara aktarılmayacağı ne malum? Hatta dev şirketlerin tekeline girmiş olan bilimin kendisinin şu anda bunu yapmadığı ne malum?
Eğer bu gerçekleşirse başkalarının duygu düşüncelerini anlamak için kişiyi değil, psikolojiyi değil robotların kendisini incelemek elden bile değil. Olayın adı da ´ Dikizleyen Homo Sapiens` olur.Tam da çağımıza uygun bir isimde olur.
Ancak hani bilim adamlarında bol miktarda bulunan etiğe ne oldu derseniz! Benim söyleyeceğim şey; kapialist tekelin bir çarkı haline gelmiş bilim adamlarının ya da tüm toplumun sanki şu anda bilimi pek takmışlığı varda...
(bkz: bi tane daha olsa fena olmaz)
(bkz: gerçekleştiğinde)

sinyal lambası sanki amına koyim, söküp takasın.

tanım da olsun; hani 'imkansız diye bir şey yoktur' deriz ya, nah yoktur; işte tam olarak budur.
allah aşkına bana bi beyin nakledin!

yemin billah olsun ki az geliyor! anlayamıyorum, bazı şeyleri hiç anlayamıyorum. düşünüyorum yine de aklım almıyor. sonra da "insanoğlu işte" deyip geçiyorum. anlamadığımla kalıyorum.
(bkz: kavanozdaki adam)
1954′te Sovyet cerrah Vladimir Demikhov bir köpek yavrusunun başını, ön ayaklarıyla birlikte bir Alman Kurt köpeğine naklederek çift başlı köpek elde etti.Her iki baş da ayrı ayrı süt içebiliyor hatta birbirlerinin kulaklarını ısırabiliyordu. Köpekler bir aydan az yaşadı.

Kaynak: Bilim tarihinin en ilginç deneyleri
(bkz: fatihintakendisi) nickli arkadaşın muhtaç oldugu nakil.
Yaptırmazlar kardeşim. Çünkü böyle bir nakil gerçekleşince din olgusu tamamen çöküp birilerinin ekmeğine geçilebilir.
Çoğu insana gerekli nakildir. Malum beyinsiz çok var güzel ülkemizde.
implant olarak robotlara entegre edilmesi üzerinde çalışmalar yapılıyor.
ülkemizdeki ak partililerin acil ihtiyacı olduğu nakil türü.