bugün

en çok sevdiğin ama en çok kırıldığın dönemde karşına çıkan zalım sorudur. cevaplayamazsın. çünkü bir nedene tutunarak sevmediğin için karşındaki seni anlayamaz. bir nedene bağlanarak sevilseydi bu soruya cevap verecek adamın kalbini sen kıramazdın. senin için tek bir cümle bile etmezdi. bir cümlen bile olmazdı muhtelif yerlere yazılmış. öyle biri olsaydım çoktan giderdim. nedenler söz konusu olsaydı, senin gidişin bu kadar uzun sürmezdi, nasıl hayalet gibi gidildiğini sana gösterirdim. işte nedenler söz konusu olsaydı sen o kadar utanırdın ve o kadar konuşamazdın ki tarif etmek mümkün değil. nedenler söz konusu değildi. nedensiz sevmiştim ve ben bile nedensiz sevdiğimi sen bu soruyu sorduğun zaman fark etmiştim. o kadar nedensizdim. o kadar içten, temiz, naif sevdiğimi fark ettim ki tuttum bir de kendime üzüldüm, kırıldım, acıdım. sen anlayamazsın. neden sorarsın sadece ama anlayamazsın...
nedenini bilmeden sevmektir nedenini bulumıyorsa güvenin seviyordur sizi.
Belki de en güzelidir,hiçbir sebebi yokken sevmek.
bahane bulmak gerektiren sorudur,amaç bellidir çoğu durumda * yada
(bkz: topukla)
seni nedensiz sevdim diye klasik bir cümle kurulabilir aslında.
Sevgi bu amk bu kadar kolay anlatilirsa ne anlami kalir lan mal. Diye cevao verilebilir sorudurm
Gerçekten seviyordur. Sevmek için neden aranmaz , nedensizlik samimiyettir.
cunku aklinla duygularin paralel degil.
neden sevdiğini bilmemekten ileri gelen durum.
(bkz: çünkü eşeğin sikinden dolayı)
yanıtı varsa çıkar vardır.
gerçekten sevdiğini gösteren eylem. gerçek aşkın nedeni yoktur.