bugün

onun içindir ki kabul edilmedi hiçbir duam. hiçbir temennim. hiçbir ricam. tanrı'ya gitmesi gereken her şeyim, ruhsal muhalefete takıldı.
olmadı.
oysa, tanrı'ya inanmak için ne kadar mantıklı gerekçeler bulmuştum. doğuştan inançlı olan milyarların aksine, ben tanrı'nın engelli çocuğu olarak dünyaya gelmiştim.
beni dünyaya getirip getirmeme arasında tedirginlik yaşarken kendisi, geleceği gördüğü için dünyaya gelmiştim.

sonrası hüsran oldu ama. sonrası hikaye. sonrası yalan.

tüm olumsuzluklara, tüm acılara, tüm kavgalarımdaki yenilgilerime karşın inandım tanrı'ya. onun içindir ki istedim. rica ettim. çok şey istemedim kendisinden.
sonsuza dek yaşamak istediğim bir dişi istedim.

olmadı.

ve tanrı bana inanmadı.

sözlerimden döneceğimi sandı. yeminlerimi yutacağımı sandı. oysa, dönmedim sözlerimden. yutmadım yeminlerimi. vazgeçmedim kendisinden. hep inandım tanrı'ya. kendisi, kendisine inanmamam için çabaladıkça ben inandım.
şimdi, sözlerim bir kurşun gibi boğazımda. yeminlerim ismim oldu. zihnimde. tanrı ise bir ütopya olarak gökyüzünde.

dedim ya; ben tanrı'ya inandım, ama tanrı bana inanmadı!
(bkz: cennetten kovulan)
- ben tanrı'ya inandım ama tanrı bana inanmadı

- valla taş çalmadım abi ya.
milyarlarca insana inanmadığı gibi...

çok şey istedik biz dostum, çok şey istedik! fazlaydı yaşadığımız şu dünyada, sonsuza dek bizi sevecek biri. aldatmayacak, ağlatmayacak, bırakmayacak, gülüşü solmayacak...

bütün suç bizdeydi oysa.

bizi sevecek birini istedik. inanmadı. inandıramadık, her gördüğümüze ayrı ayrı aşık olduk, her aşktan sonra ayrı ayrı isyan ettik.

biz bunu hak ettik aslında...
Küçükken her gece Tanrı'ya, bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim; bir gün, Tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım; ertesi gün gidip kendime bir bisiklet çaldım ve ondan sonra her gece Tanrı'ya, günahlarımı affetmesi için dua ettim.

AL CAPONE
(bkz: losing my religion)
"istedim de vermedin" deme.
istemesini bilmedin bari yalan söyleme.
ben sadece huzur istedim.olmadı...
siz sahnede yerleri karıştırmışsınız. sen böyle geç bakıyım, hah sen de oraya. nasıl..he he ! (ben kim oluyosam)
fight club'ta geçiyor.'zaten Tanrı'ya yenibir şey öğretemezsiniz..'
üzüntü ve keder anında tanrıya yapılan bir isyan cümlesidir.
(bkz: ateizm)
anlattım. hemde herşeyimi tüm kızgınlıklarımı, kırgınlıklarımı, günahlarımı aldatılmalarımı ve aldatışlarımı... melek olmadığımı söyledim. ama şeytan da değildim. insandım ben. hem gülüp hem de ağlayabilen... allah ım dedim ben sana inandım ya sen bana inanıyor musun? verdiğim sözleri tutacağıma, adadığım adakları yerine getireceğime... inan bana. inanılmaya çok ihtiyacım var. öyle yalnızım ki bir sen kaldın bana inanacak başka kimse kalmadı. işte bunları dedim. ama tanrı bile yarattığı bana inanmadı.
Benim içimde bir tanrı var. Büyük kocaman. Ya da ben o tanrının içindeyim çoğu zaman. Bildiğim seste, anlayacağı dilde seslenirim ona. O benim tek tanrım ben onun tek kuluyum şu dünyada. Yalansız dolansız bir tanrı kul ilişkisi bizimikisi. Gaddar değil sevecen tanrı içimin tanrısı. Cezalandırmak değil ödüllendirmek ister nedense. Şevkatle kucaklar kalbimi... Başkaları gelir gider o gitmez. O tanrı terk etmez beni. Başkaları kendi tanrıları ile gelirler benim tanrıma sığınırlar ama zor!!! sonra kendi tanrılarını alıp çekip giderler. Bilirim ki ben oldukça içimdeki tanrı terk etmeyecek kendine sadık kullarını. Yüzüstü bırakmayacak kendini var eden bu kulu.
Bilirim bilmesine ama yine de gizli gizli her gece dua ederim.
içimden söylerim;
"Tanrım n'olur terk etme beni, ben terk etmeden seni!" *
kur'anda geçen tevekkul kavramına göre olmayacak bir durumdur.
tanrının her şeyi bildiğini gizliden gizliye inkar eden cümle.