ben bu yazıyı sana yazdım

şerefsizsin!

çaylağım uzun yazmalıyım şerefsizsin net!

"ben hangi şehirdeysem , yalnızlığın başkenti orası"

tadında sanki bazen zamanlar,anlar..

Ben bunu bilmediğim sana yazdım ,kafamda bile ol(a)mayan.

Lütfen beni ara ve aslında ben o gördügün gibi biri olmadıgımı söyle.

Ciddi ciddi intiharı düşündüm lan. Uyuşup ölmek istiyorum. Içimdeki acı bitsin istiyorum. Deşmek istiyorum ciğerlerimi. Senin yüzünden hep belkide. Kendine iyi bak ben üzülürüm diye sen üzülme.

david lynch filmlerinde mahsur kalmış bir hayatım var bebek. sanrılı bir rüyada loop edilmiş gibiyim. blue velvet şarkısı derin derin beynimde yankılanıyor.

aynı evin içindeyiz. 
mutfak, odalar, banyo, koridor.
nasıl oluyorda karşılaşmıyoruz hiç? 
neden dokunamıyorum sana.. 
senin sonsuz olduğunu hayal ediyorum , bunu biliyorsun; bu yüzden hep geç kalıyorsun.

kurbağana sokayım. göt.

ömrümü siktin.

o ne guzel bır yuz o ne guzel bakıstır yarabbım.
sadece bes kez goz goze gelmemıze ragmen yakıp kavurdun benı.
derlerdı de ınanmazdım, ılk goruste askı yasattın be bana.
umarım bakısların yalan degıldır de benı hayal kırıklıgına ugratmazsın masum bakıslı ınsan...

Ayağımı hayvan gibi ısırmak zorunda mıydın.
(bkz: gece 12 den sonra piranaya dönüşen sivrisinek)

hayırlısı be çiçeğim.

Sen bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım.

seni seviyorum çok basit... değil mi?

evet, herkes diyor. biz demesek ya. çoğu şeyden nefret ediyoruz ikimiz de, biliyorum.

benden sen nefret ediyorsun, senden ben.

ama bu diğer şeylere duyduğumuz bir nefret gibi değil.
daha aşıkane bir şey.

bu yüzden, ben senden nefret etmiyorum diyeceğim ki, sen de bana ''ben de senden nefret etmiyorum'' diyerek cevap ver. nefret varsa bi işin içinde vazgeçmek terimi ortadan kalkar, çünkü insan sevdiğinden var geçer ama sevmediğinden hiç biz zaman vazgeçemez. beni sev o yüzden, aynı zamanda da nefret et benden sevgilim, ki zaten yapıyorsun bunları.

tutuklanma riskin olsa ve sahil güvenlik tarafından içeriye tıkılma olasılığı da olsa, yüzerek girit'e git. orada eski bir heykele bir dal sigara ikram et.
dumanını karşılıklı paylaşın. canın sıkıldığında ise kol saatindeki yelkovanı kır ve geri dön.

boynumda nefesini hissedeyim ve küçük bir çadır bizim için büyük bir aşk yuvası olsun.

ben hep senin ''küçüğün'' olayım. öyle sev beni.
öperken, sırtıma tırnaklarını geçirirken de öyle hitap et bana. janis joplin dinleyelim her gün. sonra da jefferson airplane.

barış içinde ve barış için yaşayalım. bunları da yüzüne söylemeye korkuyorum. bana ''şapşal'' deyip beni öpücüklere boğarsın diye.
çünkü öpücüklerini geri çeviremeyeceğimi biliyorsun.

daha evimiz olacak, üstümüzü yıldızlar örtecek. ısınmak için birbirimize sokulduğumuz bir kış gecesi bana diyeceksin ki;
+ senden nefret etmiyorum.
- ben de senden nefret etmiyorum.

uzun süredir birine karşı bir şeyler hissetmiyordum.
iyi ki hayatıma girmişsin.

yok ol! bu mümkün!

sana söylediğim çok büyük anlamı olan o iki kelimeyi hiç unutma, sana söyleyeni de, hiçbir zaman değişmeyeceğini de.*

"....işte o iki kelime götüne girsin" diye devam ettirilesi ve tamamlanası cümle.
böyle kapıdan söyleyeceksin ki sonrasında kaçması kolay olsun.

beni sevseydin bugun o konsere gelirdin, beni orada bulamasan yol sorma bahanesiyle mesaj atardin. beni sevseydin bazi seylerin gozume sokulmasina izin vermezdin.benibsevmedigini biliyorum da slkabullenmem icin herseyi yapiyorsun hani.

seni tanıyabilmeme izin vermediğin için şimdi mutlumusun ailenin sana bulduğu zengin züppeyle?

Soğan bile bir gün elden çıkmıyor. Sen iki aya unuttun beni.

ben bu yazıyı sana yazdım. aslında sana yağdım. bazen tere yağdım. sahi ben niye konuyu bu kadar yaydım? neyse. çoğu zaman da gece karanlığında hilal şeklinde bir aydım. tamam biraz fazla baydım. hadi ben kaydım. by.

Ben öylece oturuyordum. Ellerinle gözümü kapatıp alnıma bir öpücük kondurdun.

Bil bakalım ben kimim dedin, ellerine dokunup ismini söyledim.

Bi insan bi insanı 2 saat öylece izler mi?

Senin yanında kız çocuğu oluyorum ben. Küçücük hissediyorum kendimi. Gözlerim sana bakarken çocukluğumdan geliyor. Ellerim ellerinin arasında kayboluyor. Küçüğüm çok küçüğüm, sen sev beni. Bir de koklayarak sarılıp en derinden ne de çok özlemişim diyorsun ya istiyorum ki kaydedeyim o sesi. Öyle güzel söylüyorsun ki. Sonra küseyim biraz sana. Sen çenemi tut gözlerimi gözlerine devir, küsme bana kara kız, bükme dudağını de. Ben bir filmi yaşıyorum sende. Büyüt beni en derininde.

Sana henüz bir isim vermedim belki, sabırsız bekliyorsun. Bana bir güzel yakıştırma sıfat bul diyorsun ya daha dur, zamanı var. içimden seni sevgilim diye seviyorum ve koca adam seni seviyorum.

eyvallah.

beni dinleyip anlamaya çalışıyorsun ya, iyi ki varsın diyorum.

merak ettin mi acaba beni ? neredeyim ne haller içindeyim.

http://www.youtube.com/watch?v=VkQ1DQk3QN8
bana bunları dinlettiğin zamanları da unutmadım..
Sen yine de boşver...