bugün

çoktan ayrılmışız aslında, ben söylemem sen anla modlarında mısın, neyin peşindesin bi bilsem?
seviyorum seni. öptüm.
“…Gereksiz olsan bu kadar konuşur muydum senle? Ya ben ağladığımda bile mesaj atıyorum ve her şeyimi paylaşıyorum senle, bütün duygularımı beraber yaşadığım bi tek sen varsın. Diğer arkadaşlarımla da çok eğleniyorum ama sadece komik ve eğlenceli şeyler. Onlarla oturup ağlayamam mesela.
…Yani senin yanında kendim olabiliyorum ama her halimle oluyorum, sadece komik ben, esprili ben değil. Sen de aynı şekildesin beraber çok saçmalıyoruz ama eğlenceli yani, senin bana gerizekalı demen bile eğlenceli geliyo bana. Yani sen beni tamamıyla kabul eden birisin sanırım sen tek gerçek arkadaşımsın teşekkürler.”
Bana böyle bir mesajı atan birinin gitmesi mesela. Ağır gelir.
Bazen sadece anıları özlersin. insanları değil.
Çok eğlendik seninle, hafızamda çok önemli yerleri olan, harika anlarımız oldu. Ama ben hiç bu kadar yıpranacağımı düşünmemiştim bu arkadaşlık bittiğinde, böyle bitsin de istemezdim. Bana güvenemeyecek kadar nefret ettin benden, ve bana güvenmediğin için kızdım ben. Evet bazen benim yerime koyabilecek kadar sevdiğin birileri olması fikri koydu ama alıştım artık, belki arkadaş kalsaydık sen daha çok yıpranırdın, ben daha fazla içime atamazdım olanları. Asla unutma, senin duygularını kendiminkilerden daha çok önemsedim ben hanımefendi. Bir şeyi yaparken önce senin ne düşüneceğini önemsedim, ikinci plana koydum kendi fikirlerimi. Ama keşke sen de aldığım kararları destekleseydin, yanlış seçimlerimin sonuçlarına katlanırken dalga geçip daha da üzmeseydin beni. Bulunduğum konumu küçümsemeseydin, elimden gelenin en iyisini yaptığıma inandırsaydın, sana verdiğim değerin yarısını verseydin.
Bunları boşver, her adımımı takip edip kusurlarımı yüzüne vurmana bile katlandım ben. Sonra? Dayanamayıp sana da aynısını yaptım, hatalarını yüzüne vurdum. Kendin yaptığında daha küçük görünüyor her şey, inan bana. Senin yaptığın gözüne çok batmazken beni çok kırmıştı, aynısını sana yaptığım için üzgünüm.
Son olaylara gelirsek, o gerçekten var, onunla konuştum ve gördüm. Skype’dan konuşabilirsin istersen, kendisiyle hallet. Arada kalmak istemiyorum. Ben bir şeyleri yoluna koydum derken, beni gerçekten önemseyen birini bulmuşken onun varolmadığını söylemen beni hayal kırıklığına uğrattı, güven diye bir şey vardı, öyle anlaştık sanıyordum.
Sonuçta şunu çok iyi anladım ki, bizden bff olmazmış. Olmaz yani, senden başka arkadaşlarım olmasına katlanamazsan olmaz. Olmasın da. Amaan. Arada aklıma geldiğinde veya biri adını söylediğinde içim cız falan eder ama eskisi kadar da tepki vermem. Çünkü farkındayım, asla sevdiğim kadar sevilemeyeceğim ve asla mutlu ettiğim kadar mutlu olamayacağım.
Yukarıdaki senin mutlu olmana izin vermezse, başkalarının mutsuzluğundan haz aldığın için, bunu da bil istedim.
çektireceğin ızdırabı sikeyim senin ben.
allah ya sana bela versin, ya bana huzur. olmuyo bu iş böyle.
ulan midesiz köpek, kırmızı pantolon giyen bir yavşak için miydi bütün bunlar?
Allah belanı versin ben hala seviyorum.
allah belanı versin.
satırlarca allah belanı versin.
allah'ım bu da sana; artık ver belasını. yeter hayatımı sikti sen görüyosun. sen biliyosun.
yeter artık, onun inandığı senle benim inandığım sen aynı olamaz. lütfen yeter artık.

sana geri dönelim ucuzluk pazarı, bütün bela dileklerimin yanı sıra bil ki;
benim sana küfür edip başkasından iyi sözler duymanın sebebi onlara yavşayıp bana yavşaklık yapmandır.
tek ortak noktamız senin yavşama reaksiyonun.
allah belanı versin tekrar.
gel istisna olalım.
"senin için ölürüm" diyenlere yazıyorum gerçekten öldünüz , hiç biriniz yoksunuz hayatımda.
adını duyduğum an bile karnıma ağrı girip içim daralıyorsa, sen yapmışın, ben olmuşum. eline sağlık.
Tutsak
eskisi gibi olmak seninle
yada dönmek eskiye
yaşama mal olan özgürlüğün verdiği haz
yada özgürlüğün mal olduğu yaşam
ikisine seçemeyecek kadar aciz olan sesler işitmek
kalbinle kulağınla veya beyninle
dökülmüş ve sararmış yaprakların zaman zarfında tutmak ellerini
hayatın el değmemiş matemsi kirpiklerinden dökülen göz yaşları
hangisi olur seçimin, kalıp beni kazanmak mı?
yada gidip "bizi" kaybetmek.
sen gidersen,yokluğunun verdiği acımtırak duygularla yaşarım
kalırsan eğer,hakimi olduğum dünyanın karanlık sokaklarında bir lamba
aydınlatır karanlık dünyamı
pak olur kirli dünyam
güneş aynı umutla doğar her gün
ve aynı hüzünle batar
geriye karanlık..
yakarım karanlık geceleri
aşkına sahip hırkayla kuşanır benliğim
sonra kuşlar öter ve cıvıl cıvıl olur bahçeler
güller, papatlayar zambaklar.
gece bastırır haps olan duyguları
belkide olmaz zındanlar da parmaklıklar kelepçeler
tüm içtenliğimle söylüyorum."ne olur beni özgür bırak"
varoluşun,var olanların kaybolup gidenlerin gerçekliği ile yazıyorum
sana tutsak olan bu ruhun acı verici gerçeği ile "ben değil biz olalım"
lütfen artık vazgeç beni aramaktan. ama hiç ısrarcı da değilsin ya işte o çok güzel...
Hayat öyle garip ki insan ne zaman, nerede, kiminle, nasıl, hangi şartlar altında karşılaşacagını bilemiyor. Sabah kalkıp okula, işe giderken otobüste ya da yolda gördüğümüz bir kişi hayatımızın gidişatı değiştirebiliyor. Öyleki dün gece yattığımız yatakta hiç aklımıza geleceğini ummadığınız şeyler beyninizi meşgul edebiliyor. aradan sadece 24 saat geçmiş olmasına rağmen dünkü biz yokuz başka biz varız artık. zaten mucizeler olmasa hayat bom bok olmaz mı?

bazen hayatınızı değiştiren bir mesajdır, bazense bir telefon zili. bazen ise bir gülücük değil mi bu bok hayatımızı neşelendiren. bizi yerin on kat altından alıp, gök yüzüne çıkaran bu mucizeler değil mi?

Hayatımıza ortak ettiğimiz kişiler her ne kadar bizim seçimimizse, çıkardığımız kişilerde bizim seçimlerimiz değil mi?. Ve eğer geçmiş bir gün kapımızı çalarsa ona kapıyı açmak ya da suratına kapatmakta bizim seçimimizdir. ve herkes tarafından sayğı duyulması gereken bir durumdur. eğer o kişi tekrardan kapını çalmıssa bilki o kişide sana ait bir şeyler vardır. ve onları seninle paylaşmak için çalmıştır o kapıyı suratına kapanacağını bile bile o kapıyı çalmıştır tekrar. yaşam böyle birşey sonuçlarını bilsekte denemeden alımıyor insanoğlu kendini. olsun ya olsun derler ya olsun yani. sonunda size kalan kocaman bir yalnızlıkta olsa o kapı size ardına kadar da kapansa o kapının açılma umudunu bir saniye olsada yaşabildiyseniz alın bir kaç tane bira oturun dünyanın bilinmeyen bir yerindeki billinmeyen bir sahilinde mehtabı, gökyüzünü, yakamozu seyrederek yudumlayın biranızı ve şişelerini denize savurup. gözlerini kapatıp seyre dalın kendi ruhunuzu.

edit:sözlükteki son entrimdir.
rica etsem geri döner misin yada ben rica etmeden sen geri dönsen. beni reddedebileceğin korkusu var içimde bu sebeble rica da bulunamıyorum. aklıma geldin üzüldüm şimdi.

'Ah benim sevdasına bencil. yüreğimde sağlam sevdiğim. aklıma gelişini seveyim. ne güzelde darma durman ediyorsun beni.'
aylardır deli gibi ararken, aramayı bıraktığın anda tesadüfen görmek... literatürde bunun bir adı olmalı.
Hiç olmadık zamanda çıktın karşıma. Uzun zamandır birine hissetmediğim duyguları sende hissettim. Hala da hissediyorum. Hani bazen insanlar tüm her şeyinden vazgeçer artık sevebileceği ümidi de taşımaz ya içinde hah işte o zaman çıktın sen karşıma. Senle konuşuyorum çok güzel şeyler paylaşıyoruz ama bir türlü duygularımı paylaşamıyorum seninle. Karşına çıkıp ta ben seni seviyorum diyemiyorum. Kendimden emin olmak için ne kadar zamandır bekledim sonunda anladım kendime anlattım ben seni seviyorum... Ama sen bilmiyorsun belkide bana o gözle hiç bakmadın. Ne desem ne yapsam boş. Sana söylemeye yüreğim dayanmayacak sanırım bunu. Buraya öyle yazıyorum işte. Belki görürsün ümidi falanda taşımıyorum. Benimki sadece kendimi rahatlatmak biraz.
kahpe geceler sana hediyem olsun.
kemal sunal

--spoiler--
bana mı? ah canım,gel seni bi öpeyim
--spoiler--
seviyorsan belli et sevmiyorsanda çekimser kalma benide bitirdin kendinide amk dengesizi seni.
çok sevdim seni bitti. bitmez sanmıştım doğru. şimdi kime istersen gidebilirsin.
Yatağında gözlerimi açıp, sol tarafıma dönüp güzel yüzüne bir öpücükle beraber 'günaydın' diyerek uyanacağım;işe gitmeden önce pazar kahvaltımız gibi olmasa da kahvaltı hazırlayacağım;önce sen çıkacaksın evden belki de ben, güle güle öpücüğünü mutlaka vereceğim,yine merak edeceğim artık her an beraber olduğumuz bir hayata sahip olsak da işe vardın mı diye mesaj atacağım;eğer o zaman da yakınsa iş yerlerimiz belki yine seni almaya geleceğim;Belki senden erken çıkıyor olurum koşa koşa eve gidip akşam yemeğimizi hazırlayacağım;işten dönüşünde evimizin kapısında seni mutlulukla karşılayacağım;oturup birlikte senin en sevdiğin benim hepsini yediğim yemeklerden yiyeceğiz; belki bir kaç mum yakıp, bir iki kadeh şarap içeceğiz;yemek sonrası beraber en sevdiğimiz filmleri izleyeceğiz,sonra sen pcye geçeceksin,bende o sırada belki kitap okuyacağım;canımız istediğinde hangi saat olursa olsun kimseye hesap vermeden çıkıp yürüyeceğiz sahilde sarmaş dolaş,belki yıldıza çıkacağız;lafumaları * takıp yeni yerleri keşfedeceğiz, dağ taş demeden tırmanacağız; herkes yağmurdan kaçarken biz yağmurlukları giyip deliler gibi saatlerce yürüyeceğiz; daha yazamadığım onlarca şeyle çok mutlu olacağız,olacağımız günler varken bunların hayalini kurmadan,sözünü etmeden yaşayamam sevdiğim.Yaşama isteğimin,çabalama isteğimin sebebi bunlar,sen ve ben,biz...iyi ki benimsin güzel gözlüm..
alkolün bu özelliğini seviyorum. iyi yazdırıyor. kimileri farkındalığı ve odaklanmayı azaltıyor dese bile aslında artırıyor. şarkı sözleri bu kadar anlamlı olmazdı yoksa, bu kadar yüreğine dokunmazdı insanın rtimler. ben bu yazıyı şaraba yazdım.
dayanamıyorum artık.
yokluğun her geçen gün daha fazla üzerime geliyor.

öyle bir gel ki, hemen şu an.
hiç dönme bir daha.
çabuk ol biraz.

acele et.
ağlamaktan öyle korkuyorum ki. hatta buraya yazmak istemiyorum ama böyle olmamalı birileriyle konuşmalıyım.
senin için güzel hayallerim var aslında ama önce kırgınlıklarımın geçmesi gerek. belki senin de öyle.
bu kadarını hak ettim mi sence ? kaldırabilir miyim sence ? beni en iyi tanıyan sen bana zaaflarımla yaklaşman niye ?
etrafıma bakıyorum. güçlü insanlara mesela sana. böyle olamıyorum diye kızıyorum niye susmadın diyorum. sonra yine kızıyorum sussaydın kendin olur muydun diye ? sen düşüncelerini söylediğin için bende söylemek istiyorum istiyorum ki benim de söz hakkım olsun. ama anlıyorum ki her defasında anlıyorum ki sen bunu istemiyorsun. peki o zaman madem bu işe girdik senin istediğin gibi olsun her şey. sadece şunu bil şu hayatta güvendiğim bir tek insan kalmadı ve hayattan hiçbir beklentim kalmadı.
tek ve son isteğim aç artık şu telefonu.
ne istediğini bil öyle gel, aceleye getirme lütfen. eski sevgilinin ortak tanıdığımız biriyle çıktığını öğrendikten 1- saat sonra biz ne olacağız? diye sorma. bu soruyu o kadar bana yazarken sormalıydın, bunu öğrendikten sonra değil. ayrıca birbirimizi gaza getirmenin de alemi yok, olacağı varsa olur, ikimiz olursak güzel olur, hoş olur, istiyorum yani. ama olmazsak da lütfen gözünü yiyim buraya kadar geldikten sonra ağzıma sıçıp gitme.
senin ben amk ..
ölene dek bırlıkte yasamayacak olsak da, evlenemeyecek olsak da, askımızla cocuklarımızı buyutemeyecek olsak da, engeller olsa da, olsun.. Ben senı cok sevıyorum, senı hayatımın her yerınde ıstıyorum, kalan tum yıllarımda ıstıyorum, yanıbasımda ıstıyorum, elımı tut, hıc bırakma ıstıyorum, sevgımız herseyı aşsın ıstıyorum, hersey hep guzel olsun ıstıyorum, guzel gulusunu ölene kadar goreyım ıstıyorum, senı sevıyorum deyısını her gun duyayım ıstıyorum, alnımdan öp, benımle sonsuz ol ıstıyorum.. Cok sey ıstıyorum degıl mı? Bılıyorum, lanet olsun kı bılıyorum..
seni seviyorum. beni kızdırmayı bırak. öptüm canım.