bugün

jelibon alsana lan bana! hiç almazsın ki.
hatıraların var bende. ama artık hatıralar sadece. acıtmıyorlar, acıtmalarına izin vermeyeceğim artık. görüyorum ki dünya dönüyor ve ben hala hayal kurabiliyorum. ve öyle güzel bir gülüş gördüm ki, inan yaralarım kendinden utandı. çok yazdım senin için buraya daha da yazarım belki. ama öyle değil artık hiçbir şey eskisi gibi değil biliyor musun? gecenin bir yarısı sırf üzüleyim diye, sırf içim acısın diye fotoğraflarını karşıma alıp cevap alamayacağımı bile bile sana " neden " diye sormayacağım. nedense neden ufaklık. dünya dönüyor yahu. hayallerim var benim. umutlarım var artık acıtmayan. gördüğüm gülüşler var. kendimi gördüğüm birisi var mesela. ne olur hiç bilmiyorum? hani nereye gider bilmiyorum gerçekten. belki de böyle kalır belki de sadece gülüşleri elimde kalır ama mutluyum işte. sen beni çok mutlu ettin, seninle çok güzel günler geçirdim. kızgınlık yok içimde kırgınlık da. herhangibiri olmayacaksın hiç olmamalısın da. ben gideyim artık. yaşanacak bir hayat, gerçekleşmesi için deli gibi çalışacağım hayaller var. ve artık hayallerime bir ortak var. bir gülüş gördüm ki yaralarım kendinden utandı ufaklık.
bakma kızıyorum bazen, git diyorum, ama öylesine söylediğimi biliyosun, ve gitmiyosun, gitme, hiç gitme, sensiz düşünmek istemiyorum bundan sonrasını, yanımda olduğunu, benimle mutlu olduğunu hissetmek bile o kadar başka bi duygu ki, ve ben seninle o kadar mutluyum ki, bunun yerini doldurabilecek hiçbişey yok, olmadı da, ve olmıycakta.
ben bu yazıyı sana yazıyorum.çünkü her yazılan tarihe düşülen nottur.seni de tarihe yazmak istiyorum.karanlık tarihime düştüğüm bir notsun sen artık.
Kafam öyle dolu ve kalbim parçalanmış halde gibi ki. Dört dönüyorum bu odada. ne yapacağımı bilemez haldeyim. Her şeyim olan sen artık başkası gibisin.. O beğenmediğin insandan daha beter, acımasız ve sevgisizsin. Hiçbir şeyin değerini bilmiyorsun. Sana sevgimi ve sadakatimi verdim ama biliyordum böyle olacağını aslında. Geçenlerde kuzenimi kaybettim. Buraya yazan onca insanın başından geçenleri okuyorum da.. Hayat öyle kısa ki.. Değersiz insanları başımızın üstüne çıkararak kendimizi daha canlıyken toprağın dibine gömüyoruz.. Sürekli hata yapan insanların sizin tek bir hatanızı gözünüze sokarak kendi hatasını meşru kılmasına ne demeli. insanoğlu acımasızdır hep sevdiklerine karşı..
1.düştün yine aklıma..iki gecedir yokluğun vurdu başıma uyku tutmuyor, yedirmiyor, içirmiyor sensizlik. ama gel arada böyle mutlu olduğum, hayattan zevk alır gibi olduğum zamanlar hatırlat bana bencilliğimi, zavallılığımı, kimsesizliğimi. unuttuğumda vur yüzüme sensizliğin yoksunluğunu, acizliğini. biliyorum, beni böyle görmek istemezdin. kim bilir kızardın, kırardın belki 'yaptığın aptallık, çektirme kendine daha fazla, üzme beni, üzme bizi yaşa artık doya doya' der, tatlı sert bakardın gözlerime.öpsem mi o gözleri, korksam mı bilemezdim o zaman. korka korka öperdim o vakit..ilk gün ki gibi değilim ama, uyuşmuş gibiyim, bağışıklık kazandım belki, belki fazla alıştı. kollarım kangren, hangi damardan girse sensizlik, ilerlemiyor, sarmıyor tüm vücudumu..kalıveriyor öylece, olduğu yerde.
ben aslında unuttum seni, hatırlasaydım eğer; her hastane kapısı yığardı beni o gün ki gibi yere. her cenaze arabası gördüğümde, peşine takılır koşardım nefesim bitesiye. lunaparkta eğlenenleri görünce indirirdim tüm şalterleri, durdururdum zamanı, seni arardım zamanın çaresiz kaldığı o karede. fotoğraflarına baktığımda saatler süren sohbetler eder, bitap düşerdim yine konuşmaktan. insanlar yine korkardı yanıma yanaşmaktan. annem ağlardı yine. babam, hayat ararcasına dolu dolu bakardı yine gözlerime. her toprak kokusu geldiğinde burnuma, belki senden bişeyler karışmıştır diye doldururdum ciğerlerimi, bırakmaya kıyamazdım tuttuğum nefesi. saçlarını bana yadigar saçlarını tel tel saymaktan bıkmazdım. senden sonra kilo almazdım yokluğunun ağırlığı altında ezilirken. uyumazdım, yemezdim, içmezdim..
unuttum aslında ben seni. ne olur affet beni.
--spoiler--
Seni ben sevdim

Seni hep bildim

Gel beni kurtar, düştüğümü görmeden

Gel beni kurtar, boğulduğumu bilmeden

Ve ; elimde bir cinayet

Kalbimde kan lekesi

izleri sildim evet

Üstünde cesetleri

Seni seviyorum

Seni özlüyorum

--spoiler--
bir entry yazıp 6 ayrı kıza hitap ettiğini biliyorum, garibim altısı da bana yazıldı sanıyor.
85i 88e bağlayan geceydi. Sevdam damarlarıma vurmuş, kalbim ağzımdan yatagima taşıyordu. Ruhum hiç beklenmedik bir anı kolluyordu. Hayatım olarak atfettigim adamdan uzakta beni bulmasını bekliyordum. 85i 88e bağlayan geceydi. Aşkım o gecede baki kaldı. Kanım akmadı ama sevdam ağladı. Hep onun yolunu bekledi. 85i 88e bağlayan gecenin 2 şubatını. Aşka bu denli yenik düşüşümü...
gerizekalı, aptal, salak, dangalak, düdük, öküz, su aygırı, maymun, kendisini bi şey zanneden gerzek...

oh be rahatladım!
beyaz yürekli insan seni sen olmadan da sevdi güzel insan! bütün kanamalar umuttan olsa da ya umut olmasaydı neye kanardım ben sana kan-dığım kadar!
bana bakarak gülme senin kız gibi amına korum. teşekkür ederim sözlük.
Keşke beni bir kez dinlesen, içimdeki her şeyi sana dökebilsem. Tek ihtiyacım olan şey bu...
sevgilin çok çirkin hiç de yakışmıyorsunuz, hayvan gibi hem o.
çok malsın sen de.
tamam sakinim.
bugün, yine evinin bulunduğu sokağın önünden geçti bindiğim otobüs. yine bir umutla kafamı çevirip belki görürüm diye baktım. belki bana tebrikler kazanmışsın anlamına gelen bir gülümseme bırakırsın diye baktım. aradan saniyeler geçti ve belki duraktasındır benim içinde olduğum otobüse binersin diye baktım. ama yine çaresizce başımı önüme eğmek zorunda kaldım.

sonra bir dosta koştum, öğren bakalım yaşıyor mu diye. hala haber bekliyorum. ya ölmüşsen, ne yapmalıyım? sevinmeli miyim artık başkasına tamamen kalbimi verebilirim diye. yoksa kalbimin kalan kısmı yok oldu diye üzülmeli miyim?

tanju durunun söylediği raylar boyunca şarkısı düşmedi dilimden izmirin güneyine yol alan banliyö treninde. geçtiğimiz yılın bu zamanlarında seni bu banliyö trenlerinden birinde görmüştüm. hem de arkadaşlarla senden bahsettikten hemen sonra. yüzünü gördükten sonra kalbime düşüyorsun. ne zaman saçlarına dokunmayı istesem sonrasında ellerimi bir baltayla kesmek istiyorum. bir kızı uyuttum kollarımda geçen hafta. onun saçlarına ağladım. sen değildin o kız. neden?

sigara yakmanın tam sırası şimdi, gözyaşlarımı silmek için avuç içlerimi kullanmamak için, playlistte dönen tanju duruyu duymamak için. sıradaki şarkı yedi eylül. öldürüyor devam ettikçe. öldün mü?

ben ağlarken gülmeseydin keşke. okul servisi evime yaklaştıkça senin beni sevmediğin ve hiçbir zaman sevmeyeceğin düşüncesi büyüyordu. ağlıyordum. bir kızın gömleğini ıslatarak. sen ise arkanı dönüp baktın gülen gözlerle. sonra bıkkınlık ifadesi aldı gülüşün yerini. masumca bakmıştım sadece. senin neden beni sevmediğini sordum gömleğini ıslattığım kıza. saçlarımı okşadı, büyüyorsun dedi. pişman olacaktır o. pişman olmadın değil mi? o oğlak inadından vazgeçmedin. peki, sence ben nasıl geçeyim oğlak inadımdan.

peki, ya mezuniyet gecesi olanlar? omzuna dokundum, elim saçına değdi. ve o an dilim tutulacak sandım. dönüp o gün ki bıkkınlıkla ne var dedin. benim dudaklarımdan çıkan sözcükler, sadece 'ben, sadece...' oldu. sonrasını dinlemedin. sessizce bağırdım, seni sevdim diye. salya sümük dışarıya koştum mötbeden. kübra kapıdaydı, ona da sadece 'ben, sadece...' diyebildim. yazmak istiyordum, elime kalemi alıp günlerce, hatta haftalarca yazmak.

hatırlamazsın, sağlık raporu için eve gönderildiğimiz günü. dolmuşta senin arkanda oturuyordum. saçların elimin üstüne taşmıştı. kıvırcık ve sarı. okşadım saçlarını. hissetmemen lazımdı. alırdın onları benden. oysa o an saçlarını okşadığımı hissetmeni ve onları bana doğru savurmanı istiyordum. acıdın mı hiç bana meraktayım.

bana hiç beni sevme demedin. orada durup seni sevmem ve acı çekmemi izlemen hoşuna gidiyordu belki.

cansu, ben hala kimseyi sevemiyorum. gel ve al kendini benden. izmirde sana benzeyen kimse kalmasın.

cansu, öldün mü?
ben bu yazıyı sana yazdım diyemem çünkü o kadar bile değerin yok gözümde.
bana da köpek çektin ya senin amına koyim...

edit: bu mubarek günde de ağzımı bozdu.
keşke seni dinlemeseydim
keşke olmasaydı 0 olay
keşke sen yine kız oğlan kız olarak kalsaydın.
nerdesin sevgili.yazamıyorum artık.unutur gibiyim seni.fotoğrafların çok genç.halbuki sen yaşlanmış olmalısın.seneler geçti, ben yaşlandım sen neden gençsin?neden bu kadar güzel,bu kadar kusursuzsun.ben artık otobüse binmiyorum sevgili.senin oturduğun koltuğa başkalarının oturmuş olmasına tahammül edemiyorum.senin bendeki yerine başkalarının oturmasına..seni görmezden gelip, ezercesine gelip üzerine oturmaya çalışmlarına tahammül edemiyorum.nerdesin sevgili.okuyamıyorum seni artık yazamıyorum sevgili.
sevgili bir başka güzelsin bugün
ay gibidir gülüşün
güzeller yalnız bayram günü süslenir
seninse bayramları süsler yüzün.
(ömer hayyam)

ayrı yerlerde olsak da bunu hiç okumayacak olsan da bayramın kutlu olsun.
sen uyurken yüreğine ninniler okudum ben, öptüm gözlerinden...
Go to sleep my love
And taste my sweet revenge upon your lips
Sealed with a kiss

But i've learnt long ago
That if you love someone you have to let it go,
Let it go, let it go
The hardest part of letting go is saying goodbye
Goodbye, let it go...

(Megadeth)
çok tatlı bi' sürpriz buldum sana cücüküm.
kaybettim, geliyor.
çoğu şeyle ilgili düşünmeyi bıraktım epeydir ya da erteledim diyelim. buna sende dahilsin. hatta düşünmediklerimde liste başısın. düşünmeyi bi kenara bırakıp yaşamaya karar verdim uygulamada bi sıkıntı yok şükür. tamam bu kadar. iyi bayramlar bu arada. umarım iyisindir.