bugün

son bölümde sanırım en çok siktirin gidin lan hepiniz diyalogu dikkat çekti.

http://www.turkdiziport.com/behzat-c-55-bolum.html
Hiç izlemedim ama uzaktan bakılınca amerikan filmlerindeki polis tipi özentisi olduğu her halinden anlaşılıyo saç sakal birbirine karışmış küfür ediyor tam bir trajedi.
--spoiler--

bana bile hiç izlemeseydim ya da keşke böyle bir bölüm hiç çekilmeseydi dedirttiler artık.. yok "YAŞ" kararlarına laf sokmuş, yok müdür eline alırsın demiş, amir hepiniz siktirin gidin demiş! ee sonuç?

kötü figüranlarla çekilmiş boktan bir cinayet hikayesi ile bağladılar bölümü.. ben bile (ki hiç bir boku tahmin edemem) katilin kim olduğunu 10. dakika herifler mal yüklerken anladım.. o nasıl askeriyeden uzaklaştırılma elemanlar la? ikisinin de tipi ne askere ne insana benziyor!! zaten kel kafalı olan diğerinin babası rolünde oynası sırıtmazdı..

bu bölümde bir kez daha harun karakterinin ne kadar gereksiz bir insan olduğu vurgulanmış, içine dışına ağzına sıçılmıştır.. ilk sezon recep ivedik çakması espirilerine gülüyorduk da bu sezon eleman iyice baydı.. yok aslı, yok larissa, yok eda.. hiç biri ilerlemiyor kaç bölümdür.. adam zaten cinayet çözmede bir boka yaramıyor, hikayesi de baydı iyice.. bir an önce harun'un olayını bağlayıp tekrar akbaba'nın hazin öyküsüne dönsünler..

bir de larissa'nın pezevengi nasıl bir maldır ya la? ankara'da hiç para tırtıklayacak adam kalmadı sen git cinayet büro komiserinden para çarpmaya çalış.. nasıl bir malsın olum sen??

olayın özeti bir an önce harun'dan, behzat'ın bunalımlarından, şevket'in boşanma fantezisinden kurtulup memduh başgan'a, ercüment'e, kaliteli cinayet senaryolarına tekrar dönmeliler zira herkes çok sıkıldı.. hatta kesik parmak olayı bile o kadar baydı ki arkadasından babam çıksa şaşırtamazlar..

--spoiler--
--spoiler--
fazla uçuk bir tahmin olacak ama bu ayla sunanın kardeşi çıkabilir ben diyim
--spoiler--
--spoiler--
aziz abi muhtemelen "nasıl olsa bilgi almak için para ödüyorum, etinden sütünden de yararlanayım" saikiyle olsa gerek, tacettin hakkında bilgiyi aldığı hayat kadını esmer hatunla en sonunda gönlünü bayağı bir hoş eylemiştir.
--spoiler--
harun'un en sonunda tahsin müdüründen kapmayı başardığı arabayla yola çıkarken kafayı camdan çıkarıp (ankara şivesi ile "kapışıyon mu?" diyerek) "yarışalım mı?" yaparkenki yüz ifadesi görülmeye değerdi.
çok iyi olmamasına rağmen 5912 entry girilen dizinin adı.
bu sezon bozduğu söylensede 5915 entry girilen dizinin adı.
--spoiler--
amirim savcı esra'nın ağzının payını vermiştir. 'benimle düzgün konuş, benimle düzgün konuş' bu ne la, adamın altına yattığında sesin bu kadar çıkmıyor amk, neymiş savcıymış hassiktir.
--spoiler--
--spoiler--
şule ile behzat'ın tartışma sahnesinde, behzat'ın ''şule'' diye bağırdığı yerlerde erdal beşikçioğlu'nun oyunculuğu muhteşemdi. bu bölüm benim adıma en güzel sahne ve olay bu oldu. onun dışında, şule ile behzat'ın artık birbirine patlamaları iyi. ama çok kritik bir noktada biten bir bölümden sonra suna'yı pas geçtiler. umarım bir sonraki bölüm şu kesik parmak cinayetleri açıklığa kavuşur.
--spoiler--
son bölümünde özel yetkili savcılarada giydirmesiyle dikkat çekmiş ve rakiplerine sosyal mesajların nasıl verilmesi gerektiğini göstermiştir.
savcı esra'nın acı gerçekleri "tokat" gibi behzat'ın yüzüne çarptığı bir bölüm olmuştur.
harun, larissa, aslı kabak tadı verdi. o nasıl cinayet çözmek a.q.
insanı en kafası bozuk olduğu anda bile dışarıdan soyutlayan harikulade ımm... Dizi demeye dilim varmıyor ulan.
--spoiler--
55. bölümde behzat'la harun hikmet diye bir adamı ararken niye arıyorsunuz diye sorulması üzerine harun'un "biz öyle sıradan iki insanız, hikmetinden sual sormaya geldik" demesiyle kahkaha attırmış dizidir.
--spoiler--
--spoiler--
bu eda harbiden hoşlanıyor harun'dan.
--spoiler--
kesik parmak bıdı bıdı demeyeceğim çünkü kesik parmak bu hafta çözülür mü acaba diye de izlemiyorum bu şaheseri. hayaletin o doğal diyaloglarını ya da harunun patavatsızlıklarını, akbabanın o tip tip bakışını veya behzat'ın "ebenin amına!" deyişini görmek için izliyorum. koduğumun kesik parmakçısı bulunmamışlar bana ne. dizinin başına bi'şey gelmesin de.

o değil de hacı gelmişsin okulumuza dizi çekmişsin. çekimlerde gönüllü istemişsin bütün çekimleri mal mal izleyen ben de atlamışım hemen. ulan o kamera o kadar zoom yapılır mı? sadece montum çıktı. millete de o kadar dediydim behzat ç de oynadım diye. yazık oldu la.
ankara'yı anlatan ve arka sokak polisiyesiyle karşılaştırılması hakaret olacak gerçekçi ve altmetinli dizifilm.

her bölümünde ayrı bir kanayan yaraya değiniyorlar parmak basıyorlar aslında tam olarak parmak da basmıyorlar her bölümünde bir kanayan yarayı ekranlarda olduğu gibi yayınlıyorlar ardından yorumu ve yargıyı izleyiciye bırakıyorlar.

kurgu o kadar çok sağlam ki bir yazarın elinden çıktığı ve romandan uyarlanmış olduğu hemen göze çarpıyor.

son bölümde behzat komiserimiz siktir çekti hepimize ama sanki pişman olacak gibi savcıyla ve şuleyle kavga ettiği için.

gazeteci elif'in eyvallahlarından sadece ben mi sıkıldım fazla itici değil mi gaffur'un kanka lafı gibi hep aynı şeyi söyleyip duruyor.

aziz başkomiserimizin escort kıza şefkatle davranmasına şapka çıkarttım bir nevi içimdeki empatiyi arttırdı o durumdaki insanlara karşı.

televizyonlara fazla gelecek türden bir dizi sadece behzat ç. yüzünden ben televizyon izlemem behzat ç. hariç gibi bir ek açıklama getirmek durumunda kalıyorum.

aslında dizi bir internet sitesinden aylık ya da ne bileyim 6 aylık bir üyelik tarzıyla yayınlansa ve pek tabii olarak sansürsüz olsa çoğu izleyicisi kıymadan aylık 70-80 tl'yi gözden çıkartır belki biraz fazla kaçtı ama bir 50 lirada verirler yani. sansürsüz olsa çok daha iyi olacak hem küfürler hem görüntüler açısından.
güzel dizidir, izlemekten en keyif aldığım yerli dizilerden biridir. dizinin bundan sonraki bölümlerinin bazılarında tekrar memduh başgan abimizi göreceğimizi düşünüyorum. ayrıca eda, tükürdüğünü yalayacak ve "hoşlanmıyorum senden" dediği harun'a yazılacak ilerleyen bölümlerde * * bence artık harunda şu larissa'yı bırakıp eda ile evlensin hem güzel kız hemde meslektaş iyi anlaşırlar. ayrıca şu gazeteci kız hayalet'e aşık olabilir veya hayalet bu kız'a tutulabilir. behzat ve savcı esra'nın arası bozuldu artık bundan sonrada birkaç bölüm bozuk gidebilir sonra behzat, savcının evine gider öper koklar barışırlar vs vs...
ayrıca şu behzat'ın kızı şule ve savcının kardeşi savaş'ın aynı eve çıkması etik değil bana göre. sonuçta iki yarı cins her an herşey olabilir. bence behzat pek sevmesede kızını tekrar yanına alabilir.
ayrıca şu küçük berna'nın artık dizinin en güzel sahnelerinde ortaya çıkıpta "yapma babacık, etme babacık" dememesi üzerine daha da hoşumuza gitmiştir dizimiz.
ama dün akşamki bölümde behzat'ın içki şişesini alıp "helal et" demesi biraz anlamsız olmuş. sonuçta içki dinimizde haram kılınmış bir şey. bence orada helal et pek uyumsuz olmuş gibi. ama o kadar kusur olacak biz seviyoruz behzat amirimizi.
özetle, behzat amirimizi çok seviyoruz inşallah star tv yönetimi saçma bir karar alıpta diziyi sezon sonunda final yaptırmaz.
klasikleşmenin tavan yaptığı bi dönemde izleyiciye soluk aldıran dizi.
son bölümüyle ilk sezon esintileri yaşatan dizi. kesik parmak ve derin devlet mevzularının yer almadığı, önceki bölümlere göre nispeten daha sade olan bir bölüm izledik. pilli bebek ve behzat'ın tribal halleri birleşince beni benden aldı.

--spoiler--

harun'un yeni araca bindikten sonra yaptığı hareketlere çok pis güldüm. doğallığın, samimiyetin yansımasıdır o sahne.

behzat amirin finalde çektiği siktir de çok yerindeydi tabii. kendisini behzat ç izleyicisi olarak nitelendirip, otu boku eleştiren, hiçbir şeyi beğenmeyen memnuniyetsizlere ve sırf farklı olayım kaygısıyla, açıp hiçbir bölümünü tam izlememiş olmalarına rağmen bu diziye bok atmak için sıraya giren modellere gelsin.

- ''siktirin gidin lan hepiniz''

--spoiler--

yine güzeldi, her bölümü ayrı güzel zaten. iyiki varsın behzat ç...

edit: otu boku eleştirenlere dokundurduk falan da bu gazeteci elif her türlü eleştiriyi hakediyor. o eyvallah dedikçe ben oturduğum yerde irkiliyorum. bu kadar mı yapmacık olur bir insan? senaristler şu kıza eyvallah dedirtmesin başka da bir beklentim yok kendilerinden.
hacı dizinin 55. bölüm biterken behzat amirimin (amirim ne amk memuru mu olduk şimdi behzatın neyse)
"siktirin gidin lan hepiniz" demesiyle birlikte. direk kalktım gittim yeminle.

o değilde hayatımda gördüğüm en interaktif dizi bölümü oldu. izleyiciye siktir çekmek güzel fikir.
erdal b'ye söyleyecek söz yok. abi seviyoruz seni.
harun çok doğal bir oyuncu, adam kamera karşısında evinde gibi rahat.
cevdet kastırıyordu ama rahatladı, uyum sağladı.
savcı esra'nın konuşması, diksiyonunu aşsam kendisini izleyeceğim ama yapamıyorum.
akbaba, eh işte ama saçları çok yağlı, dikkatimizi dağıtacak kadar.
hayalet ilk dizilerde aksansız ve şivesiz sonradan birden sincan, ayaş filan ankara şivesi ile konuşmaya başlıyor.
şule zaten oyuncu değilmiş, sevimli olmaya çalışan gıcık.
memduh başkan sen bizim her şeyimizsin!

figüranlar bazen çok beter oluyor. resmen dökülüyor ya.
Son bolumun son sahnesiyle damarin derbederligin dibine vurmus dizidir, 'sktirin gidin lan hepiniz..'
Bir de harunun 'hayalet kapisiyon mu la' repligi saatlerce tebessum yaratmistir.
siktirin gidin lan hepiniz. diyerek beğenmeyen seyirci siktirsin gitsin. demiş dizidir.
güncel Önemli Başlıklar