ikinci one minutes olayı. büyütürler yarın öbür gün bunu da "koskoca amerikalıya kafa tuttu" diye.
(bkz: bir daha gelmem chicago ya)
olay esnasında " o elini çek bir kere! " demesi muhtemel olan itiş kakış durumu.
vefa örneği bir edimdir... başbakan, ''hacı, bu güne dek sen beni korudun, şimdi de sıra ben de, kaçıl kenara,'' diyerek abd'li korumanın cenabet elini itmiştir... o değil de, biz adamların başkanını ziyareti sırasında memnun etmek için cumhurbaşkanından küçük esnafına kadar kendimizi paralarken, onların, bizim başbakanı konuşma yapacağı otele dahi sokmaması pek manidar olmuş. ''şımartmayın şu oğlanı bu kadar,'' demiştim ben zamanında ama, takan kim!
(bkz: nefsi müdaafa)
(bkz: kestanesi çizilmek)
kızım sana diyorum gelinim sen dinle misali, korumanı itiyorum obama sen dinle demektedir, aldıran kim ?
(bkz: new york benim için bitmiştir)
başbakan ın kendini ifade etme şeklidir, kafa basmayınca eller çalışıyor tabi.
(bkz: bi kere de kendini belli etme recep)
amerikan futbolunda iddialı olduğunu göstermek için yapmıştır.
monşer onur öymen'in utanarak "rezil olduk dünya aleme" şeklinde açıklama yapmasını beklemeye sebep olan olaydır.
(bkz: alayına gider)
özel bir türk tv kanalı tarafından görüntülendiği söylenen olay..
Görüntüleri merakla bekliyoruz
olayın heyettekilerin lisede ingilizce derslerinde arkada pişpirik oynayıp ingilizce öğrenmemiş olmalarından kaynaklandığı ortaya çıkmıştır.
zira hepsi konuşuyor ama anlayamıyor.*
(bkz: ingilizceyi konusuyorum ama anlamiyorum)

http://www.hurriyet.com.t...ndem/12536762.asp?gid=229
korumalara dikleneceğine önünde saygı ile eğildigi ortaklarına diklensin.one minute der konyadan israil uçağı uçurur.korumayı iter incirikte abdden çok abdyi ister.ama bir gün millet uyanır..
(bkz: bi kere o eli bi indir)
ülke insanına müthiş şevk verecek önemsiz olaydır.
rte'nin yaptığı diğer bir artisliktir. one minuteyi unutmuyoruz tabiki de..
aslın da gerçek manada yaptığı gurur verici bir harekettir. çünkü amerikalı korumalar bizim korumalarımıza yumruk atıp saldırmışlardır. ama "one minute " diyeti olarak mayın arama adı altında israil'e peşkeş çektik. koruma itmenin diyetini amerikaya'ya nasıl öderiz bilemiyorum.
Güc politikasından kaynaklanır. Hatta şöyle bir döngü vardır:
ABD->RTE'ye,RTE->Korumaya, Koruma->Vatandaşa sonra hepsi vatandaşa. *
herzamanki gibi başbakanın kasımpaşalı damarı tutmuştur. fazla önemsenmemelidir.
koruma akıllı olsun, korum. buradan kopar giderim, dalarım tekme tokat. başbakanım bir şey yapıyorsa doğrusunu yapıyordur.
(bkz: başbakanın kralı kasımpaşalı)
(bkz: van minüt)
(bkz: kim demiş ingilizce bilmiyor diye)

Başbakan'ın akıcı ingilizcesiyle, "Hey you!!! Get your fuckin hands down, You know who i am? Go, bring your dad." dediğini tahmin ettiğim tartışma...

Helal ossun sana boşbakanım... Senin gibisi düşmanımın başına.
(bkz: iddia edildi)

edit: bu cümle en az on kez geçiyor.

daha vahimi:

bir ülkenin başbakanının korumaları, ingilizce gibi üçüncü dünya ülkeleri vatandaşlarının bile az çok bildiği bir dili bilmiyor. yetmiyor, olay çıkınca başbakan, diplomatik ağırlayıcılarından konuyu çözmelerini ya da ara bulmalarını istemek yerine atar-mı?- yapıyor. yazık...
çok şanslı bir adam.

ananı da al git dediği adam; ona orada dönüp sen al git ananı asıl demedi. deseydi çok ilginç bir an olurdu mesela. ananı da al git demenin doğru mu yanlış mı olduğu fanboyları nasıl anlatırdı acaba o durumda.

aynı şekilde amerikanyalı koruma da gelişine asılsaydı bir tane; acaba ne olurdu "tone minus. my toothss my gos. kıymetlimisss" diye dolanır mıydı new york city new york city.
milli duygularımın kabarmasına sebeb olan hadise. ağlıyorum şu an, istiklal marşını okuyaraktan. rte obamaya pandik atsa kim bilir nasıl orgazm olucam. o derece.