bugün
- sabah aç karnına içilen bira10
- alınan en güzel iltifat12
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim9
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın11
- sözlük kızından gelin olmaz13
- ayça tilki10
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- cumaya gidenlerin çok azalması23
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü15
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası17
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım19
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması11
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel12
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
sadrik alışık'ın ''canum evladum'' repliği ile yeşilçam tarihine geçmiş efsane filmdir.
italyan aktör robert widmark ''piç rıza'' karakteri ile gönüllerde taht kurmuştur.
filmin her anı; matrak gırgır komedidir.
cenaze marşı eşliğinde adam infaz edilmesi yarmıştır.
+ nereye gönderiyorsun baba beni
- öteki dünya'ya canum evladım.
+ hazırlayın ula. (cenaze marşı)
italyan aktör robert widmark ''piç rıza'' karakteri ile gönüllerde taht kurmuştur.
filmin her anı; matrak gırgır komedidir.
cenaze marşı eşliğinde adam infaz edilmesi yarmıştır.
+ nereye gönderiyorsun baba beni
- öteki dünya'ya canum evladım.
+ hazırlayın ula. (cenaze marşı)
altındağ tiyatrosunda iki gün önce prömiyeri yapılan olmamış ankara dt oyunu. sezonun en zayıf oyunlarından olduğunu çok rahat iddia edebileceğim baş belası, kişilik bozukluğu olan bir hastanın acil şekilde randevu aldığı kadın psikiyatristi bir kaç dakika içinde zıvanadan çıkarması, sinir krizi geçirmesine ve hastaneye yatırılmasına sebep olması, sonrasında da doktorun yine psikiyatrist olan kocasının, eşinin hastalarına bakmaya başlaması ve aynı hastanın onu da çıldırtması şeklinde devam eden abuk bir hikayeden ibaret.
abukluğu hikâyenin yetersizliğinden kaynaklandığı gibi sahneye aktarımındaki yapaylıktan da kaynaklanıyor. oyuncular kan ter içinde ruhsuz olan oyuna bir mana katmaya çabalıyorlar fakat özellikle oğulcan arman uslu'nun üst düzey performansı bile oyunu kurtarmaya yetmiyor.
çok da abartılı olmayan davranışlara sahip bir hastanın tecrübeli psikiyatristleri ilk seansta üç beş dakikada çıldırtabilmesi, psikiyatristlerin bu kadar kırılgan bir psikolojiye sahip olmaları hiç inandırıcı olmamakla birlikte komedi yapmak için bu şekilde olması istendiyse eğer maalesef bunda da pek başarılı olamamışlar. birkaç histerik refleks dışında gülünecek bir şey bulmak mümkün değil.
lafın burasında devlet tiyatroları genel müdürlüğüne bir çift lafım olacak. be kardeşim nedir bu batı hayranlığınız, bir türlü bitip tükenmeyen batı sevdanız. kıran mı girdi yerli mizaha da her sezon dört beş tane saçma sapan batılı salon komedilerine maruz bırakıyorsunuz tiyatroseverleri. sürekli benzer veya aynı oyunları ısıtıp ısıtıp sahneye sürerek, kendinizi tekrar ederek nasıl gelişecek bu zıkkım. dahası nasıl yetişecek yerli senaristler hiçbir oyunları sahne şansı bulamazsa? şu berbat oyunun yerine iyi bir yeni yazılmış yerli komedi sahnelense kıyamet mi kopardı? nedir bu uyarlama aşkı veya kolaycılığı.
ayrıca sadece avrupa veya amerika'da mı tiyatro sanatı icra ediliyor? dünyanın diğer tiyatrolarından neden hiç uyarlamıyorsunuz? sürekli aynı oyunlar etrafında dönen bu kısır anlayışla nereye kadar gidilir, nasıl gelişim sağlanır. hangi oyuna baksan 3-5 yıl önce de sahnelenmiş.
bu kadar yetenekli oyuncu yetiştirip bu tarz oyunlarda o yetenekleri heba edip köreltmek nasıl bir müsrifliktir. kocasını pişiren kadın, baş belası, hedda gabler(yarıda terk ettiğim tek oyun), söylentiler, müfettişler (rezaletin en önde gideniydi), kontrabas, eurudice'nin elleri gibi oyunlarla izleyicilerin beynini iğfal etmekten bir an önce vazgeçersiniz umarım.
abukluğu hikâyenin yetersizliğinden kaynaklandığı gibi sahneye aktarımındaki yapaylıktan da kaynaklanıyor. oyuncular kan ter içinde ruhsuz olan oyuna bir mana katmaya çabalıyorlar fakat özellikle oğulcan arman uslu'nun üst düzey performansı bile oyunu kurtarmaya yetmiyor.
çok da abartılı olmayan davranışlara sahip bir hastanın tecrübeli psikiyatristleri ilk seansta üç beş dakikada çıldırtabilmesi, psikiyatristlerin bu kadar kırılgan bir psikolojiye sahip olmaları hiç inandırıcı olmamakla birlikte komedi yapmak için bu şekilde olması istendiyse eğer maalesef bunda da pek başarılı olamamışlar. birkaç histerik refleks dışında gülünecek bir şey bulmak mümkün değil.
lafın burasında devlet tiyatroları genel müdürlüğüne bir çift lafım olacak. be kardeşim nedir bu batı hayranlığınız, bir türlü bitip tükenmeyen batı sevdanız. kıran mı girdi yerli mizaha da her sezon dört beş tane saçma sapan batılı salon komedilerine maruz bırakıyorsunuz tiyatroseverleri. sürekli benzer veya aynı oyunları ısıtıp ısıtıp sahneye sürerek, kendinizi tekrar ederek nasıl gelişecek bu zıkkım. dahası nasıl yetişecek yerli senaristler hiçbir oyunları sahne şansı bulamazsa? şu berbat oyunun yerine iyi bir yeni yazılmış yerli komedi sahnelense kıyamet mi kopardı? nedir bu uyarlama aşkı veya kolaycılığı.
ayrıca sadece avrupa veya amerika'da mı tiyatro sanatı icra ediliyor? dünyanın diğer tiyatrolarından neden hiç uyarlamıyorsunuz? sürekli aynı oyunlar etrafında dönen bu kısır anlayışla nereye kadar gidilir, nasıl gelişim sağlanır. hangi oyuna baksan 3-5 yıl önce de sahnelenmiş.
bu kadar yetenekli oyuncu yetiştirip bu tarz oyunlarda o yetenekleri heba edip köreltmek nasıl bir müsrifliktir. kocasını pişiren kadın, baş belası, hedda gabler(yarıda terk ettiğim tek oyun), söylentiler, müfettişler (rezaletin en önde gideniydi), kontrabas, eurudice'nin elleri gibi oyunlarla izleyicilerin beynini iğfal etmekten bir an önce vazgeçersiniz umarım.
zeki alasya metin akpınar film serisinin en iyi filmidir bana göre. defalarca izlenir tavsiye ederim.
Belalı olmasa da vardır bundan bir tane.buradan ona sesleniyorum.
Sevgili m. G. Olum valla bir rahat bırak.whatsapptan engelliyorum viberden çıkıyorsun.limiti bitmiş kredi kartı gibisin.bir ayda ne yaşadın da unutmadın acaba?
Sevgili m. G. Olum valla bir rahat bırak.whatsapptan engelliyorum viberden çıkıyorsun.limiti bitmiş kredi kartı gibisin.bir ayda ne yaşadın da unutmadın acaba?
bazen sevgilidir. ama yine de candır.
Ayse cigdem batur, arda esen ve sedat bilenler'in oynadigi tiyatro oyununun ismi. Izlenesidir.
'' piç rıza '', orospu soziği zanım evladum '' gibi isim ve kelimeleri öğrenmemizi sağlayan. bir sadri alışık şaheseri. işte o filmden replikler.
( piç rıza ve baba arasında geçen telefon görüşmesi.. )
baba : alo, ben baba...
piç rıza : bende senin büyük oğlun babacım...o iki enayi adamından 500 bini ben çarptım... şimdi senin paracıklarını eziyor dünyanın tadını çıkarıyorum. helal olsunmu
baba : olsun evladım... ez bakalım evladım... afiyet bal şeker olsun, ben parayı ne için kazanayrum senin için evladum...
piç rıza : sağol babacım... ömrüne bereket bak yanımda gelinlerin var, seninle konuşmak istiyorlar
jale : babacım ben gelinin jale...
baba : öylemi... kızım çok memnun oldum evladum...
jale : biz burda, bir böcek 3 çiçek geçinip gidiyoruz babacım...
hale : babacım ben gelinin hale, ellerinden öpreim..
baba : sağol yavrum, el öprenlerin çok olsun...
hale : oğlunu çok mutlu ediyoruz babacım...
baba : mutluluğunuz daim olsun evladım...
lale : babacım ben gelininiz lale, nasılsınız...
baba : iyiyim lalecuğum, çok iyiyim ya sizler nasılsunuz...
lale : bizde iyiyiz babacıgım, yataktayız oğlunun maşallahı var, 3 ümüzü birden idare ediyor. sanamı çekmiş acaba...
piç rıza : ee nasıl baba, oğlunla iftihar ediyormusun.... senin yerini alırmıyım dersin...
baba : alırsın... alursun evladum alursun... elbette iftahar edeyrum seninle... orospu sozugu....
( piç rıza ve baba arasında geçen telefon görüşmesi.. )
baba : alo, ben baba...
piç rıza : bende senin büyük oğlun babacım...o iki enayi adamından 500 bini ben çarptım... şimdi senin paracıklarını eziyor dünyanın tadını çıkarıyorum. helal olsunmu
baba : olsun evladım... ez bakalım evladım... afiyet bal şeker olsun, ben parayı ne için kazanayrum senin için evladum...
piç rıza : sağol babacım... ömrüne bereket bak yanımda gelinlerin var, seninle konuşmak istiyorlar
jale : babacım ben gelinin jale...
baba : öylemi... kızım çok memnun oldum evladum...
jale : biz burda, bir böcek 3 çiçek geçinip gidiyoruz babacım...
hale : babacım ben gelinin hale, ellerinden öpreim..
baba : sağol yavrum, el öprenlerin çok olsun...
hale : oğlunu çok mutlu ediyoruz babacım...
baba : mutluluğunuz daim olsun evladım...
lale : babacım ben gelininiz lale, nasılsınız...
baba : iyiyim lalecuğum, çok iyiyim ya sizler nasılsunuz...
lale : bizde iyiyiz babacıgım, yataktayız oğlunun maşallahı var, 3 ümüzü birden idare ediyor. sanamı çekmiş acaba...
piç rıza : ee nasıl baba, oğlunla iftihar ediyormusun.... senin yerini alırmıyım dersin...
baba : alırsın... alursun evladum alursun... elbette iftahar edeyrum seninle... orospu sozugu....
zeki alasya metin akpınar ikilisinin tartışmasız en komik filmidir ayrıca.
bir toplulukta huzursuzluk çıkaran, aslen mal olduğu için laf da anlatılamayan, peygamber edâsıyla iyiyi oynadığını iddia etse de seviyesizliğini her türlü şekilde ortaya koyan, yer yer "ölse de kurtulsak" tadında insanın alabileceği sıfat.
bir of aman nalan şarkısı.
Bu bir gençlik hatası değil
Hayatımın hatası
Seni gördüğüm güne
Seni sevdiğim güne
Lanet olsun başbelası
Olmaz olsun aşk çok acı
Ben de nasibini alanlardanım aşktan
Ben de deli gibi yananlardanım aşktan
Ben de senin gibi kaybedenlerdenim
Bitti sözüm kalmadı
Bu bir gençlik hatası değil
Hayatımın hatası
Seni gördüğüm güne
Seni sevdiğim güne
Lanet olsun başbelası
Olmaz olsun aşk çok acı
Ben de nasibini alanlardanım aşktan
Ben de deli gibi yananlardanım aşktan
Ben de senin gibi kaybedenlerdenim
Bitti sözüm kalmadı
Söz - Müzik: Nalan
Düzenleme: Erhan Bayrak
Bu bir gençlik hatası değil
Hayatımın hatası
Seni gördüğüm güne
Seni sevdiğim güne
Lanet olsun başbelası
Olmaz olsun aşk çok acı
Ben de nasibini alanlardanım aşktan
Ben de deli gibi yananlardanım aşktan
Ben de senin gibi kaybedenlerdenim
Bitti sözüm kalmadı
Bu bir gençlik hatası değil
Hayatımın hatası
Seni gördüğüm güne
Seni sevdiğim güne
Lanet olsun başbelası
Olmaz olsun aşk çok acı
Ben de nasibini alanlardanım aşktan
Ben de deli gibi yananlardanım aşktan
Ben de senin gibi kaybedenlerdenim
Bitti sözüm kalmadı
Söz - Müzik: Nalan
Düzenleme: Erhan Bayrak
sadri alışık'ın meşhur "orospu çocuğu canum evladum" repliği işte bu filmde geçmektedir. aynı genre'de diğer filmler için:
(bkz: üçkağıtçılar)
(bkz: babanın evlatları)
(bkz: bitirim kardeşler)
(bkz: bitirimler sosyetede)
(bkz: üçkağıtçılar)
(bkz: babanın evlatları)
(bkz: bitirim kardeşler)
(bkz: bitirimler sosyetede)
insanın başına bela açan, sıkıntı veren, üzüntü yaratan kişi ya da olay.
(bkz: the cable guy)
güncel Önemli Başlıklar