bugün

resmi tatil günü. yurtdışına kaçıp tatil yapmak için çok uygun bir zaman dilimi.
nerede o eski bayramlar!!!
"kanmam bundan böyle takvimde yalan
yıllardır avutan bir çin masalıdır
çarşambadır, perşembedir, salıdır
bir kere bayrama gelmedi bayram" ( Ali akbaş)
Kargalar, sakın anneme söylemeyin!
Bugün toplar atılırken evden kaçıp
Harbiye nezaretine gideceğim.
Söylemezseniz size macun alırım,
Simit alırım, horoz şekeri alırım;
Sizi kayık salıncağına bindiririm kargalar,
Bütün zıpzıplarımı size veririm.
Kargalar, ne olur anneme söylemeyin!

(bkz: orhan veli kanık)
el opup para toplanası vakitlerdir.
Resmi ve dini bayramlar olmak üzere ikiye ayrılır. Çocukken en sevilen harçlık verilen Rammazan ve Kurban Bayramıdır.Hatta ve hatta iyi harçlık veren komsu teyze amcalara bayram bitene kadar el öpmeye gidilir.
*özellikle dini olanları* üniversite okumak için ailesinden* ayrılmış ve yurtta kalan öğrencilerin özlemle beklediğidir.
bir çift ayakkabı *
çocukların neşe içinde sağda solda dolaşması, kimileri için hüzün kimileri için sevinç.
çocukken çok şey ifade eden ama şimdi fazla bir anlamı olmayan günlerdir.
çocukken çikolata, şekerdir; öğrencilik yıllarında tatildir, harçlıktır; büyüyüp adam olunca da sıkıntıdır, başka bir şey değil.
çocukken kazanç kapısı iken, büyüyünce artan yeğen sayısı ile birlikte ekonomik zarara uğranan günlerdir. bol miktarda aile saadeti yaşanır. aileden uzakta geçiriliyorsa, beş yıldızlı otel bile olsa aynı hazzı vermez. en çok çocuklar sevinir, çocuklar sevindirilir. o yüzden eski bayramlar hep daha güzeldir.
ramazanın ingilizcesinin ramadan olmasına karşın ingilizcesi de bayram olan kelime.
yarin.

her yeni gelenin eskiyi özlettigi günler..
nerde o eski bayramlar?

bazen o kalabalik, sürekli hizmet insani yorsa da,
tanimadigimiz bissürü kisinin elini öpmek zorunda olsak da,
tepeleme tatliyla dolup kilo alsak da..

o güzelim yeni bayramliklari giyip anne babanin elini öpmek,
büyüklerden harclik toparlamak,
cepleri sonuna kadar sekerle doldurmak,
tanidigimiz, tanimadigimiz bissürü nur yüzlü dede ve neneden hayir dua almak..
herhangi bir günde olsa da bu kadar mutluluk vermez.

yalniz gecmez bayramlar..
çoğu insan için tatille aynı anlama gelir.
hiçbir kere hayat bayram olmadı ya da her nefes alışımız bayramdı...bulutsuzluk özlemi nin yazdığı bu şarkı sözleri benim için bayramı anlatmaya yetiyor...
bu gün olan gün.cümle sözlük iyi bayramlar.
minnacikken kardesimin kafasindaki bayram sekli en cocukca, en dilenenedir kanimca;

-anne yeter bekledigimiz, gidelim mi artik bayrama?

istenince gidilse, kimse bayramsiz kalmasa..
dini olanlarında bayram namazı kılınan, hısım akraba ziyareti bol olan, büyüklerin hatırlandığı, aile bağlarının (geniş anlamda örneğin annemin teyzesini görmem) senede iki defa güçlendirme çalışmasının yapıldığı, yegane özel günler. milli bayramlar ise, ulusal duyguların üst sıralara çıktığı, sabah trt'nin anıtkabir ziyaratiyle başlayıp hipodrom'dan veya ankara 19 mayıs stadı'ndan verdiği canlı yayınla devlet erkanının bayram etkinliklerini izlemesini gösterdiği yayınları olan, ilkokulda her veledin okulun trampet takımında yer almak olduğu yegane özel günlerdir.

edit:bugün ramazan bayramı.
edit 2:bayram namazından geldikten sonra sözlüğün bayramını kutlamak:
bayram namazının akabinde, ailenin bayramını kutladıktan sonra, sözlüğe girip online ne kadar uuser varsa bayramlarını kutlama durumudur.
bayramınız mübarek olsun... (ayrıca bayram namazından geldikten sonra sözlüğün bayramını kutlamak şeklinde bir başlık açmaya gerek yok.
edit 3:sadece online olanların değil bu entry ile tüm uuserların bayramını kutlamak.
edit 4: bayramınız mübarek olsun.
Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık;
Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık.
Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi:
Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık!

Ömer Hayyam
bazilari icin keder gunleridir.

"bayram demek hasretleri dindirmek, buyuge saygı kucuge hurmet demektı bır zamanlar onun ıcın.

Namaza gıtmek ıcın onu erkenden kaldıran, temız coraplarını coktan hazır etmıs olan bır de annesı vardı onun.

O cok ıyı bılırdı ramazan boyunca nefsını sinayarak gun isiginda kahvaltisiz gecmis 30 gunun sonunda o bayram sabahı namaz donusunde kahvaltısının hazır olacagını. Ve sevgıyle yıyecegını o kahvaltısını öptükten sonra canısının, annesinin ellerini, gül kokan yanaklarını.

Ve yıne o ıdı annesinin giymesi için kendisine direttiği o elbiseyi giymemek uğruna onunla ufak münakaşalar eden o sabahlarda.

O, kapıya gelen çocukları kovalarken, "olmaz oğlum! bugün bayram" diyerek çocukları şeker verip uğurlayan bir annenin oğluydu.

Ve O'ydu, ellerinden öpecek, gül yanaklarını koklayıp sevecek bir annenin özlemiyle tam 26 bayram geçirmiş ve dayanabilmiş bünye.

Ve bayramlar daha bir acı geliyordu ona. Canı yandığında çocuğun ilk koştuğu varlık, korkulu gecelerde sığınmak istediği tek kucak ve bayramlarda elini öptüğü sıcak bir el yoktu çok uzun zamandır.

Elinden tek bir şey geliyordu onun. Her gün her gece dua etmek annesi için.

Biliyordu kızardı annesi onu boyle hungur hungur aglarken gorse kıyamazdı ogluna ve kızardı onu aglatan seye.

Ve ıste O'nun ıcın kahır dolu adına bayram denen bır gun daha bıtıyor."

(bkz: anneyle kavga etmek/@blindguardian)
(bkz: annenin olmesi/@blindguardian)
sabah uyanmak ve 7 de kalkacak bayram namazı servisine yetişmektir(başka bir arkadaşın yurdunda). en güzel kıyafetler giyilir ve saça en güzel olduğu şekil verilir. arkasından abdest alınır ve servise yetişilir. sen servise binince (tabi en sonlardan birisin) herkesle el sıkışılır. bayram kutlanır. camiye varılır. namaza dışarda yer bulunur. hoca her zaman ki gibi 'biliyorum herkes biliyor ama ben yinede anlatıyım adettendir. eller şöyle eğil.. (bkz: hembele)' der. arkasından namaz kılınır. sonra hocanın vaazı dinlenir. yakınlarınıza gidin ellerini öpünden başka bişey demez. sende dalıp gidersin kendi ailenin hayaline. 'annem şimdi ağlıyordur allah bilir' falan. arkasından yurda gelirsin ve ailenden herkesi arasın. hallerini hatırlarını sorarsın kapatırsın ve yukarı odaya çıkarsın bir kaç arkadaşa mesaj atarsın ve arkadaşla muhabbete başlarsın. öğrenci evlerinde yurtlarda bayram bundan ibarettir. ama olsundur. daha kötüleride vardır. hiç ailesi olmayanlar, depremzedeler...
(bkz: bayramın ugramadığı evler)
futbol kariyerine fransa'da başlamış, türkiye'de bilecikspor, sarıyer, antalyaspor ve altay'da oynadıktan sonra murat alaçayır ile birlikte beşiktaş'a geçmiş sol kanat oyuncusu. sürpriz golleriyle dikkat çekerdi. beşiktaş'tan konyaspor'a geçti.
delilerin yaşama şeklidir.
çocukluğumuzda radyodan yükselen, bugün bayram erken kalkın çocuklar sözleriyle uyandığımız, işte, o zaman geldiğine inandığımız gündü bayram. yeni alınan fiyonklu, kırmızı ayakkabıları, kat kat etekli elbiseyi ilk defa giyecek olmanın heyecanını taşırdı küçücük kalbim. ne kadar büyük bir aile olduğumuzu anladığım zamanlardı o zamanlar. kareli mendilin içine yerleştirilmiş bayram harçlığının, diğer günlerde aldığımız harçlıklardan ayrı yeri vardı, mutluyduk, beraberdik.

büyüdük. hayatın karmaşasına karışmıştık bir kere. ne o eski bayramların tadı vardı ne de fiyonklu kırmızı ayakkabılar. bayram ziyaretleri, yüzlerini yılda 2 kere gördüğümüz kişiler tarafından, okul nasıl gidiyor? iş bulabildin mi? şeklinde sorularla sıkıcı hale geldi. artık harçlıkta yoktu, kareli mendilde, yediğimiz tatlıların tadıda. güzel olan tek şey yine büyük bir aile olduğumuzu hatta aileye yeni katılanlarla daha da büyüdüğümüzü görmekti.

yarın bayram. 23 yıldır her bayram sabahı yatağının yanına sessizce süzülüp, türlü yaramazlıklarla uyandırdığım, evde ilk kutladığım kişiden ayrı geçireceğim, ilk olan ve son olmasını yürekten istediğim gün. az önce konuşurken. "yarın aramam zor olabilir. zaten sabahtan nöbetim var. iyi bayramlar ve yeni yılınız kutlu olsun" dediğinde eksikliğinin ne kadar acı olduğunu, çocukken güzel gelen, heyecan veren, bayram kelimesinin şimdi ne kadar sönük kaldığını, o büyük ailenin küçücük kaldığını anladım.

ona söyleyemedim ama keşke yanımızda olsaydın...