çağan ırmak ın 98 yılında asistanlıktan kazandıgı parayla cektiiği,hakkında benim referens filmim dediği son sahnesini her izleyişimde beni dagıtan, bir kısa film insanı bu kadar etkilemez dedirten muhteşem bi film
çağan ırmak'ın mustafa hakkında herşey, babam oğlum gibi filmlerindeki çarpıcı sahneleri bu kısa filmde etüd ettiği, tahminimden çok amatör ama çok da sıcak filmi..
çağan ırmak kısa filmi.derya alabora ve erkan can başlıca rollerdeler.temposu gayet güzel.inandırıcılıgı yüksek bir kısa film.yarım saat civarı bir süresi vardır.
çağan ırmak' ın babasına ithaf ettiği, ileride fena senaryolar yazacağının habercisi olan *, kısa ama dev filmi.durgun, eski, old and wise gibi..

olurda burayı okursa, çağan ırmak sana söylüyorum ;

(bkz: duygularımızla oynama artık) *

çok içimden geldi, ayrıca ;

(bkz: babam ve oğlum)
oldukça amatör,senaryosu zayıf,etkileyicilikten uzak,akılda kalmayan,erkan canın dahi kurtaramadığı,ancak yönetmenin kariyerinin başında çekilmiş olduğundan mazur da görülebilecek çağan ırmak kısa filmi.yönetmenin bugunkü muazzam yeteneği göz önüne alındığında gelişimine hayran kalınması gerektiğinin kanıtı.
erkan can ve derya alabora nın oynadığı cağan ırmak ın bitirme ödevidir.
(#775123)
gerek atmosferi,gerek muzikleriyle yalnızlık temasını izleyicinin beynine kazımıs cagan ırmak kısa filmidir.

calan parcalar icin.
(bkz: old and wise)
(bkz: brothers in arms)
(bkz: wish you were here)
(bkz: the alan parsons project)
bes para etmez cagan irmak filmi. sadettin teksoy'un programlarında cikardi boyle olaylar.erkan can'in bile filmi kurtaramamasi normaldir, zira dj rolu pek uygun degildir kendisine, ne kadar basariyla oynasa da, tipine gitmemistir dj'lik. cagan ırmak'a saygımız var elbette uzun metrajlarından, ama bu film cok zayıf.
erkan can'a hiç yakışmayan, gereksiz, saçma sapan, ya yapmayın böyle şeyler noolur dememe sebebiyet veren yapım.
filmde çalan tüm parçalar için:

oleta adams - new york state of mind
kate bush - the fog
cher - the way of love
dire straits - brothers in arms
ten sharp - lonely heart
alan parsons project - old and wise
bee gees - wish you were here
fikrimce güzel filmdir...
evet, öncelikle belirtmek gerekir ki,
duygular ve ifade edilmek istenen durumlar belki gereğinden biraz daha ön planda, biraz daha fazla belirgin işlenmiştir. belki, zeki demirkubuz'un ilk filmi olan c-blok'ta da görebileceğimiz gibi yansıtma egosu biraz ağır basar.
fakat;
e tamam iyi de, bir insanın profesyonelliğe adım atmadaki ilk çalışmalarından biri, bu denli hassas ayarlarla ölçülmeli midir? emeklemeden yürüyen insan yok mu? vardır. fakat bütün insanlar emeklemeden yürümelidir diye bir önermeyi doğrulamaz bu. aslolan, emekleme dönemindeki efordur.

şimdi, kısa filmde, müziklerin seçimi, büyük şehirlerin, büyük şehir hayatlarının bunalım kısmını oluşturacak yapıda müzikler. şehir akşamlarında otomobilde trafikte dinlenen joy fm gibi... yani hem şehirden, hem de değil. bu açıdan, şehirli olup da bir yandan tamamen hayattan bağımsız yaşayan başrol oyuncusu vb. fevkalade güzel seçimler ve eşleşmeler. yani boş bir film değil. mantıklı hazırlanmış bir film.

ha ayrıca, bu film ile eşleşmiş şarkı zaten ismine yazılmış. fakat her dinleyişte nedendir john lennon'un working class hero melodisi gezinir ortalıkta.
bir çağan ırmak essahüstü romantikliği. " yavrucum niye saklandın yine, çık o vasatın altından! " diye serzenişte bulunmak ister deli divane avare biçare gönlüm.

adam olacak çocuk ilk filminden belli olur düsturundan çıkıp, orhan ağaçlı dinlenme tesislerinde mola verip, iki nefes alıp, iki kelam etmek gerekir ise şayet :çağan ırmak sadece ve sadece klip yönetmeni olmalıymış a benim mübarek hacım der, orhan ağaçlı'daki pişmaniye reyonuna inceden dalarım ben.
zırt bir senaryosu olan kısa filmdir.filmi izlenir kılan ise, gece ve yalnızlık gibi yanyana gelince dramatikleşen iki olgunun mükemmel kullanımıdır.gece yalnızken izlendiğinde alınan keyif yükselebilir.
filmin sonundaki yürüme ve kısa sohbet bölümü en etkileyici tarafı olan ve erkan can'a bir kez daha hayran olmayı gerektiren film.

bir de arkada burger king'in eski logosunu görmek de garip ediyor insanı. acıktığımdan değil hani nostalji, duygusallık falan.*
duygusal bir kısa film. birnevi türk işi ve kısa metrajlı "p.s. i love you" mes'elesi. filmi, eleştirmek için çok şey söylemek mümkündür. görüntü kalitesinden, kurgulamaya kadar itin götüne sokup çıkartılmaya müsait ama öte yandan 1998 senesinde çekildiğini ve nihayetinde belirli imkânlarla hayat bulmuş bir amatör film olduğunu düşünürsek, çok eleştirmek de yersiz.

film ile ilgili subjektif olarak üzerimdeki bütün etki de son sahne ve şarkılar(özellikle, bilhassa old and wise) gibi...
tatlı tatlı insanın içini okşayan bir film.
--spoiler--
hani gece olunca insan düşünceleriyle başbaşa kalır ya...
--spoiler--
eda'nın ölmüş arkadaşının telefonda o'na "old and wise" ithaf etmesine hiç şaşırmayan oğuz, der ki:
--spoiler--
"milletlerarası değil, dünyalar arası bir görüşme. telefon faturasını bir düşünsene"
--spoiler--

düşünsenize gerçekten, düşlesenize..
kaybedenler kulübü ile bağlantı kurulma olası yüksek, kısa film. ayrıca ben bunu söyledim diye 'ne alakası var onunla' denilebilecek bir film.
gecenin sessizliğini daha yakından hatırlatan kısa film.

--spoiler--
dünya biz sıradan insanlar için umutların tükenmediği bir yer.
--spoiler--
çağan ırmak'ın ilk denemelerinden. erkan can ve derya alabora oynamıştı. filmin pek bir özelliği yok aslında ama bu adamı sırf the alan parsons project ile alakalı bir şey yaptığı için seviyorum.
Old and wise'ye yakışan, doksanlardan kalma kısa metrajlı film. Sanırım yılda bir kez izliyorum.