bugün

oğul ve ya kız evladın babasının birtakım davranışlarından dolayı rahatsızlıktan öte duyduğu nefret hissinin yöneldiği eylemler bütünüdür. burada bahsedilen babadan nefret etmek değil, baba kişisinin nefret edilen taraflarıdır. yazar kişisi için hayatının her alanına karışarak, tabir-i caizse işlerine tecavüz etmesi, her şeyin kendi istediği gibi olmasını isteyerek yaşamında söz sahibi olma hakkı vermemesidir.
bir şeyi anlatmana rağmen anlamamakta ısrar etmesi. kendi bildiğini okuması.
hani bir suç işlediğinizde iğneleyici iğneleyici konuşur ya, öyle kelimeler eder ki yüreğinize batar o cümleler. keşke ağzımı yüzümü kırsa da o lafları etmese dersiniz.
vücudunuzun yarası, gönlünüzün yarasından daha az acıtacaktır mutlaka.
(bkz: babanın anlaşılamayan davranışları)
sinirlendiğinde hunharca kafasını sallaması. baba burdan sana sesleniyorum, sen sinirli sinirli konuşurken o kafan 1 cm sağa sola oynuyor ya, ciddiyeti bozuyor o. gülesim geliyor. yapma.
ben sizin gibiyken ya da ben sizin yaşlarınızdayken ile başlayan cümleler söylemeleri.
kızdığında seri bir şekilde 'cık cık cık' demesi. ya insan bir dinler de öyle 'cık cık' der. genelde çok haklıdır ama dinlese beni bir.
televizyon kumandası sürekli onlarındır. evin televizyonu gören en güzel koltuğu hep onlarındır.
kıyafetime karışmasıdır arkadaş. kasımın ortası olmuş hala 'kızım açık giyinme'. diye nasihat ediyor.
öğretmen esprisi yapmasıdır.
babası öğretmen olan bilir.
yapılacak bir şeyden bahsedince hemen o anda onun yapılmasını istemesi ve o anda onu yaptırması. birşeyi söylediğime pişman ettirme işte şimdi ya da sonra yapsam ne olur ki ya ölüm kalım meselesi değil ya bu!
Amacı senin göremediğin şeyi sana söylemeden senden uzaklaştırmaktır, seni korumaktır. Yalnız bizim de onun gördüğü şeyi bilmemiz gerekir onu takmamız için bunu asla anlayamazlar yada umursamazlar böylelikle babaların nefret edilen yönlerinden biri ortaya çıkar. Bununla kalmaz karşılıklı inatlaşma nefretin yayılmasına neden olur. Yıllar sonra anlamaya başlarız birbirimizi belki de anlayamayız. Anlayınca hiç de iyi olmaz kendimizi çok kötü, nankörün, salağın teki gibi hissedebiliriz.
özgürlükten alıkoyması, herşeyine karışması.
Aynı şeyi tekrarlamaları.
5-6 yasinda ihtibaren ikide birde "yak bir sigara goster amcanlara nasil iciyorsun" diye sigara vermeye baslamasi.....
küçük yaşta terk etmesi.
bana araba almaması.
Benim bile dedikodumu yapmis olmasi, ikiyuzlu olmasi.
tamamı anlayışsız olması keşke başkalarını sevmek yerine beni sevse biraz da.
herkesi kendisi gibi iyi niyetli sanması.

adam mal almaya geliyor.

- ahmet, demirin parası peşin ama çimento, tuğla, asmolen bunları vadeli alabilirsin. bir ay, iki ay ne zaman ödeyebilirsen.

mantık ne?
demirin parasını harbiden peşin veriyorsun, tuğla ve asmolene 2-3 aylık çek veriyorsun ve bu avantajını müşteriyle paylaşıyor. üstüne üstlük adamdan parayı peşin alıp kullanmak varken adama böylece sözde iyilik yapıyorsun. ardından adamın peşinden koş.

çimento mu? onu da peşin alıyorsun ama kârı yüksek tutuyorsun sözde. onun da peşinden koş. her 10 müşteriden 7'si o parayı yalvar yakar veriyor. 2 tanesi vermiyor 1 tanesi gününden önce veriyor.

yav baba yapma.
siz anlamazsınız. ticarette hep kazanç olmaz.

babayla ticarete girilmez arkadaş. yıllarca eğitim al, hesap kitap üzerine uzman ol adam sadece tecrübeye dayanarak paraları sağa sola saçsın.