bugün

gece kokar baba. kesinlike sigara kokar ama... sonra hani kibrit yaksan tutuşacak kadar alkol kokar. bazen sarımsak kokar, yedigi işkembe çorbası munasebetiyle.
bi de sokak kokar baba.
şimdilerde anımsadıkça; yogun bir hasret kokar.
eminönü'nde beraber yenilen balık ekmek kokusudur, yürüdüğünüz karanlık sokağın yağmur kokusudur, sigara kokusudur, vapurda yenilen simit kokusudur, çay kokusudur, deniz kokusudur, her sabah içirdiği ballı süt kokusudur, sınav kapısında size verdiği şeker kokusudur, çocukluğumun kokusudur, hayatımın kokusudur!
babanın terlemesi ve yıkanıp üstünü değiştirmemesi durumunda leş gibi olan koku.
özlemin, kavuşamamanın kokusu.

"soğuk ve şehirlerarası
otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
ve beslenme çantamda
otlu peynir kokusuydu babam"

(bkz: yaşayabilme ihtimali)
(bkz: yılmaz erdoğan)
tabac parfüm ve sıgara karısımı bır koku
(bkz: hastane kokusu)
hayatıma sinmis kokudur.

keskin bir kokudur, bir o kadar da rahatlatıcı ferahlık veren kokuyu icinde barındırır. guven verir, isler karısınca, korkunca daha fazla duyulur. canım babamın kokusudur, dunyada baksa hicbir erkek babam gibi kokamaz, o kadar ayrıcalıklı bir kokudur. her zaman beni sevdigini, kollayacagını ve koruyacagını soyler kokusu. tertemizdir. mis gibi, mis.

kimsenin burnunda tutmesin ayrıca, herkesin yanında olsun bu koku.
nasıl tarif edilir ki o koku,
akşam olsun diye sabah kalktığın andan itibaren dua etmeye başlarsın. geliş saati yaklaştığında sofra hazır, küçücük parmaklarınla kocaman kocaman doğradığın domateslerden yapılı salata masanın ortasına tüm ihtişamıyla yerleştirilmiş, terlikleri elinde ilk aşkım gelsin diye.
kapı çalar, hemen atlarsın kapının koluna, hemen kucaklar seni benim kuzucum napmış bugün bakalım diye. sarılırsın hemen boynuna, küçücük burnunla o muhteşem kokuyu içine çekersin. baba kokusu ne anne kokusuna benzer ne abla ne de yar...
gerçek anlamıyla hiç duyulmamış olandır, başkalarının hissiyatlarından tahmin edilmeye çalışılan kokudur.
hep biraz uzaktan koklamak zorunda kaldığım, daha çok bakışlarında bulduğum kokudur vaktiyle. ki hatırlamaya çalıştıgımda, ürkek bir tebessümün yerleştiği gözlerden, ve yarım ama yine de sıcak bir gülüşten başka bir şey dolmuyor zihnime..
2001 yilinda rahmetli olan babamin kokusudur. 6 senedir kokusundan hasret birakmistir beni. buyuk kizini herkesten cok severdin hani? icmeyecektin onca sigarayi be baba.
küçükken baba işe gider gitmez yataklarına koşup babanın yastığına kafanızı koyduğunuzda, kucağına aldığında başınızı boynuna gömdüğünüzde, eve geç geldiğinde sarhoş haliyle öpücem diye peşinizden koşarken, mutsuz olduğunuzu anladığında yanınıza oturup kolunu omzunuza attığında aldığınız kokudur, her ne olursa olsun başka hiçbir yerde ve hiçkimsede olmayan sevginin, gücün, güvenin kokusudur...
içinize farklı bir haz yaşatan kokudur. güven verir, korunduğunuzu, sevildiğinizi hissedersiniz, yanınızda olması size cesaret ve mutluluk verir. size oğlum deyip sarılmasada, size bir kere bile seni seviyorum oğlum dememiş olsada, sürekli sizden şikayet etsede o koku hiç bir şeye değişilmez.
çocuğun dünyaya gelmesinde etken olmuş olan erkeğin vücudundan yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duyudur.

ayrıca serbest çağrıştırdığı için;

(bkz: baba korkusu)
babadan babaya değişir. bazı babalar bok gibi kokarken, bazı babalar mis gibi kokar.
bazı babalar vardır, alkoliktir. onların kendine has bir kokusu yoktur, hiç olmamıştır.
alkol kokarlar, anason kokarlar.
tras kolonyasından nasibini almış bir yanak kokusudur. öperim.
D&G - 100YTL , Pierri Cardin - 120YTL. Baba Kokusu - paha biçilemez. ***
babasının nerede olduğundan habersiz bünyenin düşünedurup "nasıl acaba?" diye fikirler ürettiği, şahsım için hiçbir anlam ifade etmeyen kokudur.
mangal kokusu..
iyi pişmiş et kokusu..
sıcak para kokusu..

bol bol da parfüm..
üç çeşit parfümü aynı anda kullandığı için kültür mozaiği kokusu.. * *
lise yillarimda enistemin imamlik yaptigi koye giderdim. enistemin namazi kildirirken kafasina taktigi takkeyi koklamistim, babamin ozleminden mi, psikolojik bir histen dolayi mi takkenin ici babam kokuyordu. gunlerce camiye gizlice gidip takkeyi icime cektim. dayanamadim en sonunda, aradim babami agladim. almaya geldi. iste baba kokusu bole bisi.
kahvehanede uzun süre kalmış sigara kokan ceket gibidir.
yıllardır tatmayı istediğim kokudur...
edit: farkettim de şimdi, nasıl birşey olduğunu dahi unutmuşum.*
"en iyi baba, ölü olan babadır" Hamlet-Machine, Heiner Müller.
yıllarını harcamıştır, çocukları rahat yaşasın; hiç bir zaman kimseye ihtiyaç duymasın ve kaliteli bir hayata sahip olsunlar diye.
bunu büyük ölçüde başarmıştır.
emek doludur o koku.
gurur doludur babanın kokusu.
baba gibidir o koku, her zaman kuvvetle hissedilen...