bugün

Teoman'ın sürpriz şarkısındaki gibi... "Zaten aşk kötü bir şakaa... anlamaya çalışma. "
şaka işte şaka ! zorla kendimizi inandırdığımız, kalbimizi yok yere yorduğumuz, aklımızı boşu boşuna meşgul ettiğimiz kötü bir şaka sadece...
aşk; en büyük kandırmacadır. hem kendini hem de karşındakini kandırırsın. yalanların haddi hesabı yoktur. mutlu olmak için yalan söylediğini düşünür avutursun kendini ama zaman gösterir ki sadece egolarını tatmin etmek için aşık olduğunu söylemişsindir. ve bu iki tarafı da fazlasıyla incitir. bu yüzden en iyisi tek başımıza olalım, süper egomuz harekete geçmesin ve ne kendimize ne de bir başkasına yalanlar söyleyelim. tek başımıza da mutlu olabiliriz..
şu zamanda gerçekliğine inanmadığım( inanamadığım ) duygudur. aşk derler meşk derler ama hiçbir şey yoktur ortada.. aşk sadece elele tutuşmak, öpüşmek, yiyişmek ne biliyim bunlar değildir. aşk iki kişinin günlerce bakışması ama birbirine açılamaması, kavuşamamak ve ufacık bir gülümsemeyle bile olabilir. gençlerin yapmış olduğu çıkma denilen hadise içerisinde aşk yoktur bana kalırsa.. istisnalar vardır elbette..

(bkz: istisnalar kaideyi bozmaz)*
nefret edilesi iğrenç ötesi bağımlılık.
tutturamadığınız her kupondan sonra inatla, ısrarla, hevesle yeniden iddaa oynamak gibi.. her gerçekleşmeyişte yeniden demek..

faydası var mı? bilmiyorum..
acıtıcı
şapşallaştıran
kazık şeklinde kodlanabilecek duygu.
bir varmış, bir yokmuş
insan diye bir tür varmış koskoca evrende, dünya denen gezegende.
işte insan bir yalan uydurmuş en çok da kendisi inanmış.
bu yalanın gerçek olması için çırpınmış da çırpınmış.
bir varmııış, aşk yokmuş.

imza: sevgi
(bkz: umut)
"sözlük nedir" sorusunun cevabını bilmeyen kişilerin sözlükte bir başlık olarak görünce direk cevap yazdıkları sorudur. yuh diyorum başka bişey demiyorum.
kimyasal etki.
koca bir yalan.
herkesin şudur ya da budur dediği öznel bir kavramdır aşk.
bir türlü a b c d ve e şıklarına uydurulamayan sayısız tarifi ve anlamı olan soru.
Aşırı bağlılık ve herşeyi abartılı yaşama(gülmek,ağlamak). Aşk bilebile aptal olmayı göze almak demektir .
rağmen'lerle sevmektir.
azalmak... daha çok sen... daha az ben... az ben bana yeter ama sen çok olmazsan bende... olmazsan... ben olmam. yok olurum. oluyorum ya da çoktan oldum.
tarif edilmez,yaşanır.
herkesin hayatta en az bir kere kendine sorduğu sorudur;cevap ise aşağıdaki gibidir:

alemleri hiç bir zaman kavuşmayan iki yekpare minaredir.
aslında 2 türlü aşk vardır. 1. si mutlu sonla biten aşk,2. si hüsranla biten aşklardır. mutlu sonla biten aşk tek yaratıcımız olan allaha aşkımızdır ki, buna en güzel örneklerden biri mevlana dır. başka örnekler vermek mümkün. bunların hepsi bu aşktan ömürleri boyu mutlu olmuşlar ve öldükten sonrada mutlu olacaklardır. hüsranla biten aşk ise bir kula olan aşktır ki bazıları bunu abartıp uğrunda ömür bile veririm diyor. ama sonuç olarak nedir? hüsran, hüsran, hüsran. nedir ki bir kul için ömrünü feda etmek, intihar etmek vs. sadece bir ahmaklıktır.asıl aşk mevlana nın, bediüzzaman said nursi nin aşkıdır.
kadın, emek ve umudu karıştırıp pişirdikten sonra; sadece acı ve hüsran olarak önünüze gelen bağımlılık yapma ihtimali yüksek bir yemek çeşididir.

(bkz: ayrıca tadından yenmez)
-gündüzüm.. gecem... herşeyim.
--spoiler--
karşındakinin bulunmaz hint kumaşı olduğunu sanarken aslında ne kadar hödük olduğunu anlayana kadar geçen zamandır.
--spoiler--

(bkz: saba tümer)
ölümsüzdür.

http://tinyurl.com/am5vzc
Elif Şafak'ın okumak için sabırsızlıkla beklediğim son romanı.
ya ortasındasındır aşk'ın,
merkezinde;
ya da dışındasındır,
hasretinde...

gibi gerçekten çok basit bir girizgahla tanıtılan elif şafak romanı.