bugün

olmasaydi turkiye de dizi kavrami olmazdi.
aşk; sevginin, tutkunun, bağımlılığın, şehvetin, çekim gücünün bir araya geldiği duygu toplamıdır. hem hayattır, hem ölüm. hem acıdır, hem sevinç. tüm zıtlıkları büynesinde barındıran, eşsiz bir his.
'aşk, annelerin en tatlı kokusu, devletin duyduğu en korkunç küfürdür.'
(bkz: hayatsız aşklar)
gereksizdir. bir gün bitecegini bile bile bir şeye ölümüne baglanmak salaklıktan başka bir şey degildir.
aşkk bir rüyaa ...uçarsın uçarsın geçilmez ki...sıcak bir şarap yanarsın yanarsın içilmez ki...aşkk bir kapıı çalarsın çalarsın açılmaz ki...
içinde karmakarışık bir dünya barındıran üç harflik kelime. bu üç harfe bu kadar şey nasıl sığıyor anlamak zor.
sona ermeye mahkum bir duygu seli!

kaynağı sonsuz olmayan akarsu gibidir, akarken güzeldir, kana kana içersin, kuruyunca susarsın, etrafına mal gibi bakmaya başlar, su ararsın başka döl ve rahim yataklarında...
hayatı yaşanabilir kılmak için insanın bulduğu bazen en gerçek bazense en yalan bahane.
olmadığı zaman aranan, olduğu zaman güncelleşen, kaybedilen duygu.
http://sinestezi.wordpres...om/2009/10/20/ates-dondu/
yalanin ta kendisidir... ama insanin karninda kelebekler ucuran bir hadisedir... kimse istemez ama herkes bir kere icine duser... ama gercek olmadigi icin bir anda ucar gider..
bahara uzak ölüme yakın..
yalandır. günümüz insanlarının saip olmadığı, olamadığı duygudur. lanet olsundur.
Ne zaman adam gibi adam oluyor insan
Çok gezdiğinde mi, çok gördüğünde mi, çok bildiğinde mi
Çok ünlü, çok zengin olduğunda mı, çok sevildiğinde mi
Yoksa bunların hepsi bi tarafa
Adam gibi sevdiğinde mi

Rutkay Aziz
aşk

Var mi beni içinizde tanıyan?
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
Kalmasa da şöhretimi duymayan,
Kimliğimi tarif etmek zor benim...

Bülbül benim lisanımla ötüştü.
Bir gül için can evinden tutuştu.
Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü.
Yangınımı söndürmedi kar benim...

Niceler sultandı, kraldı, şahtı.
Benimle değişti talihi bahtı,
Yerle bir eylerim taç ile tahtı,
Akil almaz hünerlerim var benim...

Kamil iken cahil ettim alimi,
Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
Yavuz iken zebun ettim Selim'i,
Her oyunu bozan gizli zor benim...

Yeryüzünde ben ürettim veremi.
Lokman Hekim bulamadı çaremi.
Asli için kül eyledim Kerem'i.
ibrahim'in atıldığı kor benim...

Sebep bazı Leyla, bazı Şirin'di.
Hatrım için yüce dağlar delindi.
Bilek gücüm Ferhat ile bilindi.
Kuvvet benim, kudret benim, fer benim...

ilahimle Mevlana'yı döndürdüm.
Yunus'umla öfkeleri dindirdim.
Günahımla çok ocaklar söndürdüm.
Mevla'danım, hayır benim, ser benim...

Kimsesizim hışmım da yok, hasmım da
Görünmezim cismim de yok, resmim de
Dil üzmezim, tek hece var ismimde
Barınağım gönül denen yer benim

Cemal Safi
karşılıksız olduğunu anladıktan sonra öyle bir yaralayandır ki yüreği...
kainatın en şerefli makamıdır 'aşk'
(bkz: yunus emre)
içmeden sarhoş olabilme yeteneğidir.
varlığı hayatı anlamlı ve değerli kılan, yokluğu ölmeden mezara sokan...
genelde içindeyken yazılmıyor aşka dair güzel sözler, bitince, acısı bile bitince, edebi olunabiliyor.onun için de hep saçmalıyorum şimdi: o, teoriktir aşk. ancak teoriyi bir yana bırakalım."kalp" diyelim.bir aralar "arapçada" demişti biri bana "değişen anlamındadır", bunu hiç unutamadım, düşündüm, düşündüm, sonra teori oldu. o teoriyi bir yana bırakıp gönlümce yaşayamadım ama. hatam buydu. sonra da bu hatamı düşündüm. düşündüm. sonra. ben hep aynı yere dönebiliyorum böylece. belki aşk, her seferinde başlangıç noktasına dönebilmekle ilgili. düşüne düşüne hep bir ayrılık kurguluyor insan sonuçta teorik olarak. aslında teorik olarak "dönüş anının hazzını" da kurguluyor. ama kalp de değişiyor diyorlar bana. hayır benim kalbim sabit diyorum, acıda da mutulukta da aşk var onda ama dönüş anında değişmiş oluyor kalben, ayrılınmış olanlar bazen.hayır işte tekrar, aşk, değişende değişmeyeni sabitleyebilmek, başlangıç noktasına dönebilmek, her dönüşte daireyi daha da genişletmek ve böylece sonsuzu arzulamaktır. ama o daire de öyle genişler ki zamanla, istesen de, deli gibi istesem de ben, ve çabalasak da dönemeyiz birbirimizi bulacağımız noktaya. şimdi bu teoriyi bir yana bırakıyorum ama, bunu yapabiliyorum deneyimlerin zenginliğiyle, yalnızca aşığım sana çünkü, aşk bu, verdiğim hasardan dolayı özür dilerim. döndüğünde iyileştirmek isterim.böyle olmalı aşk, olsa ne iyi olur aşk.
birine sözün bittiği yerde, diğerine gönlün akmasını başlatandır.
yuruyoruz ama hiç bir yere gitmeden.
ben senin için deli oluyorum ve bu duruma bayılıyorum..
aşk uçurtmadır. uçurtmanın kuyruğu eletkrik direğine dolanınca kuyruğu kesebilmektir. evet aşk kuyruksuz uçurtmayı izlemeye katlanabilmektir.
burak yılmaz.
üzerine pek gidilmemesi gereken durumdur.aksi halde başa büyük dertler açabiliritesi yüksektir.

(bkz: aşk bir vişne iç iç kişne)
(bkz: aşk bir sudur iç iç kudur)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar