bugün

bu federasyonla ve bu kirlilik içerisinde milli takımın başında bir hafta kalamayacak kadar ilkeli bir adamdır.
futbolun bu kadar kirletildiği bir ülkede temiz kalmayı becerebilmiş fenerbahçe'li kocam bir adam.
yeniden ankaraspor gibi ne olduğu belli olmayan bir takımın başına geçerek bizleri üzen büyük hoca.
geçen yıl bıraktığı ankaraspor'a olan borcunu ödemek için dönmüştür. geçen yıl kötü bıraktı ama bu yıl iyi işler yapacağına inanıyorum.
önce adamdır. sonra kraldır. sonra da iyi bir hocadır.
son zamanlarda yetişen kaliteli türk antrenörler arasında en çok dikkatimi çeken teknik direktör. zira ankaraspor kötü günler geçirirken sorumluluğu üzerine alıp istifa ederken yönetim gitmesini istememişti takımın konumuna rağmen. zira aykut hoca iyi bir hocaydı farkındaydı yönetim. bu sene bakıyorum takımı üst sıralarda mutlu ediyor beni. yılmaz vural gibi sürekli takım düşüren adamların bi iki büyük maç kazanmasıyla prim yaptığı bir ortamda aykut hocalara ihtiyacı var türk futbolunun. tolunay kafkas olsun abdullah avcı olsun bu jenerasyonun kaliteli temsilcileri. türk futboluna yön verecek isimler. mesut bakkallar, yılmaz vurallar emekli olup bu hocalar gibi diğerlerinin de önü açıldığında anadolu'nun sesi daha gür çıkacaktır. aykut hoca başarılarını devam ettirir ve büyük bir takıma gider umarım.
iyi bir teknik direktor nasil olmali sorusuna cevap olarak gosterilebilecek iyi bir ornektir. bazilari gibi yenilgileri hakeme bagmayan , sorunlari kendinde arayan bir teknik direktordur.
herkes tarafindan sevilen eski fenerbahce golcusu simdinin teknik direktoru. mantikli, akli basinda yorumlariyla takdiri hakeden, orasi burasi oynamayan adam gibi bir adam. yolu acik olsun.
üç büyüklerin başına getirilse büyük başarılara imza atacağını tahmin ettiğim kurt hoca.
ankaraspor'a gerçek bir takım ruhunu aşılamış ve süper ligde sürpriz sonuçlara imza attırmıştır ankaraspor'u.
ayrıca bu tip hocalar anadolu takımlarında büyük başarılar elde eder.
metin oktay'in 'nasil gol atildigini, bir forvetin neler dusundugunu cok iyi biliyorum ama aykut'u tarifte zorluk cekiyorum' diye tanimladigi klas gollerin adami. 11 numarayi anlamli kilan, yasayan efsane. gelecegin fenerbahce teknik direktoru.

sami yen'de bile ayakta alkislanan, gol attigi gs macindan sonra kendisini marke eden rakibi tarafindan tebrik edilecek saygi uyandiran aykut dun gece hayatinda ilk kez butun bir stadin kufurlerine maruz kaldi. yapanlar utansin. mac sonu lig tv'ye verdigi roportaj ise gayet manidardi. anlamasi gerekenler anlamamis olsa da.. (bkz: nasil koydu aykut kocaman)
fenerbahçe maçında oynattığı futbolla eleştirilen adam.

http://www.internetspor.com/news_detail.php?id=84086
hıncal uluç tarafından medyanın önüne atılmıştır. hıncal uluç tarafından ankaraspor'u fenerbahçe'ye karşı oynatmamakla itham edilmiştir.

hıncal uluç emeklerinin karşılığını aldı. türk futbolunun en düzgün en efendi ve en centilmen adamına bir an önce kapatılmasını dilediğimiz bir sirkte dakikalar boyunca ana avrat küfredildi.

ayrıca ankaraspor fenerbahçe maçı sonrası "ben fenerliyim napabilirim" dememiştir. kocaman bir iftiradır bu.

lig tv sipikeri sormuştur? aykut sana sevgi gösterileri var ne dersin? aykutda ben fenerbahçe için hizmet verdim, o forma için ter döktüm taraftar da bunu biliyor demiştir.
fenerbahce'nin hizmetkarini oldugunu iddia edenler vardir. yuh olsun, yaziklar olsun.

aykut kocaman fenerbahce'den sampiyonluk golunu attigi mactan sonra "trabzon da bizim kadar sampiyonlugu hak etmisti. daha cok emek verdiler, cok uzgunum." dedigi icin gonderilmis bir kimsedir.

hadi bunu bilmiyorsun da, 2 sezon once konya macinda fenerbahce elle gol attigi icin fenerbahce camiasina, kimseye sirin gorunme yoluna gitmeden nasil tepki gosterdigi daha arsivlerde duruyor. onu da mi bilmezsin?

aykut'un laflari da carpitilir olmus. kendisi 2 hafta once oynanan fenerbahce-ankara macindan sonra "size yogun sevgi gosterilerinde bulunuldu, nasil degerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "normal. cunku ben fenerbahceliyim. bu forma icin emek verdim, taraftar da bunu biliyor" demistir. bu lafi carpitma yoluna gidenlere de yaziklar olsun.
fenerbahçe'de lefter kucukandonyadis'ten sonra efsane olmaya aday tek isim. oldukça başarılı götürdüğü teknik direktörlik kariyeri sebebiyle galatasaray'dan teklif alırsa ve bu teklifi reddedip 'ben fenerbahçe'li doğdum fenerbahçe'li öleceğim' diyip 'beni sevenlere ihanet etmiyim' diyebilirse gözümdeki değeri binlerce katına çıkacaktır. ayrıca evet, lanet olsun endüstriyel futbola...
efendi dürüst çalışan açıksözlü kimliğiyle gönüllerde taht kuran, oğuzla birlikte fenerbahçe de haksızlığa uğrayarak takımdan ayrılan müstesna beyefendi. vefa kelimesinin unutulmaya başlandığı zamanları temsil eder.
ali şenin gazabına uğrayarak fb de jübile yapması engellenen , efendi futbolcudur.
kendi ülkesinin çocuklarını ezdirmedi diye ırkçılıkla suçlanan kocaman adam. kendi memleketinde hor görülen gençlere el vermek ne zamandan beri ırkçılık oldu?

isminin sonunda souza yok diye görmezden gelinen yeteneklerimiz aykut hoca gibi değerler sayesinde hakettikleri yere gelecektir. bu nedenle aykut hoca'ya sahip çıkmak gerek.
doğru adamdır yanlış iş yapmaz yanlış yere haber olmaz .
galatasaray'ın başında görmek istediğim yegane yerli antrenördür.
(bkz: nasil koydu aykut kocaman)
fener taraftarının, her gs ve ts maçlarında yâdettiği günümüz teknik direktör şahsiyeti.
hocada bilemezdi isminin bu durumda kullanılacağını, bu kadar nefret ettiği küfrün yakasına yapışacağını.. (bkz: nasil koydu aykut kocaman)
gs neysede ts'nin ki pek bi manidardır.
adamların kucağından almıştır kupayı ve maç sonrasında da türkiyede ki bi kaç, adam gibi adamından biri olacağının sinyali olan açıklamasını yapmıştır
kesinlikle ama kesinlikle hakkında konuşmadan önce barış tut'un kocaman bir adam kitabının okunması şart olan adam, teknik direktör.

not: hakkında kapsamlı bir entryi daha sonra gireceğim.
aykut kocaman, türkiye futbol çölünün ortasında bir vaha adeta. yaptıklarıyla, söyledikleriyle, kişiliğiyle...

soyadını sonuna kadar hak ediyor kısacası: kocaman bir şövalye o!

malum trabzon maçından sonraki demeci ve akabinde fener'den uzaklaştırılması... istanbulspor'daki günleri, türkiye'nin ilk futbolcu - antrenör oluşu, sonrasında malatyaspor, konyaspor tercihleri. konya'dayken anelka'nın eliyle attığı golü akabinde "bırakıyorum" açıklaması yapması ancak bırak(a)maması. sonrasında ilginç bir şekilde i. melih gökçek'in takımının başına geçmesi ve bir süre sonra bırakması, altı aylık bir periyotta hiçbir takımı çalıştırmayıp bir sonraki sene gene anlaşması...

bu kadar kolay değil işte kariyeri!

barış tut'un yazdığı "kocaman bir adam" kitabında yedi aylık bir süreçte istanbulspor'daki günlerinin anlatıldığı aykut kocaman açıkcası o'nun hakkındaki görüşlerimi bir anda değiştirdi.

daha önceleri fener'e karşı asla hırs yapmadığını iddia ederdim, takımları sürekli az oyuncuyla idare etmesini eleştirirdim.

bu kitap belki az oyuncuyla idare etmesi durumuna açıklık getirmedi ama aykut kocaman fener'e karşı ne yapıyorsa bütün takımlara karşı da yapıyor, bunu fark ettim. takımları analizi, maç öncesi konuşmaları, sonrasındaki demeçleri, hakemlere yaklaşımları...

burada bir parantez açalım; hakkının bariz yendiği iki maç var kitaptaki yedi aylık süreçte; biri bir penaltısının, bir golünün iptal edildiği 3-0'lık trabzonspor yenilgisi, diğeri de korner verilen pozisyonun gol kararıyla değiştirildiği 1-0'lık konya mağlubiyeti. ve 3-0'lık maçtan sonra diyor ki aykut kocaman; "kuddusi müftüoğlu'nun genç ve gelecek vaad eden bir hakem olduğunu düşünüyordum ancak sene başından beri o ve onun gibiler o kadar çok hakkımızı gasp ettiler ki! kendisine nacizane bir tavsiyem olacak lütfen o ve onun gibiler hakemliği bıraksınlar. bizi üzmeye ne onların ne mhk'nın, hiçkimsenin hakkı yok. sadece bizi daha çok üzmemelerini istiyorum"

aykut kocaman öyle bir teknik direktör ki, 2 - 0'lık mağlubiyetle kapattıkları maçın ilk yarısından sonra oyuncularına diyor ki; "şov yapın. en kötü ihtimalle 4 - 0 bitecek, en azından oyununuzu oynayın gücünüzü gösterin."

uche ile ilgili söyledikleri de gayet ilginç aykut kocaman'ın; kariyerini sıralıyor uche'nin ve diyor ki; "ben artık o'na oyna veya oynama diyemem o belirler oynayıp oynamayacağını..."

hem takımdan arkadaşı, sonrasında da öğrencisi olan petkov'u, oyun düzenini bozmak uğruna sırf istanbulspor'u dar boğazdan bir nebze olsun çıkarmak uğruna fener'e satışı ve akabindeki hüznü de bir hayli dokunaklı doğrusu!

"istanbulspor'un oynamak istediğini biliyorlar. ve oynatmamanın yollarını bulmak için son derece tecrübeliler." diyerek ligimizin kanayan yarasına parmak basıyor genç hoca.

milli takımı çalıştırmak istememe sebebini de basit bir şekilde açıklıyor; "düzenli bir ligi yok", ayrıca başka bir söyleşide de "eskişehirspor mu, milli takım mı deseler tereddütsüz eskişehirspor'u seçerim; taraftarı müthiş ve kentte büyük bir potansiyel var." dediğini de belirtelim.

ancak talihsizlik, 8 maçta kazanamayan aykut kocaman ankaraspor'u bıraktı. istanbulspor yıllarında belirttiği sözünü burada tuttu; altı aylık süreçte başka takım çalıştırmadı. bir sonraki sezonda yeniden anlaşan aykut kocaman bu kez de melih gökçek'in gölgesinde kaldı; birleşme iddialarının sardığı takımda bu virajı aşamayarak iyi kapattığı ilk yarıya nazaran felaket denebilecek bir performans sürdürmeye başladı.

iki buçuk yıllık ankara macerasındaki satırbaşları ise; iyi oynamasına rağmen sattığı petrous, hakan arıkan ve wederson'un neden satıldığıdır; takıma oturan bir yabancıyı - de nigris'i - kiralatıp da takıma oturup oturmayacağı bilinmeyen yabancıları almasıdır; jaba'yı, tita'yı, mehmet yılmaz'ı elinde tutamayışıdır; hakkında çıkan ırkçılık iddialarıdır...

dürüst bir şekilde söylediği nice sözün yanı sıra futbol romantiklerinin kalbini feth edecek "istanbul'a kar yağınca türkiye'ye kış geliyor" sözüyle de türk futbolunun içler acısı halini ortaya koymuştur.

hakkında çıkan ırkçılık iddiaları ise bir parantezi hak ediyor; ankaraspor'un meksikalısı de nigris'in bir meksika gazetesinde yer alan sözüydü, ancak de nigris bir basın açıklamasıyla bunu yalanladı. takımın senegalli golcüsü madiou konate'ye sorduğum kadarıyla kendisi de hiçbir ırkçı davranış görmemiş genç hocasından.

bütün her şeyin yanısıra, türk futboluna oyuncu kazandırmasıyla da takdiri hak ediyor aykut kocaman; pini balili'ye gösterdiği anlayış ve sabırla o'nun önünü açmasının yanı sıra, saidou'yu ısrarla oynata oynata türkiye ligi'ne alıştırmıştır. malatyaspor'dayken bilal kısa'yı ısındırıp ankaraspor'a geldiğinde transfer ettirip iyice performansını yükselttirmiştir. genç oyunculara verdiği değer kesinlikle o'nu yaşıtlarından da "büyük"lerinden de ayırıyor.

oynattığı oyun izlenmeyi hak ediyor; o ise belki birileri duyar ümidiyle kötü oynadığı maçlardan sonra da yiğidin hakkını yiğide veriyor; "top bizi sevdi". elle gol atıp kazandıkları maçtan sonra (istanbulspor - elazığ) "böyle olmamalıydı" diyerek gönlümüzü titretmiştir.

şimdi mazide kalmıştır güngören yahya baş stadı'ndaki beş parasız mücadelesi, beraberlik rekortmeni ünvanlı melih gökçek'in burjuvazî - siyasi karışımı ankaraspor'undadır artık. ankarasporundur.

neden böyle bir tercih yapmıştır, umalım ki ileride bizi aydınlatsın...

ha, böyle bile sevilir; o bücür sakaryalı.
nihayet bekleneni yaparak seneye ankaraspor'un başında olmayacağını açıklayan teknik direktör.
2009-2010 türkcell süper liginde fenerbahçe'nin ya teknik direktörü ya da menaceri olarak göreceğimiz futbol adamı, eski büyük golcü...