bugün

arkeoloji uzmanı, kazı yaparak geçmiş hakkında bilgi toplayan kazı uzmanı, doğa insanı.
türkiye'de asıl iş yapması gereken meslek olmalıyken tam tersine devletin sırtını çevirdiği meslektir.
kapağı devlet dairesine* atarsanız ve yabancı dil bilginizle kpss puanınız iyiyse,ancak o zaman zevkli olabilecek meslektir.
devlet sizi yabancı ülkelere gönderir.iş seyahati ayağına tatil olayını da aradan çıkarmış olursunuz.
bunların dışında yaşlı teyzelerimizin dillerinin dönmediği meslek isimlerine de örnektir.
türkiye'de iş alanları müzeler ve üniversiteler ile sınırlıdır. müzeler yaklaşık 10 yıl aradan sonra bu yıl bi miktar arkeolog almıştır. belediyelerin de arkeolog alacağı günler yakındır, yasa tasarısı tamamlanmıştır yada tamamlanmak üzeredir. sınırları içinde arkeolojik alan/örenyeri bulunan her belediye bi arkeolog işe alacaktır, yığılma biraz engellenecektir. üniversitelerden her yıl 1000 civarında arkeolog mezun olmakta, bunların yaklaşık 10 tanesi kendi işini yapabilmektedir. geri kalanları genelde turkcell'de ve bankalarda çalışmaktadırlar.
arkeolog için kazı amaç değil araçtır. kazılarda elde edilen malzemeler, veriler kazı sezonu sona erdikten sonra değerlendirilir, sınıflandırılır, sonuçlara ulaşmaya ve bilimsel çalışma/yayın yapılmaya çalışılır.
efenim, kimsesizdir, gariptir sonuçta. *
mezarcı amına koyim bunlar.

lan nedir bu adamların çektiği anlamadım ki be, herkese ayrı ayrı anlatmak zorunda kalıyorlar aslında öyle olmadıklarını. yazık be, gariban çocuklar, bakma aslında efendiler.
kavurucu sıcakları, bedenindeki amele yanıklarını, üstündeki tozu-toprağı, çalışma ortamının bünyesinde yarattığı rahatsızlığı bulduğu en küçük bir eserle unutan kişidir. yüzünde hemen bir tebessüm, yüreğinde bir heyacan belirir.

işinin büyük ve önemli kısmını; ortaya çıkardığı yapıyı yahut eseri yorumlamak oluşturur. öğrendiği bilgilerle ve hayal gücüyle; ne için, ne zaman, nasıl vb. sorulara yanıt arar. araştırır, çalışır, didinir. güzel ülkemizde karşılığını bir türlü alamayacağı bir mesleğe sahip olsa da, mesleğinden kopmak zorunda kalıp hayat derdine düşse de yüreğindeki arkeoloji aşkı hiç bitmez. çünkü, o tozu yutmuştur bir kere...* * *
işine aşık olmak zorundadır. Olmazsa olmaz.
tarihsel kalıntıları bulmaya ve incelemeye dayanan meslek.
dilimize fransızcadan geçmiştir.
küçükken omayı planladığım meslek. ne yazık ki o kadar zeki değilim...

(bkz: ece)*
türkiye'de işsiz kalır ama isviçre'de mutlaka mesleğini icra edebilir. dünyada çoğu arkeoloji çalışmalarının temeli isviçre bilim merkezlerinde atılır.
türkiye'de hemen hemen herkesin okumak istediği ama okumadığı bölümdür. değeri bilinemeyen, hor görülen bir meslektir. tonlarca bilgiye sahip olunan fakat bilginin para etmediği bölümdür. sevmeyenin yapamayacağı bir iştir.
Arkeologsanız, yere düşen peyniri yıkamaya bile gerek duymazsınız; yer topraktır, toprak şiirdir, şiir tarihtir, tarih burada olma sebebimizdir.. Arkeologsanız, mermer aslında bir tanrıçadır, gözlerine baktığınızda ne zaman ve kimin yardımıyla doğduğunu söyler. Arkeologsanız bir sürü kitap içinde boğulursunuz, aslında boğulan kitaptır, o anlatırken siz yaşarsınız. Arkeologsanız akşam şişmiş ayaklarınızla bulduğunuz, dokunduğunuz ilk yere uzanırken uyuyakalırsınız. Arkeologsanız rüyanızda bile arkeologsunuzdur...
işsizlik bunalımını en çok yaşayan meslek gruplarından biridir.

(bkz: http://blog.radikal.com.t...arkeologun-hikayesi-33959)
türkiye de gitmez abi.
her tarafından tarih medeniyet yerleşim fışkıran güzel ülkemde en lazım olan ama en çok sıkıntı yaşanan meslek.
Asos'a mutlaka yolu düşmesi gerekir.
Bu ülkede, zerre değer görmeyen, mesleğini icra edemeyen meslek grubundandır.
Arkeoloji okur, en iyi ihtimalle, toprak mahsülleri ofisinde çalışabilir.
Çook şanslıysa ama çoook çook şanslıysa, kültür bakanlığı' nda.
Çok saygı duyduğum bir mesleğin mensubu. .
Hep merak ettiğim bir meslektir. Keşke çalışma imkanları biraz daha fazla olsaydı.
Yok canım öyle her zaman fırça kullanılmaz. Hatta sorsanız “puhahahaha yalan amk o” derler ama arada fırça kullanılır gerekirse. Yoksa çapayla, kazmayla, kürekle genel olarak. Ama yine de evet sabır gerek. Aklı başında insan yapmaz aslında. Alacağın karşılık para değil, hazine filan kuruyorsanız kafanızda hiç değil abiler yanlış yoldasınız. Mesele bence hissetmek. Zamanın bıraktığı izleri yeraltından çıkarıp gözlemlemek, tanımak, anlamak. Ben biraz hissettiğim şeyin yüceliğini göstermek biraz da kelime oyunu olsun diye “...........................” diyeyim şimdilik böylece de akeoloji bilim mi değil mi tartışmalarındaki şeklimi belli edeyim. Neyyyse konumuza dönelim şimdi. Konumuz; arkeologlar. Mesleklerini aşık değillerse yapamaz bu insanlar. Bu işten öyle çok iyi para alamıyorsun kardeşim. Doçentler, kazı yönetenler filan alıyor da o aşamaya gelmek için sarf edilen çaba der susarım ben. Şöyle zor böyle zor işte. Sevmiyorsanız üniversite okuyum diye seçmeyin şu bölümü, yer işgal etmeyin. S.ktirin gidin arkadaşlar. Sonradan sevmeniz mümkün değil arkeolojiyi ama arkeolojiden soğumanız mümkün. Öyle “kazıdayken çıkardığın esere binlerce yıl önce dokunulmasıııııı offff” gibi kıyyyyyytırık hisleriniz varsa da yapıcak bi şey yok mu diyeyim ne diyeyim bilemedim. Zira arkeolog olmadığında da müzeleri, örenyerlerini gezebileceğini düşünürsen bayağı yavan bi his bu. Bu his için ben sekiz dönem okuyup yazları da kazılar da ellerimde nasır çıkana kadar çalışmam arkadaş. Benim yaşadığım burada yansıtamayacağım kadar yoğun bi his. Ama gidip şimdi bu hissi yazmak; iyi bir arkeolog olduğumda belki bir kitabımın başına ekleme, belki mezun olurkenki konuşmamda okuma hayalleri kurmak istiyorum.

“ille de tanım ille de tanım isterim” diyecekseniz beni ben yapacak, hayatımı adadığım, gözümü kırpmadan sabah 4’ten akşam 11’e çalışmayı, ellerimde çıkacak nasırları göze aldığım meslek.

“..........”lı kısımdaki sözü sildim. Çünkü başka bir yerde kullanmak istiyorum. Hislerimi hiç o sözdeki kadar ifade edemediğimi fark ettim. Sıkıştığım anda kullanırken burada kimliğimi belli etme kaygısı taşımak istemiyorum.
Halid Esad üzerine arkeolog yoktur. Palmira / Tedmur şehrinde 40 yıl arkeoloji çalışmaları ve müze müdürlüğü yapmıştır. IŞiD işgalinde tarihi eserleri başkent Şam'a göndermiş ama şehirden kaçmamış, gönderemediği eserleri saklamış, gömmüştür. IŞiD tarafından esir alınmış ve işkenceye rağmen eserlerin yerini söylememiş ve başı kesilmiştir. Hakkında "Hurma Kanı" isimli film çekilmiştir.
arkeoloji mesleği ile uğraşan kişi. günümüzde tek yönlü olmaması birçok alandan okumalar yaparak kendini geliştirmesi elzem bir durumdur
Mezar kazıcı olarak bilinir.
ilk yıllarda çok para kazandırmasa da usta bir arkeolog olursanız başta sinema sektörü olmak üzere birçok sektörde kendi geminizi yürütürsünüz.