bugün

(bkz: halklar hakettikleri şekilde yönetilirler)
%38, %32, %28 ve diğerleri olarak bölünmüş halktır.

%62 birleşip birilerine şöyle güzel bir tokat atamadı ya, ona yanarım.
merkezde yaşayan ankara halkı hep bir isyan halindedir ama yetmez bir türlü.
ankara'yı bilmeyenlere biraz bahsedeyim.
öncelikle ankara dediğinizde aklınıza gelen yapıları ve çevreyi düşünelim. meclis, anıtkabir, odtü, bilkent, hacettepe, atakule vs vs.
aklınıza gelen tüm önemli yapılar, ticari noktalar ve en yoğun nüfusun bulunduğu 2 ilçe, çankaya ve yenimahalle'dir.
bunun dışında bir dolu ilçe vardır. polatlı mesela, bursa için inegöl gibidir. elmadağ, oraları hiç görmedim çok uzak.
yani temelde ankara'nın merkezi, çankaya ve yenimahalle üzerinde kuruludur.
15 senelik hükümdarlığı boyunca çankaya ve yenimahalle melih'e bir türlü ısınamamıştır. sağolsun o da, madem oy vermiyorsunuz ben bu otobüsleri buradan alıp bana oy veren ilçelere kaydırıyorum, siz de başınızın çaresine bakın politikası gütmüştür. bu iki ilçeden iyice koparken diğerlerine yakınlaşmıştır.
bunların en önemlisi, gene çok büyük bir ilçe olan, ama yenimahalle ve çankaya gibi, tam anlamıyla merkez olamamış sincan'dır.
mesela seçim öncesi dönemde, melih, hacettepe üniversite'sinin servislerinin bir kısmına el koymuş, bunları sincan'a vermiştir.
seçim sonuçlarında, ilçelere göz atalım;
çankaya chp %58....akp %21
yenimahalle chp %41...akp %33
az önce bahsettiğimiz sincan akp %50...mhp %35...chp ne siz sorun ne ben söyliyeyim.
gene büyük ilçelerden keçiören akp %42...mhp %32
adam adamlar akp'ye oy vermekte haklı. çünkü onlara devamlı hizmet gidiyor. yalnız merkeze gitmiyor.
ankara büyük bir şehir tabii daha pek çok ilçesi var ve bu ilçeler genelde mhp ve akp tarafından paylaşılıyor.
yenimahalle ve çankaya hep yalnız kalıyor.
temelde bu iki ilçe merkez olduğundan, devamlı gelişmesi gerekirken, melih buraları sevmediğinden buralar öylece duruyor. öyle olunca ankara'ya yıllar sonra gelen adam, ulan hep de aynı buralar ne sıkıcı diyor.
adamın son 10 yılda çankaya'ya yaptığı en büyük iş bu: (bkz: gökkuşağı yolu)
anlamadığım, anlayamadığım halk.

ankaralı değilim, allah'a bin, yüz bin şükür ki değilim. çünkü kendilerini afedersiniz ayakta s.ken bir adamı arka arkaya seçip duran bir halkın üyesi olsaydım sanırım kendimi öldürürdüm. tabii gökçek'ten oyunu esirgeyen ankara halkı mensuplarını tenzih ederim.

gökçek'e oy verenler, size sesleniyorum: inşallah o mendebur, k.çınızdaki dona kadar soyar da sizi o zaman akıllanırsınız... umarım...
aziz nesin'in örneklemidir.
deveye diken adama s*ken yaraşır sözünün hayat bulduğu ete kemiğe büründüğü bir kısım insan toğluluğudur.
kısmen de olsa kündeye getirilmiştir ve bunun farkında değildir.

mansur yavaş karayalçın'ın önüne çıkmasa, karayalçın,
karayalçın mansur yavaş'ın önüne çıkmasa, mansur yavaş alacaktı ankara'yı.
ama ne oldu, olmadı işte.

melih'e kaldı, o sırıtışa kaldı, o bıyığa kaldı herşey, yine yeni yeniden.
yine chp yaptırmadı, engelledi diyecek,
yine 5 yıl yatacak...

ben olsam, arnıd şıvard zeneger'e verirdim, lakin i.melih'e vermezdim.
seçimlerine baktığımızda, tez vakitte g.tüne dinamit sokup patlatması beklenesidir, mümkündür onu da yapar.
her siyasi için bir nebze yanılma/tartışma payı vardır ancak i. melih gökçek için aynı şey söylenemez; zira ona siyasi bile denemez.
havam kirli, suyum zehirli, zaten sehirde aksiyon falan da yok, bari bi disneyland yapilsinda ona gidelim, gun gormeden su dunyadan gitmeyelim umuduyla i melih gokcek'i birkez daha tepesine oturtmus insanlardirlar. baska bir mantikli aciklama bulamadim bu aksamki secimlerine. insallah baskanlari yapar o disneylandi gider bi posta domalirlar miki mausa.
biz nasıl bir halkız da hala altgecitlerde trafikte kalıp, saatlerce otobus bekleyip ayakta gitmek zorunda kalıp, dolmus gibi ilkel bir yonteme 1.70 lira verip, 2005te bitmesi gereken kecioren ve 2008de hazir denilen cayyolu metroları bos haldeyken calısıyoruz diye turist gezileri duzenlenirken; turkiyenin en pahalı suyunu kullanıp, bir de o kadar para verdigimiz suyu icemezken; kaldırımda adam gibi yuruyemeyip, istedigimiz yerden karsıya gecemeyip, sehiricinde bisiklete binemeyip, nefes alacak parklar bulamazken olan parklar da koprulerle kavsaklarla daraltılırken; sehrin uzak koselerinde sadece araban varsa gidecegin yerlerde tellerle cevrili ve hic bir sey yapamayacagın parklara sahipken; segmenler parkında bile sevgilinle oturamazken; bir donemin sembolu genclik parkı 10 yıldır curumekteyken; bayram festival kutlayacak meydana sahip olmayıp, meydan bildigimiz yerler kavsaklara donusturuldugu ve yayalara kapatıldıgı halde, hala nasıl disneyland gibi, dev hoca nasreddin heykeli gibi, bir zamanlar kalenin tepesine koyacagım dedigi ucagı oturttugu otel gibi ucuz, basit ve gorgusuz isi ama vizyon projesi denilen seylerle kandırılabiliyoruz, onu da anlamıs degilim.
melik gökçek; (bkz: çoban)
ankara halkı; (bkz: koyun)
ankara.. onca transfer dönemi gelip geçmesine rağmen hala kendisine filinta gibi bir halk transfer edememiş kentlerin başı. buradaki kabileleri, hayvan popülasyonunu da atlamak olmaz tabi.

bölüm 1. - ankara' da "gardaş" popülasyonu ve genel duruma etkileri -

ankaralı bebeler jargonunda kullanılan en yaygın terim gardaştır. yazının bundan sonraki kısmında bu kesimde yer alan insanlar gardaşlar olarak anılacaktır.

gardaşlar iki guruba ayrılır. bunlardan biri, halk arasında apaçi, kendi aralarında apachi, bizim dilimizde zibidi olarak tanımlanan gardaş tipidir. bu kesim, gardaşların yüzde kırk beşini oluşturur ki genel olarak zararsız işgalcilerdir. işgalcilerden kasıt, bilumum kamu alanını oturmak ve süzmek sureti ile tahrip ederler. en yaygın görüldükleri yerler üst geçitlerdir. bir rivayete göre, ankara'da üst geçit kullanımı bu türün çoğalması ile paralel olarak bitmiştir. özellikleri arasında, hatun kişinin peşine takılmak, halk arasında süzme, kendi aralarında kesme, bizim dilimizde öküz tren ilişkisi ile ifade edilen aktivite ile hatun kişinin kimi organlarında göz izi bırakma, bir defada birden çok hatuna laf atma, boş tehtit etme, kavga sırasında çok çabuk beş kişi olma, iki bira ile harikalar yaratma, seyir zevkini tahrip etme, her türlü soğuk taşa oturma, boş ve işsiz gezme bulunur. e tabi bir de dolu ulaşım araçlarında sürttürme huyları en zararlı özelliklerindendir. saç şekilleri ve giyim kuşamları her ne kadar saldırı amaçlı zehirli bir hayvanı andırsa da, bu tür gardaşlar bunları savunma amaçlı yapmaktadır. bilgisel, niteliksel ve yeteneksel alandaki boşluklarını dikkati başka yere çekerek yok etme eğilimindedirler. ayrıca dost kitap evi önü kalabalığına karışarak bu ezikliği giderme çabası da türe özgü özelliklerdendir. bunlardan bu kadar söz etmek yeter. gördüğünüz zaman önünüze bakın, kulak asmayın, sohbet etmeye çalışmayın. bu türden böylece korunabilmektedir.

ikinci guruba değinmek gerekirse, hakiki gardaşlar olarak nitelendirilebilecek bu gurup, gardaşlar popülasyonunun temelini oluşturmaktadır. en olmadı bir şahin, eğer denk gelirse mutlaka bmw bu gurubun araç tercihlerindendir. arabası olan gardaşlar, trafik ve kulak sağlığı açısından tehlikeli iken; arabası olmayan gardaşlar, uğraşacak bir şeyleri olmadığı için insanlarla uğraşmaktadır. gördüğünüz üzere hakiki gardaş türü hayvanlarda çeşitlilik göstermekte ve ikiye ayrılmakta. birinci guruba dahil olan arabalılar, genellikle atatürk çiftliği çevresinde gözlemlenmiştir. türleri git gide çoğalan bu türün neslinin tükenmesi ise, ankara'nın geleceği açısından çok önemlidir. çünkü arabadan indiklerinde en az arabasız gardaşlar kadar tehlike arz etmektedirler. özellikleri arasında, makas atma, egzoz susturucusunu sökme, trafik kural ve levhalarını önemsememe, aksiyon yapıyom ben yea modunda hanzoluk yapma ve son olarak korna yolu ile laf atma bulunmaktadır. arabasız gardaşlarla özellikleri, arabadan indikleri andan itibaren paralellik göstermektedir.

arabasız gardaşlar, sokaklar için en büyük tehlikedir. günün her saati yaşayabilen bu tür, kendi türü dahil tüm hayvan gurupları için tehlike arz eder. sokak ortasından kadın- erkek fark etmeksizin insanları kolundan çekeleye çekeleye tenhaya götürmek, milisaniyeler içinde 10 kişiye çoğalabilmek, tehtit etmek, alakasız küfürler etmek, mümkünse ideoloji savunmamak, illa savunulacaksa sağ bir ideoloji tercih etmek, her alanda kavga etmek, pislk yapmak, olay çıkarmak sayılabilen özelliklerinden sadece birkaçıdır. belediye tarafından toplanılıp telef edilmedikleri sürece ankara, güven ve huzur dolu bir şehir olamayacaktır. bunların en önemli eğlence anlayışları ise, parayı bulunca pavyona gitmektir. konsomatrise bile 3 kişi birleşip tecavüz etmek gibi kötü huyları vardır. bir hatun kişisine musallat olduğu vakit hiç bir şekilde yüz verilmemeli, varsa kimyasal, yoksa düz tabanca ile etkisiz hale getirilmelidir. hatun kişi çevresine 2 metreden fazla yaklaşması tehlike arz eder.

bölüm 2. - ankara' da siyasi popülasyonu ve gereksizliğe katkıları -

-- not: bu bölüm elbet bir gün yazılacak bölümler arasında yer almakta olup, bir gün mutlaka bu entry tamamlanacaktır. ankara'nın gardaşlardan temizlenmesi halinde zaten yazılacak olan diğer bölümler önem arz etmeyecek, ankara onları bağrına basacaktır.

----------------- i .s. 1919; kimse iskan politikasının gerekliliğini düşünmüyorken; akheramosis
teyzeleri pek samimiyetsizdir.
ananızı sikti orospu çocukları tadında bir halktır. ulan amma meraklıymışsınız sikko genellemeler yapıp bi bok oldum triplerine girmeye.
la bebe ile la gobel çatışması içindedirler.