bugün
- doğum gününde hatırlanmamak18
- anın görüntüsü20
- düşün ki o bunu okuyor10
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok10
- jose mourinho23
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı25
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi26
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- en dindar özelliğiniz31
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri9
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
Anaximander Anadolu'da Milet'ten antik filozof.
Anaximander yaklaşık olarak M.Ö. 610- 546 arasında yaşadığı tahmin edilmektedir.Aynı zamanda, Thales'in daha genç bir çağdaşıydı. Kendisi iyonya okulunun ikinci düşünürüdür. Yaklaşık olarak iki yüzyıl sonra yaşamış olan Aristo gibi başkalarının yorumlarının yanında Anaximander e atfedilen günümüze kadar gelmiş sadece tek bir fragman vardır.Anaksimander de bilimsel faaliyetler ile felsefi düşünceler iç içe geçmiş bir haldedir.Kendisinin Karadeniz e açılan denizciler için bir harita yapmış olduğu söylenilmektedir.Din ya da mitolojiden ayrı bir şekilde kendisini öne süren, kendisine yer açan felsefenin, onda biraz daha soyut ve gelişmiş bir düzeye ulaştığını görmekteyiz. Anaksimander'in evren anlayışı, dünyanın su üzerinde yüzen düz bir tepsi olduğunu öne süren Thales in evren anlayışının çok daha ötesine gitmiştir.
Anaximander, Thales gibi benzer soruları sormuş ve benzer öncülle işe başlamıştır. Anaximander, suyun değişmeyen cevher (urstoff) olduğunu iddia etmek için, hiçbir zorlayıcı neden bulamamıştır. Şayet su toprağa ve toprak da, suya ya da su, havaya ve hava suya dönüşüyorsa; bunun anlamı her şeyin, her şeye dönüştüğüdür. Mantıksal olarak suyun ya da toprağın ya da havanın ya da herhangi bir şeyin urstoff olduğunu iddia etmek tamamen nedensizdir. Belki de Anaximander'in Thales'in cevabına karşı getirdiği itirazlar, bu türdendi.
Anaximander kendi açısından urstoff u, apeiron yani zaman ve mekanda sınırsız ve belirsiz olan şeklinde tanımlamayı tercih eder. Bu anlamda kendisi, yukarıda bahsi geçen itirazlardan kaçınmış olur.
Gözlemleri ile evren düzenini açıklamaya çalışmış ve bunun için ilk defa kozmos sözcüğünü kullanmıştır, bu sözcükle düzenli ve anlaşılır bir evreni kastetmiştir. Ekliptiğin eğimini hisseden ilk kişidir. Yıldızların ve gezegenlerin dönen bir küreye çakılı olduklarını ve basık bir silindir şeklindeki dünyanın, bu kürenin merkezinde yer aldığını ileri sürmüştür. Güneş, gündüz saatlerinde, üzerinde delikler bulunan bu kürenin içinde bulunurken, gece süresinde kürenin dışında bulunuyordu. Böylece gece, deliklerden giren ışık yıldız ve gezegen olarak görünüyordu.
Tutulmalardan yararlanarak Güneş in yarıçapının Yer yarıçapının 27 katı olduğunu tahmin etmiştir. Ona göre Güneş in Yer e olan uzaklığı da Güneş çapının 27 katı idi. Ay ın uzaklığını ise Yer yarıçapının 19 katı olarak hesapladı.
Anaximander'in canlıların kökenine ilişkin görüşü de oldukça çarpıcıdır: insan yavrusunun doğuş sırasındaki çaresizliği gözleminden hareket eden filozof, atalarımızın başlangıçta balık olduğunu ileri sürer. Açıklaması da oldukça basittir; Bir zamanlar denizlerin çekilmesiyle yaşamlarını karada sürdürme zorunda kalan kimi balıklar insana kadar uzanan pek çok hayvan türüne kaynak olmuştur.
Anaximander yaklaşık olarak M.Ö. 610- 546 arasında yaşadığı tahmin edilmektedir.Aynı zamanda, Thales'in daha genç bir çağdaşıydı. Kendisi iyonya okulunun ikinci düşünürüdür. Yaklaşık olarak iki yüzyıl sonra yaşamış olan Aristo gibi başkalarının yorumlarının yanında Anaximander e atfedilen günümüze kadar gelmiş sadece tek bir fragman vardır.Anaksimander de bilimsel faaliyetler ile felsefi düşünceler iç içe geçmiş bir haldedir.Kendisinin Karadeniz e açılan denizciler için bir harita yapmış olduğu söylenilmektedir.Din ya da mitolojiden ayrı bir şekilde kendisini öne süren, kendisine yer açan felsefenin, onda biraz daha soyut ve gelişmiş bir düzeye ulaştığını görmekteyiz. Anaksimander'in evren anlayışı, dünyanın su üzerinde yüzen düz bir tepsi olduğunu öne süren Thales in evren anlayışının çok daha ötesine gitmiştir.
Anaximander, Thales gibi benzer soruları sormuş ve benzer öncülle işe başlamıştır. Anaximander, suyun değişmeyen cevher (urstoff) olduğunu iddia etmek için, hiçbir zorlayıcı neden bulamamıştır. Şayet su toprağa ve toprak da, suya ya da su, havaya ve hava suya dönüşüyorsa; bunun anlamı her şeyin, her şeye dönüştüğüdür. Mantıksal olarak suyun ya da toprağın ya da havanın ya da herhangi bir şeyin urstoff olduğunu iddia etmek tamamen nedensizdir. Belki de Anaximander'in Thales'in cevabına karşı getirdiği itirazlar, bu türdendi.
Anaximander kendi açısından urstoff u, apeiron yani zaman ve mekanda sınırsız ve belirsiz olan şeklinde tanımlamayı tercih eder. Bu anlamda kendisi, yukarıda bahsi geçen itirazlardan kaçınmış olur.
Gözlemleri ile evren düzenini açıklamaya çalışmış ve bunun için ilk defa kozmos sözcüğünü kullanmıştır, bu sözcükle düzenli ve anlaşılır bir evreni kastetmiştir. Ekliptiğin eğimini hisseden ilk kişidir. Yıldızların ve gezegenlerin dönen bir küreye çakılı olduklarını ve basık bir silindir şeklindeki dünyanın, bu kürenin merkezinde yer aldığını ileri sürmüştür. Güneş, gündüz saatlerinde, üzerinde delikler bulunan bu kürenin içinde bulunurken, gece süresinde kürenin dışında bulunuyordu. Böylece gece, deliklerden giren ışık yıldız ve gezegen olarak görünüyordu.
Tutulmalardan yararlanarak Güneş in yarıçapının Yer yarıçapının 27 katı olduğunu tahmin etmiştir. Ona göre Güneş in Yer e olan uzaklığı da Güneş çapının 27 katı idi. Ay ın uzaklığını ise Yer yarıçapının 19 katı olarak hesapladı.
Anaximander'in canlıların kökenine ilişkin görüşü de oldukça çarpıcıdır: insan yavrusunun doğuş sırasındaki çaresizliği gözleminden hareket eden filozof, atalarımızın başlangıçta balık olduğunu ileri sürer. Açıklaması da oldukça basittir; Bir zamanlar denizlerin çekilmesiyle yaşamlarını karada sürdürme zorunda kalan kimi balıklar insana kadar uzanan pek çok hayvan türüne kaynak olmuştur.
güncel Önemli Başlıklar