sieh dir den Boden jedes Pools an.
Feuer und wasser kommt nicht zusammen.
Zwei linke Hände haben.

iki sol ele sahip olmak. manasi ise elinden bir is gelmemek.
herr hausen die beine.
türkingen rausingen göttingen tekmikingen

meal i alisi

la almanya batarsa gotüğüze dekmeyi de o biçim koyazaaaz.
baliklar oltayla, insanlar tatli dille avlanir.

die hoffnung stirbt immer als letztes (umut, her zaman en son ölendir).

gözler kendilerine, kulaklar baskalarina inanirlar.

irren ist menschlich (yanılmak insanlara mahsustur)
"Bir Türk bir işi bir saatte yapar, iki Türk iki saatte yapar, üç Türk hiç yapamaz."
Zu Risiken und Nebenwirkungen lesen Sie die Packungsbeilage und fragen Sie Ihren Arzt oder Apotheker.
''mach nicht zu plaudern mit ignorant, du kannst missfallen. und lösch nicht deine arsch mit dem Glasscherben, du kannst schätzen hafizenallah.''

''etme cahilnen muhabbet, küstürürsün. silme cam gırığıynan götünü, kestirirsin allah etmeye.''
-ich schlieben austa be clair,
Es kumpent madre monstere (Cesurun bakışı, korkağın kılıcından keskindir.)
ohne fleiß, kein preis! ätsch.
(bkz: das auto)

(bkz: vorsprung durch technik)

(bkz: kommen sie herein)

(bkz: spater bitte)

araba reklamları ve vintage filmler sağolsun.
Alles hat ein Ende, nur die Wurst hat zwei.

(her şeyin bir sonu var, sosisin iki.)
balık baştan kokar.
eile mit weile.
"du, du hast, du hast mich"
Arbeit macht frie. Bı toplama kampının kapısında yazıyordu.
Übung macht frei.
Arbeitsunfähigkeitbescheinigung.
(bkz: mein god ich come)
(bkz: allah ım sana geliyorum)
Steter Tropfen höhlt den Stein. (Sürekli damla taşı deler.)
Eile mit weile.(Acele işe şeytan karışır.)
Alçak gönüllülük süstür, fakat onsuz daha başarılı olunur.
(Bescheidenheit ist eine Zier, doch weiter kommt man ohne ihr)
Kargalarla yarenlik eden güvercinin tüyleri beyaz kalır, ama kalbi kararır.
Kadın, çalındıktan sonra duvara asılacak bir keman değildir.
Kart kuşu yolmak zordur.
Ödünç alan, özgürlüğünü satar.
Rica daima sıcak, teşekkür daima soğuktur.
Tanrı karıncayı yok etmek isteyince, ona kanat takar.
Herkes kendi kaderinin demircisidir.
(Jeder ist seines Glückes Schmied)
Eğitim özgürlüğe götürür.3 Ekim 2010
Kadeh içinde, derede boğulanlardan çok daha fazla insan boğulmuştur. 28 Eylül 2010
(Im Becher ersaufen mehr Leute als im Bach)
Ufak hırsızlar asılır, büyük hırsızlar serbest bırakılır.
Düşmek suç değildir,düşüp kalmak suçtur.
Çalışmak ekmek, tembellik kıtlık getirir.
(Arbeit bringt Brot, Faulenzen Hungersnot)
iş, işi çeker
(Arbeit zieht Arbeit nach sich)
Yemek pişirmek eski tavalar ile öğrenilir
(Auf alten Pfannen lernt man kochen)
Ağaçlar gökyüzüne kadar büyümez
itimat kontrole mani değildir.
(Bäume wachsen nicht in den Himmel)
Seni besleyen eli ısırma.
(Beiß nicht in die Hand, die dich füttert)
Eldeki serçe, damdaki güvercinden iyidir.
(Besser den Spatz in der Hand, als die Taube auf dem Dach)
Tek gözlü olmak kör olmaktan iyidir.
(Besser einäugig als blind)
Parlayan her şey altın değildir.
(Es ist nicht alles Gold, was glänzt)
Paylaşılan sevinç iki katına çıkar.
(Geteilte Freude ist doppelte Freude)
Paylaşılan bir acı yarıya iner.
(Geteiltes Leid ist halbes Leid)
Aşkta ve savaşta her şey mübahtır.
(In der Liebe und im Krieg ist alles erlaubt)
Savaş, barışın sağladığını yıkıp gider.
Barış zamanında bir yumurta, savaş zamanında bir öküzden daha iyidir.
Hediye edilen atın dişine bakılmaz.
Bozuk yumurta bütün yemeği bozar.
Yemekten sonra dinlenmeli veya bin adım atılmalı
(Nach dem Essen sollst du ruhen oder tausend Schritte tun)
Eğitimsiz insan, cilasız aynaya benzer.
(Ein Mensch ohne Bildung ist ein Spiegel ohne Politur)
Balık baştan kokar.
(Der Fisch stinkt vom Kopf her)
iki avukat arasında kalan çiftçi, iki kedi arasında kalan balığa benzer.
(Ein Bauer zwischen zwei Advokaten ist ein Fisch zwischen zwei Katzen)
Balıklar oltayla, insanlar tatlı dille avlanır.
Korkak olduğunu bilmeyen herkes cesurdur.
Göze göz, dişe diş
(Auge um Auge, Zahn um Zahn) .