bugün

entry'ler (2621)

hdp nin 367 vekili akp ye hediye etmesi

2015 genel seçim sonuçlarıyla görülecek gelişme.

"HDP'nin parti olarak seçime girmesi, AKP'ye yarayacak"
HDP'nin %10 barajını geçtiğini görebilmek zor. 2011 seçimlerinde 36 bağımsız vekil çıkardıklarını hesaba kattığımızda HDP'nin bu seçimin kilit partisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

PEKi NEDEN HDP KiLiT PARTi?
+2011 Genel Seçimlerinde AKP 341 sandalye, HDP ise bağımsız olarak katılarak 36 sandalye kapmıştı
+AKP, Anayasa Değişikliklerini referanduma sunmadan geçirmek için 367 oya ihtiyaç duyuyor.
iŞTE dananın kuyruğunun kopacağı yer burası. Normal şartlar altında partiler gene aşağı yukarı aynı oranda oy alacaklar. Yani AKP, HDP seçime tekrar bağımsız olarak girerse 367 vekile 4. seçim sonunda da ulaşamamış olacak. Ancak HDP'nin parti olarak seçime girme kararı tüm dengeleri değiştiriyor.
+Olası bir HDP'nin başarısızlığı durumunda 36 sandalye kime gidecek? HDP'nin aldığı illerden çıkan ikinci parti, elbetteki AKP. Bu sebeple 36 sandalyenin çok büyük bir kısmı (25-26 kadar) AKP sıralarına gidecek. BU DA DEMEK OLUYOR Ki AKP PARTi TEK BAŞINA ANAYASA DEĞiŞTiRMEYE HiÇ OLMADIĞI KADAR YAKIN

HDP'NiN HiÇ Mi ŞANSI YOK?
HDP bu seçimin provasını 2014 Yerel Seçimleri ve 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nde yaptı Yerel Seçimlerde Batı'da HDP, Doğu'da BDP adıyla girdi ve iki partinin toplam oy oranı %6.1...
HDP Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına güvenerek bu adımı attı. Çünkü Selahattin Demirtaş %9.76'lık bir oy oranı yakalamıştı. ANCAK, bu seçime katılım oranı %73'lerde kaldı. Özellikle CHP'nin kalesi olarak görülen bölgelerde katılım çok düşüktü.
Özetle şunu demek istiyrum ki; HDP, CB seçimlerine katılımı göz önünde bulundurmayarak büyük bir taktik hatası yaptı. Bu hata AKP'nin 367 sayısına ulaşmasına neden olabilecek bir hatadır. HDP'nin oyun %7'lerde kalacaktır.

bir milyona yakın gencin atama beklemesi

orjinal metin: http://blog.radikal.com.t...a-bir-degerlendirme-83545
Hiç kuşku yok ki 21.yy'da toplumumuzun en büyük sorunlarından biri de atanmayan öğretmenler. Sorun yetkililer tarafınca sürekli görmezden geliniyor, gerekli önlemler alınmıyor ve gerekli önem verilmiyor bu konuya. Ne yazık ki günümüzde bir öğretmenin atanamaması "normal" olarak karşılanıyor.

300 BiN ÖĞRETMEN ADAYI ATAMA BEKLiYOR
Her yıl katlanarak büyüme eğilimi gösteren bu sorunun temelleri, daha önceki yıllarda uygulanan yanlış eğitim politikalarına dayandırılabilir. 1980'li yıllara kadar sürekli bir "öğretmen açığı" yaşanmıştır. 1980 sonrasında ise bu açığın giderilmesi için plansız, başı boş politikalar izlendi. Bunun sonrasında ise bugün "atanamayan öğretmenler" olarak adlandırdığınız, arz fazlalığı ortaya çıktı. Bugün 300 binden fazla öğretmen adayı, atanmayı bekliyor.

HER 100 TARiHÇiDEN YALNIZCA iKiSi ATANABiLiYOR
Çeşitli branşlardan 300 bin öğretmen adayı her yıl Kamu Personeli Seçme Sınav'ında ter döküyor. Bu sınav için başvuranların sayısı ile, ihtiyaç duyulan öğretmen sayısı arasında inanılmaz bir uçurum var. Özellikle felsefe, fizik, tarih, biyoloji gibi bölümlerde oldukça büyük bir istihdam sıkıntısı var. istihdam sıkıntısı olmayan bölümler ise Din Kültürü Öğretmenliği ve Rehberlik öğretmenlikleri.

2013 YILINDA ATANAN VE BAŞVURAN ÖĞRETMEN SAYISI
görsel

SORUNUN KAYNAĞI NE?

Sorunun en temel kaynağı eğitim fakültelerinin fazlalığı ve eğitim fakültesi dışındaki fakültelerin de öğretmen yetiştiriyor olması.

Yüksek öğretimde kapasite yaratmak amacıyla eğitim fakültelerinde büyük kontejan arttırılmaları yapıldı. Bunu sonucu olarak arz, talebin oldukça üstüne çıktı; ihtiyaçtan çok çok daha fazla mezun öğretmenimiz var bugün. Bugün bakanlığın yalnızca 170 bin adet öğretmene ihtiyacı var iken mezun öğretmen sayısı 1 milyona yaklaşmış durumda. Fen - Edebiyat fakültelerinin de "pedagojik formasyon" ile öğretmen yetiştiriyor olması ateşi daha da körüklüyor. Sorun, içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

GÖZ ARDI EDiLEN GERÇEK : iHTiHAR

istihdam edilemeyen öğretmenler bir çoğu maddi sorunlar yaşıyor ve psikolojik çöküntüye giriyor. Bunun sonuçları ise korkunç boyutlara ulaşıyor. KPSS'de Başarılı Olamayınca intihar Etti tarzı haberleri maalesef ki artık normal karşılıyoruz, hayatın bir gerçekliği olarak algılıyoruz. istihdam edemediğimiz gençlerimiz çözümü hayatlarına son vermekte buluyorlar.

ÇÖZÜM NE OLMALI?

Sorun bir kriz haline dönüşmeden önce bakanlık radikal adımlar atmak zorundadır. Bu adımlardan ilki, bir kaç yıllığına eğitim fakültelerine öğrenci almamak ya da kontejanları oldukça düşürmek olmalıdır.
Sayıları bir milyona yaklaşan gençlerimizin tümünün öğretmen olarak istihdam edilemeyeceği açıktır. Bakanlık maksimum kapasitede öğretmeni kadroya almalıdır. Kadroya alamadıkları öğretmen adaylarını için ise ya farklı istihdam alanları açılmalıdır ya da farklı kadrolara yönlendirilmelidir. Kadroların yetersiz kaldığı durumda ise devlet, özel sektör ile el ele verip yeni bir istihdam alanı daha açmak durumundadır.

Sayıları bir milyona yaklaşan atanamayan öğretmenlerimiz için Milli Eğitim bir önce kararlı adımlar atmak zorundadır. Bugün önemsiz dahi görünse de ileri de atama bekleyen bu yoğun nüfus, ileride büyük toplumsal krizlere gebe görünmektedir. Gençlerimizin tek tek intihar etmesini beklemek bir çözüm yolu değildir. Milli Eğitim'in bu konuda sorumluluğu büyüktür ve derhal önlemlerimi almalıdır.

atanamayan öğretmenler

Sayıları milyonlara yaklaşan evlatlarımızdır.
http://blog.radikal.com.t...a-bir-degerlendirme-83545

nazi rüyalarındaki atatürk

(bkz: atatürk in the nazi imagination)

atatürk in the nazi imagination

stefan ıhrig tarafından uzun araştırmalar sonucunda kaleme alınan ve kasım 2014 tarihinde harvard üniversitesi yayınlarından çıkan eser.

anladığım kadarıyla hitler zihniyetinin temeli atatürk olarak belirtiliyor ve yahudi soykırımı ermeni soykırımı'nın bir devamı olarak nitelendiriliyor. batı kendini atatürk üzerinden aklamaya çalışıyor.

türkçe'ye çevrilir çevrilmez alacağım kitabı. muhtemelen uzun süre gündemde kalacak bu kitap.

partizan

6saraylıların götüm götüm korkutan klüp.

akp ve justin bieber arasındaki ortak noktalar

ikisi de ünlü ve mükemmel.

duble yollarda 2 3 sene ömürlü asfalt kullanılması

bir bakan itirafı.
http://www.zaman.com.tr/e...-kullanilmis_2259541.html

ha ömürlük yapsalar asfaltı gene de fark etmez. seçim dönemi söküp tekrar yapıyorlar zaten.

freddie mercury e hey faruk diye bağırmak

1981 yılında Montreal konserinde gerçekleşmiş olay. 0:01'de rahatça duyulabiliyor.

ayrıca Freddie Mercury'nin gerçek adı Farrokh Bulsara'dır.
http://www.youtube.com/watch?v=PRzKFQhansI

0244

ya troll ya da oku yazmayı yeni öğrenip sözlüğe yazar olmuş bir çomar. iki ihtimalde de troll listesinde yer almasında fayda vardır.

marslı çocuğun fethullah gülen i ziyaret etmesi

algı yaratmaya çalışmanın en başarısız versiyonudur.

fetullah gülen ile aramda ne bir manevi bağ vardır ne de maddi bir çıkarım vardır kendisinden de; adam bildiğin marslı çocuk olarak; mars hakkında araştırma yapan bilim adamından bahsetmiş. Bunu anlayabilmek için iki üniversite bitirip yurtdışında master yapmaya falan gerek yok. Gayet kafası olan herkesin anlayabileceği bir şey.

fatih terim in galatasaray baskanı olması

dedikodular arasındadır.

http://www.milliyet.com.t...aray-1946618-skorerhaber/

www tayyipinharemi com

haramzadeler olarak bilinen hesap uzun zamandır kapalı olduğundan dolayı yalan olduğu apaçık ortada olan hede.

görsel

queen 39

queen'ina night at the opera albümünde bulunan olağanüstü bir şarkı. doğru yazımıyla '39.
https://www.youtube.com/watch?v=bnfei0h9eb0

olağanüstü diyorum çünkü anlamı, söylenişi, gitarı, klavyesi ve vokalleri ile tamamen aşmış bir durumda.

bu entry'de özellikle anlamı üzerinde durucam.

--spoiler--
in the year of '39 assembled here the volunteers
in the days when lands were few
here the ships sailed out into the blue and sunny morn
the sweetest sight ever seen.
and the night followed day
and the storytellers say
that the score brave souls inside
for many a lonely day sailed across the milky seas
ne'er looked back, never feared, never cried.
don't you hear my call though you're many years away
don't you hear me calling you
write your letters in the sand
for the day i take your hand
in the land that our grandchildren knew.
in the year of '39 came a ship in from the blue
the volunteers came home that day
and they bring good news of a world so newly born
though their hearts so heavily weigh
for the earth is old and grey, to a new home we'll away
but my love this cannot be
for so many years have gone though i'm older but a year
your mother's eyes from your eyes cry to me.
don't you hear my call though you're many years away
don't you hear me calling you
all the letters in the sand cannot heal me like your hand
for my life
still ahead
pity me.
--spoiler--

şarkı size ne anlattı? 39 yılında 2. dünya savaşı için toplanmış gönüllüleri mi? oysa şarkının anlamı daha farklı. tekrar okuyun sözleri ve daha bilim-kurgusal düşünün şarkıyı. söz yazarı olan brian may'in bir astrofizikçi olduğunu da unutmadan...

'39 yılında, burada toplandı gönüllüler
toprağın azaldığı günlerdi
burada gemi yola çıktı
masmavi ve güneşli bir sabaha doğru
görülmüş en tatlı manzaraydı

*39 yılı denilince akla hemen 1939, dolayısıyla ikinci dünya savaşı geliyor. pekala devam edelim şarkıya.
---

gece gündüzü kovaladı
masalcılar anlatıp durdu,
"gemide yirmi cesur ruh vardı
pek çok yalnız gün boyunca
samanyollarına yelken açtılar
asla ardına bakmadı, asla korkmadı, asla ağlamadılar"

*samanyolu mu? biraz tuhaflaşmaya başladı sanki hikaye. düğümü çözmek için şarkının nakaratına bakmak da fayda var...
----

duymuyor musun çağrımı
yıllarca uzakta olsan da
duymuyor musun seni çağırdığımı
kumsala yaz mektuplarını
elini tutacağım gün için
torunlarımızın bildiği topraklarda

*burada aşk teması kendini belli ediyor. ancak kendini belli eden bir diğer unsur, sevgililer arasındaki mesafenin uzunluk ile değil zaman ile tarif edilmesi. bu kısımda şarkı şekilleniyor. yıl 1939 değil. belki 2139, belki 2239, belki daha da uzak. dünya zor durumda, bir grup gönüllü yeni galaksilere keşfe çıkıyor. şarkı ise bu gönüllülerden birinin dilinden, sevgilisine yazılıyor. şarkıyı burada çözüyoruz böylelikle. şimdi ise sıra finali görmede.
----

'39 yılında, maviliklerin içinden bir gemi geldi
gönüllüler eve dönmüştü o gün
iyi haberlerini getirmişlerdi yeni bir gezegenin
yüreklerindeki taşıdıkları ağırlığa rağmen

*gönüllüler dünyaya geri dönüyor. haberler iyi. ama hepsinde aynı özlem var... yıl gene 39... ama hangi aynı 39 mu?

---

dünya yaşlanmış, kararmıştı
sevdicek göçüp gitmişti
"fakat aşkım, bu olamaz
ne kadar çok yıl geçmiş
oysa ben sadece bir yıl daha yaşlıyım
gözlerinde annenin gözleri
bana ağlıyor"

*gencecik sevgili ölmüş gitmiş. dünya değişmiş. ama ben sadece bir yıl daha yaşlıyım... evet, gene may burada sanat ile bilimi birleştiriyor. bu duygusal şarkıya einstein'ın da böylesine bir katkısı oluyor; izafiyet teorisi.

---

son olarak da gönüllümüzün çaresizliğine değiniliyor:

hala önümde
yaşanacak bir hayat var
zavallı ben

-----------------------------------------------

gerçekten bambaşka, eşi benzeri bulunmayan bir parça. bilim, bilim kurgu, sanat, aşk bir arada. queen gerçekten olağanüstü bir grup. en popüler şarkılarıyla başlıyorsunuz dinlemeye, zamanla adını duymadığınız şarkılarından bile derinlemesine anlamlar çıkarıyorsunuz.

böylesine büyük bir grubun nesillerce yaşatılacağına hiçbir şüphe yok.

queen'in böylesine derin anlamlı oldukça çok eseri var. zamanla hepsini tek tek yazacağım.

39

queen'in A night at the opera albümünde bulunan olağanüstü bir şarkı. doğru yazımıyla '39.
https://www.youtube.com/watch?v=BnfeI0h9eB0

olağanüstü diyorum çünkü anlamı, söylenişi, gitarı, klavyesi ve vokalleri ile tamamen aşmış bir durumda.

Bu entry'de özellikle anlamı üzerinde durucam.

--spoiler--
in the year of '39 assembled here the volunteers
in the days when lands were few
here the ships sailed out into the blue and sunny morn
the sweetest sight ever seen.
and the night followed day
and the storytellers say
that the score brave souls inside
for many a lonely day sailed across the milky seas
ne'er looked back, never feared, never cried.
don't you hear my call though you're many years away
don't you hear me calling you
write your letters in the sand
for the day i take your hand
in the land that our grandchildren knew.
in the year of '39 came a ship in from the blue
the volunteers came home that day
and they bring good news of a world so newly born
though their hearts so heavily weigh
For the earth is old and grey, to a new home we'll away
But my love this cannot be
For so many years have gone though i'm older but a year
Your mother's eyes from your eyes cry to me.
Don't you hear my call though you're many years away
Don't you hear me calling you
All the letters in the sand cannot heal me like your hand
For my life
Still ahead
Pity me.
--spoiler--

şarkı size ne anlattı? 39 yılında 2. dünya savaşı için toplanmış gönüllüleri mi? oysa şarkının anlamı daha farklı. Tekrar okuyun sözleri ve daha bilim-kurgusal düşünün şarkıyı. söz yazarı olan brian may'in bir astrofizikçi olduğunu da unutmadan...

'39 yılında, burada toplandı gönüllüler
Toprağın azaldığı günlerdi
Burada gemi yola çıktı
Masmavi ve güneşli bir sabaha doğru
Görülmüş en tatlı manzaraydı

*39 yılı denilince akla hemen 1939, dolayısıyla ikinci dünya savaşı geliyor. pekala devam edelim şarkıya.
---

Gece gündüzü kovaladı
Masalcılar anlatıp durdu,
"Gemide yirmi cesur ruh vardı
Pek çok yalnız gün boyunca
Samanyollarına yelken açtılar
Asla ardına bakmadı, asla korkmadı, asla ağlamadılar"

*Samanyolu mu? Biraz tuhaflaşmaya başladı sanki hikaye. Düğümü çözmek için şarkının nakaratına bakmak da fayda var...
----

Duymuyor musun çağrımı
Yıllarca uzakta olsan da
Duymuyor musun seni çağırdığımı
Kumsala yaz mektuplarını
Elini tutacağım gün için
Torunlarımızın bildiği topraklarda

*burada aşk teması kendini belli ediyor. ancak kendini belli eden bir diğer unsur, sevgililer arasındaki mesafenin uzunluk ile değil zaman ile tarif edilmesi. bu kısımda şarkı şekilleniyor. yıl 1939 değil. belki 2139, belki 2239, belki daha da uzak. Dünya zor durumda, bir grup gönüllü yeni galaksilere keşfe çıkıyor. şarkı ise bu gönüllülerden birinin dilinden, sevgilisine yazılıyor. şarkıyı burada çözüyoruz böylelikle. şimdi ise sıra finali görmede.
----

'39 yılında, maviliklerin içinden bir gemi geldi
Gönüllüler eve dönmüştü o gün
iyi haberlerini getirmişlerdi yeni bir gezegenin
Yüreklerindeki taşıdıkları ağırlığa rağmen

*gönüllüler dünyaya geri dönüyor. haberler iyi. ama hepsinde aynı özlem var...

---

Dünya yaşlanmış, kararmıştı
Sevdicek göçüp gitmişti
"Fakat aşkım, bu olamaz
Ne kadar çok yıl geçmiş
Oysa ben sadece bir yıl daha yaşlıyım
Gözlerinde annenin gözleri
Bana ağlıyor"

*gencecik sevgili ölmüş gitmiş. dünya değişmiş. ama ben sadece bir yıl daha yaşlıyım... evet, gene may burada sanat ile bilimi birleştiriyor. bu duygusal şarkıya einstein'ın da böylesine bir katkısı oluyor; izafiyet teorisi.

---

son olarak da gönüllümüzün çaresizliğine değiniliyor:

Hala önümde
Yaşanacak bir hayat var
Zavallı ben

-----------------------------------------------

gerçekten bambaşka, eşi benzeri bulunmayan bir parça. bilim, bilim kurgu, sanat, aşk bir arada. Queen gerçekten olağanüstü bir grup. En popüler şarkılarıyla başlıyorsunuz dinlemeye, zamanla adını duymadığınız şarkılarından bile derinlemesine anlamlar çıkarıyorsunuz.

böylesine büyük bir grubun nesillerce yaşatılacağına hiçbir şüphe yok.

hangi ideolojiye sahipsiniz anketi

7 liberal kardeşime selam olsun.

game of thrones

en az 8-10 sezon sürecek dizi.

-spoiler değildir, tahmindir-
serinin sonunda tüm taht iddiacılarının bir bir öleceğini ve tahta stannis baratheon'un geçeceğini düşünüyorum. ölecek taht iddacılarının arasında khaleesi de var tabiki. öte yandan tahta stannis geçmezse ikinci favorim john snow'dur. bunun nedenlerini uzun uzun yazabilirim ancak bu spoiler'a girer.

dizinin akışına kapılıp ana konuyu unutuyoruz. serinin adı "ateş ve buzun şarkısı". Burada ateş için iki tahmin var: stannis baratheon ve daenerys targaryen. Buz için ise tahminim, ak gezenlerin e içinde olduğu mistik unsurlar. yani stark'mış, lannister'mış, tyrell'miş... hepsinin hikaye olduğunu düşünüyorum.

tekrar yineliyorum, spoiler değil bunlar. kitabı falan okumadım. diziyi takip ediyorum. sadece kişisel tahminlerim.

rimi rimi ley

ideolojik tartışmalar sebebiyle üzerine fazla gidilen parça.

ya hu tamam şarkı 90'lar eurovision'undan kalmış olabilir; ama 13. oldu lan. Hani o meşhur eurovision puan tablosunun sol tarafında yer almayı başardı. unutmayın bu yarışmaya kimler kimler gitti de son basamakta kaldı.

şarkı güzel değildi, ama akıcıydı. Sahne şovu ise harikaydı. iyi bir performans değildi ama orta derecedeydi. Bu kadar üstüne gidilmesnin tek sebebi, dediğim gibi, ideolojik sebeplerdir.

o dönemki tartışmaları hatırlayın: "akp eurovision'un muhafazakarlaştırmaya çalışıyor, kıyafetlerin açık olmasına izin vermiyor, yabancı türe izin vermiyor" Bu zihniyet yüzünden Gülseren adlı kızımız, ki bir çok dile hakim-bir çok dilde şarkı söyleyebilen biridir, türkiye'de müzik ile arasına mesafe koydu. bir yeteneği harcadık göz göre göre.

eurovision'a yüksek sadakat ile, ingilizce bir şarkı ile katılıp yarı finali geçemedik. mor ve ötesi "deli" dedi, gülseren ile aynı puan bandında yer alarak 7. oldu.

yazık ettik kıza, yazık. başka bir şey değil.

çizmelerimi çıkarayım mı sedye kirlenmesin

Yapmacık Soma duyarlılığınız bittiyse bi şey yazmak istiyorum:.
Ben o cümleyi sarfeden adama en ufak bi sempati dahi beslemiyorum. Taktir de etmiyorum davranışını.
Muhtemelen bir yığın borcun var, girmişsin yerin altına borç yüzünden. Bilmem kaç saat kalmışsın yerin altında. Arkadaşların ölüp ölüp ayağının ucuna düşmüş. Sen çıkmışsın büyük bir şans ile tekrar yer yüzüne ve dediğin ilk şey "ayakkabıları çıkarıyım mı" oluyor.
Lan desene "böyle memleketin anasını sikeyim", bağırsana "ananızın amına girsin çıkan her kömür" diye. "O patronun anasını sikeyim, yolladı hepimizi ölüme" desene...
Evet demesi gerekenler bunlar. Ama o iyice ezilip büzülerek "sedye kirlenmesin" demeyi seçti. Çünkü muhtemelen bizim o aşağılayarak baktığımız işe girebilmek için kimlerin önünde dil döktü, ne kadar şükretti.
Neyse, dünyada hiçbir hakkı devlet kendi eliyle vermiyor. insan uğraşmadan hakkına ulaşamaz. O kurtulan işçiler şu an evde hallerine şükretmekle meşguller. Ne zaman ki işçilerimiz bir yandan şükrederken diğer yandan patronlarına hesap sorabilecek; işte o zaman iş kazaları gün be gün azalacak; önlemler artacak.

19 mayıs 2014 twitter in engellenmesi

vpn ile çatır çatır girilebildiğine göre yeni sansürümüz hayırlı olsun.