kendi gücüne inanmayan insanın allahı yaratması ifadesinin aynadan görünüşü.
allah bilinmek istedi ve onu bilmesi icin kainati yaratti ve onlara bilip bilmeme konusunda da bir irade verdi. zaman kavrami insanin beynindedir aslinda zaman kavrami yoktur. inanmak ve inanmamak gibi iki tavir sergileyen bir kisinin iki tavri ayni imaj kesitindedir. dolayisiyla kader denen seyde zamanin var olmamasindan ileri gelir cunku degisen seylerin kaderide olmaz. aslinda hicbirsey degismiyor, hersey duragan ve insan eger varsa aklinda zamani yasiyor. insan bir kesittir ve bu kesitin allaha inanip inanmamasi kesitin sahibine birsey kazandirmaz veya kaybettirmez ancak inanip inanmayana varolusun asil yapisini dusunebilenler icin cok sey vardir. allah onu bilelim diye bizi yaratti ve onu bilmek, kara gozlerle degil acik gozlerle bilmek gercekten guzel birseydir. iste o zaman yuzyillar once enel hak diyen adamin bilimsel bir teoremin temellerini fikri anlamda attigini anlarsin.

tanri vardir. asil soru insan var mi? kendisi olmayan sey asil varligi sorguluyor. bu gercekten buyuk bir komedi.
zaten o insan allah'a inanmıyorsa allah'ın* herhangi bir şey yaratması mümkün değildir. bu durumda da bu önerme * saçma olmaktan öteye gitmez.
kim demiş? (bkz: kalu bela)
kulun itiraz noktası.
bir anne çocuğuna sevgi aşılamaz ise çocuk anne sevgisi alamaz.
bir baba benden korkacaksın diye çocuğuna kendisini sevdiremez.
bir patron her an cezalandırmaya hazır bir işçisinin sevgisini alamaz.
bir sevgili ancak vereceği sevgi ile bağlılığını arttırır.

bir beyin kendi yarattığı ve etrafın şekillendirdiği bir düşünceden sevgi almadan,korkarak,cezalandırılma endişesi ile nasıl bağlanabilir bu düşünceye?.
Her birim yaradılış gayesi olan Allah'a kulluk etmek doğrultusunda hayatını sürdürür. Bu ister Hz. Ebu bekir gibi en mükemmel dost ve iman eden olsun, isterse Ebu cehil gibi en mükemmel düşman ve inkar eden olsun değişmez kuraldır. Bu bakış açısını kavramak zor gelsede yaratıştaki mükemmellik kavramı budur.
Seçim hakkı insanındır.insan sadece bu konuda değil her konuda saf doğmuştur.iyi veya kötü olmak ,Allah'a inanıp inanmamak insanın kendi seçimidir.
istediğin kadar dayılan, istediğin kadar öfkelen, yaratıcı dan hesap soramayacaksın. Sen işte bu dayılanma gafletine düştüğün için belki de hesaba çekileceksin. (olmayan şeye zaten dayılanamayacağın için olmadığını iddia eddiğin şeyi kabul ediyorsun ve farkında da değilsin)Şimdi soracaksın yaratmasaydı beni o zaman, sanane kardeşim keyfi bilir, o yaratıcı ! Sen eğilmek zorundasın,sen onun tapulu malısın ve O'nu sınırlandıran herhangi bir hukuk veya tepeüstü denetim mekanizması da yok, Allah zulüm eder mi? Belki zulüm gibi görünen şeyler olabilir, ama dünyada sanki cennette yaşayan insanların da olduğunu dikkate almak gerekir. Ama eğilmiyorsun neden? Devrim filmlerine benzemiyor ki dünya hadi kılını kıpırdat oynuyor mu yerinden, acizsin ve bir hiçten farkın yok. Dünyaya gelmeden önce nerde olduğumu bir hatırlayabilsem belki bundan sonraki dünya hakkında da bir fikir sahibi olurum...
dünya özgür irade gezegeni olduğu için inanıp inanmama konusunda insana müdahale etmez yaradan.
kaderle irade kelimelerinin manasını anlayamamış kişilerden duyabileceğimiz cümle grubudur.
"ve tanrı ateisleri yarattı" diyerek açıklanacak durum.
allahın kulunu yaratırken onun iradesine müdahale etmediğinin kanıtıdır.bu durumda cennete ve cehenneme gitmek kesinlikle kulun kendi elindedir.
insanların aslında allah'ın bi zati parçalarından olduklarını gösteren göstergelerden sadece biridir.
allah'a inanan insanların sahip olabileceği bir fikir/sorun. yine kendileri cevaplayarak çelişkiye düşmektedirler.

(bkz: kendin pişir kendin ye)
allah insan yaratır, insan inanıp inanmamayı seçer. sahi, inanmak istediniz de engel olan mı oldu?
huzuru içinde bulamayanların, sığınacak bir yer bulamazlarsa yıkılıcak insanların, hala yaşamaktan bir amaç umanların anlayamayacakları olay.

ama olaya başka bir bakış açısıyla bakarsanız; (bkz: insanın huzur duymak için bir tanrı yaratması)
allah herkesi müslüman olarak dünyaya getirir, kimseyi kendisine inanmıyor olarak yaratmaz. kimi müslüman ailede büyür kimi gayri müslim, kimi ateist. gayri müslim ve ya ateist kesime de hayatı boyunca doğruyu görebilmesi için fırsatlar çıkarır. akıl, mantık, fikir, irade denen şeyler vardır insanlarda ve bunları doğru şekilde kullanırsa doğru yolu da bulur. yok kullanamazsa da kendi bileceği iştir, her koyun kendi bacağından asılır.
inanan ve inanmayanları ayırt etmek içindir. yoksa inananların veya inanmayanların bir anlamı kalmazdı herkes inansaydı.
(bkz: allah taki inanılmaz mantık hatası)
allah inanan insan yaratmadığı gibi inanmayan insan da yaratmamıştır. allah insanı ve iradeyi yaratmıştır, inanıp inanmamak yaradılış değil bir seçimdir.
allah insanı ve iradeyi yaratmıştır, yani baştan inanan veya inanmayan yaratmamıştır, ondan sonrası insanın kendi bileceği iştir. allaha inanmayan insanlar, ekseri olarak kişisel menfaatlerini zedelediği için veya kendilerini çok büyük gördükleri için inanmamışlardır, yani safi duygularla inanmama olmamıştır, dolayısıyla inanmamaktan dolayı insan sorumlu tutulmuştur.
direk dünyaya gelmeden cehenneme giren bünyenin, "beni niye cehenneme attın?" diye sormasını engellemek için olabilir.
e hepsi inancak madem öyle yaratacak ne gerek var yaratmasına sonuç belli olur.
sağlıklı düşünen biz insanlara ibret,sabır,düşünme ve sorumluluk vermek için olabilir.*
allah'ın irade vermesi ama insanların iradesiz olması. apaçık şeyleri göremeyecek kadar kör, duyamayacak kadar sağır olması.
var olmadığı şüphe götürmeyen bir yaratıcının çelişkilerinden yalnızca birisidir.