bugün

insanın hayatını yönlendirme gücü, yapıp yapmamaya karar verebilme yeteneği ve gücü, kişisel yön çizebilme özelliği.
bir subuti sıfat olarak irade: dilemek demektir. evrendeki her şeyin durumu, konumu ve özellikleri allah' ın sonsuz dilemesiyle gerçekleşir.
(bkz: istenç)
"...sanıyorum tüm insanların tüm işi, her an kendilerinin bir piyano tuşu değil bir insan olduklarını kanıtlamaktır! insan bu uğurda kendini bile feda edebilir. şimdi gel de günaha girme: henüz bu aşamaya gelemediğimize, iradenin kim bilir hangi şeytanın keyfine bağlı olmasına karşın, hiç değilse var olduğuna sevinme.

eğer bana bağırmak inceliğinde bulunursanız, irademin bağımsız olduğunu, yalnız onun normal çıkarlarıma, doğa yasalarına ve matematiğe uygun olması için çalışıldığını söyleyeceksiniz.

bırakın bunları efendim. iş çizelgeyle matematiğe dayanınca, ortada iki kere ikinin dört etmesinden başka bir şey dönmezse, iradenin sözü edilebilir mi hiç? iki kere iki, benim iradem karışmasa bile dört ediyor. irade demek bu mudur?.."

yer altından notlar'dan...
dünyadaki en önemli güç.. genetik olarak geldiğine dair bir inancım olmakla birlikde eğer yeterli çaba gösterilirse oblomovlar bile çelikten iradeye ve uygulama gücüne sahip olabilir..
gücümüzü irademizden aldığımızda, kolay kolay yenilmeyiz...
akşam yemeğinde geri çevirdiğim bol etli fırın yemeğini düşünürken hakim olduğumu düşündüğüm, ama gecenin şu saatinde bir paket ruffles ı mideye indirince 'nereye hakim oluyorsun lan ibibik' dediğim olgu.
(bkz: arthur schopenhauer)
yaradanın sıfatlarından ve kendinde topladığı güç.
*ilahiyatçı değilim, iyi niyetle kendi hissedişimle algımla yazdığım, işin ehli olup, hata gören, uyaran olursa düzeltirim.
herhangi bir olayda beyne salt gerçeği seçmesi için devamlı deklare veren görünmez durum.herhangi bir zorlama olmaksızın kullanılacağı gibi zor görünüp kullanılmadığı,kişinin fikri derecesiyle direkt olarak bağlantılıdır.
istenilmiş olanı gerçekleştirmeye karar verme ve yerine getirme gücü. ahlaki eylem için karar verme yetisi.
irade sadece "istenilmiş olanı" gerçekleştirme yetisi ve kararı değildir.

bazen yanlış olduğunu bile bile istenmeyeni de yaptırabilir irade. bir hayat kadınına sorun bakalım ne diyecek.
sözlükten soğuyan yazarın, kendisini şutlattırma çabası gibi dertten kurtarabilecek güç.
temeldir aslında.

ideallere ulaşmada ki,en temel kavramdır irade..

ruhumuz arzularla doludur.her insanın içinde yanan ateş vardır ve yapmak istediği binlerce plan.Tüm hayatı boyunca 1 tanesi ya yapar ya yapamaz insan bu planların.tek bir sebebi vardır bunun,vucuduna hükmedemez.Vucut alışıktır tembelliğe ve rehavete.korkar ideallere ulaşan yolda ki engellerken.Ve durdurur seni,çıkamazsın güvenilir alanından.Tek bir çaresi vardır bu durumdan kurtulmanın;O da beden terbiyesi.Irade gücün arttıkça,ideallerine yaklaşırsın.Ne kadar güçlü olursa iraden o kadar yakınsındır hayallerine.
bir paket çekirdeği açıp, içinden sadece bi tane yiyip gerisini bırakabilen insana hayatta her şeyimi emanet ederim... benim için irade budur.
--spoiler--
daha evvel söylemiş, yazmıştım bunu, insan, kendini olduğu gibi bıraksa, "yaşam" tarafına düşer; çünkü organik olan yaşama doğru eğilimlidir. isteme, yani Türkçedeki anlamıyla, bir şeyin kendinde olmasına yönelik irade koyma değil kastettiğim; bir şeyin kendinde olmamasına veya yoksunluğuna, eksikliğine, yön değiştirmesine dahi olsa mutlaka gerçekleşmekte olan bir "irade". "isteme" sözcüğü bunu karşılamıyor, çünkü isteme alma ile benzer çağrışımlara sahip; oysa bir alkoliğin alkol almama yönündeki iradesi de bir "irade"dir, yine de asla bir "isteme" değildir. En iyi ihtimalle bir "isteme"nin yerine bir başka "isteme"yi koymadır, ki zannımca bir "isteme" ile mücadelenin olanaklı tek yolu da budur.

"isteme" diyorum, beni yönetiyor, Seirenler'in müziği gibi, beni sonuma gitmeye çağıran, yine de kendimi alamadığım bir şekilde yapıyor bunu. Yemek konusunda kendimi alabiliyorum, içki, sigara, uyku... Ama "isteme" ey! Kendisi kendi başına anlamlı olduğu bir durumda, yani tenin aracısı olduğu fakat tüketmenin mümkün olmadığı bir tür "isteme". Sanki istemenin ele avuca sığmaz, pseudo fakat psykhe de olan görünümü. Eros'un bulmasına rağmen vazgeçmekte tereddüt bile etmediği... Seni susturabilmek elimde diyorum, ama diyelim ki elimde; ekmek değilsin ki fırlatıp atayım, şarap değilsin ki şişeni başımda kırdığımda toprağa içireyim seni. Bir insan kılığında karşımda duran "isteme". Bir insanı bir insana kırdıran, maddesinden yükseldikçe "mükemmel" formuna ulaşan ve en kuvvetli şekilde kendini gösteren isteme. Senin görünümlerinin erscheinung olduğunu biliyorum, sen orada kendini gösteriyorsun yalnızca. Ama ben seni değil, görünümlerini istediğimi ama seninle konuşmanın tek yolunun da bu olduğunu biliyorum. isteme ey! Açken aç, tokken tok kılan! Maddenin maddeyi istemesinden korkmuyorum, ruhun ruhu istemesiyle derdim. Ele geçirilemeyecek olanı ele geçirmek, "Ay"ı istemek mi? Evet, ben Ayı istiyorum! Ve biliyorum, yaşlanmak, kör olmak, iğdiş olmak, yatalak olmak, ölmek en çok ve hatta bir tek bunun için zor geliyor. Senin görünümlerinden ayrılmak korkusundan. Yoksa ekmeksiz, aşsız, uykusuz kalmak nedir! Ele geçirilemeyecek olan, ele geçirilmekle bitmeyecek olanı istemek, işte sonsuz keder ve tedirginlik, acele, kaygı; tüm bunlar senin en yüce formunla birlikte görünen en "tinsel" isteme. Dünya gözüyle gördüğüm, en ürkütücü, baş edilemez, tüketen budur. Bir ruhun bir ruhu görmesi.

--spoiler--
zerre kadar sahip olmadığım hededir.
tartışılan sevgili bitarafına takmadığında sonuna kadar direnip aramayacağım diye diye defalarca aramak.
sigarayı bıraktım ve masamın üzerine de bir dal sigara bıraktım. hala duruyor sigara. irade budur. *
irade...siz...siniz.
bu ara bende olmayandır. ıradeli olamıyorum da ne oluyor sanki! biri eline bir bistüri alıp boynumdan başlıyor kesmeye. * *
Bende olmadığını düşünüyorum.insanlar arasındaki fark, kabiliyet ve bilgi farkından ziyade, irade farkıdır.
Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç.

buyruk.

istek, dilek.
her konuda ve her şartta kişiye gerekli olan otokontrol.
özgür olmayan ve asla olamayacak hede.