bugün

aldanmanın bir yansımadır belki de. aslında "aldatılmak" kelimesi değildir tariflenen, onun size yaşattığı hislerdir. her yaşta, hatta her başınıza gelişte farklı hisler uyandırır sizde. en sonunda "aşkın, sevmenin bedeli" der ve belki de alışırsınız bu duruma. bir ateş düşürdüğü kesindir ruha, bedene. güveninizin yitip gitmesi bir yana, çekip gitme zorunluluğudur can yakan. aşka, yalanın yanında durmak yakışmaz çünkü. affetmek yoktur aldatmanın yanında, olmamalıdır.

sorgulamadan, yargılamadan, nedenini bilmeden, öğrenmeye çalışmadan, kıyaslamadan, anlatmadan, anlamadan gitmek gerekir. hak yolundan çıkmış gibidir aldatan, yalnızlığında anlayacaktır, "hayaller incinmeyi hiç sevmez."
literatürüme 9 sene önce giren bir cümle ''kendi evimde kendi yatağımda en yakın arkadaşımla ''
acı bir tecrübedir. (bkz: #3977871)
neydüğü belirsiz birine güvenip kazık yemek, atlatılması zor bir döneme girmek, o dönem içersinde acı çekmekten zevk almak ve sürekli acı çekmeye çalışmak, bir daha asla güvenemeyeceğimizi düşünüp ağlamak, zırlamak, kendimizi yırtmak durumlarını barındıran talihsiz bir olay.
ölene kadar sürekli her an, her an saniye yağadığımız olaydır. hiçbirşeyin gerçek olmadığını, herşeyin sadece bizim algıladığımız kadar gerçek olabildiğini idrak ettiğimiz an bütün hayatımız boyunca her olgu tarafından aldatıldığımız gerçeğine ulaşırız.
umut sarıkaya bu konuda güzel bir şeyler yazmış:

--spoiler--
aldatılmanın belkide en kötü yanı planlar dışı bırakılma hissi olsa gerek... siz en yakın arkadaşınızla 'birazda şuraya doğru yürüyelim,hem orada şahane dürüm yapan bi yer var' diye ördek gibi gezinirken, ders çalışıyor diye bildiğiniz sevgilinizin dürümün hasosunu yemek için planlar yapması olsa gerek.yemesinden daha çok koyar herhalde planlar dışında olmak..
--spoiler--
kendi kendine yapılacak olandır. aldatan insan kendini aldatır. karşısındakini sadece hayal kırıklığına uğratır. öldürdükçe ölmek gibi bir şey.
aldatılan kişi tarafından öğrenildiğinde, aldatan kişi için hiç de hoş olmayacak olaylara sebebiyet verecek durum.
son derece yıkıcı hisler uyandırır insanın içinde. ilk anda aldatan insanın size ifade ettiği şeyler yerle bir olur küçücük kalır gözünüzde, kızar bağırırsınız ama geçmez giderek dahada şiddetli hissedersiniz acısını ondan vazgeçmek zorunda olma düşüncesi sizi boğar ama affedemezsinizde daha bi tutkuyla bağlanırsınız ona ama nefrette vardır aynı zamanda zaman geçer saygınız biter öyle bir hal alırki onu kaybetmiş olmak değil aldatılmaktır artık sadece sizi üzen.
hayvan sevgisini artırır...
kaybedilmiş bir müsabakanın arkasından yıpranmak, üzülmek, kandırılmak ve yıkılmaktır. bundan sonra giden eskisi gibi değildir, sevemez kimseyi. ilişkiyi oyun sanmanın zararlarındandır.
yaralar,çok yaralar,kalp ağrır mı hiç,ama bu ağrıtır... deli gibi sevdiğim dediğin kişiye nefret duyar mı hiç,ama bu durumda duyulur.. ağızdan çıkan bikaç cümle yolu açık olsun der de,gel gör ki kalp içten onu der mi hiç? bir zamanlar aldatan kişinin er yada geç düşeceği durumdur vesselam..
(#4135277)
bugün bir kez daha görülmüştürki bir insanlık ayıbıdır.
erkekler ağlamaz diyen bok yemiştir.
arkadaşımın durumunu gördükten sonra ve daha önceki deneyimlerime dayanarak sıçında bokunuzla oynayın diyorum.
kişinin paronaya olmasına sebebiyet verebilecek bir durum.. artık karşı cinse güven sıfırdır..
yıllarınızıda geçirmiş olsanız aldatan kişiden nefret etmenize sebebiyet veren kavramdır.
nasıl enayi yerine konduğunuzu düşününce içiniz bir kez daha acır ama işin iyi olan tarafı düşündükçe nefret o kadar çok kaplar ki içinizi iyi olan hiçbirşeyide artık düşünmemenizi sağlar,nasılsa eski masumiyet kalmamıştır, güvesizliğin içinde en derin güveni yaşarken sarsılır,yerle bir olur içinizde ne var ne yoksa.. siz yokken yaptığı herşeye zoomlamak istersiniz size güldüğü gibi gülmelerine,sizinle konuştuğu gibi konuşmalarına..yalanlarına siz yokken yaptığı herşeyde suratına yaklaşmak istersiniz.
ama en azından artık daha kolay gidebilirsiniz bir daha aklınız geride kalmamacasına.
aldatmayı tetikler.
bir de doğumgününde birinci ağızdan öğrenildiğinde ağlanamayacak kadar şoka sokan durum.
çıldırmak insanın bireysel adaleti oluyor böyle zamanlarda, bir de nietzsche'nin bir sözü vardı; "elinizdeki tek araç çekiçse bütün sorunları onunla çözmeye çalışırsınız" diye, başka araç çözebilecekmiş gibi sanki.
ruhsal dengenin bozulmaya yüz tutmasıdır. gülmekle, ağlamak arasıdır. insan sapıtabilir. herkesi aldatmaya, tüm değerlerini yıkmaya bile varabilir sonu. bu dünyada dürüstlük denen şey, sadece bizim üzerimize vazife değil.

harcadığımız aylar, yıllar, kaçırdığımız trenler geri gelmez. ama her şeyin yalan olduğunu anlamamıza sebep olan insanlar, hiçbir şey kaybetmemişlerdir. manyakça sadık olmak, bir nebze kötü düşünmemek, sabretmek, sonunda yalanla karşılık bulacaksa, bizler de onlara karşı onlar gibi olmalıyız. bu, değerlerimizden kaybetmek değil, layık oldukları biçimde davranmaktır. yok arkadaşım bundan sonra, taş atana gül vermek. alsınlar, boylarının ölçüsünü
anladığınız ya da öğrendiğiniz an sizin için bir yıkım olsada sonrası için iyidir.. adam eder insanı.. akıllandırır.. güvenmenin nasıl kıymetli bir şey olduğunu anlarsınız.. öyle bol keseden herkese gÜvenmezsiniz..
bir sonu vardır elbet.
ama aldatmanın sonu yoktur. bugün sizi aldatan, yarın sizi aldattığı kişiyi de aldatır, sonra da öbürünü, sonra diğerini. bu böyle uzar gider. aldatılmak alışkanlık ve kendi karakterinden kaynaklı bir şey değildir çok şükür. ancak aldatmayı insanlar alışkanlık haline getirebiliyor. daha da önemlisi, karakterini yansıtıyor ne güzel.

aldatılmak aldatmaktan iyidir.
çok da büyütülecek bir olay değildir. aldatan insana geri dönmek ya da hiçbir şey olmamış gibi davranmak büyük bir zayıflıktır ama sürekli öfke duymak ve intikam almaya çalışmak gereksizdir. öfke duymak insanın her zaman bir mağdurluk hissiyatı duymasına neden olur ve sonunda kendinizi çok güçsüz hissedersiniz. hiç kimsenin mağduru falan değilsiniz. karaktersiz bir insana rastlamışsınız o kadar. hiç uğraşmayın, başkasına duyduğunuz öfke sizin mutluluğunuzu engellemesin. daha kimler çıkacak karşınıza.
sırf aldatan değil, aldatılanın da bir parça suçlu olduğu olgu.
Aşk yok artık,
kalmamış bu devirde deme vardır hak yeme ara bul
Aşksız olsun ,
kalbim neşe dolsun deme bu ne fena bir hatadır

sonucunda bunları düşündüren olaydır.