bugün

başbakan recep tayyip erdoğan ve yakın tayfasının partileri aracılığıyla ısrarla 8 yıldır sürdürdüğü politikalardır. üstelik ikdidar olan da kendileridir, muhalefet olsa bir derece yakışık alabilir. hem iktidar ol hem de bütün kurum ve kuruluşlarla çatış. ilginç bir örnek. dünyada benzeri olduğunu sanmıyorum. ancak ciddi ciddi, kendisini allahın bir lütfu sanması ve buna oldukça fazla sayıda inananların olmasıyla açıklanabilecek bir durum.

durum öyle bir hale geldi ki, iktidar buna bir yenisini daha ekleyerek bir futbol külübünün taraftar ve yönetimini de buna ekledi. propaganda yapacam derken ilgili protestoların tohumlarını kendi eliyle ekti. karşılığını da anında aldı.

bir siyaset adamı kral veya kraliçe olmadığına göre her yerde ve herkesten koşulsuz saygı bekleyemez. öncelikle böyle durumlarla karşılaşmamak için beklediği özenin karşılığını kendisi de göstermesi gerekir.
merak değil, eylemdir.
ülkenin çatışmadan beslenen bürokratik kesimlerinin ezdiği herkesin akp çatısı altında buluşması sonucu, bürokratların dezenformasyonudur.
cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce iktidarı çatışmayla, kanla tehdit eden muhalefet liderini unutmadı bu millet.
mağdurluktan beslenme merakıyla örtüşen meraktır.
çatışmayı başlatıp sonra mağdur rollerine girerler, türk halkı mağduru sever, oy verir, iktidar yapar. mağdur gelir halkı sker, türk halkı mağdur olur, kendini sever. böyle gider, hayırlısı...