bugün

var mıdır sorusuna cevabı olmayan önermedir.
Bıçak kemiğe dayandı demek üzerine kurulu olan politika.
seçim tarihlerinin yakınlığına göre tam tersi yönlere sapan oportünist politikadır.
oslo da masada kalmıştır.
tıpkı oslolar sonucunda evlatlarımızın hain pusularda kalması gibi.
(bkz: ileri demokrasi)

(bkz: kürt açılımı saçmalığı)
mücadele olması gerekirken, dil sürçmesi sonucu müzakere politikasına dönüşmüştür. tamamen masumane bir olay, art niyet aramıyoruz.
(bkz: pkk liderlerine dokunulmaması)
terör örgütü ile oturup çay partisi düzenlemek, örgüt elebaşını eve çıkarmaya çalışmak, tsk'yı hemen hemen tasfiye etmek gibi maddeler içeren politikalardır.

şimdi eksileyebilirsin cahil akepeli ama unutma oslo mutabakatında yerine getirilmeyen vaadler askere kurşun, bomba olarak geri dönüyor.
şehitlerden sonra "operasyonlara başlıyoruz" lafını sıkça kullanır.
günde 10 şehit bizden gidiyorsa... her aile de 3 çocuk yapsa kürtajı da yasakladık mı ... tamam ya dengeleniyor işte devam sorun yok...

şeklindedir!
kazananın şehit olacağı milli bir piyango düzenleyip, 20 yaşındaki erkeklere bilet çektirmek, kazananı törenle uğurlamak, ocakları söndürmek.
Kendileri zaten başlı başına bir terör örgütü değil mi?
işe kendilerinden başlamaları yapıp yapabilecekleri en iyi politika olsa gerek.
amerikada oluşturulur.
ne akp ne chp ne bir başkasının politikasına ihtiyacı yok bu halkın terör mücalesi için. Bu ülke sahipsiz değil hepsinin zamanı gelip geçecek Türk milleti baki kalacak.
höööt ! diyene " al sana döt " şeklindedir.
Mücadele politikası değil müzakere politikasıdır.
sen domalansın büyük düşün.
4 aydır pkk ile çatışılmayıp şehit vermememizi sağlan politika. sen baba parası ile okurken, askerliğini türlü paşalara avantalar vererek batıda yaparken, askere gitmemek için ibne bile olmayı kabul edecek iken, doğuda ölen askerlerimiz hep fakir gariban çocukları. sen oturduğun yerden artislik yapma korkak. barışı getiren politikadır bu.
eli kanlı bebek katillerinin namazında niyazında sevgi pıtırcıklarına dönüştürüldüğü acayip bir politikadır.
"tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır" mantığındaki politikadır yani yoktur. köylü kurnazlığı yapıp bir kaç cümleyle ikna edeceğini düşündüler başta. kürt sorunu var, sizden özür diliyorum filan gibi cümlelerle dağdaki teröristti indirecekti ordan. olmadı tabi. adam bir iki cümle için çıkmadı oraya, onun için de inmez. daha akp terör konusunu anlayamamıştır ki çözsün. bunların politikasından medet ummak çözümü yanlış yerde aramaktan ibarettir.
eğer terör bitmezse akp'nin biteceği gerçeğini akp'liler görmüş olacak ki teröre son vermek için her türlü ödünü vermektedirler. kabul edelim ki akp'nin iktidara geldiği günden beri teröre karşı istikrarlı bir politikası olmamıştır. son dönemde görüşmüştür ki bu bela gitgide büyümektedir ve akp'nin başına bela olacaktır. akp'nin oy kaybetmemesi için yapabileceği son hamle budur. neden mi? ekonomi çökertildi, tarım bitti, hayvancılık bitti, silivri masum insanlarla dolduruldu, eğitim sistemiyle bi güzel uğraşıldı, gemicikler alındı, karısı sağlık sektörüne kızı mücevher sektörüne girdi. yargı sistemine kendi adamları yerleştirildi, devlet dairelerinde kadrolaşma tamamlandı.
insanlar tam kıpırdanmaya başladı ki teröre el atıldı. vereceği tüm ödünlere karşı, şehit analarının gözünün içine bakarak terörü bitirdik diyebilir mi akp?
öyle bi politikamı var? diye sorulur.
domalmak.
mücadele yoktur. terör konusunda 10 yılın özeti yeniden hortlatma ve müzakeredir.

akp iktidar olduğunda terör bitmişti. terör örgütü hiçbir eylem yapamaz noktadaydı.2001 yılında 7, 2002 yılında ise 6 şehit vermiştik ki bunlarda askeri araç kazaları ve rutin arazi taramalarında geçmişte döşenmiş mayınlar yüzünden oluyordu tek bir terör olayı da yoktu.

pkk 1000-1500 kadar mevcuduyla kandile sığınmıştı.türkiye, ırak sınırının 10 km kadar içinde sarp dağların bittiği bugün pkk kamplarının bulunduğu tepelerde ve kuzey ırakta çeşitli noktalarda 30 bin askerini ağır silahlarla konuşlandırmıştı yani sınırı kontrolü altında tutuyordu. pkk'nın hiçbir şekilde o sarp dağlardan sızarak türkiyeye geçmesine izin vermiyordu.ayrıca kuzey ırakta pek çok noktada örgütlenmişti türkiye. mahalle mahalle her yerde istihbarat ağını da kurmuştu.

türkiye içinde de özellikle şehirlerde pkk yapılanmaları çökertilmişti. çoğu ya kodesteydi yada başını kaldıramayacak hiçbir faaliyette bulunamayacak haldeydiler.

bir tek avrupa yapılanmasına dokunulamamıştı.ama sonuçta terör örgütünün elebaşı, 2 numarası ve pek çok yöneticisi yakalanmıştı.

tüm bunların dışında bölgedeki yoksulluğu cehaleti gidermek için kalıcı adımlar atılmadı.feodaliteye dokunulmadı. bölgedeki uyuşturucu ve akaryakıt kaçakçılığına set çekilmedi.sadece pkk güç kaybedince bu kaçakçılıkların hacmi biraz gerilemiş haliyle gelirleri düşmüş oldu o kadar.

ayrıca tüm bu askeri ve siyasi adımların yanısıra kültürel haklar noktasında da önemli adımlar yıllar içinde atılmıştı.dyp-shp döneminde 12 eylülden kalan kürdüm demenin, sokakta bile kürtçe konuşmanın suç olduğu faşist yasaklar ortadan kaldırılmıştı.

ecevit döneminde de terörün bitirilmiş olmasının rahatlığıyla kürtçenin önündeki tüm engeller kaldırıldı.kürtçe albüm,kitap vs çıkarma,kürtçe radyo-tv kanalı kurma, kürtçe öğrenme-öğretme gibi haklar tanındı.bilindiği üzere pek çok kürtçe kurs açıldı ama pek rağbet görmediği için zamanla hepsi kapandı.

sonuçta akp, sinekleri öldürmüş ama bataklığı kurutmamış bir ülke devraldı.emperylalizm tarafından akp'ye verilen görev bu bataklıktan yeniden sineklerin çıkmasını sağlamaktı.

ilk olarak abd emriyle 30 bin türk askeri k.ıraktan geri çekildi.dönemin başbakanı abdullah gül tarafından.çünkü abd ırak'a girecekti ve türkiyeye de merak etmeyin sizde bizle bu savaşa her türlü yardım ve yataklığı yaparsanız savaş sonrası yeniden aynı askeri yine orada konuşlandırırsınız diye kandırmaya kalkışmışlardı.

nitekim abd ırak'a girmeden önce 1 martta bir tezkere getirildi meclise.ancak ırak işgaline türkiyeden de bir cephe açılması ve 80 bin abd askerinin güneydoğuya yerleşmesi karşılığında savaş sonrası 20 bin kadar türk askerinin o da hafif silahlarla aynı bölgede konuşlanması imkanı sağlanacaktı.

yani abd bizim kimseye sormadan kimseden icazet almadan kendi gücümüzle yaptığımız bişeyi akp marifetiyle önce ortadan kaldırdı sonrada bana insanlık dışı bir hizmet verirsen yeniden bu hakkı sana tanırım demiş oldu. yani bizim malımızı bize satmaya kalkıştı bir yerde.

velhasıl abd ırak'ı işgal etti 1 milyon müslüman öldürüldü.bu arada başbakan tayyip erdoğan abd askerleri için dua etmekteydi.derken ırak'ı işgal eden abd hızlı biçimde ırakın kuzeyinde bir kukla özerk oluşum tesis etti.barzani ve talabani palazlandırıldı ve tabi onlarda seri biçimde pkk'ya el verdiler.

abd ırakta bunları yaparken akp de türkiyede pkk'nın şehir yapılanmaları için düğmeye basmıştı.yeniden özgürleşmeleri ve rahat rahat şehirlerde cirit atarak hem terörün siyasi uzantısı için oy tehditi oluşturmaları hem de terör örgütüne militan kazandırmaları için bu gerekliydi.

tüm bu hazırlıklar 1- 1.5 yıl kadar sürdü ve pkk mevcudu hızla artmaya başladı.zaten 1-2 yıl içinde de pkk mevcudu 5-6 binleri bulmuştu.

terör 2004 yılından itibaren yeniden başladı.nitekim verdiğimiz şehit sayıları bu yılla birlikte hızla arttı.

akp 'nin teröre bir katkısı da terör örgütünün siyasi uzantısını meclise sokmak oldu. bilindiği üzere 91 meclisinden bu yana meclise giremiyorlardı çünkü o dönem yaptıkları bölücü çıkışlar yüzünden tabiri caizse yaka paça meclisten çıkarılıp kodese tıkılmışlardı ve tüm siyasi partiler o dönemden itibaren bu bölücülere sakın meclise girmeye kalkışmayın mesajını veriyorlardı.

o yüzdende 2007 seçimlerine kadar pkk'nın siyasi uzantısı olan dep,hep,hadep,dehap,dtp denen parti sadece seçimlere girebiliyor %10 barajı yüzünden de meclis dışında kalıyordu.

sonuçta 2007'de bağısmız olarak meclise girme düşüncesi o dönem akıllarına gelmedi bu kadar aptal olamazlar zira isteseler 95'de 99'da hatta 2002'de de aynı yöntemi kullanıp pekala meclise girebilirlerdi ama o yıllarda meclise girmeleri halinde girdikleri gibi çıkartılırlardı.

ancak işte 2007'de akp'nin tek başına iktidar olacağını bildiklerinden rahatça meclise bağımsız olarak girdiler.

böylece terörün siyasi propagandası da 2007 yılından itibaren yapılmaya başlandı.tabi şehirlerde kırsalda cirit atan pkk bölge halkını tehdit ederek bu dtp,bdp oylarını da ikiye katladı.hatta öyle ki buna olanak veren akp bile artık rahatsız olmaya başladı zira bölgede kendi oyları da düşüyordu.

netice itibariyle yeniden hortlatılan terör tekrar her geçen yıl artan oranda kan akıtır hale geldi.millet terörden bıktı verilen şehitlerden ötürü artık yeter demeye başladı.

işte tam bu noktada amerikanın istediği özerklik ve millet içinden 2. bir millet çıkarma projesi akp eliyle hayata geçirildi aslında bunu 2009'da yapmayı planlıyorlardı bilindiği üzere habur mabur derken infial çok olunca akp geri adım attı ve 2011 seçimleri sonrasına öteledi bu projeyi.

normalde pkk yıllarca açık açık türkiyeyi bölmek istediğini söylüyor bu niyetini hiç saklamıyordu.zira pkk kongrelerinde pek çok sonuç bildirgesinde bu niyet ortadaydı.

ancak 90'ların sonunda büyük güç kaybedip terör yapamaz hale gelince ağası amerika stratejiyi değiştirdi.akp'nin gelişiyle 2 aşamalı bir plan devreye sokuldu. terör yeniden palazlandırılacak halk terörden bıkacak ve bundan yararlanarak özerklik, anayasal bir takım değişikliklerle ikinci bir millet peydah etme süreci başlatılacaktı.bunun karşılığında pkk bir süre terör yapmayacak kandilde bekleyecekti. bu ilk aşama gerçekleştirildikten sonra da özerk hale getirilmiş ve hızla ayrıştırılmış bölgedeki iki aşama yani türkiyeyi bölme süreci başlatılacak.

şimdilerde akp bu ilk aşamayı hayata geçirmeye çalışıyor.başarılı olursa sıra bölünmeye de gelecek.yapılan aslında aslanın kediye boğdurulmasıdır ve bunun vebali akp'ye oy verenlerin üzerindedir.kendi adıma öte tarafta iki elim yakalarındadır.
iki sene öncesine adar

göster ama elletme

iki ay önce

ver kurtul

şeklindedir.