bugün

olmamış ve olmayacak olan icraattır.
ilk olarak iktidar olarak başlamaları. sonrası geldi tabi...
80 yılda yapılan yoğun bakım yatak sayısı 800 civarı, 8 yılda bu sayı 6000 'e çıkarılmış. 7 kat artış gösterilmiş.
80 yılda yapılan sağlık ocağı sayısı 500 civarı, 8 yılda bu sayı 5000' yükseltilmiş.
80 yılda yapılan muayene oda sayısı 6500 civarı, 8 yılda bu sayı 18000'e yükseltilmiş. 3 katlık bir atış söz konusu.
80 yılda sağlıkta 18 yaşından küçükler ile büyük kelli felli adamlar aynı kategoriye konuluyordu. artık değişti.
80 yılda okullarda dağıtılıan ders kitabı sayısı 0. şimdi her yıl 750 milyon ders kitabı dağıtılıyor.
80 yılda yapılan bölünmüş yol 6000 km civarı, 8 yılda bu sayı 16000' e çıkmış. yaklaşık 2 kat artış
gemi inşaasında dünya 23. lüğünden dünya 5. liğine yükseldik. bu alandaki yıllık ihracat 500 milyon dolardan 2,5 milyar dolara yükseldi. 8 yılda.
80 yılda en temel ihtiyaç olan suyun götürülemediği 3500 köy suya kavuştu.
80 yılda yerli kaynaklarla üretilen elektrik 52 milyar kwsaat, 8 yılda bu 79 milyar kwsaat oldu.
80 yılda 17 megavat olan rüzgara bağlı enerji üretimi 500 megavata yükseldi. dünya 35. liğinden 13. lüğüne.
maden ihracatımız 600 milyon dolar civarında sürünürken şimdilerde 3 milyar dolara yaklaşıyoruz.
80 yılda 9 ile doğalgaz ulaştırılmış. şimdi yaklaşık 60 il doğalgaza kavuştu.
111 yeni adalet sarayı.
turizm geliri 8 milyardan 22 milyara.
turist sayısı 3 milyonlardan 25 milyonlara
80 yılda yapılan katı atık tesisi 15, 8 yılda bu sayı 35'e çıkmış
80 yılda yapılan atıksu arıtma tesisi 145, 8 yılda bu sayı 430 olmuş.
toplam milli gelir 230 dan 750 milyara.
IMF bocu 23 milyardan 8.5 milyara.
enflasyon 30 lardan 10 lara
ihracat 36 milyardan 130 milyarlara.
döviz rezervi 26 milyardan 65 milyara cıkmış.

önemli not; buna karşılık bir çok olumsuz icraatte sayarım ama olumlular bunlar.

edit; olucaz olucaz ben inanıyorum daha demokratik olucaz. eksiliyenlere lafım. sadece sizler için yapıtğı kötü icraatleride yazıcam.
muhterem kime göre neye göre denilen olaydır.
eti ihraç ediyoruz, rakının parası gelmiş viski parasına, ülkede satılmamış yer kalmamış, kürt-türk ayrımcılığı had safalara çıkmış(ırkçılık boyutunu), laik-dinci desen yürüyor yolunda, dış politikada haklarımız hep savunuluyor(!) (hatırlar mısın? bi gemi vardı israilliler felam saldırmıştı 9 kişi öldürülmüşmüydü neydi o muhabbet... vay benim anam babam) vs. vs. sonra da bu ülkede hala istikrar var diyenler var ise, benim canım sözlüğüm ben yine kime göre neye göre derim. *

düzeltme(yazar notu): bu kadar eksilemişsin de, allasen hangi dediğim yanlış be can sözlük. olmayan bir şey mi yazdım. tefeye tüfeye pinpon topunu koyup yükselmeyen enflasyonda yaşarken, ailelerin bi çorbaya 4 ekmek banarak karın doyurduğu bi ülkede yaşamaya başlamadık mı? yahu tamam savunun akepeyi diyemiyorum da bir şey artık da yukarıda yazdığım hangi şey yanlış benim canım sözlüğüm. neyi vuruyorsun be bana. ben senin kardeşin değil miyim? git sıvı yumurta çıkartana vur, git oğlu askerlik yapmamışa vur, git yurt dışında elektirik santralleri açabilen eski bakana vur. bana niye vuruyorsun ben senin kardeşin değil miyim? beni, seni değil hepimizin geleceğini çalıyorlar.
akp nin ilk ve tek* iyi icraatı devlet hastahanelerindeki doktor terörüne dur diyen tam gün yasasıdır.

onun haricinde ortalığın amna koymuş bırakmış, bir ülkeyi ortadan ikiye çat diye bölme konusunda, pkkya ve benzeri örgütlere örnek teşkil edebilecek, terörist kamplarında ders olarak okutulabilecek bir performans sergilemiştir.
en major icraatı 12 eylül'de "evet" çıkması durumunda yaptığı anayasa paketi olacaktır.
kendisini feshetmek olacaktır.
muhtemelen aynı zamanda son olacak icraattir.
herkesin kendi sığ düşüncelerine göre yorum yaptığı icraatlardır. ne akp'yi ne chp'yi desteklerim fakat partilerin bu şekilde haksızca eleştirilmesine karşıyım. neymiş, hiçbir olumlu icraatini görememiş, yok hala beklemekteymiş...
beğen beğenme adamlar birşeyler yapmış işte. olumlu icraatleri tabii ki var. bunu reddetmek tamamen samimiyetsizlik olur. eleştirilecek yönüde çok ama bunu da görmezden gelme. diğer tarafa bakarsak akp'nin olumsuz bir icraati yok. her şey toz pembe sanki. başbakanı evliya mertebesinde gören adamlar tonla. herkesin, kendi yaptığı her şeyi harika, başkasının yaptığı her şeyi berbat olarak nitelendirmesi gerçekten üzücü durum. şu dünyaya at gözlüklerini çıkarıp bakmak herkes için daha iyi olacak aslında.
ihaleler ve devlet kuruluşlarına alınan kişiler itibariyle yaratılan yandaş ve sömürücü güruh sayesinde pek görülemeyen icraattır. o yollar yapıldı da kimler ne kazandı acaba, onu sorguluyor muyuz? bu memlekette sırf sürekli yeniden yapmak için düzgün asfalt dökülmüyor. yunanistan'a 2003 ve 2009'da olmak üzere iki kere gittim; ikisinde de gittiğim yol yamasız bir şekilde aynıydı. ab'den ayar yediler, ekonomik kriz var ama adamlar insan gibi yaşayıp yaşatıyorlar.

orada insanlar kot taşlama atölyelerinde ölmüyor. ya da tersanelerde. işsiz oğlu için haykıran adama "senin oğlun da işsiz kalsın!" diyen bir rte'leri yok. bunların benzerlerini zaten biliyorsunuz.

thy için konuşalım. thy anonim ortaklık görünümünde devlet güdümlü bir şirket. tgs adlı taşeron şirket kurularak o birimlere rizeliler akın akın yerleştirildi. ayıptır. daha benzerlerini sayalım mı hep beraber? 1000'den geriye saymaya başlıyorum ben o zaman.
http://www.milliyet.com.tr/Ekonomi/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=1250355&Date=10.07.2010&Kategori=ekonomi&b=AK%20Parti%207.5%20yilda%2030.7%20milyar%20dolarlik%20ozellestirme%20yapti

şimdi akpnin olumlu icraatlarını sayan arkadaşlara soruyorum sizce bu para akışı nereden gelmiş olabilir. peki ya ülkenin kaybettiği değerler nere gitmiş olabilir. bekleyin yakında götümüzüde özelleştirecekler.
toptan istifa edip amerika'ya efendilerinin kanatları altına gitmeleri olacaktır.

edit : sözlük akp ilçe merkezine dönmüş beyler.
Sanırım sigara yasağıdır.
Seçimle başa gelmesidir hem de benim karşı oyuma rağmen ezici bir çoğunlukla..

Körü körüne kötülemek çok haince bir yaklaşım..Her ikdidarın olduğu gibi AKP nin de olumsuz icraatları vardır..Bu toprağın insanlarına düşünmeyi - gerçekleri sezmeyi çoktan unutturdular..

Akp ye 2 dir oy vermeyen bir Türk vatandaşı olarak şahsen haksızlık ettiğimi düşünüyorum artık..Dünya devletleri batarken ekonomimiz dimdik ayaktaysa , dünya siyasetinde el pençe duran liderlerimizden sonra parmak sallayan bir başbakanımız var iken ve aşağılık kompleksimizin sonucu olarak AB kapılarında yalanırken asıl gücümüzü aldığımız doğuyu keşfetmeye başlarken işin içinden şeriat tehlikesi aldı başını gidiyor diyerek çıkamazsınız..

Farkettim ki aslında Mustafa Kemal Atatürk'ü hiç anlamamış ve okumamış en büyük kitle maalesef hem ADD de hem CHP de var ve inanılmaz bir faşist/ırkçı görüşlere sahipler.

Objektif olun beyler,bayanlar..bu işin analizi lafla yapılmaz!
yoktur bosuna kafa yormayınız efenim.

edit:dokandı galiba eksiler yağıyor efenim
kendi kendini feshetmek olacaktır.
yoktur diyenin gerizekalı olduğu icraat.

ilk önemli icraati ise, 8 yıl önceki seçimlerde diğer particikleri sandığa gömmektir. diğer iyi icraatleri ise son 8 yıldır devam ediyor.

son iyi icraati ise: aile hekimliği
tek olumlu icraati dumansız hava sahasıdır.
yıllardır hasretle beklediğimiz icraattir.
akpli falan değilim ama hiç icraatı yok demek "laikçi teyze" kılığına bürünmektir. salaklıktır.

herkes tek tek şu var falan demiş toplasanız onlarca icraat çıkıyor zaten. ha yine de 1000 yıl geçse oyumu bu partiye vermem orası ayrı bir şey.

karşı olduğum şey sırf bir grubun fanatiği olduklarından dolayı bir partiyi icraatı olduğu halde icraatı yok diye eleştirmek. sizin gibi salaklar yüzünden millet böyle gruplar halinde yaşıyor zaten. aferin devam edin.
başka iktidar görmemiş genç ergenlerin beğenmediği icraatlardır. mesela hayvancılığın bittiğini söylüyorlar. hayvancılık 8 senede yok oldu sanki.

gençler biraz 1990'larda ne olduğunu büyüklerine sorsa, biraz okusa iyi olacak. ben sadece hayvancılığın nasıl bittiğini anlatacağım. eleştirdiğiniz her şeyi de tartışmaya hazırım.

1990 öncesi turgut özal döneminde insanlara karşılıksız teşvikler verilerek hayvancılık ve tarım çok güçlendi. fakat 1990'larda özal'ın ayrılmasıyla bir hayali ihracaat ve hayali teşvik dönemi yaşandı. iyi amaçlarla verilen paralar hiç iş yapmayan, paçavraları ihrac ürünmüş gibi gösteren dolandırıcılar tarafından siyasi iktidarlarca korunarak devleti ve milleti soydu. insanlar haksız yere çok para kazandılar. yolsuzlukların önü alınmadı. her siyasi kendi yandaşlarına çıkar sağlamak için devleti deniz yemeyeni keriz gördü.

daha önce yurtdışına mısır satan bir ülke iken ve kendi kendimize yetebilen bir ülke iken mısır ve benzer tarım ürünlerinin dışardan ucuza getirilmesine izin verildi. kendi ürettiğimiz mısır ve benzeri ürünler(soya gibi) dışardan getirilenlerle rekabet edemezdi. çünkü gavurlar kendi ülkelerinde satılması yasak gdo'lu ürünler yetiştirip serbestçe türkiye'ye soktular. sonuçta bizim çiftçimiz bu tür ürünleri üretmekten vazgeçti. çünkü ürettiği fiyata satamaz hale geldi. bunun sebebi siyasilerin üç beş toptancıya dışardan ucuza mal getirip türkiye'de genetiği bozuk ürünlerle haksız kazanç sağlamaları olmuştur. milletin sağlığı kimin umrunda. aynı toptancılar halen gdo'lu ürünlerin ülkeye girişini zorlaştıracak bir karara nasıl karşı çıktılar gördünüz. gdo'lu ürünlere sınırlama getiren kanun sanki gdo'lu ürünlere izin veren kanunmuş gibi tanıtıldı. şu an hala serbestçe giren gdo'lu ürünleri yiyoruz.

türkiye'de mısır ve benzeri ürünlerin üretiminin azalması sonucu dışardan gdo'lu giren ürünler olduğundan da yüksek fiyata bizlere satılıyor. dünyanın çoğu yerinde satamadıkları ürünler bizim gibi üçüncü dünya ülke pazarında yüksek fiyata alıcı buluyor.

neden hep mısır ve benzeri ürünler dediğimi açıklayayım. hayvanlar için yapılan yemlerin %70-90'ı mısırdan oluşur. geri kalanı soya yağı ve diğer ıvır zıvırlar. gdo'lu ürün üreticileri artık dışarda üretmeyi bırakıp bizim çiftçimize fason ürettiriyor. tohumunu kendi veriyor, ürünü kendi alıyor ve satıyor. çünkü kendi ana ülkelerinde gdo'lu ürün satmak yasakken artık üretimini bile devletleri yasakladı. diğer tohumlara zarar verdiği için... bizde ise gdo'lu ürünlerin çevresine benzer ürün ekilmesini gdo'cular devlete baskı yaparak yasaklatıyor. bizim sayemizde verim alıyorlar diyerek... dünya ile ters yönde ilerliyoruz.

yani özetlersek yem yapılacak ürünleri artık dışardan çok pahalıya alıyoruz. çünkü ülkemizde yem üretecek ürün ekimi yok oldu. eski siyasiler sağolsun.
bir hayvanı iki şekilde beslersiniz: 1- yem ile, 2- otlak ile.
bizim doğu bölgelerimiz hayvanlar için ideal topraklara ve bedava yetişen otlakların olduğu geniş meralara sahip. doğu bölgelerimizde 2002'ye kadar ohal olduğunu biliyorsunuz. ohal'de birçok köy ve mezra boşaltıldı. insanlar terörü engellemek için meralara sokulmadı. mezra dediğiniz şey geniş otlakların içinde kurulmuş beş-10 tane ev. bunları terör nedeniyle yok eden devlet, uçsuz bucaksız doğu topraklarında hayvancılığı bitirmiş oldu. diyarbakır'da kırsaldan göç etmiş yüzbinlerce insan var. bunlar eskiden hayvancılık yaparken köylerinden, mezralarından sürülen insanlar. doğru dürüst geçim kaynakları olmadığı için hem işsizliği artırıyorlar, hem işsiz oldukları için yeşilkartla, sosyal yardımlarla yaşayarak devlete ek yük bindiriyorlar. sonuçta aç sefil yaşamak da terörü artırıyor. işsiz, aç kalmalarını kendilerini süren devletten biliyorlar. şimdi 1924'ten beri köyden kente geçişi destekleyen kanunlarımız değiştirilip kentten köye dönüş için kanunlar ve yeni planlamalar yapılıyor. bunları akp hükümetinde köylerinden kovmadı ama onlar geri döndürme masrafını karşılıyor.

eskiden kaçak olarak iran'dan hayvanlar getirilir ve sıkıntılı zamanlarda bu kaçakçılık artarak piyasa dengelenirdi. fakat şimdi kaçakçılık yapılamıyor. hayvan kontrolünün sıkı denetimiyle her hayvanın nerden geldiği biliniyor.

et fiyatları yüksek ise;
1- önce hayvanlara yem üretimini sağlamak için sağlığımız için zararlı gdo'ların yasaklanmasını isteyeceksiniz(ama geçenlerde gördük gdo için çıkarılacak yasaya katı muhalefet edildi). çiftçi ürününün para ettiğini görürse yem hammaddesi ürünleri tekrar eker. olmazsa devlet yem hammaddesi üretenlere sübvansiyon verebilir

2- doğu'da hayvancılığın tekrar kurulması için gerekirse karşılıksız teşvik vereceksiniz.(sanırım yeni yapılan bir düzenlemeyle devlet %40 hibe şeklinde hayvan veriyor. ama bizim faşizanlar kürtlere bedava yardım ediyorlar diye veryansın edip duruyorlar)

3- kendi hayvanımız oluşuncaya kadar eskiden kaçak girebilen hayvanlar yerine yakınımızdaki ülkelerden resmi yollarla hayvan alımı yapılmalı. uzak ülkelerden alınan hayvanların yol masrafları nedeniyle daha pahalı olacağı aşikardır.
kapalı alanda sigara yasağı.ona da kimse uymuyor zaten.
vardır olumlu icraatlar ama yandaşa ve akp'li vekil, bakanlara vardır.
mesela bu icraatlar sonucu bu ak müslümanlar 8 sene içinde inanılmaz şekilde zenginleşmiştir.

onun dışında asfalt dökmekten başka bir meziyetleri yoktur.
(bkz: karikatürümüzü geliştirmiştir)
önümüzdeki seçimi kaybetmesidir.