ak parti döneminde türkiye de oluşan güven ortamı

türkiye'nin son 11 yıldır içinde bulunduğu güven ortamıdır kıymetli kardeşlerim.

eğer ak parti döneminde oluşturulan bu istikrar ve güven ortamı, bu vizyon, geçmişte Türkiye'ye hakim olsaydı, inanın, biz bugün çok farklı bir türkiye'de yaşıyor olacaktık değerli kardeşlerim.

tıpkı şimdi olduğu gibi merhum Menderes, merhum Özal dönemlerinde de tesis edilen istikrar ve güven ortamı, huzur, refah, vizyon ve ufuk, Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin tamamına hakim olsaydı, biz bugün her alanda çok daha ileri seviyelerde olacaktık.

neyseki ak parti sayesinde bugün süper güç olma yolunda emin adımlarla ilerlemekteyiz.

(bkz: türkiye süper güç hedef 2023)

Oyle ki artik ne akp cemaate ne cemaat akp ye güveniyor! Dünün kardeşleri bugün düşman kardeşler oldu!

zoraki tanım: yoktur. ibretimi aldım gidiyorum.

çapulculara dert olmuştur, rahat batmıştır. bu sebeple ota boka isyan ediyorlar ergen vendetta gibi.
millet kemer sıkma politikasından yakınıyor, açlıktan isyan ediyor, bizimkilerin samanı bol geliyor!

el nusra'cıların şükrettikleri durum.

postalcıları rahatsız edendir.
ne oldu lan sizin devriminiz? hani eylülde olacaktı? beyaztürk devrimi? he? göte mi kaçtı? yemedi mi? pkk paçavraları mı bitmiş? yoksa abd abiniz pizza mı ısmarlamadı? yoksa cnn özür mü diledi yine?

insana huzur verir. türkiye tarihinde hiçbir zaman kendimizi bu kadar güvende hissetmemiştik.

gezi parkında iliklerime adar hissettiğim güvendir.

o kadar güzel bir güven ortamıdır ki aşırı güvenden tsk tasfiye edilmiştir.

teşekkürler akp iyi ki varsın erdoğan.

türkiye'nin son 11 yıldır içinde bulunduğu güven ortamıdır kıymetli kardeşlerim.

eğer ak parti döneminde oluşturulan bu istikrar ve güven ortamı, bu vizyon, geçmişte türkiye'ye hakim olsaydı, inanın, biz bugün çok farklı bir türkiye'de yaşıyor olacaktık değerli kardeşlerim.

tıpkı şimdi olduğu gibi merhum menderes, merhum özal dönemlerinde de tesis edilen istikrar ve güven ortamı, huzur, refah, vizyon ve ufuk, türkiye cumhuriyeti hükümetlerinin tamamına hakim olsaydı, biz bugün her alanda çok daha ileri seviyelerde olacaktık.

neyseki ak parti sayesinde bugün süper güç olma yolunda emin adımlarla ilerlemekteyiz.

(bkz: türkiye süper güç hedef 2023)

medyasının yandaş, cemaatinin düzenbaz, partisinin kumpasçı olduğu bir iktidar da neyin güveni dedirtcek durumdur.

Güven ortamı? Kendi bakanları kabineyi itiraflarla paraladığı iktidarın yarattığı güven ortamı? Din arkasındaki kardeşlerin kavga ettiği güven ortamı?

osym ye mi güveniyoruz polise mi yargıya mı tsk ya mı? bir tane güvenecek devlet kurumu bırakmadılar. götümüze bile zor güvenir olduk. eğer iktidar yalakası değilseniz sistemin sizi dışarı attığı bir ülkeyiz. yandaşsan güvenirsin devlet sana çalışır çünkü. ama farklı düşünüyorsan bu
ülkede vatandaşlığına bile güvenecek durumun yoktur.

devlet kurumlarının birbirine girmesiyle üzerine tüy dikilen hiper-kaotik ortamdır. bunu akp'lilerin büyük kısmı da artık görüyorlar.

akp kısaltmasının açılımı : anarşik kaotik parti olmak gerekir.

ak parti karşıtlarının neden olduğu ortamdır. ulan bir kez de aynaya bakın. ak parti iktidara geldiği günden beri adamlara zenci muamelesi yapmadı mı kemalist tayfa. bu adamlara bir anap, bir doğruyol partileri gibi davranılmadı, hep ön yargı, hep dışlama, hep aşağılama, adamlar onun psikolojisiyle bugünlere geldiler, hataların da kaynağında bu yatıyor. adamlar muhafazakar diye irticacı damgası vurdunuz yıllarca, olamaz mı kardeşim, bir parti muhafazakar olamaz mı. siz bunları kabullenseydiniz, abuk subuk mitingler yapıp bunları sokaklarda aşağılamasaydınız, ak partiyi saygıyla kabullenseydiniz, tartışmalar icraatlar üzerinden gitseydi, muhalefet seviyeli olsaydı herhalde bu işler buraya gelmezdi.

gezi parkı terör olaylarında da gördük, adamlar özgürlük ağaç filan derken başbakana küfür seromonisine dönmüştü ortalık. türkiyede elit jakoben bir kesim bu başbakan türkiyeyi uzaya çıkarsa kabullenmeyecek, kabullenmiyor, ve bunu direkt söylemeyip laiklik çağdaşlık atatürk üzerinden dillendiriyor, bazıları da bunun gazıyla ak partiye düşmanlık tavrı sergiliyorlar.

ak parti sürekli kavga ederek ayakta durmaya çalıştı, çünkü normal değil anormal bir muhalefet vardı kendisine karşı, devletin bütün organları burun kıvırıyordu bu adamlara, 2002-2007 arası dönemi iyi analiz edin. yök, yargı, cumhurbaşkanı hepsi karşı. adamlar napsa hep bir kulp bulundu, adamlar dışlanmaya çalışıldı. bu sayede mağdur duruma düştüler ve bunu oy'a çevirmeyi bildiler, şimdi de ak parti bik bik diyorsunuz. bi kere de "ulan biz naptık" demiyorsunuz, ak parti cemaatle kemalistlere güvenmediğinden, kemalistlerin kendisine saygı duymamasından dolayı ittifak yaptı. çünkü medya ile birlikte çok çirkeflik yaptı bazı kesimler.

adamlar iktidarı tutmak istiyorlar ve her gün birileri arkalarından kuyu kazıyor. ak parti güçlü görünüyor, ama sanki bir anda tepe taklak olabilecek gibi de duruyor, geçmişte anap örneği var. ak parti de kendini korumaya çalışıyor, ve türkiyenin kötülüğünü isteyen, türkiyede koalisyonlar olsun, ekonomi batsın, medya patronları siyasileri yönetsin diye dört gözle bekleyen az düşmanımız yok. başbakan düşmanlığınızı kenara bırakıp bi kere de memleketi düşünerek hareket edin. ak parti gittiğinde sen üçlü koalisyonlu hükümetlerde huzur bulacağını mı sanıyorsun.

şımarmış akplilerin zannettiği ortamdır.

evet. adamlar da öyle bir güven var ki gezi parkların da polise taş atıp devlet malına zarar verebiliyorlar, ülkenin başbakanına edilmeyecek küfürler edebiliyorlar. (bkz: başka ülkeler de yap yapabiliyorsan)

Birakin simdi 11 yili, Borsaya bakın, onu geçtim en azından artan dolar ve euro kurlarina bakin.. ya da en azından 17 araliktan bugüne içimize bakın. Cemaat akp catismasi, bakan çocuklarının devlete boru döşemesi, yapilan onca istifalar- gerek geç gerek yol yakınken ayrılanlar ve onların açıklamaları: bakan Gunay Bayraktar ve Çağlayan. Resmen güven ortamı yerlerde sürünüyor. Bunu anlamak için Arif olmaya gerek yok çıkarın polyanna gözlüklerinizi.

neyin güveni bu ortamda herkes götünü kolluyor.

medyayı satın alarak olan biteni halktan saklamak.
yolsuzluk olaylarının, savcı elinden dosyayı alarak ortaya çıkmasını engellemek.
olmayan ve yapılmayan şeyleri, olmuş ve yapılmış gibi söylemek/göstermek.
sandıklarda yapılan hileler.
korku salarak insanları korkutmak ve susturmak.
adaleti eline geçirip, her yere kendi adamlarını yerleştirip suçsuz yere insanları cezalandırmak. suçluları da dışarı çıkarmak.
ve daha niceleri...
evet inanılmaz bir güven ortamı var, anlatılamaz yaşanır.

yüzde kırkın güvenidir o.

milli birliği güçlendirmiştir.

(bkz: sen yine de biraz açıkta dur) *

dünyanın kıskandığı güven ortamıdır. yersen....

çok süper bir tespittir. o kadar güvenlidir ki misal yolda yürürken ayakkabınızın bağı çözülse k.çınızı duvara vermeden eğilip bağlayamassınız bile her an arkanızdan bir ensarcı falan yanaşabilir yoksa. evden dışarı çıkarken salavat getirip çıkarsınız çünkü her an bir yerlerde bomba patlayabilir ve sizde o şanssız insanlar arasında olabilirsiniz.

üstelik o bombayı patlatanların bir kısmı ( pkk ) bizzat devlet ile masaya oturmuş ve bir sürü imtiyaz sahibi olmuşlardır. diğer kısmı ( ışid ) ise devletin hastanelerinde tedavi edilmiş ve sınırdan ellerini kollarını sallaya sallaya geçip bombaları rahatlık ile patlatabilmektedir. hatta üçüncü bir grup ( feto ) her an darbe yapıyorum ayağına kafanıza devlete ait bombaları atabilir kurşunları sıkabilir elbette onlara bu imtiyazları da cehape vermiştir. yersen tabi..

işin can güvenliği kısmını geçip maddi kısmına geleyim mi ? misal öylesine güvenli bir ortam vardır ki her an işsiz kalabilirsiniz. üniversite sınavına kpss sınavına falan girip hak ettiğiniz yerlere hemen atanırsınız. öyle yandaş mısın değil misin diye mülakatlar bile yapılmaz "reis denilince aklınıza kim geliyor" gibi über sorular sorulmaz.. mayışınız da iyidir hani çünkü asgari ücret öylesine yüksektir ki maaş ortalamaları da ona göre ayarlanır ülkede. merak etmeyin sizi atıp yerinize yarı paranıza suriyeli falan da alınmaz muz cumhuriyete mi lan burası.